AMED - PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin son bulması gerektiğini belirten Filipinli avukat Maria Kristina Conti, “Filipin halkları olarak Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecridin karşısındayız, Kürtlerle dayanışma içerisindeyiz” dedi.
Özgür Kadın Hareketi’nin (Tevgera Jinên Azad-TJA) gerçekleştirdiği "Sessizlik Zinciri: Kadın Siyasi Mahpuslar Etrafındaki Duvarları Yıkmak" konferansına katılan Filipinli aktivist ve Ulusal Halk Birliği Avukatları Genel Sekreteri Maria Kristina Conti, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan tecride ilişkin Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuştu.
Conti, 34 aydır kendisinden haber alınamayan ve mutlak tecrit altında tutulan Öcalan üzerindeki tecridin sonlandırılması çağrısında bulundu.
‘TECRİT HUKUKSUZLUĞUN GÖSTERGESİDİR’
Abdullah Öcalan’ın bu kadar uzun süre tecrit altında tutulmasının hukuksuzluk olduğunu söyleyen Conti, “Bu kadar uzun süre tecrit edilmesi, uluslararası hukuka uymuyor. Bir hukukçu olarak kesinlikle bunun bir an önce sonlandırılması gerektiğini düşünüyorum. Tecrit öncelikle yasal yargılama hakkını önünde bir engeldir. Uzun tutukluluk süreleri de aynı şekilde engeldir. Bu uluslararası yargıya uymaz. Dolayısıyla tecrit hukuksuzluğun göstergesi ve bir semptomudur” dedi.
‘TECRİDİN KARŞISINDA, KÜRTLERİN YANINDAYIZ’
Filipinler de benzer hukuksuzlukları yaşadıklarını kaydeden Conti, “Filipinlerde de biz bunları gördük, üzerinden çok uzun bir zaman geçti. Filipinler de 1970’lerde diktatör Ferdinand Emmanuel Edralín Marcos zamanında bu tarz uygulamalar yaşandı. Üstünden onca zaman geçmesine rağmen bu diktatörün oğlu bugün hala Filipinlerde başkan ve Erdoğan’la da yakın ilişkileri var. Dolayısıyla Filipinlerdeki diktatör rejime karşı çıkan halklar olarak Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecridin de karşısındayız. Kürtlerle dayanışma halindeyiz” diye belirtti.
‘İÇERİDE VERİLEN MÜCADELE ÖNEMLİ’
Abdullah Öcalan ile bir an önce görüşmenin sağlanması gerektiğini vurgulayan Conti, şunları söyledi: “Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla bir an önce görüşmesinin sağlanması gerektiğini, Türkiye hükümetinin biran önce adım atması gerektiğini düşünüyoruz. Bunun içinde BM başta olmak üzere diğer tüm uluslararası kurumları tecridin sonlanması için harekete geçmeye çağırıyoruz. Tecridin sonlanması için en önemlisi içeride verilen mücadelededir. Kitlesel bir mücadele verilmesi gerekiyor. Filipinler de biz bunu yaptık.”
Uluslararası desteğin önemli olduğunu ancak Türkiye içerisinde verilen mücadelenin bu desteği belirleyeceğine dikkat çeken Conti, “Biz Filipinlerde bu şekilde, hapsedilen 43 sağlık çalışanın özgürlüklerine kavuşmasını sağladık. Hem içeride güçlü bir mücadele verdik, bunun yanında da uluslararası alanda verilen destek oldu. İkisinin bir arada olması özgürleşmelerini sağladı” dedi.
‘KÜRT KADINLARININ GELDİĞİ NOKTA İNANILMAZ’
Abdullah Öcalan’ın “Jin, jiyan, azadi” felsefesi ile Kürt kadınlarının mücadelesinin dünyada duyulmaya başladığını sözlerine ekleyen Conti, “Uluslararası arenada Kürt kadın hareketiyle birlikte çalışıyoruz. Eşbaşkanlık sisteminin nasıl etkilediğini ve ileriye götürdüğünü takip ediyor ve bundan etkileniyoruz. Filipinlerde de kadınlar siyasete katılıyorlar, yeni yeni gelişiyor ama Kürt kadın mücadelesinin geldiği nokta gerçekten inanılmaz. Biz de Filipinlerdeki kız kardeşlerimiz olan Kürt kadınlarından ilham alarak ‘mücadeleye güçlü bir şekilde devam edin’ diyoruz” dedi.
MA / Eylem Akdağ - Şilan Çil