ANKARA – Plan ve Bütçe Komisyonu’nda “Kürdistan” inkarını savunan AKP’liler, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Kürdistan” söylemi hatırlatılınca sessiz kalmayı tercih etti.
Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Cumhurbaşkanlığı, Millî İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Devlet Arşivleri Başkanlığı, Millî Saraylar İdaresi Başkanlığı, Strateji ve Bütçe Başkanlığı, İletişim Başkanlığı ve Savunma Sanayii Başkanlığı’nın bütçe, kesin hesap ve Sayıştay raporları; Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği bütçe ve kesin hesabı ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ve Yatırım Ofisi Başkanlığı’nın Sayıştay raporları görüşmeleri devam ediyor.
HDP Ağrı Milletvekili Abdullah Koç, konuşmasında Kürt sorununa değindi. Koç, Türkiye’nin demokrasinin önündeki en büyük engelin Kürt sorunun demokratik çözümünden yana bir tavır sergilenmemesi olduğunu vurguladı. Son ekonomik krizin temelinde de bu sorun olduğunu kaydeden Koç, “Kürt sorunu tarihsel, sosyal ve siyasal boyutlarıyla Osmanlı İmparatorluğu’ndan Türkiye’ye devredilen önemli bir sorundur. Kürt sorununu çözümsüzlüğe iten en önemli politikaların başında ret, sürgün, inkâr ve asimilasyon politikalarıyla tarihsel bir nitelik kazanmış bulunmaktadır. Asimilasyon politikaları; hafızanın yok edilmesi, tarihî, 120 kültürel ve coğrafi tüm kavram isimlerin yasaklanması, dilin yasaklanmasıyla ağırlaşmaktadır. Kürt, Kürdistan kavramını kullanan kişilere karşı gözaltı, tutuklamalar ve tehditler devam etmektedir” dedi.
‘KÜRT HALKI İNKAR VE RET ÜZERİNDEN ANLATILIYOR’
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 2013 yılında “Kürdistan kelimesini Meclis tutanaklarında göreceklerdir” sözlerini hatırlatan Koç, “Arşivlerin açılması gerekiyor, tam da bu söylem doğrultusunda. Cumhurbaşkanının bu söylemi… Sizin de belirtmiş olduğunuz gibi yaklaşık olarak 42 milyon dijitalleştirilmiş belge internet sitesine aktarılmış bulunmaktadır. Kürtlere dair Kürt tarihine dair herhangi bir belge ve bilgi mevcut mudur? Osmanlı'dan başlamak üzere Kürt ileri gelenleriyle girilen dayanışma sonunda uluslararası alanda yapılan anlaşmalar vardır. Bu anlaşmaların başında Ruslarla yapılan anlaşmalar söz konusudur. Amasya Tamimi, İtilaf Devletleri’yle yapılan görüşmeler de yine devletin arşivlerinde yer almaktadır. Türkiye'de resmî bir tarih oluşturulmuştur; gerçek dışı ve halkları -özellikle Kürt halkını- inkâr, ret ve asimilasyon politikaları topluma anlatılmaktadır” diye belirtti.
‘ARŞİVİ HALKA AÇIN’
Kürt sorununun çözülmesi, Türkiye'nin yüzleşmesi ve demokratikleşmesine katkı sunulması için arşivlerin halka açılması gerektiğini dile getiren Koç, “Seyit Rıza ve yol arkadaşlarının idam edişlerinin üzerinden seksen üç yıl geçmiştir. Şeyh Said ve 46 arkadaşı 29 Haziran 1925 yılında idam edilmişlerdir. Mezar yerlerinin açıklanması hakikatlerin kamuoyuyla paylaşılması elzemdir; demokrasinin gereğidir, tarihî bir gerçektir ve aynı zamanda uluslararası bir hukukun da gereğidir. Kürt sorununun demokratik yoldan çözülmesi ve halka gerçeklerin anlatılması için arşivlerin halka açılması gerektiğini belirtiyor” ifadelerini kullandı.
ERDOĞAN OLUNCA AKP’LİLER SESSİZ KALDI
Görüşmeler sırasında her seferinde Kürdistan inkarını savunan AKP’liler ve MHP’liler Koç’un, Erdoğan’ın söylemini hatırlatmasıyla sessiz kalması dikkat çekti. Komisyon Başkanı Cevdet Yılmaz da “Kürdistan” kelimesini kullanan her vekil ardından yaptığı, “Türkiye’de Kürdistan diye bir yer yoktur” cümlesini kurmadı.