Babacan: Toplumumuzun nefes alması zorlaştı

img

ANKARA – Partisinin kuruluş etkinliğinde konuşan Ali Babacan, insan haklarının ihlal edilmesi, özgürlüklerin kısıtlanmasının toplumun nefes almasını zorlaştırdığını ifade etti. Babacan, parti programında yer alan Kürt sorunuyla ilgili bölümlere konuşmasında yer vermedi.

AKP kurucularından eski Ekonomi Bakanı Ali Babacan'ın kurduğu Demokrasi ve Atılım Partisi'nin (DEVA) tanıtımı Bilkent Otel ve Konferans Merkezi'nde yapıldı. Partini kurucu üyeleri kuruluş etkinliği öncesi Babacan’la birlikte Anıtkabir’i ziyaret etti. Daha sonra etkinliğe katılan Ali Babacan, burada partisinin programına dair konuştu. Babacan konuşmasında ülkenin temel sorunlara işaret etse de programında yer alan Kürt sorunun çözümü ve sebeplerine yer vermedi.
 
Ülkedeki temel sorunlara işaret eden Babacan, şunları söyledi: “Hepimizin gönlü biraz buruk, ruhu biraz yaralı, hayatının baharındaki yiğit evlatlarımızın şehadetine şahitlik ettik. Bunların derin hüznü içerisindeyiz. Ülkemizin her alanda sürekli zemin kaybetmesi yüreğimizi dağılıyor. Vatandaşlarımız geleceklerinden kaygılı. İnsan haklarının ihlal edilmesi, özgürlüklerin kısıtlanması toplumumuzun nefes almasını zorlaştırıyor. Kadınlarımız tehdit altında yaşamaktan ıstıraplı. Ülkemizde adalet yaralı, demokrasimiz yaralı, halkımız ne kadar haykırsa da sesini duyuramıyor. Korku siyaseti, polemikler, kavgalar hepimizi yordu. Çalışanlarımız işsiz kalma korkusuyla yaşıyor. Emeklimiz, memurumuz her yıl daha büyük güçlüler çekiyor. Yatırımcımız önünü göremiyor. Eğitim en önemli sorun alanı olarak hâlâ önümüzde. Sağlık sistemimiz hızla bozulma sinyalleri veriyor. Şehirlerimiz hızlı betonlaşmanın ağır yükünü kaldıramıyor. Bu ülkenin insanı son birkaç yıldır çok üzüldü, yaralandı. Her şeyi elinden alındı ama sabır gösterdi. Artık geldik buradayız. Zaman Türkiye için sorumluluk alma zamanı. Türkiye için iyileşme zamanı başladı. Derdinize ortak arıyorsanız biz DEVA’yız. Derdinize hızlı çözüm arıyorsanız biz DEVA’yız. Artık DEVA zamanı diyoruz.”
 
‘KEŞKE DESTEK VERENLERİN HEPSİ BURDA OLSAYDI’
 
Babacan, geniş bir istişare sonucu partinin kurulduğunu belirterek, “Keşke ülkede şartlar biraz daha normal olsaydı bize destek veren aydınlatan arkadaşlarımızın hepsi açıkça burada olsaydı. Gönüller bizimle beraber onu biliyoruz. Bugünler de geçer inşallah” dedi. 
 
‘TÜRKİYE’NİN YOLA DEVAM ETMESİ MÜMKÜN DEĞİL’
 
Babacan, “Değişim ve yenileme talebine kulak verdik. Bir bakıma üzerimizde ahlaki sorumluluk hissederek bu yola çıktık. Kendini yenileyemeyen bir siyaset anlayışıyla Türkiye’nin yola devam etmesi artık mümkün değildir. Vakit yenilenme vaktidir. Türkiye'mizin DEVA'sı buradadır” dedi.
 
‘SİYASETİ ŞEFFAF VE TEMİZ HALE GETİRECEĞİZ’
 
Babacan, şunları söyledi: “Demokrasinin başlangıç noktasının seçimlere ve siyasi partilere ilişkin düzenlemeler olduğuna inanıyoruz. Seçim yasasında temsilde adaleti sağlamak amacıyla, barajın düşürülmesi ve seçim bölgesinin daraltılmasıyla ilgili düzenlemeleri gerçekleştireceğiz. Siyasi partiler yasasında, parti içi demokrasiyi kurumsallaştıracak değişiklikleri hayata geçireceğiz. Siyasetin finansmanının şeffaf ve temiz hale getireceğiz. Sivil toplumu, demokrasinin asli unsuru olarak görüyoruz. Sivil toplum örgütlerinin vesayet altına alınmasının, ifade özgürlüklerinin kısıtlanmasının ve bağımsızlıklarını kaybetmelerinin demokrasiye büyük zarar verdiğine inanıyoruz.”
 
‘DİNİ GÜNLÜK SİYASETE MALZEME YAPMAYACAĞIZ’
 
Babacan, “Dini kutsallarımızı günlük siyasete malzeme etmeyecek, siyasi propaganda aracı haline getirmeyeceğiz. Türkiye tek bir akla, dar bir kadroya sığdırılamayacak kadar büyük bir ülkedir. Tüm siyasi partilerle ve sivil toplum kuruluşlarıyla diyalog kanallarımızı her zaman açık tutacağız. Demokrasi ve Atılım Partisi olarak, iktidarda veya muhalefette siyasi nezaketimizi koruyacağımızı, birleştirici, kapsayıcı ve umut veren bir siyaset üreteceğimizi, tüm demokratik yapılarla işbirliğine açık olacağımızı milletimize şimdiden taahhüt ediyoruz” ifadelerini kullandı.
 
‘AYRICILIĞA TABİ TUTULMAMAYI SAVUNUYORUZ’
 
Ayrımcılık vurgusu yapan Babacan, “Devletin her bir vatandaşına aynı yakınlıkta olmasını, hiç kimsenin ayrımcılığa tabi tutulmamasını savunuyor, her türlü kayırmacılığı reddediyoruz. Düzenleyici ve denetleyici kurumların bağımsızlıklarını ve kurumsal kapasitelerini güçlendirecek ve üyeliğe atanma nitelik ve kriterlerini yükselteceğiz. Mülakat uygulamasına son vereceğiz” dedi.
 
YOLSUZLUK
 
Babacan, yolsuzluğun ekonomik kalkınmanın önündeki en önemli engel olduğun belirterek, “Bizim için şeffaflık sadece bir etik kural değil, bir hayat tarzıdır.  Mali suçların, yasa dışı veya kaynağı kuşkulu para hareketlerinin daha bağımsız ve etkili bir şekilde izlenmesi ve soruşturulması ve ilgili kurumlarla işleyen bir koordinasyon sağlanabilmesi amacıyla, Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı’nı yeniden yapılandıracağız. Kamu alımları ve ihalelerde rekabeti ortadan kaldıran, ihaleyi istisna keyfiliği kural haline getiren, yolsuzluk kapısını açık tutan tüm istisna ve muafiyetleri ortadan kaldıracak, kamu ihale kanununu tümüyle yenileyeceğiz. İhale ve satın alma süreçlerini tüm taraf ve yurttaşların izleyebilmesine açık tutacağız” ifadelerini kullandı.
 
ORTA GELİR TUZAĞI
 
Türkiye’nin son yıllarda izlenen yanlış ve popülist politikalar sonucunda orta gelir tuzağına yakalandığın belirten Babacan, “Kaybolan güven ortamı ve gerileyen yatırımlar sonucunda ülkemizin sadece güncel büyüme performansı değil, uzun dönemli büyüme potansiyeli de ciddi bir tehditle karşı karşıyadır. Merkez Bankası’nın bağımsızlığıyla ilgili sorunlar para politikasının tutarlılığına ve öngörülebilirliğine zarar vermektedir. Bu durum, enflasyonla mücadeleyi zayıflatmakta ve fiyat istikrarının sağlanmasını zorlaştırmaktadır. Merkez Bankası’nın bağımsızlığıyla ilgili sorunlar para politikasının tutarlılığına ve öngörülebilirliğine zarar vermektedir. Bu durum, enflasyonla mücadeleyi zayıflatmakta ve fiyat istikrarının sağlanmasını zorlaştırmaktadır” diye ifade etti. 
 
Babacan, ekonomik büyüme ile ilgili olarak da, “Önümüzdeki dönemde ekonomi alanındaki en önemli önceliğimiz, başta gençler ve kadınlarda olmak üzere işsizlik sorunuyla mücadele etmektir. Üretken olmayan sektörler ile imar rantlarına dayalı bir büyüme yerine, başta sanayi olmak üzere üretken sektörlerde üretim ve ihracat artışına öncelik veren bir modele geçeceğiz” 
 
 ‘ZAMANINDA BİZE YAPTIRMADILAR’
 
Babacan, enflasyonu düşük tek haneli düzeye indirmek temel hedefleri olduğunu belirterek, “zamanında bize yaptırmadıkları” dediği “mali kural” uygulamasını hayata geçireceklerini söyledi.
 
AKP döneminde hayata geçirilen büyük ölçekli projeler için Babacan, “Büyük ölçekli kamu yatırımlarına, gerçekçi ihtiyaç değerlendirmesi ve çevresel etki analizi yaparak karar vereceğiz. Bu projelere ilişkin hazırlık sürecinde sivil toplum, meslek örgütleri ve ilgili tüm tarafların etkin bir şekilde katılımını sağlayacak mekanizmaları oluşturacağız. Ben yaptım oldu ben istiyorum olsun, büyük projeler böyle yapılmaz arkadaşlar. Toplumsal bir mutabakat arayışı lazım” diye konuştu.
 
‘YÖK’Ü KALDIRACAĞIZ’
 
Babacan, Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) misyonunu tamamlamış olduğunu belirterek, “Yüksek öğretimin gelişmesinin önünde bir engel haline gelmiştir. Yükseköğretim Kurulu’nu kaldıracağız. Yüksek öğrenim kurumlarını veriye dayalı, şeffaf ve hesap verebilir bir sistemle denetleyecek, üniversiteler için performans hedefleri belirleyecek ve verdikleri eğitimin kalitesini ölçecek ve akredite edecek kurumsal yapıları ve mekanizmaları oluşturacağız” dedi.
 
İSTANBUL DEPREMİ
 
Babacan, depremi de gündemine alarak, “Afet sonrası faaliyetlere yoğunlaşan bir Kriz Yönetimi yerine, afet öncesi riskin en aza indirilmesine yönelik tedbirler ile afet sırasında yapılması gerekenleri ve afet sonrasını planlayan uygulanabilir bir Afet Yönetim Sistemi oluşturacağız. İstanbul’un depreme hazırlanması konusunu öncelikli olarak ele alacağız” dedi.
 
DIŞ POLİTİKA
 
Babacan, dış politikada “ulusal güvenlik” ve “ekonomik refaha katkı” şeklinde iki amaçları olduğunu söyledi. Babacan, “temel belgelere, Meclis tarafından imzalanan sözleşmelere bağlı olacağız. Türkiye’nin çevresinde ülkelerde nitelikli ilişki kuracağız. Adalet ve hukuk temelinde sorun çözücü kimliğine ülkemizi tekrar kavuşturacağız. Krizlerden beslenmeyeceğiz, diplomasi yoluyla sorunları çözerek güçleneceğiz” dedi.
 
AKP ELEŞTİRİSİ
 
Eski partisi AKP’yi de eleştiren Babacna, “Ben ve arkadaşlarım geçmişte de Türkiye’nin en zor dönemlerinde bu ülke için elimizi taşın altına koyduk.  Doğru konulmuş bir vizyon ve kararlı adımlar ile kısa sürede ülkemizi nereden nereye getirdiğimizi hep birlikte gördük. O kararlılık sürdürülseydi, o vizyondan şaşılmasaydı, demokrasiden, adaletten, ilke ve prensiplerden dönülmeseydi bugün hala başarı hikayesi yazıyor olacaktık. Ancak, ne yazık ki çıkılan yol ile bugün gidilen yol birbirinden çok çok farklı” diye konuştu.