DİYARBAKIR - Lice'deki mezarlığın küle dönmesini "saldırı şekli sürekli değişiyor ama zihniyet değişmiyor" diye değerlendiren MEBYA-DER Eşbaşkanı Yüksel Almas, ailelerin suç duyurusu için kendilerine ulaşmasını istedi.
Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Yolçatı Mahallesi’nde (Sîsê) bulunan ve son 5 yıl içerisinde askeri operasyonlar sırasında birçok kez tahrip edilen mezarlık, geçtiğimiz gün çıkan yangın sırasında küle döndü. Söz konusu durum, Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MEBYA-DER) yöneticileri ile ailelerin yaptığı Kurban Bayramı ziyareti sırasında ortaya çıktı.
ALMAS: SALDIRI ŞEKİL DEĞİŞTİRDİ
Daha önceki bayram ziyaretleri sırasında da benzer tabloların yaşandığını anımsatan MEBYA-DER Eşbaşkanı Yüksel Almas, yaşananlarla halkın değerlerinin yok edilmeye çalışıldığına dikkati çekti. Cansız bedenlere uygulanan politikalarla insanların korkutulmak istendiğine vurgu yapan Almas, halkın değerlerine olan saldırıların yeni bir boyuta ulaştığını ifade etti. Almas, "Amaçları bu halkın değerlerini yok etmektir. Dünyanın başka bir yerinde mezarlara saldırı diye bir şey yok. Onlarca kez mezarlıklara saldırıldı. Bu saldırının inançta da yeri yok. Saldırı şekilleri sürekli değişiyor ama zihniyetleri değişmiyor. Bu saldırıların yenisi de mezarlıkları yakmak oldu. Halkı değerlerine karşı duyarsız bırakmayı, korku vermeyi, tüm hislerini betonlaştırarak duyarsız bırakmayı istiyorlar" diye konuştu.
BİR AİLE ÇOCUĞUNUN MEZARINI BULAMADI
Kurban Bayramı dolayısıyla yapılmak istenilen mezarlıkları ziyaretleri sırasında birçok ailenin askerlerce engellendiğini anımsatan Almas, geçtiğimiz Ramazan Bayramı arifesinde de benzer bir durumla karşılaştıklarına değindi. Son yaşanan yangına kimsenin müdahalede bulunmadığını kaydeden Almas, "Asker operasyonlar sonucu mezarlık yanmıştı. Mezarlık yandığında kimse müdahale etmemişti. O yangının mezarlığa varacağını, orayı küle çevireceğini bilmelerine rağmen müdahale etmediler. Orada yaşayan köylülerin de mezarlığı söndürmesine izin verilmemiş. Biz mezarlığa vardığımızda mezarlık hala yanıyordu" dedi.
Ortaya çıkan tablonun aileleri üzdüğünü söyleyen Almas, "Ailelerle beraber yangını söndürmeye çalıştık. Birçok aile '100 defa da yaksalar ve kırsalar da yine geleceğiz, yine mezarlarımızı onarırız' diyordu. Çünkü buradaki ailelerin 40-45 yıldır görmediği işkence ve kötü muamele kalmadı. Mezarlık öyle bir yanmıştı ki bir aile kendi çocuğunun mezarını bulamadı. Çünkü mezarlık hem yakılmış hem de yıkılmıştı. Bu yapılan suçtur" ifadelerini kullandı.
'GEREKİRSE NÖBET TUTARIZ’
Mezarlıkların halk nezdinde büyük bir değere sahip olduğunu ifade eden Almas, şunları söyledi: "Mezarda olanlar bizim geçmişimiz. Tarihte yerlerini almış şehitler olarak bilinir. Ondan dolayı onları yok etmek istiyorlar. Amaçları onları zihnimizden ve tarihimizden çıkarmak, yok etmek. Ama hiçbir şey onları kaybetmemize neden olamaz.” Almas, söz konusu duruma ilişkin ailelerin suç duyurusunda bulunmak için kendilerine ulaşmasını isteyerek, "Kimse sahipsiz değildir. Hele hele mezarlıklarda yatanlar. Tüm aileler bizlere ulaşsın, bu yapılanlara karşı tepkimizi gösterelim. Suç duyurusunda bulunacağız. AİHM'e kadar da gitse bu durum karşısında duralım. Mezarlıklarımızı onaracağız. Böyle saldırıların olmaması için de gerekirse nöbette tutacağız" diye seslendi.