Diyarbakır’da Hasankeyf'in hafızasızlaştırılmasını konu alan ve yönetmenliğini Ali Ergül’ün üstlendiği "Suyun Ölüm Tarihi" belgeselinin gösterimi Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi'nde gerçekleştirildi. Gösterime, Mimarlar Odası, Sur Platformu üyeleri,  ekoloji aktivistleri ve Dicle Üniversitesi ekoloji topluluğu üyesi öğrenciler katıldı. Ilısu Barajı'ndan etkilenecek alanları konu alan belgesel, Hasankeyf’te yapılacak barajın insanlık tarihi açısından ne gibi kayıpların yaşanacağını konu alıyor. 

 

‘HİÇ KİMSE HASANKEYF’TE NE KAYBEDİLECEĞİNİ BİLMİYOR’

 

Belgesel gösteriminin ardından konuşan yönetmen Ali Ergül, kayyumlarla birlikte Hasankeyf mücadelesinin çok ciddi darbe aldığını belirtti. Belgeselin yapım aşamasını anlatan Ergül, Hasankeyf mücadelesini yürüten kişilerden birinden duyduğu tarihi mekânlardan özür dilemesi gerektiği şeklindeki söyleminden çok etkilendiği için böyle bir belgesel hazırladığını söyledi. Ergül, belgeselin bir mücadele belgeseli olması gerekirken yapım aşamasında bir duygu belgeseli haline dönüştüğünü söyledi.

 

‘HASANKEYF’TE ARAŞTIRMA YAPMAMIZ ENGELLENİYOR’

 

OHAL sürecinde belgesel hazırlamanın verdiği zorluklara değinen Ergül,  çekim yaparken daha geniş yerleri almak istediklerini ancak teknik engellerin yanı sıra askeri engellerle karşılaştıklarını belirtti.   Dicle vadisinde çekim yapamadığına dikkat çeken Ergül, “Hasankeyf’ten çekime başladığınız zaman iki kilometreden sonra korucu köyleri karışınıza çıkıyor, karakol noktaları başlıyor. Barajın iki tarafında devasa karakollar var. Bütün bunlar engelliyor zaten çekim için gittiğinizi söyleyemiyorsunuz çünkü izin vermiyorlar. Bu anlamda istediğimiz görüntü ve tarihi derinliği yakalamakta çok zorlandık” şeklinde konuştu.

 

‘ON İKİ BİN YILLIK TARİH BARAJLARLA YOK EDİLİYOR’

 

Ilısu Barajının coğrafya ve insanlık için nasıl bir yıkımı ve kayıp olacağını kimsenin bilmediğini vurgulayan Ergül, “12 bin yıllık bir tarihten bahsediliyor ama daha da eski olabilir. Çünkü 90’lardan beri orada bir araştırma engeli var ve kimse gidip derinlikli bir araştırma yapamıyor.  Dolayısıyla hiç kimse Hasankeyf’te ne kaybedileceğini bilmiyor” ifadelerini kullandı. Her yer sular altında kaldığında oradan etkilenecek insan sayısının 75 binden fazla olduğuna dikkat çeken Ergül, “Buna göçerlerde eklendiğinde bu sayı 200 bine çıkabilir” dedi. Hasankeyf ile ilgili yürütülen mücadelenin, yetersiz olduğunun altını çizen Ergül,  yeterli düzeyde hukuki davanın açılmadığını söyledi.