Bölge kentlerinde son dönemde yargı eliyle gerçekleştirilen siyasi operasyonların hedefinde kadınlar var. Geçtiğimiz haftalarda Tevgerê Jinên Azad (TJA-Özgür Kadın Hareleti) ve Rosa Kadın Derneği’ne yönelik yapılıp, çok kadının gözaltına alındığı operasyonlarda TJA aktivisti Sevil Rojbin Çetin örneğinde olduğu gibi köpekli işkenceye maruz kalınan yaklaşımlarla karşılaşıldı. 

 

Bu operasyonların ardından dün Diyarbakır’da yine aralarında MED TUHAD-FED, TUAY-DER gibi dernekler, belediye meclis üyeleri, sendikacı, Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu Sözcüsü ve Jinnews editörü Ayşe Güney gibi gazetecilerin de bulunduğu 22 kadın gözaltına alındı. 

 

Eş zamanlı olarak Antep’te de HDP, DBP, SYKP’ye yönelik yapılan operasyonda hakkında yakalama kararı çıkarılan 33 isimden gözaltına alınan 26 kişi arasında kadınlar yer aldı. 

 

Son dönemde yürütülen operasyonların odağında neden kadınların yer aldığı sorusunu yönelttiğimiz DBP Eş Genel Başkanı Aydeniz, ülkede tekçi, dinci ve militarist anlayışa dayanan diktatöryal bir sistem oluşturulmak istendiğini, oluşturulmak istenen bu sistemde ise özellikle kadınlara yer olmadığını belirtti.

 

YÖNELİMLER PLANLI VE PROGRAMLI

 

Kadına yönelik tüm yönelimlerin iktidar tarafından planlı ve programlı bir şekilde gerçekleştirildiğini söyleyen Aydeniz, kadın mücadelesinin topluma örnek teşkil etmesinden kaynaklı hedef haline getirildiğini ifade etti. 

 

KADIN MÜCADELESİ UMUT VAAD EDİYOR

 

Aydeniz, bu notada da İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun TJA aktivistleri ve HDP içindeki kadınların örgütle irtibatlı olduğu yönünde daha önceki sözlerini anımsattı. Aydeniz, “Dolayısıyla bugün kadınların tacize ve tecavüze sessiz kalmaması, mücadelesini her gün büyüterek devam ettirmesi, sokakta halk ile beraber olması, oluşturmak istenilen faşizan sistemi korkutuyor. Evet, son 5 yıldır aralıksız devam eden bu operasyonlar son bir yılda ayyuka çıktı. Gözaltına alınanların yarısı kadın, tutuklananların yarısından fazlası yine kadın. Çünkü şu biliniyor; kadın mücadelesi toplumun önünü açıyor, umut vaat ediyor. Yaratılmak istenen sistemin önünü tıkıyor” dedi.

 

AMAÇ TOPLUMDA KORKU YARATMAK 

 

Kadınların baskılara karşı her zaman mücadele ettiğini, iktidarın baskıcı politikalarından korkmadıklarını söyleyen Aydeniz, Diyarbakır’da köpekli işkenceye maruz bırakılan Sevil Rojbin Çetin olayını hatırlatarak kadınlar özelinde toplumda korku yaratılmak istendiğini vurguladı.

Aydeniz, “Bu korku üzerinden toplum susturulmak isteniyor. Ama kadın her yerde. AKP ve MHP iktidarının kadınlara karşı denemediği yöntem kalmadı. Kadın cinayetlerinin üst düzeye çıktığı bir yerde, kadınlar sözlerini söylüyor ve mücadelelerinden vazgeçmiyor. Faşizm sandıkla demokratik yol ve yöntemlerle ya da seçimle gitmeyeceğini çok iyi biliyoruz. Dolayısıyla faşizme karşı mücadele, tam da sokakta yan yana durarak aşılır” diye konuştu.

 

UCA: TEK KADIN DAHİ KALSA, BU MÜCADELE DEVAM EDECEK

 

HDP Batman Milletvekili Feleknas Uca ise, Kürt kadınları olarak son iki yıldır AKP ve MHP iktidarının topyekûn saldırıları ile karşı karşıya kaldıklarını ifade etti.

Özellikle TJA’nın çalışmalarında yer alan herkesin hedef haline getirildiğini belirten Uca, “Özgür Kadın Hareketi sadece Türkiye’de değil, Ortadoğu’da ve Avrupa olmak üzere dünyanın birçok yerinde kadın mücadelesi yürüten örnek sayılacak bir harekettir. Çünkü gerçekleşen kadın konferanslarında dünyanın birçok yerinden gelen kadınlar, TJA’nın mücadele kapsamında benimsediği düşünceleri sahiplenmek istiyordu. İstismar yasasının Meclis’e gelmesi kararından sonra TJA birçok çalışma ve eylem düzenledi. Bu çalışmalarından sonra da saldırıların hedefi haline getirildi. Herkes biliyor ki bir tek kadın dahi kalsa, bu mücadele geleneği devam edecek” ifadelerini kullandı. 

 

‘BUGÜN TJA’YA YARIN DİĞER TÜM KADIN KURUMLARINA!’

 

Uca, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2016 yılında yaptığı ‘Çocuk da olsa, kadın da olsa gereken müdahale neyse yapacağız’ şeklindeki sözlerini hatırlatarak, bu söylemlerden sonra kadınlara yönelik saldırıların arttığını kaydetti.

Saldırıların merkezinde ise kadınların olduğunu söyleyen Uca, “Bugün bu saldırıların önünde durmazsak, TJA’nın yanında yer almazsak, yarın diğer tüm kadın kurumlarına yönelik saldırılar gerçekleşecek” uyarısında bulunarak, tüm kadınlara mücadeleyi büyütme çağrısı yaptı.