Musa Anter davasına dair önerge ‘kaba ve yaralayıcı’ymış

img
ANKARA - JİTEM elemanları tarafından katledilen Musa Anter’in davasına dair verilen soru önergesi, “kaba ve yaralayıcı” denilerek, iade edildi.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mardin Milletvekili Pero Dündar’ın 20 Eylül 1992’de katledilen Musa Anter (Apê Mûsa) cinayetinin Ankara 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davasına ilişkin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesi iade edildi.
 
Meclis Başkanı Mustafa Şentop imzasıyla gönderilen iade gerekçesinde Meclis İç Tüzük 67 ve 96’ncı madde gösterildi. İç Tüzük 67’nci maddenin fıkrasında yer alan  “kaba ve yaralayıcı” düzenlemesi ile 96’ncı maddenin “kişisel görüş” olduğu gerekçeleri iade gerekçesi yapıldı. Önergede yapılacak düzenleme ardından işleme alınacağı belirterek, Dündar’ın makamına önerge ve gerekçeler iade edildi.
 
KABA YARALAYICI
 
Önergenin gerekçesinde yer alan “Musa Anter Davası, 2014’te 1990’lı yıllarda Kürt illerinde işlenmiş olan zorla kaybetme ve hukuk dışı infazlarla ilgili yürütülen JİTEM Ana Davası’yla birleştirilmiş ancak bu durum, ağır hak ihlallerini, sorumlularını ve buna sebebiyet veren sistematik mekanizmaları ortaya çıkarması açısından değerlendirilmemiştir” şeklindeki paragrafın İç Tüzük 67’nci madde “kaba ve yaralayıcı” olduğu öne sürüldü.
 
SORU KİŞİSEL GÖRÜŞ
 
Önergenin 5’inci sorusunda yer alan “Musa Anter cinayeti başta olmak üzere 1990’lı yıllarda Kürt illerinde işlenen siyasi cinayetlere ilişkin etkin soruşturmalar neden yapılmamaktadır?” sorusu ise “kişisel görüş” olduğu öne sürülerek, değiştirilmesi istendi.
 
ZAMANAŞIMI İLE KARŞI KARŞIYA
 
Diyarbakır’da 20 Eylül 1992’de Kürt bilgesi Musa Anter’in katledilmesine dair açılan davada geçen uzun yıllara rağmen karar çıkmadı. JİTEM Ana Davası ve 1993 yılında “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım tarafından öldürülen Ayten Öztürk davasıyla birleştirilerek adeta zamanaşımının süresinin dolması beklendi. Duruşmanın görüldüğü 20 Haziran’da avukatlar zaman aşımına dikkat çekerek, dosyanın tefrik edilmesini istemişti. Heyet avukatların taleplerini reddederek, duruşmayı zamanaşımına 5 gün kala 15 Eylül’e ertelemişti.