AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın hukuk ve ekonomide reform açıklaması ile sonrasında Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün yargıda reform hazırlığı açıklamalarına eleştiriler sürüyor. Prof. Dr. Atilla Güney, yargıda gelinen aşamanın 12 Eylül yasalarını arattığını belirterek, reform söylemlerinin ise vaatlerden ibaret olduğunu söyledi.

 

Anayasada yürürlükte olan temel hak ve özgürlüklerin uygulanması halinde toplumun rahat bir nefes alacağını dile getiren Güney, “Biz artık reform beklentisi içinde değiliz, o yüzden bu çok inandırıcı değil"  dedi. AKP’nin 18 yıllık iktidarı boyunca reform, demokrasi, hak ve özgürlükler normlarına uygun siyasal yapı vaadinin defalarca dillendirildiğini anımsatan Güney, demokratik hak ve özgürlükler konusunda ciddi bir gerileme ve otoriter bir yönetim anlayışına dönüldüğünü söyledi.

 

REFORM VAATLERİ

 

İktidarın reform hazırlıklarından bir beklentilerinin olmadığını ifade eden Güney, “Yeni bir reform, hukuk alanında çok inandırıcı gelmiyor. Geçmişte ileri demokrasi yolunda verilen vaatler, bundan 5-10 yıl önce o vaatler nasıl tutulmadıysa, bugün de ortaya atılan hukukta, demokraside, ekonomide reform vaatlerini bu kadar çokta tamah etmemek gerekiyor” diye konuştu.

 

ERKEN SEÇİM HAZIRLIĞI

 

AKP’nin tabanında çok ciddi bir çözülmenin olduğu, bu çözülme nedeniyle iktidarın seçime gitmeyeceğini söyleyen Güney, "Cumhurbaşkanlığı sistemi ve ittifaklar üzerinden seçimi kurtarma mekanizması bile, artık onları kurtarmaya yetmiyor. Seçim Yasası’nda bir değişiklik yapmayı düşünüyorlar. Önümüzdeki günlerde hukuk ve demokrasi alanında bir reformdan öte, karşımıza böyle bir kanun gelebilir. Nitekim kulislerde de konuşuyorlar, bazı basın organları da bunu dillendiriyor. Artık Cumhur İttifakı da iktidarı kurtarmaları ve ellerinden tutmaları için yetmiyor. Bu nedenle ciddi bir demokrasi reformundan önce, Seçim Kanunu’nda bir değişiklik yapacaklar. Önümüzdeki bir yıl içerisinde erken seçim yapılmayacağını düşünüyorum" diye belirtti.

 

‘HEP SORMA YOK’

 

Reform çıkışlarının toplumu yanıltmaması gerektiği uyarısında bulunan Güney, şunları söyledi: "Avrupa’nın sanayide bir numaralı ülkesiydik. 3 gün önce, sanayi üretimimiz Kovid-19’dan sonra ilk üçe girdi. Ekonomimiz böyle oldu gibi yalanları söylemekten hiç çekinmiyorlar, çünkü öyle programlanmışlar ve bu yalanları söylemeye devam ediyorlar. AKP öncesi siyasete baktığınız zaman, bir politik lider, başbakan veya cumhurbaşkanı bir şeyler söylediği zaman, onu yorumlamaya başlardık; Acaba erken seçim mi gelecek? Acaba demokratik bir açılım mı yapacaklar? Bu vaatlerin arkası gelmediğinde, hesap sorulurdu. Toplumsal olarak sorulurdu, muhalefet olarak sorulurdu, parlamentoda sorulurdu. Şuanda öyle hesap sorma gibi bir durum yok." 

 

‘GİTTİKÇE DİBE VURAN İKTİDAR’

 

AKP'nin 2023 hedefi doğrultusunda siyaseten totaliterleşme ve şiddetin ayyuka çıktığını belirten Güney, "Karşımızda yekpare bir iktidar var ama ona muhalefet edecek, onun biçiminde organize olacak yek pare bir muhalefet yok. Millet İttifakı’nın içerisinde yer alan CHP, İyi Parti ve diğer partilere baktığımız zaman, bunlar muhalefet yapma tarzlarını ve muhalefet yaparken kullandıkları dili ve söylenceyi, iktidarın hareketleri üzerinde dizayn ediyorlar. Tersinden söylersek, iktidar muhalefetin söylemlerini ve pratiklerini dizayn eder bir hale gelmiş, muhalefette buna izin veriyor. Bu haliyle muhalefetten bir şey bekleyemezsiniz. Bu denli muazzam bir ekonomik ve toplumsal kriz karşısında kitlelere hitap edecek yeni bir ekonomik çıkış, bu krizden kurtuluş, kriz sonrası darmadağın olan toplumsal yapının, ekonomik dengesizliklerini nasıl toparlanacağına dair bir vaadiniz bir projeniz yok. İktidarın ağzına bakıyorsunuz 'acaba bu gün ne söyleyecekler, bizde onlara yanıt verelim'. Böyle bir muhalefet mekanizması kurulmuş, yani böyle bir muhalefet olmaz” dedi.

 

‘GERÇEK MUHALEFET HDP’

 

2015 sonrası en sağlam muhalefet partisinin HDP olduğunu söyleyen Güney, şu değerlendirmelerde bulundu: “2015’ten bu yana HDP’nin, ortaklarının, seçmenlerinin ve Kürt halkının üzerindeki baskıları ve zulmü gördüğünüz zaman, toplumsal olarak organize olmuş en sağlam muhalefet. Haziran 2015’ten sonra iktidarın yasal şiddetinin büyük bir kısmını, HDP üzerine yöneltmesinin nedenlerinden bir tanesi de bu, hala da öyle. Kürt siyasal hareketi, bugün belki parlamenter düzeyde çok ciddi bir muhalefet yapmıyor gibi görünebilir, bu biraz örgütsel olarak kendisinin üzerine abanmış olan bu anti-demokratik hükümetin uygulamalarıyla da alakalı bir şeydir ama özünde hükümette hala bunun farkında. Parlamentoda ana muhalefet partisinin yaptığı siyasal muhalefetten daha güçlü bir muhalefeti sokaklarda, evlerde, sivil toplumun içerisinde HDP ve onun toplumsal tabanı yapmaya devam ediyor."

 

MA / Ergin Çağlar