‘MKM sadece bir binadan ibaret değil’

img

İSTANBUL – Vakıflar Müdürlüğü’nden 49 yıllığına kiralayıp, 18 yıldır faaliyetlerini sürdürdükleri Beyoğlu’ndaki binadan çıkarılmak istenen Mezopotamya Kültür Merkezi’ne (MKM) bağlı müzisyenler ve kursiyerler, karşı karşıya kaldıkları durumun “Kürt kültürü ve sanatına yönelik bir saldırı” olduğunu dile getirdi.

 
Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM), 18 yıldır çalışmalarını sürdürdüğü İstanbul Beyoğlu’ndaki binadan çıkarılmakla karşı karşıya. Kültür-sanat faaliyetlerini yürüttükleri binayı Vakıflar Müdürlüğü’nden 49 yıllığına kiralayan merkez yetkilileri, 2019 yılında kendilerine doğrudan hiçbir bilgilendirme yapılmadan binanın Vakıflar Müdürlüğü tarafından ihaleye çıkarıldığını öğrendi. MKM’nin girip, kazandığı bu ihale Vakıflar Müdürlüğü tarafından “yeterli rekabet oluşmadığı” gerekçesiyle iptal edildi. Yapılan ikinci ihale de kazanılmasına rağmen aynı gerekçe ile yine iptal edildi. Gerçekleştirilen 3’üncü ihalenin kaybedilmesinin ardından ise Vakıflar Müdürlüğü 4 ay önce binanın boşaltılması için kurum yetkililerine tebligat gönderdi.
 
Binalarının boşaltılacağı haberini alan MKM müzisyenleri, kursiyerleri ile birlikte bazı sol siyasi parti temsilcileri, dün boşaltmak işleminin durdurmak için MKM binasının önüne gitti. Kültür Bakanlığı yetkilileri ile yapılan görüşmeler sonucunda boşaltma işlemleri 20 Ağustos tarihine ertelendi. 
 
Boşaltma işlemi şimdilik ertelenen bina kaymakamlık eliyle AKP’li Beyoğlu Belediyesi’ne tahsis edilmek isteniyor.
 
'KÜRTLER AÇISINDAN ÖNEMLİ'
 
18 yıldır aynı mekanda kültür-sanat faaliyetleri yürüttüklerini dile getiren MKM’ye bağlı müzik gruplarından Koma Çiya’nın solisti Hüseyin İldan (Genim), mekanın önemini “İstanbul’da yaşayan Kürtlerin sanatlarını icra ettikleri bir mekan burası. Bu mekan Kürtler açısından önemli bir yer” sözleriyle dile getirdi.  
 
İldan, “Biz burayı 49 yıllığına Vakıflar Müdürlüğü’nden kiraladık ancak Vakıflar yönetmeliği değiştiği için yeniden ihale yapıldı. Biz bu ihalelerin ikisini kazandık ancak Vakıflar Müdürlüğü ‘gerekli rekabet oluşmadığı’ gerekçesiyle bu ihaleleri iptal etti. Şimdi de binayı boşaltmamızı istiyorlar” diye belirtti.
 
Bulundukları binadan çıkarılmak istenmelerinin “Kürt kültürüne dönük bir saldırı” olduğunu söyleyen İldan, MKM’nin kurulduğu günden bu yana devletin saldırılarına maruz kaldığını hatırlattı. İldan, bu son yönelimin de geçmişte yapılan saldırıların bir devamı olduğunu ifade etti. Kürt kültürünün mekanlara sığmadığını vurgulayan İldan, kültür ve sanat faaliyetlerini her alanda icra etmeye devam edeceklerini kaydetti. İldan, demokratik kamuoyuna ise MKM’ye sahip çıkma çağrısında bulundu.
 
Merkezde 4 yıldır erbane eğitimi alan Beritan Çetin ise, evleri gibi gördükleri MKM’nin bu şekilde boşaltılmak istenmesini kabul etmediklerini ifade etti. 
 
BİNALARA HAPSOLMADIK
 
MKM müzisyenlerinden Deniz Esmer de, merkezin kurulduğu günden bu yana Kürt kültürü ve sanatına ciddi katkıları olduğunun altını çizdi. MKM’nin devletin Kürt halkına dayattığı asimilasyon politikalarına karşı kurulan bir kurum olduğunu söyleyen Esmer, “Kurumumuz kurulduğu günden bu yana ciddi baskılar gördü. Kürt kültürünü duyurma anlamında çok önemli kurumlardan biriyiz. Bu uğurda ciddi bedeller ödedik ve ödemeye de devam ediyoruz. Şimdi de 18 yıldır emek verdiğimiz mekanımızı elimizden alarak bizi işlevsizleştirmek istiyorlar. Ama biz Kürt kültürünü ve sanatını yaşamın her alanında icra edeceğiz. Biz hiçbir zaman binalara hapsolmadık bundan sonra da hapsolmayacağız” ifadelerini kullandı. 
 
HDP İL EŞBAŞKANI: KÜLTÜR SOYKIRIMI
 
Binanın boşaltılmak istenmesine karşı çıkan Hakların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul İl Eşbaşkanı Erdal Avcı da meselenin sadece mevcut mekanın boşaltılması olmadığını dile getirdi.
 
Yapılanın “kültür soykırımı” olduğunu söyleyen Avcı, “Gençlerin kültür sanat çalışmaları etrafında bir araya gelme faaliyetlerini engellemek amacıyla mekansız bırakmayı hedeflemektedir. Kuşkusuz sadece MKM binasını ticaret amacı ile yandaşlarına aktarmak değil, esas olarak kültürel faaliyetlerimizi durdurmak istiyorlar. Bugün yaşları 20-25 bulan Kürt gençlerinin büyüdüğü alanlar buralar. Burası sadece bir binadan ibaret değil, aynı zamanda bir yaşam felsefesinin üretildiği yerlerdir burası” dedi.
 
‘5 MİLYON KÜRDE KÜLTÜR MERKEZİNİ ÇOK GÖRDÜLER’
 
İstanbul’da 5 milyon Kürt nüfusunun olduğuna işaret eden Avcı, “5 milyon Kürdün vergilerini alan devlet vakfı, 5 milyon Kürdün bir tane kültür merkezine tahammül edememiştir. Bütün çıplaklığıyla mesele budur. Kuşkusuz bu binayı aldıklarında kültür faaliyetleri duracak değil. Yeni yerlerde bulacağız, açılışlarımızı da yapacağız. Kültürel olarak Ortadoğu coğrafyasının en zengin halkının kültürel faaliyetleri binalara bağlı değil. Dolayısıyla mekanları elimizden alarak bu faaliyetlerin durdurulabilmesi mümkün değil. Bir halkın kültürünü yaşadığımız ve nefes aldığımız her yerde üretiriz” diye konuştu.