DTK Eşbaşkanı Öztürk'ten Federe Kürdistan Bölgesel Yönetimine çağrı

img

DİYARBAKIR - Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik operasyonlar ve HDP’li belediyelere kayyum atamalarının PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin sonucu olduğunu söyleyen DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Federe Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin kayyum karşısında sessizliğini eleştirerek, “Halkımıza ve tarihe karşı sorumluluğumuzu yerine getirmeliyiz” dedi.

 
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ağrı Milletvekili Berdan Öztürk, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde devam eden tecrit ve barış çağrılarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. HDP’li belediyelere atanan kayyumlara ilişkin de konuşan Öztürk, Federe Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin sessizliğini eleştirdi. 
 
‘TECRİT SÜRÜYOR’
 
Açlık grevi eylemleri sonucunda 2 Mayıs’tan itibaren gerçekleştirilen avukat ve aile görüşmelerine rağmen tecridin sonlandırılmadığını dile getiren Öztürk, aile ve avukat görüşmelerinin kısıtlı olarak yapıldığını, Öcalan’ın diğer iletişim haklarından da yaralanamadığını söyledi. Yapılan avukat görüşmelerinin de iki avukatla sınırlı olduğunu belirten Öztürk, “AKP-MHP iktidarının isteği doğrultusunda görüşmeler sağlanıyor. Sayın Öcalan’ın vasisi bile İmralı Adası’na gidemiyor. Bu tecridin sürdüğünün kanıtıdır. Tecrit sadece İmralı Adası ile sınırlı değil, Türkiye’nin tamamında tecrit uygulanıyor. Bununla birlikte kriz ve kaos siyaseti de devam ediyor” diye konuştu. 
 
‘BARIŞ ÇAĞRISI AKP VE MHP’YE DEĞİL’
 
Öcalan’ın yapılan görüşmelerde barış ve çözüm mesajlarını değerlendiren Öztürk, “Sayın Öcalan 1993’ten bugüne kadar barış çağrılarını ısrarla sürdürüyor. Kürt sorununun tek çözümü diyalogdur. Bunu sürekli dile getiriyor. Bu çağrı AKP-MHP’ye yapılmıyor. Son 4 yıla baktığımızda sadece Kürt halkı değil, faşizme karşı muhalefet eden, demokrasi talep eden herkese saldırı var. Sayın Öcalan’ın çağrısı; Türkiye halklarının, demokrasi güçlerinin bir araya gelerek, barış ve çözüm sesini yükseltilmesine yöneliktir” dedi. 
 
‘BARIŞ ÇAĞRILARINA SAVAŞLA CEVAP VERİYOR’
 
AKP ve MHP ittifakının Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik operasyonlar ve HDP’li belediyelere atanan kayyumlarla Öcalan’ın barış çağrılarına karşılık verdiğini ifade eden Öztürk, “AKP-MHP faşist ittifakı savaş ile karşılık veriyor. Kendi çıkarları için, iktidarlarını korumak için böyle bu şekilde karşılık veriyor. Yüz yıldır süre gelen inkar ve imha sistemini bu saldırılarla sürdürülüyor. Yoksa AKP bitmiştir. Ayakta kalabilmek için saldırıyor, işgal ediyor, kayyum atıyor” şeklinde konuştu. 
 
‘KÜRT KAZANIMLARINA SALDIRILARIN DEVAMIDIR’
 
Türkiye’nin, dünyanın dört bir yanında Kürt kazanımlarına yöneldiğini söyleyen Öztürk, “Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik ‘Pençe’ isimli operasyonlar, adım adım işgaldir. Afrin’de de benzer politika söz konusu. Belediyelerin gasp edilmesi de Türkiye’nin Kürt kazanımlarına yönelik saldırıların devamıdır. Bu sadece Kürt halkına yönelik bir saldırı da değil, aynı zamanda demokrasiyi savunanlara yönelik bir saldırıdır. Kayyumlar Türkiye demokrasi güçlerinin sorunudur. Bu faşizmdir. Faşizmi yıkmak için birlikte mücadele gerekiyor” çağrısında bulundu. 
 
IKBY’NİN KAYYUM SESSİZLİĞİNİ ELEŞTİRDİ
 
Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi’ndeki referandum seçimlerindeki “Açlıkla terbiye ederiz” tehditlerini hatırlatan Öztürk, Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin kayyumlara karşı sessizliğini de eleştirdi. Öztürk, şunları söyledi: “Türkiye’nin hedefi Kürtler ve Kürtlerin statü sahibi olmasıdır. Bölge Kürtleri Güney Kürdistan’ın kazanımlarını, kendi kazanımları olarak görüyor. Güney Kürdistan’a yönelik saldırıları da kendine yönelik bir saldırı kabul ediyor. Bizim de beklentimiz, Güney Kürdistan’ın kayyumlara tepki göstermesidir. Dünya kamuoyu tepki gösterdi ama Güney Kürdistan’dan bir tepki gelmedi. Ne olursa olsun Kürt halkına yönelik bir saldırı var ve buna karşı sessiz kalınmamalıdır.”
 
‘TARİHE KARŞI SORUMLULUĞUMUZU YERİNE GETİRMELİYİZ’
 
 
Federe Kürdistan Bölgesi’nin Kürtlere yönelik saldırılara karşı ortak tutum göstermesi gerektiğinin altını çizen Öztürk, “Kürt liderleri ulusal birliğe katkı sunmalıdır. Tam da Kürtlere yönelik saldırıların arttığı bir dönemde tavır göstermeli. Bu saldırılar Kürt halkını iradesizleştirmeye yöneliktir. Bugün bir araya gelerek, ortak tepkimizi göstermezsek, yüz yıl daha kaybedeceğiz. Halkımıza ve tarihe karşı sorumluluğumuzu yerine getirmeliyiz” diye belirtti. 
 
‘TEK ÇÖZÜM İMRALI ADASI’
 
Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik operasyonlar ve HDP’li belediyelere kayyum atamalarının PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin sonucu olduğunu kaydeden Öztürk, “Kürt halkına ve kazanımlarına yönelik saldırılarla sonuç alınamaz. Tek çözüm İmralı Adası, tek muhatap Sayın Öcalan’dır. Bir açıklaması her şeyi değiştirir. ‘Bir haftada çözerim’ diyor; kendine güveniyor. Devlet aklı da kendine güveniyorsa buyurun” dedi.
 
MA / Özgür Paksoy - Mehmet Şah Oruç