Irak Federe Kürdistan Bölgesi’nde bir yandan gerginlik yaratılmak istenirken bir yandan Kürt ulusal birliği için girişimler sürüyor. KDP’nin de daha önce Zinî Wertê’ye ardından Garê ve Metîna’ya güç kaydırmasıyla yaratılmak istenen gerginlik KDP ve Irak Merkezi Hükümeti arasındaki Şengal Anlaşması sonrası yükseldi. KDP, bu bölgelere Pêşmerge Bakanlığı’na bağlı olmayan Roj Pêşmergeleri ve Zerêwane gibi güçler sevk etti. Bu adımlara karşı her kesimden sağduyu açıklamaları gelirken, kaybedeninin sadece Kürtler olacağı yönünde tepkiler yükseliyor. 

Yaşanan son gelişmeleri Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şırnak Milletvekili Hasan Özgüneş değerlendirdi.

 

'ÖNEMLİ VE ANLAMLIDIR'

 

Birliğin sağlanması için bölge yönetiminin oynayacağı rolün önemine dikkati çeken Özgüneş, “KDP ile PKK arasındaki mevcut anlaşmazlığın nedeni Türkiye'nin Kuzey Kürdistan'da yürüttüğü politikalardır. Türkiye'nin Kürdistan Bölgesel Yönetimi üzerinde büyük etkisi olduğunu biliyoruz. Bu durum hem ekonomik ilişkilerde hem de bölgede bulunan partililerin yaklaşımında görüyoruz. Ancak bu durumun getireceği tehlikeyi sayın Barzani ve hükümetinin bilmesi gerekir. Kürtler arasında savaş ve çatışmayı önlemek için var olan tüm sorunların demokratik bir şekilde ve diyalog yoluyla çözülmesi gerekiyor. Bu nokta da Kürt ulusal birliği anlamlı ve önemlidir" ifadelerini kullandı.

 

 

'KİLİT NOKTA ULUSAL BİRLİKTİR'

 

Ulusal birliğin geliştirilecek diyalog ve müzakerelerle mümkün olabileceğinin altını çizen Özgüneş, "Ortadoğu'da yaşanan üçüncü dünya savaşında Kürt halkının kazanımlarını elde etmek için mevcut koşullar yeterlidir. Bunu gerçekleştirmek için de tarih bize bir fırsat veriyor. Dünya halkları artık Kürtlerin varlığını ve haklarını tanıyor ve olumlu yaklaşıyor. Bugün Kürt halkının zulüm zincirinden kurtulması için elinde bir fırsat var. Bu fırsat da kalıcı birliğin inşasıdır. Kürtlerin ve Kürdistani halklarının çıkarına olabilecek kilit nokta ulusal birliktir. Böylesi bir süreçte Kürt’ü Kürt’e kırdırtacak oyunlar oynanıyor. Kürtler bu oyunlara gelmemelidir. Tarihten bu yana Osmanlıdan tutun şimdiki mevcut iktidar, Kürtlere karşı hep benzer politikalar yürütmüştür. Yıllardır Kürtleri yok ederek Kürtlerin yaşadığı topraklarda kendi egemen-faşizan yönetimlerini sürdürmeye çalışmışlardır. Şu anda bu politikaları uygulamaya geçirerek amaçlarına ulaşmak istiyorlar" şeklinde konuştu.

 

'ULUSAL KONGREYE İHTİYAÇ VAR' 

 

Özgüneş, bölgede yaşanılacak olası bir çatışmanın “felaket” getireceğini belirterek, şöyle devam etti: "Başur ve bölgede yaşanan gelişmelerden kaynaklı şimdi pek çok soru soruluyor. Kürtler birlik olabilecek mi?  Kürt halkı özgürlük ve demokrasi için bu kadar çok bedel ödemişken, neden hala birleşemiyorlar? Halk inanıyor ve birlikten başka çare olmadığını biliyor. Bu dönemde en çok birliğe ve ittifaka ihtiyacımız var. Bu sürecin yarattığı şartlar ve koşullar bize bu birliği sağlayabileceğimizin zeminini sunuyor ve bunun mümkün olduğunu gösteriyor.  Bütün Kürt kurum ve kuruluşları bir araya gelerek birliği sağlamaya hazır olduklarını beyan ettiler. Böylesi bir durumda herkesin elini taşın altına koyarak Kürt ulusal birliği için mücadele etmesi gerekir.”

 

‘SALDIRILARA ORTAK OLMAK KAZANIM DEĞİLDİR’

 

Özgüneş, şu değerlendirmelerde bulundu: “Türkiye'nin baskısından kaynaklı KDP birliğe oldukça şüpheli yaklaşıyor. Bu şüphe ve çelişkilerden kurtulabilmek için birlik şarttır. Bu şüpheyi yaratabilecek bir neden de ortada yok. Bu şüphenin Kürt halkının kazanımlarına ve Kürtlerin geleceğine hiçbir faydası da yok. Bu şüphelerden derhal kurtulmalı ve özgürlükçü bir politika izlenilmelidir. Başta AKP iktidarı olmak üzere, tüm egemen devletlerin bu tutumuna karşı tutum geliştirmeliyiz. Şimdi Kürt halkını bir araya getirebilecek bir ulusal kongreye ihtiyaç var. Bu çalışma da güçlü bir diplomasiyle mümkündür.  Kürt halkının kazanımlarına yönelik saldırılar nereden ve hangi parçadan gelirse gelsin buna karşı ortak bir duruşumuz olmalıdır. Bu saldırılara ortak olmak bu halkın kazanımı değil, zararıdır. Kürt ittifakı ve ulusal birliğin inşası her bir Kürtün sorumluluğudur.  Bugün tam olarak hepimiz bunun için mücadele etmeliyiz.  Bizler şuna inanıyoruz ki, bu yüzyıl Kürtlerin ulusal birlik ve özgürlük yüzyılı olacaktır" dedi. 

 

MA / Zeynep Durgut