'Kobanê’ye saldırı olursa dalga daha da büyür, Erdoğan altında kalır'

img

ANKARA - Türkiye’ye yönelik yaptırım tasarısının Senato’ya gelmemesi için lobilerin devreye girdiğini belirten HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Hişyar Özsoy, “Dalga o kadar büyük ki kimse karşısında duramıyor. Kobanê’ye saldırı olursa dalga daha da büyür, Erdoğan altında kalır” dedi. 

 
ABD Kongresi’nin alt kanadı olan Temsilciler Meclisi’nde 30 Ekim’de yapılan oylamada Türkiye’ye yönelik yasa tasarısına parlamenterlerin büyük bir çoğunluğu “evet” oyu verdi. Yaptırım tasarısına 403 vekil “evet” oyu kullanılırken, Senato ya da ABD Başkanı Donald Trump’ın onayıyla yaptırımların uygulanıp, uygulanmayacağı net değil. Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) Parlamenterler Meclisi toplantısı için Washington’da bulunan HDP Dış İlişkilerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Hişyar Özsoy, ABD Temsilciler Meclisi’nde kabul edilen yaptırım tasarısına dair değerlendirmede bulundu.
 
CUMHURİYETÇİLER VE DEMOKRATLAR BİRARADA 
 
Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik operasyonu ardından gündeme gelen yaptırım tasarısında nadir şekilde Cumhuriyetçiler ve Demokratları bir araya getirdiğine dikkat çeken Özsoy, “Erdoğan’ın siyaseti ve politikası her iki partiyi birleştirmiş durumda. Bu açıdan önemli. Tabi kongrede üçte iki çoğunluk elde edebilen karar, Senato’da üçte iki çoğunluk elde edebilirse o zaman başkanın veto hakkını elinden almış oluyor. Buna süper çoğunluk deniyor. Yani 100 kişilik senatoda 67 kişi bu karar tasarısına oy verirse Trump’ın bunu durdurabilecek bir gücü olmayacak” dedi.
 
Senatörlerin tasarıya onay vermesinin sürpriz olmayacağını hatta 67’den fazla bir oyla da kabul edilebileceğini söyleyen Özsoy, Cumhuriyetçi lider Mitch McConnell’in tutumuna işaret etti.  McConnell’in Türkiye’nin Rusya’ya yakınlaşma riskini taşıdığından kaynaklı endişeli olduğuna dair açıklamalar yaptığını belirten Özsoy, “Cumhuriyetçiler çoğunlukta ve onların lideri McConnell bloke edebilir” dedi.
 
‘ROJAVA İŞGALİ BARDAĞI TAŞIRDI’
 
Cumhuriyetçi senatörler ve Trump üzerinde ciddi baskı olduğunu söyleyen Özsoy, “Trump, Türkiye’ye yaptırım uygulanmasını istemiyor ve hatta S-400 meselesinde de yaptırım uygulanması önüne Trump geçti. CAATSA denilen yaptırımların bu kapsamda uygulanması lazımdı, fakat Trump kongreden zaman istemişti. Trump’a o zaman tanınmıştı fakat Türkiye sadece S-400 almakla kalmadı, Rusya’nın da desteğiyle Rojava’ya işgal girişiminde bulundu. Bu da artık ABD’li senatörler için bardağı taşıran son damla oldu. Trump ciddi baskı altında kalacaktır” diye belirtti.
 
ABD KAMUOYUNDA TEPKİ VAR
 
ABD’de Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik Türkiye’nin aldığı operasyon kararına ilişkin çok ciddi bir tepki olduğunu aktaran HDP’li Hişyar Özsoy, şöyle devam etti: “Belli ki Trump zorlanıyor. Sadece siyasetçiler değil, Amerika halkı, gazeteciler, sanatçılar, yazarlar ve akademisyenlerden Kürtlere ilişkin Trump’ın kararını ‘ihanet’ olarak gören çok güçlü toplumsal tepki var. Karar en nihayetinde Trump’ın. Ancak azil sürecinde zorlanan Trump’ın şimdi önünde seçimler de var. Erdoğan’a iyilik olarak aldığı karar kendi başkanlığından edebilecek büyük bir meseleye dönüşmüş durumda. Baskıdan dolayı Trump çekilme kararını revize etti. 500 kadar askeri ve bir takım zırhlı araçlarla petrol ve doğalgaz bölgelerinde tutma kararı aldı.”
 
‘TÜRKİYE’Yİ ÇÖKERTEBİLİR'
 
Özsoy, yaptırım tasarısının Senato’da oylanması halinde Türkiye’nin askeri anlamda bir ambargoya tabi olacağını vurguladı. Özsoy, “Diplomatik olarak üst düzey yöneticilere vize getirilmesi ekonomik, diplomatik ve askeri anlamda Türkiye’yi çökertebilecek etkileri olabilir” dedi.
 
Özsoy, değerlendirmesini şöyle sürdürdü: “CAATSA, Amerikalıların düşman olarak gördüğü kesimlerle, ülkelerle işbirliği yapanlara yönelik bir yaptırım yasası. 2017 yılında çıkarıldı. Kuzey Kore, İran ve Rusya ile askeri anlamda ilişkiler olursa, Amerika açısından ciddi bir tehdit olarak görünürse -ki S-400 meselesi böyle bir mesele- uygulanıyor. ABD sadece bu yaptırımları kendisi uygulamıyor. ABD aynı zamanda Türkiye ile askeri anlamda ticaret yapan bütün ülkelere yönelik uyguluyor. Neredeyse küresel diyebileceğimiz bir ambargoya kadar gidebilir.”
 
ERDOĞAN’IN MAL VARLIĞI 
 
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Hişyar Özsoy, ABD yasa tasarısında yer alan AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve ailesinin mal varlığına dair rapor hazırlanması konusuna da dikkat çekerek, şunları söyledi: “Amerika istihbaratının elinde Erdoğan ve ailesine dair ne tür bilgiler olduğunu bilmiyoruz.  Resmi olarak böyle bir talebin yapılmış olması Amerika’da siyasetçiler arasında genel kanaat olarak ‘Erdoğan’ın bir açığı var ve biz bu açığın üzerine gidelim. Biz istediğimizi yaptıramazsak mal varlığını deşifre ederiz’ deniliyor. Bu sadece Amerika için yapılacak bir araştırma değil. Erdoğan ve ailesinin dünyanın birçok yerindeki mal varlığına dair rapor istemişler. Erdoğan ve ailesinin malvarlığı bir ulusal güvenlik sorunu olmuş durumda. Bir şekilde diplomatik şantaja uğruyor. Erdoğan’a ‘Böyle devam edersen biz de senin ve ailenin şahsi servetlerinize ilişkin araştırma yaparız ve bunu da tüm dünyaya duyururuz’ deniliyor. Bunu da bir caydırıcı bir baskı aracı olarak kullanıyorlar.”
 
TÜRKİYE LOBİLERİ DEVREDE
 
Yasa tasarısının Senato’ya gelmemesi için Türk lobilerinin devreye girdiğini de söyleyen Özsoy, “Birçok lobide hareketlilik var. Dünya kadar paraların aktığı lobiler bunun önünü bir şekilde almaya çalışıyor. Ancak dalga o kadar büyük ki kimse bunun karşısında duramıyor. Bu lobilerle çözülebilecek bir iş değil. Erdoğan, Amerika kongresinin, basınının, kamuoyunun bütün desteğini kaybettiğinin farkında. Tutunabildiği tek nokta Trump ile kurduğu ilişki -ki Trump da bir tüccar-. Her meseleye alacak verecek meselesi üzerinden bakıyor. Küçük kasaba tüccarı mantığıyla pazarlık yapıyorlar. Senatoda böyle bir çoğunluğa gidilirse Trump’ın yapacağı çok bir şey yok” diye konuştu.
 
KOBANÊ’YE SALDIRI GERÇEKLEŞİRSE...
 
Erdoğan’ın “Kobanê kontrolümüz altına girmesi lazım” açıklamasına işaret eden Özsoy, “Erdoğan taviz vermez, Kobanê’ye yönelik de bir saldırıda gerçekleştirirse dalga daha fazla büyüyebilir. Erdoğan ve Trump’ta bu dalganın altında kalabilir. Amerikalılar illa da Türkiye’ye yaptırım yapalım, Türkiye’yi çökertelim noktasında değiller. Erdoğan ve Trump, Kuzey-Doğu Suriye’ye yönelik kararlarından geri adım atarsa yaptırımları uygulamak için sebep kalmaz. Bu yaptırım tasarısının ciddi bir diplomatik müzakerenin parçası olarak düşünmek lazım. Erdoğan işgali sonlandırır ve Trump da Suriye’ye yönelik politikasını revize ederse yaptırımlara gerek kalmayacak” diye konuştu.
 
MA / Berivan Altan