Coşkun: Basın özgür değilse siyaset de özgür olmaz

img

ANKARA – Basın üzerindeki sansüre değinen HDP Muş Milletvekili Şevin coşkun, “Unutulmamalıdır ki basının özgür olmadığı bir ülkede toplum da siyaset de özgür olmaz” dedi.

Meclis Genel Kurul’unda 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kesin Hesap Kanun Teklifi’nin maddelerinin görüşmeleri devam ediyor. Kanun teklifinin ikinci maddesi üzerine HDP Muş Milletvekili Şevin Coşkun konuştu.

Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine değinen Coşkun, “14 Aralık’ta, yirmi sekiz yıldır cezaevinde bulunan ve tedavisi engellenen, ağır hasta Abdülrezzak Şuyur yaşamını yitirdi. Daha yirmi dört saat geçmeden, bir diğer hasta tutuklu Halil Güneş'in ölüm haberini aldık. Bu ölümlerin sorumlusu sizsiniz. Buradan soruyoruz: Daha kaç kişinin ölmesini bekliyorsunuz?” diye sordu.

‘YAŞAM HAKKI İHLAL EDİLİYOR’

Hasta tutuklu eski milletvekili Aysel Tuğluk’un durumuna da dikkat çeken Coşkun, “Ağır hastalığı ve verilen doktor raporlarına rağmen tahliyesi engellenerek yaşam hakkı ihlal ediliyor. 83 yaşındaki ağır hasta Mehmet Emin Özkan, yirmi altı yıldır cezaevinde ve yaşam hakkı engellenmektedir. Hasta tutuklu ve hükümlülerin yanı sıra keyfî bir biçimde infazları yakılan hükümlülerin tahliyesinin önündeki engeller bir an önce kaldırılmalıdır” diye belirtti. Muş, Hakkâri, Van ve Mardin olmak üzere, birçok kentte valilik kararıyla her on beş günde bir verilen eylem ve etkinlik yasağına da değinen Coşkun, “Elbette bu yaşananlara seyirci kalmayacağız; zulmünüzü, hukuksuzluğunuzu yüzünüze her gün haykıracağız” dedi.

Medyanın tutumuna da dikkat çeken Coşkun, şöyle devam etti: “Türkiye'nin yaşadığı bu karanlık tablo karşısında özellikle medyanın sergilediği tutum, tarihe bir kara leke olarak geçmiştir. HDP'ye, farklı kimlik ve inançlara, toplumsal muhalefete, kadınlara, ekoloji mücadelesi yürütenlere karşı her gün yayın yoluyla nefret dilini örgütleyen, hedef gösteren yandaş medyanız da en az iktidarınız kadar suçludur. Dipsiz medyanızın yaptıklarını tek tek sıralayacak olursak saatler de günler de yetmez. İzmir'de parti binamıza girerek Deniz Poyraz arkadaşımızı katleden, katille ilgili medyanızın yaptığı ‘HDP binasında çatışma’ haberi iktidar medyanızın çukurun da çukur dibinde olduğunun somut bir örneğidir. Geçen hafta şüpheli bir şekilde cezaevinde yaşamını yitiren Garibe Gezer için ‘Cezaevinde beslenen bir terörist daha öldü’ başlığını atacak kadar hadsizleşen ve adına gazete diyemeyeceğimiz bir kâğıt parçası iktidarınızın zihniyetinin yansımasıdır.

MANİPÜLE BASINI

Medyanız, yayıncılık faaliyeti değil toplumu manipüle ederek iktidarınızın yarattığı krizin üzerini örtme faaliyeti yürütmektedir. İsmini herkesin bildiği bir televizyon kanalınızın ekonomik çöküşün üzerini örtmek için attığı ‘Uzun süre aç kalmak ömrü uzatır’ başlığı buna en iyi örnektir. Başlıklara taşınan ‘Porsiyonlarınızı küçültün’, ‘Kilo yerine gramla alın’ sözleri çürümenin geldiği noktayı göstermektedir. Manipülasyon başkanlığı gibi görev yapan İletişim Başkanlığınız ve bağlı medya yapılanmanız hakikatlerin üzerini karartmak için gece gündüz çalışmaktadır. Yalanın iktidar desteğiyle sübvanse edildiği bir başka ülke örneği daha yoktur.

BASIN SANSÜRÜ

Ülkede asırlar öncesini aratmayan bir basın sansürü vardır; yasaklanan dil, fikir, gazete, kitap ve yayınlar saymakla bitmez. Yeni Yaşam gazetesi cezaevlerine alınmamaktadır. İktidar tarafından hedef tahtası hâline getirilen gazeteciler, haber faaliyetleri nedeniyle yargılanmaktadır. Beğenilen bir ‘tweet’, şarkı, renk, fotoğraf ya da Hükûmet yanlısı bir diziye ilişkin mizahi bir paylaşım bile yargılama sebebi sayılmaktadır. Gazeteci Nedim Türfent ve Abdulkatir Turay, yaptıkları haberler gerekçe gösterilerek beş yıldır cezaevinde tutulmaktadır. Ankara'da 12 Aralık'ta öğrencilerin yapmak istediği ‘Barınamıyoruz’ eyleminde haber takibi yapan 3 gazeteci gözaltına alınarak gazetecilik faaliyetleri engellendi.

SUSTURAMAYACAKSINIZ

Son dört buçuk yılda 3 bin 436 gazeteci işinden oldu. 2020 yılında 48 gazeteci en az bir gününü gözaltında geçirdi. Dicle Fırat Gazeteciler Derneğinin verilerine göre, 57 gazeteci ve basın çalışanı şu an cezaevinde. Kadın Haber Ajansı, şu ana kadar 40 kez erişime engellendi. Şimdiye kadar sadece Özgür Gündem gazetesiyle bilinen 60'ı aşkın farklı isimle gazete ve dergiler kapatıldı. Buna rağmen özgür basın eğmeden yoluna devam etmektedir. Ne yaparsanız yapın özgür basının susturamayacaksınız, sesini kesemeyeceksiniz. Gazetecilikte Kadın Koalisyonu raporuna göre, 2021 yılı içerisinde 94 kadın gazeteci röportajları nedeniyle yasal tacize uğradı, 82 kadın gazeteci görev başında saldırıya uğradı, 18 kadın gazeteci gözaltına alındı. Bir ülkenin demokratik göstergesinin aynasıdır. Unutulmamalıdır ki basının özgür olmadığı bir ülkede toplum da siyaset de özgür olmaz.”

Genel Kurul devam ediyor.