Tüm dünyada 4 Ekim, 1931 yılından bu yana “Hayvan Hakları Günü” olarak kabul ediliyor. Ancak Türkiye’de hayvan haklarından söz etmek oldukça zor. 2004 yılında kabul edilen ve halen yürürlükte olan 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’na göre hayvanlar can değil mal olarak görülüyor. Yasaya göre göre hayvanlara karşı suç işleyenlere düşük idari para cezaları uygulanıyor.

 

60 yaşındaki İnci Aksoyoğlu, ameliyatlı aksayan ayağına rağmen 17 yıldır sokakta bulduğu hayvanlara bakıyor. Keçiören ilçesi Yükseltepe semtinde bulunan İnci Anne Barınağı'nda şu an 450 köpek var. Aksoyoğlu, hayvanlar için her sabah restoran, kafe ve marketleri gezerek yemek topluyor. Aksoyoğlu, çocuklarım dediği 450 köpeğin isimlerini biliyor, her birine ayrı ayrı sevgi gösteriyor. Barınakta sakat, kör, zehirlenen, tecavüze uğrayan, dövüştürülen ve av için kullanılmış köpekler bulunuyor. 

 

Semt halkı tarafından “İnci Anne” olarak tanınan Aksoyoğlu, bir an önce Hayvan Hakları yasasının çıkmasını istiyor.

 

‘YILLARDIR BEKLİYORUZ’

 

“Bir hayvanı öldürmek ile bir insan öldürmek arasında fark yoktur” diyen Aksoyoğlu, cezasızlık arttıkça hayvanlara yönelik şiddetin de arttığını söyledi. Aksoyoğlu, “Türkiye’nin başkentinde bir köpek tecavüz edilerek öldürüldü ama bunu yapan serbest bırakıldı. İstediğiniz yasayı bir gecede çıkarıyorsunuz lütfen bu yasa da çıksın artık” dedi.

 

‘BİR KÖPEK YAVRUSU İLE BAŞLADIM’

 

“Ben eskiden köpeklerden çok korkan biriydim” diyen Aksoyoğlu, hayvan sevgisi ve barınak kurma fikrinin kızının kendisine getirdiği bir köpek yavrusuyla başladığını anlattı. Aksoyoğlu, “Bir tane köpekle başladım. Bir baktım ki yüzlerce cana bakıyorum. 4-5 sene ben ve eşim birlikte hayvanlara baktık. Sonra Ankara Patili Canları Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı Hatice Çiçek ile tanıştık. Onunla birlikte olaylar gelişti ve çok daha fazla hayvana bakmaya başladık. Barınak kurduk ‘İnci Anne Barınağı’ dediler öyle kaldı” diye konuştu. 

 

‘SOKAKLAR HAYVANLAR İÇİN GÜVENLİ DEĞİL’

 

Barınağın birkaç ay önce Eryaman’da bulunduğunu belirten Aksoyoğlu, 17 yıl hayvanlara baktıkları arsanın satılmasından kaynaklı Yükseltepe Mahallesi’ne taşındıklarını söyledi. Sokaklar hayvanlar için güvenli olmadığının altını çizen Aksoyoğlu, şöyle devam etti: “Eskiden de var bu ama bu kadar görünür değildi şimdi her şey yapılıyor ve göz önünde yapılıyor. Bu hayvanlara zarar verenlere cezalar verilse hayvanlar belki sokakta yaşayabilecek. İnsanlar kapılarının önüne bir tas su bıraksa hayvanlara çok yararları dokunur ama yapanlara da engel olunuyor. Bir apartmanda 2 kişi hayvan seviyorsa 100 kişi sevmiyor. Güvenli olmayan sokaklara karşı yaşam alanlarını artırmamız lazım. Sabahları lokantaları gezip yemek artıklarını topluyoruz.” 

 

‘BARINAKLARDA ÇALIŞANLAR VİCDANLI OLMALI’

 

Kimi zaman barınaklardan hayvana şiddet görüntülerin paylaşıldığını belirten Aksoyoğlu, barınaklara çalışacak insanların özenli seçilmesi gerektiğini vurguladı. Aksoyoğlu, “Hayvanları sevmeliler. Onlara dokunamayan kişi barınakta çalışamaz. Sınava tabi tutulmalı, rastgele herkes alınmamalı. Burada bizimle çalışanların hepsini deneyerek aldık belediyeler de öyle yapmalı. Evvela barınaklarda çalışan kişilerde vicdan olacak” diye belirti.

 

‘YARDIM ÇAĞRISI’

 

Aksoyoğlu, “gücüm yetene kadar koruyacağım” dediği köpeklerin bakımı için maddi zorluklar yaşadığını da söyledi. Aksoyoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Biz hayvan severlerden mama istiyoruz, para verin demiyoruz. Evet, paraya da ihtiyacımız var. 18 bin TL kliniklere borcum ama daha çok mama istiyoruz. Kim gücün neye yetiyorsa bekliyoruz.” 

 

MAMA GÖNDERİLEBİLİR

 

İnci Anne Barınağı’na mama kartlarıyla mama hediye etmek isteyenler şu linkten ulaşabilir: 

 

MA / Emrullah Acar