HDP Parti Meclisi: Saray rejimine karşı direniş hattı öreceğiz

img

ANKARA - HDP PM toplantısının sonuç bildirgesinde, “Partimiz, Saray rejimine karşı antifaşist blokun inşası için olağanüstü bir çabanın içine girecektir. Mücadeleyi yükseltme ve antifaşist direniş hattı örme kararı almıştır” denildi.  

Halkların Demokratik Partisi (HDP), 10-11 Ekim tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleştirdiği Parti Meclisi (PM) toplantısının sonuç bildirgesini açıkladı. HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar başkanlığında gerçekleşen toplantı, 10 Ekim 2015’te DAİŞ’in bombalı saldırısı sonucu yaşamını yitiren 103 kişiye adanarak, “Canlarımızın barış mücadelesini başarıya ulaştıracağımızın sözünü bu vesilesiyle bir kez daha yineliyoruz” denildi. 
 
EYLEMSELLİK KARARI
 
Toplantının sonuç bildirgesi şöyle: “Parti Meclisimiz, siyasal gelişmeler, iktidarın Türkiye’yi sürüklediği çıkmaz, partimize yönelik sistematik saldırılar ve olası senaryoları değerlendirmiş ve aşağıdaki sonuçları kamuoyuyla paylaşmaya karar vermiştir:
 
Dünya kapitalist sistem tarihinin en ağır bunalımı, buhranını ve çıkmazını yaşamaktadır. Yaşadığı her bunalımı halklara daha fazla zulmederek, doğayı ve yaşamı talan ederek, özgürlük alanlarını zehirleyerek, hakikati katlederek aşmaya çalışan sistem, günümüzde de halklara savaş, ölüm, gözyaşı ve yoksulluk dayatmaktadır. Bu sistemin varlık sebebi sömürüdür ve toplum düşmanlığından beslenmektedir. Bugün kötülükte birbiriyle yarışan otoriter ve faşizan yönetimlerin varlığı, sistemin bu karakterinden kaynaklanmaktadır ve esas olarak dünyanın her tarafında otoriter yönetimler için son derece bereketli bir zemin sunmaktadır. Buna karşılık dünyanın dört bir tarafında halkların yükselttiği demokrasi ve özgürlük mücadelesi ve yeni yaşam ideali, insanlığın hem tek kurtuluşu hem de biricik umududur.
 
MEŞRUİYETİNİ YİTİRMİŞ
 
Türkiye’deki AKP-MHP faşist bloğu da esas olarak bu köhnemiş ve pespaye kapitalist sisteminin en arkaik, kaba ve geri kopyasıdır. Sistem bu anlayışın saldırganlığına son derece elverişli ve bulunmaz bir yayılma zemini sunmaktadır. Bu mevcut sistemi uygulama konusunda herkesten daha iştahlı olan AKP-MHP zihniyeti Türkiye’yi ve bölgeyi bir bataklıktan öbürüne, bir felaketten diğerine sürüklerken, kendisine öğretildiği gibi savaştan beslenerek ayakta kalma politikasını sürdürmektedir. Sistem içi çelişkilerden yararlanıp güç haline gelmeye çalışan, Osmanlı hülyaları gören, fetihçi anlayışa secde eden iktidar; savaş politikalarıyla rant devşirmeye çalışırken, içerideki her türlü itirazı da zor yoluyla bastırmaya çalışıyor. Bütün bu baskı ve saldırı ortamı bizlere ve halklarımıza hem özgürlük için daha fazla mücadele sorumluluğu yüklemekte hem de meşruiyetini yitirmiş bu sistemin miadını doldurduğunu göstermektedir.
 
DİRENİŞ HATTI
 
Bu olağanüstü koşullarda toplanan Parti Meclisimiz, mevcut iktidar blokunun Siyasal İslamcılıkla yeni türden İttihatçı/Turancı/Kızılelmacı kesimlerin bulamacı haline geldiğini tespit etmiş ve bu faşist blokun Türkiye halkları kadar bölge için de ciddi bir tehlike haline geldiğini, neo-liberal vahşi kapitalizm ile militarizmin el ele yürüdüğü bu saldırganlığın durdurulması için bütün demokratik güçlerle birlikte bir direniş hattının kurulması gerektiğini belirlemiştir.
 
TECRİDE KARŞI MÜCADELE
 
Her zamankinden fazla yıpranan, yürüttüğü insanlık dışı politikalara kendi yandaşlarını bile ikna etmekte zorlanan iktidarın, militarist politikalarının en kilit noktası şüphesiz Kürt sorunudur. Ancak iktidarın Kürt düşmanlığı aynı zamanda bu meseleyi hem derinleştirmekte hem de uluslararası bir hale getirmektedir. Asimilasyon politikaları ve Kürtçeye yönelik saldırılar hiç olmadığı kadar tırmandırılmıştır. Partimizin başından beri ısrarla yürüttüğü barış politikalarını saldırganlıkla karşılayan iktidar, son süreçte halka yönelik zulmünü iyice tırmandırmış, Kürt coğrafyasında işkenceyi günlük rutin haline getirmiş ve son günlerde bunu tecavüzlere, Kürt işçilere yönelik toplu linç saldırılarına ve ‘helikopterden atma’ vahşetine kadar vardırmıştır.
 
Savaş ve işgalin ortaya çıkardığı yıkımdan tek çıkış yolu demokratik bir Türkiye ve Ortadoğu mücadelesini yükseltmektir. Bu yolun açılması için atılması gereken ilk adım da, Sayın Abdullah Öcalan’ın rolünü oynamasına zemin hazırlamaktır. Ancak iktidar, barışa ilişkin en küçük bir sesin bile duyulmasından korkarak sürdürdüğü ağır tecrit politikasıyla savaşa ve kan dökmeye dayalı politikasını tırmandırırken, ekonomik/politik/sosyal her derinleştiğinde yeni saldırı dalgaları başlatmaktadır. Bugün İmralı adasında uygulanan kişiye özel rejim, aslında militarist politikanın, savaştan beslenmenin doğrudan ifadesi haline gelmiş, bu anlamda tecrit, artık bütün toplum ve demokrasi güçleri üzerindeki bir prangaya dönüşmüştür. Dolayısıyla, İmralı’dan bütün ülkeye yayılan tecridi kırmak artık barışı istemek, barışı savunmakla aynı anlama gelmekte ve bütün devrimci demokratik güçler için bir sorumluluk anlamı taşımaktadır.
 
BÖLGEYİ DE ATEŞE ATMAKTADIR
 
Bu iktidar çete gruplarını ihraç ediyor. İktidar, özellikle Dolmabahçe masasının devrilmesinden sonra başlattığı militarist saldırıda sınır tanımazken, içerideki savaşla yetinmemekte, bölgeyi de ateşe atmaktadır. Kuzey Suriye’de halkların kendi iradeleriyle yarattığı özgürlük ortamını geçmişte ağırlıklı olarak IŞİD vekaletiyle yok etmeye çalışan iktidar, Kobanî direnişinden başlayarak bölgenin IŞİD’den temizlenmesinin ardından doğrudan devreye girerek ve çoğu IŞİD artığı diğer çetelerle ortaklaşarak işgale başvurmuştur.
 
Aynı süreçte, Kürdistan Bölgesel Yönetimi topraklarına da saldıran bu işgalci zihniyet, bölgedeki işbirlikçi güçlerle birlikte onlarca kontrol noktası kurarak adı konulmamış bir işgali gerçekleştirirken diğer yandan da Şengal başta olmak üzere bölgenin tamamına saldırılar düzenlemiş, çoğu kez de sivil ölümlerine yol açmıştır. Bu iktidar aynı zamanda, cihatçı çeteleri taşıdığı Libya’ya el atmış, buna paralel olarak da Doğu Akdeniz’de Yunanistan başta olmak üzere bölgedeki ülkelerin neredeyse tümüyle gerilimi artırmıştır. Öyle ki, bu yolda kendisine engel olarak gördüğü Kuzey Kıbrıs yönetimine de baskı uygulayarak, adadaki seçimleri tehdit ederek adeta bölgeye ‘kayyım’ atamaya kadar işi götürmüştür. Son olarak, Karabağ gerginliğine müdahil olan bu savaşçı blok, Suriye’den paralı askerleri bölgeye taşıyarak çatışma ortamını körüklemektedir.
 
SAVAŞ POLİTİKALARI
 
Bölge için gitgide daha ciddi tehdit haline gelen bu politikaların karşısında en net ve en ilkeli barışçı tavrı alan parti HDP’dir. Bu, aynı zamanda ülke ekonomisi ve emekçiler açısından hayati bir mücadeledir. Çünkü bütün bu savaş politikaları, aynı zamanda ülkenin kaynaklarının kan ve ölüm uğruna tüketilmesi anlamına gelmektedir. Bizzat Erdoğan’ın yaptığı ‘mermi fiyatı-ekmek fiyatı’ kıyaslaması, Türkiye’deki yoksulluğunun nedeninin savaş politikaları olduğunun kanıtıdır. Savaş politikaları, bir yandan ekonomik kaynakları tüketirken, diğer yandan da bu alana yatırım yapmış olan çoğu ‘aile’ üyesi ya da yandaş şirketlere rant sağlanmakta, sonuç olarak insan canı para uğruna harcanmaktadır.
 
Saray rejimi yapay gündemlerle ne kadar gizlemeye çalışırsa çalışsın, işsizlik ve yoksulluğun geldiği nokta ortadadır. Kovid salgınını da kullanan iktidar ve sermaye, çalışma hayatını iyice vahşileştirmekte ve hane yoksulluğunu derinleştirmektedir.
 
Yalnızca emek alanında değil, doğa konusunda da talancı bir politika izleyen iktidar, coğrafyamızın her santimini yandaş şirketlere peşkeş çekerek yer altı/yer üstü tüm zenginliklerini yağmalamakta, bunun için salgın koşullarından da yararlanmaktadır.
 
KADIN DÜŞMANLIĞI 
 
Faşizm kadın düşmanlığının zirvesidir. Faşist bir rejimin inşa edildiği günlerde kadın cinayetlerinin artması, yeni yasa tasarılarıyla kadınların yaşamının daha de çekilmez hale getirilmek istenmesi tesadüf değildir. İstanbul Sözleşmesi’ni hedef alan girişimler ve saldırılar henüz sona ermemiştir. Bütün Türkiye’de ve özellikle Kürt coğrafyasında resmi sivil bütün erkek güçlerinin kadınlara yönelik saldırıları artmakta, intiharlar ve kayıplar birbirini izlemektedir.
 
SALGIN: İKTİDAR DAHA TEHLİKELİ
 
Salgından daha tehlikeli olan bu iktidardır. Öte yandan, bütün dünyanın ve Türkiye halklarının Kovid-19 salgını koşullarında can derdine düştüğü günlerde bir yandan sağda solda emperyal hevesler peşine düşen, diğer yandan süreci sermayenin çıkarlarına göre yöneten AKP-MHP bloku, şu anda halklarımız için salgından daha tehlikeli hale gelmiştir. Sağlık emekçilerinin bütün uyarılarına karşın şeffaf bir salgın yönetimi göstermeyen ve her alanda olduğu gibi bu alanda da tekçi politikaları yürüten iktidar, bütün halkın sağlığını tehlikeye atmaktadır.
 
HUKUK KURALLARI ASKIYA ALINDI
 
Asıl hedefleri herkesi susturmak ve konuşamayan, itiraz edemeyen bir toplum yaratmaktır. Ekonomik ve siyasi krizin derinleşmesinin doğrudan sonucu olarak Türkiye kocaman bir cezaevi haline getirilmiştir. Baskı ve devlet şiddetine başvuran iktidar, bütün hukuk kurallarını askıya alarak akılları zorlayan iddianamelerle muhalif gazetecileri zindanlara doldurmakta, demokratik tepkiyi bile zor yoluyla bastırmaya çalışmaktadır. Başta hekimler olmak üzere bütün meslek grupları sürekli tehdit altında tutulurken, muhalefet odaklarının tümünün teslim alınması, böylece tekçi rejim önündeki bütün engellerin temizlenmesi hedeflenmektedir. Sendikalar, demokratik örgütler tümüyle baskı altındadır; ülkede herhangi bir konuda bir basın açıklaması yapmak bile ciddi bir suç haline getirilmiştir.
 
Yalnızca siyasal alanda değil, halklar ve inançlar alanında da aynı politikalar uygulanmakta, başta Aleviler olmak üzere milyonlarca insanın varlığı yok sayılırken, dış politikadaki her gerilimde ülkedeki değişik etnik gruplar ve dini inanışlar baskı altına alınmakta, Türk-Sünni kimliğine dâhil edilemeyen herkes ötekileştirilmektedir. 
 
PARTİMİZE YÖNELİM HALKA YÖNELİMDİR
 
Partimize yönelim halka yönelimdir. Gerilim ve kutuplaşmadan medet uman iktidar bloku, toplumsal rıza üretmekten yoksundur. İktidarını sürdürebilmek adına her türlü zor ve baskı aygıtıyla Türkiye halklarına faşizmi dayatırken, bu saldırıya karşı en güçlü direnişi gösteren partimiz HDP’yi asıl hedef olarak belirlemiştir. Savaş tezkerelerinden emek ve doğa düşmanı politikalara kadar her alanda faşizmin karşısında dimdik duran partimize karşı devletin tüm imkânları seferber edilmekte; gözaltı, tutuklama ve operasyonlarla özel savaş teknikleri de kullanılarak saldırılar kesintisiz sürdürülmekte, halkın iradesi hiçe sayılarak vekillerimiz tutuklanırken, yerel yönetimlere sömürge valisi sıfatıyla kayyımlar atanmaktadır.
 
Bütün bu baskılar boşuna değildir. Her şeyden önce iktidar sahipleri, inşa etmeye çalıştıkları faşist rejim karşısındaki asıl ciddi engelin HDP olduğunun farkındadır. Gerçekten de sık sık söylediğimiz gibi, HDP halktır! HDP sokakta ve halkın kalbindeki varlığının yanında sandıkta da iki kez faşist bloku yenilgiye uğratmış, planlarını engellemiştir. İktidar bu yenilgilerini elbette unutmamıştır ama daha önemlisi, partimiz var oldukça bu hezimetlerin tekrarlanacağını da bilmektedir. Son beş yılda akıllara durgunluk verecek baskılara, binlerce üyemiz ve seçilmişimizin zindanda olmasına karşın gösterdiğimiz direnç, Saray’ın korkulu rüyası olmaya devam etmektedir.
 
HDP’nin farklı kimlikleri ve inanç gruplarını bir araya getiren çok sesli ve demokratik yapısına karşı yürütülen siyasi kırım operasyonları, partimizin halklara ve inançlara sunduğu bir arada eşit ve özgürce yaşama alternatifini ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır. Son olarak Kobanî protestoları bahanesiyle 6 yıl sonra başlatılan siyasi operasyonlar ise Kobanî’yi düşüremeyen IŞİD’in intikamının partimizden alınmak istenmesidir. Böylece iktidar, demokratik protesto hakkını kullanan halka karşı paramiliter çeteleriyle birlikte işlemiş olduğu suçların da üstünü örtmeye çalışmaktadır.
 
MEYDAN OKUYORUZ
 
Tüm bu saldırıların zirve yaptığı bir dönemde toplanan Parti Meclisimiz, mücadeleyi yükseltme ve antifaşist direniş hattı örme kararı almıştır.
 
Parti Meclisimiz partimiz şahsında saldırı altında olan halklara ve inançlara, emekçilere ve kadınlara yönelik faşist yönelimi bertaraf etme ve faşizmi yenmenin kararlılığı içindedir. Bu çerçevede Merkez Yürütme Kurulumuzun 1 Haziran’dan sonra başlattığı ‘Demokratik Mücadele Kampanyası’nı bir üst aşamaya taşıma ve ‘Partimizi ve halkımızı iktidar saldırılarına karşı koruma ve bu saldırıları etkisiz kılacak bir eylemsellikle güçlendirme’ kararı Parti Meclisimiz tarafından da benimsenmiştir.
 
ANTİ-FAŞİST BLOK 
 
* Partimiz, durumu kırılganlaştıkça daha da saldıran Saray rejimine karşı antifaşist blokun inşası için olağanüstü bir çabanın içine girecektir.
 
* Partimiz, bu süreci öncelikle bir örgütlenme süreci olarak ele almakta, halkımızın bulunduğu her yerde ev ev, sokak sokak varlığımızı tahkim ederek saldırılara yanıt olmayı önüne koymaktadır.
 
* Partimiz, politik mücadeleyi sadece seçimlerden ibaret görmeyen tavrıyla, sokağı ve diğer bütün meşru-demokratik mücadele alanlarını sonuna kadar kullanmakta ve bütün baskılar ve engellemelere rağmen mücadele alanlarını terk etmemekte kararlıdır.
 
* Partimiz, bu süreçte başta devrimci demokratik güçler olmak üzere emekçileri, kadınları ve bütün ezilen/ötekileştirilen toplumsal kesimleri kapsamayı, onlarla birlikte yürümeyi sürdürürken, bir demokratik ittifakı da önüne hedef olarak koymakta, bu ittifakın oluşması için elinden gelen bütün çabayı göstermekte ısrarlıdır.
 
* Partimiz, savaşa karşı barış, tecride karşı özgürlük mücadelesini bir an bile durdurmaksızın barışı dillendirmekten ve savunmaktan geri durmayacaktır.
 
ÖZGÜR BİR ÜLKEYİ İNŞA EDECEĞİZ
 
Türkiye halkları çaresiz değildir. Bu coğrafyada faşizme meydan okuyan, onunla uzlaşmaksızın dişe diş mücadele yürütmekte kararlı bir parti vardır. Partimiz kurulduğu günlerde programımızla nasıl heyecan yaratıp tekçi rejimin korkulu rüyası olduysa, şimdi de yani kuruluşumuzun 8. yılında heyecan ve kararlılıkla Türkiye tarihinin en büyük antifaşist hareketini büyütecek ve faşizmi yenmeyi başaracaktır. 10 Ekim Katliamı’nın 5. yılında Ankara Garı önünde kanları birbirine karışan yoldaşlarımıza ve bütün halklarımıza söz veriyoruz: Faşizmi yeneceğiz ve özgür bir ülkeyi inşa edeceğiz.”

Diğer başlıklar

15/10/2020
18:16 Varto’daki yangınları incelemek için köye giden heyet engellendi
18:05 TİS haklarını isteyen işçilerden ‘iş bırakma’ mesajı
18:02 Cudi Dağı'nda 3 noktada orman yangını
18:01 Gözaltına alınan köylülerin ifade işlemlerine başlandı
17:32 HDP’nin Kobanê için verdiği araştırma önergesi reddedildi
17:23 Bütçenin Eylül ayı açığı 30 milyara yaklaştı
17:19 İstanbul’da 3.2 büyüklüğünde deprem
16:43 Merkez Bankası rezervleri eriyor
16:31 TİHV’den Erdoğan’a tepki: Fincancı gerçek bir hak savunucusudur
16:13 Muhalefet partilerinden Türkiye Çevre Ajansı tepkisi
16:06 Gazeteci Temizkan’ın davası karar için ertelendi
16:05 DBP: HDP Türkiye halklarına umut oldu
15:50 Eski Belediye Eşbaşkanı Kök’e 6 yıl ceza
15:49 Öcalan'la görüşme başvurusuna ret
15:31 Doku’yu arama çalışmaları yeniden başladı
15:29 HDP sekizinci yıldönümünü kutluyor: Mücadelemiz sürecek
15:28 Çam ağaçlarının kesilmesine itiraz
15:00 ‘Kovid-19 testi' adı altında farklı cezaevlerine sevk
14:59 TMMOB İKK: Tarımda temel sorun tekelleşme
14:46 Öz savunmaya 15 yıl ceza
14:43 Kaldıraç: Okurumuz iki kez kaçırıldı
14:42 ‘14 tutuklu yaşamını yitirdi, 51’i işkence gördü’
14:28 Meclis toplantısında konuşması engellenen Kuş'a destek
13:12 Meslek örgütleri dayanışma ziyaretinde bulundu
13:06 Baro seçimlerinin ‘yürütmeyi durdurma’ başvurusu reddedildi
12:51 10 Ekim-Der Başkanı Coşgun: Katliamda çıkar sağlayanlar yargılanmalı
12:18 Bafra Cezaevi'nde hasta tutuklular tedavi edilmiyor
12:13 Tutuklara ‘ayakta sayım’ dayatması
12:06 Özgürlükçü Demokrasi Gazetesi Yazı İşleri Müdürü’ne hapis cezası
12:00 Muhabirlerimizin aleyhine ifade veren tanığa ulaşılmıyor
11:56 4 kentte askeri operasyon
11:30 Diyarbakır Cezaevi’nde tutuklunun ayaklarının kırıldığı iddiası
11:03 Çemişgezek'te çıkan yangında 4 ev kullanamaz hale geldi
11:02 Loç Vadisi’nde HES’e ret
11:00 Urfa’da kaza: 13’ü işçi 15 kişi yaralandı
10:58 Bankaların kredi borçlanmaları 458 milyon dolar arttı
10:53 Ayhan Bilgen'e Özgür Gündem davasında beraat
10:38 İşçilerin TKİ görüşmesinden sonuç çıkmadı
10:27 Zeytinburnu'nda bir kişi polis kurşunuyla öldü
10:07 Tecavüz faili Orhan’ın ilk duruşması yarın görülecek
09:20 'Cezaevine hoş geldin' dayağı yargıya taşındı
09:20 Siyasi partiler: Ülke yönetilemiyor, erken seçim şart
09:19 Doğayı koruyanlar cezalandırılıyor
09:19 Yüz yüze eğitimdeki eksiklikler kaygılandırıyor
09:18 Soda Sanayi işçileri: Grev erteleme hükümetin politikası haline geldi
09:09 Üç kadın gerçekleşen bir hayal!
09:09 ‘Siyasi faaliyetler fezleke konusu oldu’
09:08 Oluç: Demokratik Cumhuriyeti inşa hedefimiz devam edecek
09:06 Kilden kendine yolculuk
09:05 Van’da OHAL yasakları 4’üncü yılında: Hak ihlalleri artıyor
09:04 Kürtçe için kayıtlar başladı
09:02 Van Cezaevi’nde açlık grevi 32’nci gününde
09:00 İstanbullular: Hayat pahalı, geçinemiyoruz
09:00 15 EKİM 2020 GÜNDEMİ
00:00 Lübnan’da yeni hükümet kurma çalışmaları ertelendi
14/10/2020
22:33 Düzce’de bir kadın katledildi
22:17 Hakkari’de gözaltılar: Aralarında engelli ve yaşlılar da var
21:40 HDP’li Dede Hakkari’de çok sayıda gözaltı olduğunu duyurdu
21:00 Fransa vaka artışı nedeniyle OHAL ilan etti
20:34 ‘Ruhsat gaspıyla muhaliflerin savunma hakkı da ellerinden alınıyor’
20:26 Erdoğan ile Putin telefonda görüştü
20:20 Türkiye’de koronadan can kaybı 9 bini aştı
20:13 Koca: İstanbul’da vaka sayısı bir ayda yüzde 50 arttı
19:52 Amedspor sezonun ikinci galibiyetini aldı
19:45 KYK Borçluları Hareketi: Yaşam kısıtlamalarımızın sorumlusu meclistir
19:37 KESK’lilerin eylemi 143'üncü haftasında
19:13 İSİG Meclisi: Kovid-19 meslek hastalığı ve iş kazası sayılmalı
19:08 Yeni Yaşam Gazetesi'nin erişim engeline yapılan itiraza ret
18:53 HDP’li Meclis üyesinin konuşmasına tahammülsüzlük
18:42 'Evde veya kampüste, Kampüs Cadıları seninle'
18:30 HDK İzmir İl Meclisi cezaevlerine mektup ve kart gönderdi
18:01 AYM’nin olağanüstü toplantısından karar çıkmadı
17:54 İnsan hakları savunucularından Osman Kavala açıklaması
17:46 Antalya’da ‘gözaltılar serbest bırakılsın’ çağrısı
17:41 Gazeteci Öztekin’e 5 yıla kadar hapis istemi
17:18 Maden işçileri Meclis’te HDP ve CHP ile görüştü
17:06 Barış annesine ‘ev hapsi’
17:03 Kadri Bağdu mezarı başında anıldı: Failleri iyi tanıyoruz
16:57 HDP'lilerden kuruluş yıldönümü etkinliği
16:16 Kayıp hemşirenin katledildiği ortaya çıktı
16:11 Özsoy: Türkiye'nin tavrı Avrupa'da sabır sınırlarını zorluyor
16:08 ‘Ölüm listesi’ hazırlayan Noyan'a takipsizlik
15:54 Tanrıkulu: Kürtçe hiçbir oyuna izin verilmeyecek mi?
15:41 Barış Anneleri 9 gün sonra adliyeye çıkarıldı
15:34 Bilen: Gazeteciliğin onurunu her koşulda ayakta tutacağız
15:32 İstanbul Valiliği'nden ‘Bêrû’ soruşturması
15:31 Fincancı: Gündemimiz kaybettiğimiz meslektaşlarımız
15:14 Beştaş: ‘Çoklu’ adı altında kendilerine kurum oluşturuyorlar
15:08 Avrupa Konseyi: MA'ya yönelik tutuklama birinci derecede tehdittir
14:57 Can Dündar hakkında 35 yıl hapis istendi
14:56 Kovid-19’dan yaşamını yitiren Dr. Güzel için anma
14:48 Petrol-İş’ten grev ertelemesi tepkisi
14:46 Kürt Dil Platformu'ndan ‘dini hizmet’ talebi
14:45 Rosa Kadın Derneği üyesi Rojda Barış’a tahliye
14:40 Mayına sürülen mülteciler için etkin soruşturma talebi
14:38 Kadri Bağdu anıldı: Soruşturma etkin yürütülsün
14:22 İSİG'in açıklamasına polis müdahalesi: 7 gözaltı
14:22 Malatya’da tutuklananların sayısı 10'a çıktı
13:48 İmamoğlu’dan ‘Bêrû’ tepkisi
13:35 6 milletvekili hakkında 10 yeni fezleke
13:21 HDP heyeti orman yangınlarını yerinde inceledi
13:16 AKP-MHP’den maden işçileri önergesine ret
13:13 Bakan Gül’den ‘ışıklar yanıyor’ açıklaması
13:08 Erdoğan TTB’yi hedef aldı: Çoklu baro çalışmasının benzerini yapacağız
12:53 İdil Kültür Merkezi ve TAYAD’a polis baskını
12:47 AYM: Şahsi sosyal medya hesabı kurumsal görüşü yansıtmaz
12:46 Eşbaşkan Diken’in ‘ev hapsi’ kaldırıldı
12:32 Şırnak’ta 8 cenaze 20 gündür morgda bekletiliyor
12:21 Maden işçilerinden oluşan bir heyet Ankara’da
12:17 Kadir Şeker’e 12 yıl ceza
12:11 Helikopter olayının araştırılması için soruşturma sonucu beklenecek
12:02 10 Ekim Avukat Komisyonu: Kamusal sorumluluk nerede?
11:57 AKM inşaatında çalışan işçilere iş bitirme baskısı
11:48 HDP: Kürtçe ve Kürt tiyatrosu yasaklanamaz
11:46 Maden işçileri bakanlıkla görüşecek
11:24 HDP Parti Meclisi: Saray rejimine karşı direniş hattı öreceğiz
10:56 Ankara Katliamı yargılamasında 19 sanığın cezası onaylandı
10:30 Aleyna Çakır soruşturmasında yeni gelişme
09:41 Yasaklanan Bêrû’nun oyuncuları: Kürtçeye tahammül edemiyorlar
09:33 Yürüyüşleri engellenen maden işçileri geri adım atmıyor
09:10 ‘Şüpheli kadın ölümleri soruşturulmayarak üzeri örtülüyor’
09:09 Mayınlı tarlaya sürülen mültecilerin cenazeleri morgda bekletiliyor
09:08 Bozarslan: Rojava, Türkiye’nin boğazında yutulmayacak bir lokma olarak kaldı
09:05 İHD Şube Başkanı İncin: Tutuklular sorunlarla baş başa bırakıldı
09:04 PADÊ: Şengal'i Êzidî çocukları savunacak
09:04 Şakar: Kapitalist Modernite'ye karşı tek alternatif Demokratik Modernite
09:02 Bilgen: Bu arayış HDP’ye karşı değil
09:00 14 EKİM 2020 GÜNDEMİ
00:27 Belarus muhalefinden Lukaşenko’nun istifa etmesi için çağrı
00:18 AYM ile İçişleri Bakanlığı arasında ışıklı tartışma
13/10/2020
23:26 Çin ve Rusya İnsan Hakları Konseyi’ne seçildi
22:45 Ezidî hak savunucusu genç öldürüldü
22:22 Bakanlık Kürtçe oyun yasağını savundu
20:59 Kalın ve O'Brien telefonda görüştü
20:07 ‘Bêrû’nun yasaklanması Kürtçe’nin kamusal görünürlüğüne vurulmuş bir darbe’
19:59 HDP Eş Genel Başkanları İsveç Dışişleri Bakanı ile görüştü
19:55 İsveç Dışişleri Bakanı Linde ile Çavuşoğlu arasında ‘Kuzey ve Doğu Suriye’ tartışması
19:21 Kovid-19’dan 62 kişi daha yaşamını yitirdi
18:44 Ferhat Tunç’un davası ertelendi
18:19 Çevre örgütleri komisyon toplantısından zorla çıkarıldı
18:16 Tutuklu gazeteci Şehriban Abi avukatıyla görüştürülmedi
17:56 Samsun’da sağlık çalışanına darp
17:17 Hatun Koç’u yaralayan erkeğe ceza ve tutuklama
17:14 Kürtçe oyuna ‘kamu düzeni’ yasağı
17:12 Sözcü gazetesinin yönetici ve yazarlarına verilen cezalar onandı
17:10 HDP Sur İlçe Eşbaşkanı Hatun Yıldız tahliye edildi
17:03 Avukatların Öcalan’la görüşme başvurusuna ret
16:53 Hatay'da orman yangınıyla ilgili 2 tutuklama
16:49 Eğitim Sen: Okullardaki sorunlar çözülmedi
16:29 TÜM BEL-SEN arkadaşlarının görevlerine iadesini istedi