URFA - DİSK'e bağlı sendikaya üye oldukları için işe geri alınmayan Özak Tekstil işçileri, görüştükleri Urfa Valisi Abdullah Erin’in kendilerine işletme müdürünün “Ben fabrikaya DİSK sendikasını almam” dediğini ve “yatırımcıları kaçırmayın” nasihatinde bulunduğunu söyledi. 

 

Urfa’da faaliyet yürüten Özak Holding’e ait Özak Tekstil fabrikası pandemi gerekçesiyle ara verdiği üretime 1 Haziran’da tekrar başladı. Fabrika yönetimi yaklaşık 800 işçinin çalıştığı fabrikada Devrimci İşçi Sendikası Konfederasyonu'na (DİSK) bağlı Tekstil Sendikası'na üye yaklaşık 100 işçiyi işe geri almadı. Sendika değiştirmeleri ve Hak-İş Konfederasyonu'na bağlı Öz İplik İş Sendikasına geçmeleri doğrultusunda mobbing uygulanan işçilerden Mehmet Yusuf Çalı, 3 arkadaşıyla birlikte mağduriyetlerini dile getirmek için 4 Temmuz’da Urfa Valisi Abdullah Erin’le görüştü. Erin, işçilere "Yatırımcıları kaçırmayın" nasihatinde bulundu. 

 

Görüşmede Valinin kendilerine fabrika yönetiminin “Ben fabrikayı kapatırım ama DİSK sendikasını buraya almam" dediğini belirten Çalı, “Vali de bize ‘Ben sendikal sorunlarla uğraşmıyorum. Bu tür sorunlar yatırımcıları Urfa’dan kaçırıyor’ dedi.” Çalı, 1 Temmuz’da görüşmek için gittiği fabrikada darp edildiklerini sosyal medyada paylaşarak durumu valiye bildirince “Valiye hakaret etme” gerekçesiyle 23 Temmuz’da ifadesinin alındığını kaydetti. 

 

TEHDİT, MOBBİNG

 

Yaklaşık 3 yıldır Özak Tekstil fabrikasında çalıştığını, salgından dolayı 15 Mart’ta fabrikanın üretime ara vermesiyle kısa ödeme ödeneği üzerinden izne çıkarıldıklarını ifade eden Çalı, tekrardan üretime başlamasıyla fabrika yönetiminin DİSK’e bağlı Tekstil Sendikası’na üye olan kendisi gibi 100’ün üzerinde arkadaşını işe geri almadığını belirtti. Çalı, tehdit, mobbing, baskı ve rüşvet ile 300’e yakın arkadaşlarının DİSK’ten istifa ettirilerek Öz İplik İş Sendikası’na üye yapılıp tekrardan işe alındığını söyledi. 

 

VALİ İŞÇİLERİ SUÇLADI 

 

Birçok kez Valiyle görüşme talebinde bulunduklarını anlatan Çalı, en son Valinin bir arkadaşının aracılığıyla 3 işçi olarak görüştüklerini söyledi. Bir saat süren görüşmede Valiye yaşadıkları sorunları aktardıklarını belirten Çalı, görüşmeye ilişkin şunları dile getirdi: “’Düşünün bir ilin en büyük mülki amiri bize ‘İşveren bana bu fabrikayı kapatırım ama DİSK’i bu fabrikaya almam diyor’ dedi. Bir nevi işveren Valiyi tehdit ediyor. İşveren 'ben anayasayı' çiğnerim diyor. Anayasa bir işçinin istediği sendikaya üye olabileceğini, bunu engelleyen işverenlerin hapis cezası ile cezalandırmasını söylüyor. Valinin söylemi de şuydu: ‘Biz Urfa’ya yatırımcı getirmeye çalışıyoruz. Fabrika yapıp anahtar teslimi yapıyoruz. Urfa’da sendikal sorunlar işçi eylemleri yaşanırsa yatırımcılar gelmek istemez. Bu Urfa’ya zarardır. Ben sendikal sorunlara karışmam, sendikal işinizle uğraşmam. Ama eğer amacınız çalışmak ise ben sizin çalışmanız için kesin tarih alırım’ dedi. Tabii Ağustos’ta fabrika yönetimi bizi aradı. Bu kez işe geri alınmamızı süresiz uzattı. Vali bey sözde işe başlamamız için tarih alacaktı.” 

 

İŞİ KILIFINA UYDURUYORLAR

 

Görüşmenin devamında Valinin kendilerinden durumlarına ilişkin bir dosya istediğini ifade eden Çalı, sorunlarını bir dosya halinde Valiye ilettiklerini söyledi. İletilen sorunlardan bir tanesinin de işverenin çalıştıkları zaman mesai ücretlerini elden verdiğini anlatan Çalı, şöyle devam etti: “Bu şekilde vermesi yasal değil. Çünkü hem vergiden kaçırıyor, hem de benim geleceğimden kaçırıyor. Biz bu tür sorunları da dile getirdik. Konuşuruz dediler. Vali Haliliye Kaymakamı'nı görevlendirmişti. Biz de kaymakamla görüştük. Kaymakam bize şunu söyledi. ‘Fabrika müdürü Murat Koyuncu’yla görüştüm. Böyle bir sendikal baskının yapılmadığını söyledi’ dedi. İşveren tabii ki doğruyu söylemez. Sendikal baskı gördüğümüze dair deliler var elimizde. Kaymakama pandemi sürecidir, bunlar işi kılıfına uyduruyorlar dedim. Kaymakam bana ‘Sen kendinde diyorsun işi kılıfına uyduruyorlar bir şey diyemiyoruz’ dedi.” 

 

HAL BİLDİRMEYE SORUŞTURMA

 

1 Temmuz’da fabrika yönetimiyle görüşmek üzere fabrikaya gittiklerini, yönetiminin görüşmeyi reddettiğini ve darp edilerek fabrika dışına çıkartıldıklarını vurgulayan Çalı, şunları söyledi: “Ben de o alana ait bir foto çekip valiye ‘sizce Urfa’ya bu gerekir mi sayın Vali. Siz işçileri sahiplenmiyorsunuz o zaman işçi hakkını eylemle alır!!! Elbet getirdiğiniz yasak ayın 8'inde bitecek#özaktekstil’ diye sosyal medyamda paylaştım. Daha sonra 23 Temmuz’da İç Güvenlik Amirliği’nden aranarak ifadeye çağrıldım. Bana Valiye hakaret ettiğim gerekçesiyle soruşturma açmışalar. Gittim ifade verdim. Hatta ifade işlemleri esnasında bir tane polis memuru dosyaya bakarak ‘Burada hakaretvari bir şey yok’ dedi. Kim şikâyet etmiş bilmiyorum.”    

 

ÖZAK İŞÇİLERİNİN YAŞADIKLARI 

 

Urfa Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet yürüten Özak Holding’e ait Özak Tekstil Fabrikası, Kovid-19 pandemisinin Türkiye’de görülmesiyle birlikte 15 Mart’ta üretime ara vererek, fabrikada çalışan tüm işçiler ücretsiz izne ayırmıştı. İşçiler kısa ödenek ödeneğinden yararlanarak geçimini sağlamaya başladılar. Söz konusu fabrika 1 Haziran’da tekrardan üretime başlayınca fabrika da daha önce çalışıp izne ayrılan Hak İş’e bağlı Öz İplik İş Sendikası üye olan tüm işçiler işe geri alırken, DİSK’e bağlı Tekstil Sendikası üyesi olan işçilerin ise bir kısmı işe geri alındı. Geri işe alınmayan DİSK'li işçilerin ise işe alımları sürekli ertelendi. Kendilerine 1 Temmuz’da işe alınacakları yönünde söz veren fabrika sözünü yerine getirmeyince işçiler aynı tarihte fabrikaya giderek yönetim ile görüşmek istedi. Görüşme talepleri reddedilen işçiler, jandarma ve fabrikanın güvenlik görevlileri tarafından darp edildi, fabrikanın dışına çıkarıldı. Aynı gün işçilere 4 Ağustos’ta işe geri alınacakları yönünde söz verilmesine rağmen, fabrika yönetimi işçileri arayarak bu kez işe alımlarının süresiz olarak uzatıldığını bildirdi. Yine işçilerin aktarımlarına göre 300’e yakın DİSK’li işçinin zorla istifa ettirilerek, Hak İş’e bağlı Öz İplik İş sendikasına üye yaptırıldığı öğrenildi.  

 

Pandemiden önce şu ana kadar DİSK’e bağlı Tekstil Sendikası’na üye olan 60 civarında kişi fabrikada çalışmaya tekrardan başlarken, geriye kalan 100’e yakın kişi ise hala işe alınmış değil. Fabrika yönetimi pandemi sürecinden önce yaklaşık 800 kişinin çalıştığı fabrikada DİSK’e bağlı Tekstil Sendikası’na üye 475 kişi üzerinde mobbing, baskı ve tehditlerle gündeme gelmişti. 

 

MA / Barış Polat