MERSİN - Mersin'de tecrit, fuhuş, uyuşturucu ve bireysel silahlanmaya karşı alanda olan Yeşil Sol Parti Gençlik Meclisi üyeleri, “Kazanacağımız özgür bir yaşam var. Bütün gençliği mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz” dedi.
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Gençlik Meclisi’nin, Kurdistan ve Türkiye kentlerindeki özel savaş politikalarına karşı başlattığı “Li dijî şerê taybet têkoşîneke bi heybet/Özel savaşa karşı görkemli bir mücadele” kampanyası devam ediyor. Gençlik Meclisi, kampanya ile tüm gençleri tecrit, fuhuş, uyuşturucu ve bireysel silahlanmaya karşı mücadeleye çağırıyor. Mersin'de Kürtlerin yoğunlukta yaşadığı mahallelerde artan özel savaş politikalarına karşı saha çalışması yapan Yeşil Sol Parti Mersin Gençlik Meclisi üyeleri, kampanyaya dair konuştu.
'DÜŞÜNMEYEN BİR GENÇLİK YARATILMAK İSTENİYOR'
1990'lı yıllarda köyleri yakılan Kürtlerin göç ettikleri kentlerden biri olan Mersin’de ailelerin devletin hedefinde olduğunu aktaran Yeşil Sol Parti Gençlik Meclisi üyesi Fatmagül Demir, kentte son yıllarda uyuşturucu, fuhuş ve bireysel silahlanmanın arttığına dikkat çekti.
Devletin özellikle Kürtlerin yaşadıkları mahallelerde uyuşturucu, fuhuş ve bireysel silahlanmaya göz yumduğunu belirten Demir, "Devlet özel savaş politikalarıyla düşünmeyen, kendini bilmeyen, kültüründen kopuk bir gençlik yaratmaya çalışıyor” dedi. Kentte hak arama eylemlerinde eylemcilerin gözaltına alınıp tutuklandığını hatırlatan Demir, uyuşturucu satıcılarına karşı aynı pratiğin sergilenmediğini belirtti. Demir, amacın düşünmeyen bir gençlik yaratmak olduğunu söyledi.
'KÜRT KADINLARI HEDEFTE'
Özel savaş politikalarının daha çok genç kadınlar üzerinden hayata geçirildiğini vurgulayan Demir, "Kadın üzerinden geliştirilen politikalar sadece kadını değil, yaşadığı toplumu ve o toplumun kültürel değerlerini de etkiliyor. Özellikle Kurdistan'da kadınlara çarpık bir özgürlük anlayışı aşılanmak isteniyor, böylelikle kadınlar yoz yaşama sürükleniyor. Bunun devamında kadını bedeni üzerinden düşürmeye çalışıyor ve fuhuşa zorluyor. Özellikle genç kadınlar üzerinde bu politikaların izlenmesinin sebebi kültürün gelecek nesillere aktarılmasında öncü aktörün kadın olmasıdır” ifadelerinde bulundu.
'KAZANACAK ÖZGÜR BİR YAŞAM VAR'
Demir şöyle devam etti: “Biz Yeşil Sol Parti Gençlik Meclisi olarak Mersin'de yurtsever mahallelerde çalışacağız. Buradan gençliğe sesleniyoruz; Bizlere karşı yürütülen savaş politikalarının temelinde İmralı’da Sayın Abdullah Öcalan üzerinde kesintisiz bir şekilde sürdürülen tecrit politikası vardır. Kürt gençlerine karşı yürütülen kirli politikalara ve İmralı'da uygulanan mutlak tecride karşı her alanda mücadeleyi büyüteceğiz. Bütün genç arkadaşlarımıza diyoruz ki birlik olalım, kaybedecek hiç bir şeyimiz yok ama kazanacağımız özgür bir yaşam var."
ÖRGÜTLENME ÇAĞRISI
Kampanyanın içeriğine dair bilgi veren Yeşil Sol Parti Mersin Gençlik Meclisi üyelerinden Mazlum Kaya ise, "Kampanyanın amacı Kurdistan ve Türkiye kentlerinde Kürt halkı üzerinde yürütülen özel savaş politikalarına karşı ‘dur’ demek. Kampanya kapsamında Mersin'de Kürtlerin yaşadıkları mahallelerde gençlerle bir araya gelip şölenler, piknik, özel savaş atölyeleri düzenleyeceğiz. Özel savaşın etkisinde kalmış uyuşturucuya, fuhuşa bulaşmış gençleri aramıza katmaya çalışıyoruz. Mersin'de son dönemde uyuşturucu ve bundan kaynaklı şiddet olayları artmış durumda. Amaç gençleri yoz yaşama çekerek kendi aralarında birbirine düşürmek. Sistem kaos ortamı yaratarak gençliği partiden koparmaya çalışıyor. Yaratmak istedikleri gençlik budur çünkü politik gençliği kendilerine her zaman tehdit olarak gördüler. Bunun için uyuşturucunun yaygın olduğu yurtsever mahallelerde nöbet eylemleri gerçekleştireceğiz. Bütün gençliği gençlik meclislerinde örgütlenmeye, kampanya etrafında kenetlenmeye ve mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz" ifadelerinde bulundu.
Kaya, şöyle devam etti: “Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit özel savaşın bir parçası. Öcalan'ın halka aktaracağı bilinçten korktukları için Kürt halkından koparmaya çalıştılar ve bu yüzden tecrit her geçen gün derinleşiyor. Bizler kampanya çerçevesinde mutlak tecridi kırana kadar alanlarda olacağız.”