Koç: Kobanê Davası heyetiyle görüşen eski bakan kim ve ne görüştü?

img

ANKARA – HDP’li Abdullah Koç, Meclis Genel Kurulu’nda Kobanê Davası’nın 9 Kasım’da görülen duruşmasında eski bir bakanın mahkeme heyetiyle görüştüğünü ve ne görüştüğünü sordu.

Meclis Genel Kurul’da İcra ve İflas Kanunu ile Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi’nin görüşmeleri sona erdi.

Görüşmede konuşan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Muş Milletvekili Şevin Coşkun, cezaevlerindeki hak ihlallerine dikkat çekti. Cezaevlerinin işkence merkezlerine ve ölüm evlerine dönüştüğünü söyleyen Coşkun, “Özellikle 2020 Nisan ayında düzenlenen İnfaz Yasası'yla getirilen idare ve gözlem kurulları hukuksuz ve keyfî gerekçelerle verilen cezayı bitirmesine rağmen hükümlülerin tahliyelerini engelliyor. Söz konusu İnfaz Yasası'nın Anayasa'ya ve Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası mevzuata aykırı olduğunu her fırsatta dile getirdik, getirmeye de devam edeceğiz. Cezaevleri gözlem kurulları ancak -tırnak içerisinde- iyi hâlli olduğuna karar verdiği tutukluları denetimli serbestlik ya da adli kontrolle serbest bırakıyor. Kurulun kararı olumsuz çıkması durumunda ise tutuklular bu haktan yararlanamıyor. İdari gözlem kurullarının keyfi gerekçeleri arasında fazla su kullandığı, sık oda değişikliği yaptığı, açlık grevine girdiği gibi nedenler bulunuyor” dedi.

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) verilerine göre verilen cezayı bitirmesine rağmen tahliyesi engellenen 74 tutuklu olduğunu kaydeden Coşkun, tahliyesi engellenen ve hasta tutukluların isimlerini tek tek saydı.

‘UÇAN FİYATLAR’

HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay da, Türkiye’nin derin bir ekonomik kriz içerisinde olmasına rağmen, Meclis’te İcra ve İflas Kanunu görüşmelerinin devam ettiğini kaydetti. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Ekonomi uçuyor” sözlerini hatırlatan Kemalbay, “Fakat görüyoruz ki uçan fiyatlar oldu, zamlar her yerde fırlamış durumda. Şu anda, benzine, mazota, LPG'ye 1 lira zam geliyor. Halk, tencere ve tavalarla sokaklara inmiş durumda, İzmir'de, İstanbul'da ve Ankara'da insanlar protesto gösterisi yapmaya çalışıyorlar. Halkın demokratik tepkilerini ortaya koyması ‘İstifa, hükûmet istifa’ çağrısı yapmak demokratik bir haktır ve halkın demokratik hakkını ortaya koyabilmesi için sokakları kullanması gerekir” diye konuştu.

‘HÜKÜMETE MAHKUM MUYUZ?’

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Seçimler zamanında yapılacak, 2023'te” sözlerini anımsatan Kemalbay, “ Ya Sayın Bahçeli yani bu insanlar taş mı yesinler? 2023'e kadar beklemek zorunda mıyız? Bu Hükûmete mahkûm muyuz? Bunu kabul etmiyor insanlar, ‘Hükûmet istifa.’ diyor, bu seslere kulak vermeniz gerekiyor. Türkiye böylesine perişan bir noktada ve bu perişanlığın ortadan kalkması için halkın örgütlenmesi, dayanışması ve ‘Hükûmet istifa!’ sloganlarıyla protestosuna devam etmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

HDP’li siyasetçilere açılan Kobanê Davası’ndan bahseden HDP Ağrı Milletvekili Abdullah Koç ise, “Kobanê kumpas davasına bu iktidar müdahale ediyor, müdahale etti. Mevcut olan heyeti aldı, yerine başka bir heyet getirdi. Yeni atanan mahkeme başkanı üç gün içerisinde 500 tane klasörden oluşan bir davaya hâkim oldu ve arkadaşlarımızı apar topar mahkemenin huzuruna çıkarmak suretiyle yargılamaya başladı ve yargılamaya çalışıyor. Bu mahkeme talimat alan bir mahkeme, bu mahkeme olağanüstü bir mahkeme, bu mahkeme sıkıyönetim mahkemesinin başka bir versiyonu, bu mahkeme devlet güvenlik mahkemelerinin başka bir versiyonu” dedi.

Tek adamla yönetilen Türkiye’de demokrasinin kalmadığını kaydeden Koç, “Yargı da tek adamla yönetiliyor. Otokrasinin hâkim olduğu bir ülkeden bahsediyoruz, Anayasa'nın bütün hükümleri askıya alınmış ve Anayasa hükümleri asla ve asla uygulanmıyor. Bu kumpas davasının vereceği karar, halkımız tarafından şimdiden yok sayılıyor ve yok sayılacak, tarihin çöplüğüne de bu karar kesinlikle gönderilecek. Soma davası, Berkin Elvan davası, Şenyaşar ailesinin karşı karşıya kaldığı hukuksuzluklar, cinsel istismar davaları, siyasi cinayetler, Deniz Poyraz dosyası, Tahir Elçi cinayeti ortadayken adalet reformundan bahsetmek mümkün değildir” ifadelerini kullandı.

“Roboski'ye adalet gelmediği sürece, Tahir Elçi'nin dosyası, Ankara Gar katliamı, Soma katliamı adalet görmediği sürece bu bütçeyi şimdiden reddediyoruz” diyen Koç, şöyle devam etti: “Biz bu bütçeyi kabul etmiyoruz. Neden bütçeye para gönderelim? Neden cebimizdeki parayı Adalet Bakanına verelim? Adalet sağlanmadığı sürece... Adalet için bu halkın cebinde mevcut olan parayı ve kaynağı almak isteyen bir Adalet Bakanıyla biz karşı karşıyayız. Adalet Bakanı’na ve adalete her gün müdahale eden bir İçişleri Bakanı var. Her gün müdahale eden diğer siyasi parti başkanları var. Neden bunlara karşı harekete geçmiyor? Neden suç duyurusunda bulunmuyor?”

‘GÖRÜŞEN BAKAN KİM?’

HDP’li Koç, Kobanê Davası’nın 9 Kasım’da görülen duruşmasında eski bir bakanın mahkeme heyetiyle görüştüğünü ve ne görüştüğünü sordu. Koç, “Görüşmek istedikleri mesele nedir? 09.11 tarihli duruşmada kim mahkeme heyetiyle görüştü? Ne görüştüler? Normal bir arkadaşlık ilişkisi midir? Bir akraba ziyareti midir? Yoksa mahkemeyi etki altına almak için yapılan bir görüşme midir? Oradaki tutanaklar ve kamera kayıtlarının derhâl muhafaza altına alınmasını talep ediyoruz. Yarın öbür gün suç duyurusunda bulunduğumuz zaman bu kayıtları o gün tarihli isteyeceğiz. Eski bir devlet bakanı neyi görüşüyor mahkeme savcısı ve mahkeme heyetiyle? Bu bir Anayasal suç ve biz buradan suç duyurusunda bulunuyoruz, biz bunu kabul etmiyoruz” sözlerini dile getirdi.

‘YAZIKLAR OLSUN’

CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen de, AKP’nin tek adamlık rejimiyle birlikte tıpkı ekonomi ve demokrasiye yaptığı gibi modern yasa yapım süreçlerini de mezara gömdüğünü belirtti. AKP gelmeden önce Türkiye, Avrupa Birliği normlarıyla ilerlerken şimdiyse Afrika Birliği normlarının bile ardında gerilemeye devam ettiğini dile getiren Antmen, “Gelen teklif yine bir torba, yine özensiz hazırlanmış, yine içinde Anayasa'ya aykırı hükümler var, yine muhatapları ve uzmanlarıyla görüşülmeden çalakalem yazılmış bir teklif. Bir vatandaş, düşünün, karnını doyurmak için, kirasını vermek için 5 bin liralık bir kredi alsa ve ödemese banka derhâl takibe geçer. Peki, Ziraat Bankası ne yapıyor? Bu ülkenin, tüyü bitmemiş yetimin 750 milyon dolarını hortumlayan holding için Ziraat Bankası ne yapıyor? Hiçbir şey. İcra takibi bile açmıyor. Yazıklar olsun. Sayın milletvekilleri bunlardan utanç duymamız gerekiyor. Ey, AKP gücünüz sadece fakir ve fukaraya mı yetiyor?” diye sordu.

‘DERHAL SEÇİM’

Ekonomideki gelişmelere değinen Antmen, şöyle konuştu: “Gecenin saat on birine doğru? İcra İflas Kanunu'nu değiştirerek e-ihale hükümleri getiriyoruz. İcrayı kolaylaştıracağız, insanların mallarını daha çabuk satalım istiyoruz ve çocuklarla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin ilamların icrasıyla ilgili yeni bir sistem getirmeye çalışıyoruz. Ama bu sistem yanlış, bu sistem eksik, bu sistem hatalı. Ne yapıyorsunuz? İnsanlar aç, insanlar geçinemiyor, kara kış kapıda, döviz almış başını gidiyor. Sayın Cumhurbaşkanı konuşuyor, döviz yükseliyor; Sayın Cumhurbaşkanı konuşuyor, döviz yükseliyor; Merkez Bankası Başkanı konuşuyor, döviz patlıyor. Bu mu Türkiye'nin hâli? Allah aşkına önceliğimiz neden ekonomi değil? Neden yoksul halkımız değil? Lütfen bir aynaya bakın, buna bir cevap bulabiliyor musunuz ondan sonra konuşalım.Kapatın Meclisi ya, kapatın Meclisi; Cumhurbaşkanı kararnameleriyle, yönetmeliklerle bu ülkeyi yönetin, olsun bitsin. Zaten dolar olmuş 13 lira, olur size 20 lira, 30 lira; Allah sonumuzu hayretsin. AKP milletvekilleri; bu ülkeye bir hizmet mi yapmak istiyorsunuz, son bir iyilik mi yapmak istiyorsunuz; derhâl seçim. Bu ülke sizden kurtulur ve ülke rahata erer.”

Genel Kurul İcra ve İflas Kanunu’nun ikinci bölümünde yapılan görüşmelerin sona ermesi üzerine yarına ertelendi. Genel Kurul’da yarın İcra ve İflas Kanunu’nun ikinci bölümünde yer alan maddeler ve HSK seçimleri yapılacak.