Üniversite öğrencileri, ev kiralarındaki fahiş artış ve devlet yurtlarındaki kapasite yetersizliği nedeniyle geçtiğimiz Eylül ayında kimi protesto eylemleri düzenledi. İstanbul, Ankara ve Kocaeli başta olmak üzere 9 ayrı kentte "Yurtsuzlar", "Üniversite Dayanışma" ve "Barınamıyoruz Hareketi" adı altında örgütlenen gençler, bir süre parklarda sabahlayarak, çeşitli eylemlerle yaşadıkları sorunu duyurmaya çalıştı. Eylemler boyunca birçok kez gözaltına alınan ve darp edilen öğrencilerin talepleri, aradan geçen süreye rağmen halen karşılanmadı. Adım atılmasını bekleyen öğrenciler, seslerini duyurmak için yeniden harekete geçmeyi planlıyor. 

 

YEREL YÖNETİMLER YETERSİZ

 

Barınma sorunu yaşayan öğrencilerden Çiçek Yaman, uzun süredir yaşadıkları sorunlara parklarda sabahlayarak dikkat çekmek istediklerini ifade etti. Bu eylemlerinin kısa bir süre sonra farklı kentlere sıçradığına dikkati çeken Yaman, "Daha sonra nöbetler başladı. Nöbetimizin son gününde iktidara bir aylık mühlet tanıdık" dedi. Yerel yönetimlerin sorunlarını çözmede yetersiz kaldığını söyleyen Yaman, "Türkiye’de milyonlarca öğrenci var. Belediyelerin açtığı yurtlar, misafirhaneler, öğrencilerin barınma sorunlarını çözmeye yetmiyor” diye belirtti.

 

TALEPLER KARŞILANMADI

 

Kira fiyatlarının sadece öğrencilerin sorunu olmadığını ifade eden Yaman, işsizlerin ve ailelerin de bu durumdan etkilendiğini vurguladı. Yaman, "1 aylık sürenin sonuna doğru yaklaşıyoruz. Daha önce yaptığımız eylemler uyarı eylemleriydi. 'Gidin yurtlarda yatın' dedikleri yerlerde de öğrenciler toplu bir şekilde zehirlenmeye maruz kalıyor. Bunları haberlerde görüyoruz. Hala bu soruna ilişkin bir adım atılmadı. Ne burslarda bir artış söz konusu ne de verilen geri dönüşümlü kredilerin geri çekilmesi söz konusu. İktidar bir yandan ‘Türkiye’de bir yurt sorunu yok’ diyor, diğer yandan ‘yurtlar yapıyoruz’ diyor" şeklinde konuştu. 

 

BİRLİK VURGUSU  

 

Sorunlarının çözülmemesi halinde eylem biçimlerinin değişeceğini aktaran Yaman, seslerini nasıl daha iyi duyurabilecekleri noktasında tartışma yürüttüklerini ifade etti. Yaman, “Eylemlerimizi kampüste, parkta, sokakta gerçekleştirerek 'buradayız' dedik. Bizi terörize etmeye ve engellenme çalıştılar. Öğrenci olmadığımızı iddia ettiler. Bütün bunlara rağmen hala buradayız. Barınma sorunu için birlikte hareket etmemiz ve bu sorunu birlikte çözmemiz gerekiyor” diye kaydetti. 

 

HERKESİN SORUNU

 

Barınama sorunu yaşayan bir diğer öğrenci İbrahim Keskin ise, yurt kapasitelerinin yükseltilmesi ve bursların artırılmasını talep ettiklerini belirtti. Keskin, 1 ay geçmesine rağmen sorunları için adım atılmadığına dikkati çekerek, buna karşı farklı yöntemlerle mücadelelerini sürdüreceklerini dile getirdi. Keskin, “Verdiğimiz bu 1 aylık süreçte daha güçlü daha kalabalık olacağımız söyledik ve öyle olduk. Bu sorunumuz birçok kesimi kapsıyor. Belki bu sorunu dile getirmeye ilk biz başladık ama sürdürücüleri bu sorunu yaşayan herkes olmalı. Geçinmek ve barınmak çok zor bir durum. İnsanlar hayatlarını idame ettirmek için günde saatlerce çalışıyor. Birlikte daha güçlü olabiliriz. İktidar adını bile bilmediğimiz örgütlerle bizi yan yana getirdi. Bunları kabul etmiyoruz" şeklinde konuştu.