Aldar Xelîl: ENKS ile görüşmeler durdu, geri adım atılmayacak konular var

img

QAMIŞLO - PYD Eş Başkanlık Konseyi Üyesi Aldar Xelîl, “ENKS ile görüşmelerimiz resmiyette halen devam ediyor. Ancak pratik olarak şu anda durmuş” bilgisini paylaşarak, özsavunma, kadın özgürlüğü, anadil ve eğitim konularında geri adım atılmayacağını söyledi. 

Türkiye ve desteklediği Suriye Milli Ordusu (SMO) adı altında topladığı paramiliter grupların, Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırıları son dönemde Eyn Îsa ile Til Temîr hattında yoğunlaştı. Sivil yerleşimlerin hedef alındığı saldırılara karşılık veren Demokratik Suriye Güçleri (QSD), bu gruplara ağır kayıplar verdirtiyor. Suriye’de çatışmaların bir diğer merkezleri olan İdlib ve Halep çevresinde de sular durulmuyor. Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanlık Konseyi Üyesi Aldar Xelîl, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıları ve planları, Özerk Yönetim’in Suriye’de bulunan uluslararası güçlerle ilişkileri, Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) ile Kürt Ulusal Birliği Partileri (PYNK) arasındaki birlik görüşmeleri ve olası gelişmelere ilişkin Mezopotamya Ajansı’nın (MA) sorularını yanıtladı.  
 
Ortadoğu’da Suriye başta olmak üzere yeniden çatışmalı bir süreç yaşanıyor. Bu kapsamda sizin kontrolünüzde olan Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılar son dönemde neden arttı? 
 
Bölgemize dönük saldırıların adresi sadece Türkiye değil. Bölgedeki güçler Türkiye’nin saldırılarına göz yumarken, yine kimi güçler saldırıları destekliyor. Oluşturmaya çalıştığımız demokratik projenin gelişmesini istemiyorlar, sürekli sorun çıkarmaya çalışıyorlar. Türkiye; Efrîn, Bab, Ezaz, Serêkaniyê ve Girê Spî'yi işgal etmiş durumda. Özellikle ekonomik, siyasi ve idari büyük bir kargaşa yaşanıyor. Bu işgalciliği de genişletmek istiyor. Kuzey Kürdistan'da Kürtlere yönelik ağır bir saldırı var. Siyasi soykırım yaşanıyor. Şengal'e yönelik planlar devrede. Rojava'da da aynı politikaları hayata geçirmeye çalışıyorlar. Bu durum basit bir şekilde ele alamayız. Her yer baskı ve saldırı altındadır. Bakın Girê Spî ve Serêkaniyê saldırıları sonrası savaş nasıl durdu? Putin-Erdoğan ve Trump-Erdoğan arasında yapılan anlaşmalar sonucu savaş durdu. Ve bu anlaşmalar sonucu bazı sınırlar belirlediler. Onlar anlaştı ve ateşkes ilan ettiler. Şimdi hiçbiri bu ateşkes ve anlaşmaya uymuyor. Anlaşmanın garantör güçleri sözlerinde durmuyor. Türkiye hiçbir zaman durmaz. Erdoğan ve Bahçeli'nin oluşturduğu koalisyon, Kürtlerin oluşturduğu sistem ve varlığı yok olmayana kadar razı olmayacaklar. Bir boşluk gördüklerinde doldurmak istiyorlar. Onlar şöyle bir hesap yapıyorlar: İşte ABD'de seçimler gerçekleştirildi. ABD'nin yeni başkanı daha resmi olarak göreve başlamadı. Eski başkan da öyle çok şeyi değiştirecek durumda değil. Bu arada bir boşluk oluyor; Erdoğan bu durumu değerlendirmek istiyor. Rusya ise bu geçiş sürecinde öyle stratejik kararlar vermek niyetinde değil. Sürecin biraz daha netleşmesini bekliyor. Erdoğan'ın elinden gelse diğer bölgelerimize de saldıracak. Eyn Îsa'ya yöneldiler ancak büyük bir hüsranla karşılaştılar. Saldırıları kırıldı. Bu süreçte bir yerlere tekrar girmenin peşindeler.
 
Türkiye hiçbir zaman durmaz. Erdoğan ve Bahçeli'nin oluşturduğu koalisyon, Kürtlerin oluşturduğu sistem ve varlığı yok olmayana kadar razı olmayacaklar. Bir boşluk gördüklerinde doldurmak istiyorlar. Onlar şöyle bir hesap yapıyorlar: İşte ABD'de seçimler gerçekleştirildi.
 
Aynı durum Şengal'de de yaşanıyor. Bakın Irak Ordusu Bağdat'ta bazı yerleri kontrol bile edemiyor. Fakat KDP ile anlaşma yapıp, Şengal'e girmek istiyor. Şengal'i DAİŞ'ten kurtaran halk ve fedailerini oradan çıkarmanın peşindeler. DAİŞ'in elinde bulunan bazı yerler var. Fakat oraya gitmiyorlar. Bu yok etme konseptinin en büyük aşamada sürdürüldüğünün göstergesidir.
 
Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıların İdlib’deki gelişmelerle bir bağlantısı var mı? 
 
Oranın coğrafik durumuna baktığımızda tablo biraz daha net. Coğrafik anlamda Türkiye'nin askeri gözlem noktası oluşturduğu yerlerin çoğu kuşatma altında ve çemberdeler. Rejim ile Rusya'ya muhtaç oluyorlar. Ne zamanki rejim ve Rusya'dan bir şey talep etseler, onlarda bir şeyler talep ediyor. Bu anlamda büyük sıkıntılar yaşıyorlar. Sorun orada olup olmaması değil, sorun çember altında kalan noktalara lojistik, cephane ya da güç değişiminin nasıl olacağıydı. Bağlantıları olmadığı için yine getirisi olmadığından bıraktılar. Siyasi olarak ise Akdeniz'e, Libya'ya ve Karabağ'a gittiler. Oraya adım atıp karıştırdıktan sonra hemen pazarlığa girişiyor. Yaptıkları bütün pazarlıklar da demokratik projeye karşıdır. Nasıl bir darbe vuracaklarının planlarını yapıyorlar. Her pazarlıklarında Kuzey ve Doğu Suriye için bir taviz koparmaya çalışıyorlar. Özellikle Rusya ile böyle bir ilişki geliştirmiş durumdalar. ABD ve Avrupa’yla da böylesi bir durum var. Bütün pazarlıkları demokratik projeyi yıkmaya yönelik. Bunu Güney Kürdistan Bölge Yönetimi’yle de yapıyorlar. Ekonomik olarak Güney yönetimine yardım ettiklerinde karşılığında ise Rojava'ya karşı istedikleri politikaları hayata geçirmeyi talep ediyorlar. Rusya, ABD, Avrupa, Arap dünyası ve diğer Kürt partileriyle bu temelde ilişkileniyorlar. Siyasetleri budur. Bu kapsamda İdlib'de çekilen güçler pazarlık sonucu çekiliyorlar. Bu pazarlığa, Rusya ve diğer güçler göz yumduklarında bizim bölgelere saldırılar gerçekleşiyor. Bakın Eyn Îsa’ya yönelik saldırılar Türkiye’nin tek başına aldığı karar doğrultusunda gerçekleşmiyor. Saldırılar karşılıklı tavizler sonucu gerçekleştiriliyor.
 
Rusya bu konuda nasıl bir politika izliyor?
 
Rusya eskiden beri Suriye'de bulunan bir güçtür. Suriye hükümetinin kararları üzerinde büyük bir etkileri var. Hatta Suriye'nin kuruluşunda rol almışlar. Suriye rejimi Rusya’sız adım atamaz. Onun dışında dünyada önemli ve büyük bir güce sahip. Bu bakımdan şöyle ele alıyoruz: Rusya ile olan ilişkilerimizi korumak istiyoruz. Politikalarımız uyuşmasa da ancak hem onlar hem biz bölgede varız. Esas olan ise var olan ilişkilerimizi nasıl geliştireceğimizdir. Suriye krizinin çözümü konusunda nasıl bir rol alacakları konusunda da yardım etmek istiyoruz. Suriye krizi Rusya'sız kolay kolay çözülmez. Hatta rejimle olan sorunlarımızda da isterlerse çok iyi bir rol oynayabilirler. Onlar da buradaki varlığımızı ve etkisini biliyorlar. Burada atılacak veya yapılacak en ufak şeyde bizim görüşümüz ve katılımımız olmadan sonuca gitmeyeceğinin onlar da farkında.
 
 Söz konusu gelişmelerle bağlantılı olarak ABD ile ilişkileriniz nasıl? 
 
 Suriye krizi siyasi bir anlaşma olmadan çözülemez. Askeri ilişki belki geçici olarak bazı şeyler meydana getirebilir ama nihai sonucu siyasi bir durumla olur. Onun için herkesin diyalog ve siyasi ilişkilere önem vermesi gerekiyor.
 
ABD de bu gerçeğin farkındadır. Dünyada etkili bir güçtür. Yıllardır DAİŞ gibi bir yapıya karşı birlikte çalıştık. Şüphesiz bu ilişkiyi sorunların çözümüne dönük de geliştirmek yanlış olmaz. DAİŞ'e karşı verdiğimiz savaşta yakaladığımız ilişkileri koruyup, siyasi aşamaya geçirebilecek bir pozisyona götürmeliyiz. Bu anlamda bazı adımlar da atılıyor. İlerlemesi için gelişmeler var. Diğer ülke ve güçlerle de aynı ilişkiyi güçlendirmek istiyoruz. Hem Avrupa hem de Arap dünyasıyla da bunu esas olarak görüyoruz. Suriye krizi siyasi bir anlaşma olmadan çözülemez. Askeri ilişki belki geçici olarak bazı şeyler meydana getirebilir ama nihai sonucu siyasi bir durumla olur. Onun için herkesin diyalog ve siyasi ilişkilere önem vermesi gerekiyor.
 
ABD'de gerçekleşen seçimlerden sonra yönetim değişikliği olacak. Trump gitti, Ocak’ta Biden ve ekibi iş başı yapıyor. Bu değişim Suriye sahasına nasıl yansır?  
 
ABD 4 yıl boyunca bir tarzla Suriye'deki sorunlara yaklaştı. Çin ve İran'ın yanı sıra Irak ve bölgemizde olanlara belli bir politikayla yaklaştılar. Yeni yönetim eski tarz ve siyaseti değiştirebilir. Ancak her şeyin bir anda değişeceğini ya da yüzde 80 farklı bir uca dönüşeceğini sanmıyorum. Böylesi olmaz da. Ancak Biden yönetiminin yaklaşımları Trump yönetiminden farklı olabilir. Ancak acele edilmemesi gerekiyor. Çünkü Biden ve yönetimi daha siyasi rota ve haritasını belirlemiş değil. Ancak her durumda biz bir devrim içindeyiz. İç dinamiklerimiz ve özerk gücümüzle devrimimizi geliştireceğiz. Bir beklenti yerine kendimizi büyük bir siyasi güç haline getirip, çevremizi etkileyerek siyaset izleyeceğiz. Çözümü aynı zamanda kendimiz bulacağız. Bu onların da bize yaklaşımını değiştirecektir.
 
Bu gelişmelerin yanı sıra bir süredir Rojava eksenli PYNK ve ENKS arasında gerçekleştirilen birlik çalışmaları var. Birlik görüşmelerinin kesildiği doğru mu?  
 
ENKS ile görüşmelerimiz resmiyette halen devam ediyor. Öyle durdurulduğu ya da kesildiğine dair bir karar yok. Ancak pratik olarak şu anda durmuş. 
 
Neden durdu?
 
Çünkü ABD'nin Suriye Temsilcisi’nin görevi değişti. Yeni temsilci bekleniyordu o da kaç gün önce geldi. Geldikten sonra halen süreç başlamış değil. Ülkelerinde hükümet ve görevlileri değiştiği için onlar da etkileniyor. Ancak bazı sorunlar hala var. O da geldiğimiz aşamada bazı şeyleri tıkadı. Görünen o ki arabulucu olan güçler de bir kanaate ulaşıp, yeniden çağrı yaparak, süreci başlatmak istiyor. Görüşmeler durduğunda şöyle bir şey vardı: ENKS, 'Hükümetin yarısını bize verin' diyordu. Bu, sorun oldu. Kabul edilecek bir düzey değildi. Diğer konu ise toplumsal sözleşmeydi. 'Sözleşmeyi değiştirip sonra anlaşalım' denildi. Sözleşme kapsamında tartıştığımız konular daha önce de basına düştü. Eğitim, kadın ve savunma konuları başta geliyor. Örneğin, ‘Özsavunma olmasın’ diyorlar. Sanki Kürdistan kurulmuş, özgürleşmiş ve düşmanları yok gibi davranıyorlar. Böyle olmaz, kaldı ki en özgür ülke ve devletler bile savunmasız olamaz. Bu konuda en iyi örnek olarak Avrupa devletleri veriliyor. Savaş ve çatışmaları da yok. Onlara baktığınızda da kendilerini savunacak güçleri ve orduları var. Özsavunma sadece askeri değil ki, varlık ve yokluk meselesidir. Bu gençler bu ülkede yaşıyorlar, yeni bir yaşamı nasıl kuracaklar, neyi nasıl savunacaklar? Düşman yoksa bile gençlerimiz gelip ülkelerine ve topraklarına hizmet etsin. Ömürlerinde bir yıl ülkelerine hizmet etseler bir şey olmaz. Bu yurdunu sevmekten geliyor. Yıllardır işgalcilere hizmet ettiler ne kazandılar peki? İşte buna karşılar, bu da kabule edilemez.
 
Görüşmeler durduğunda şöyle bir şey vardı: ENKS, 'Hükümetin yarısını bize verin' diyordu. Bu, sorun oldu. Kabul edilecek bir düzey değildi. Diğer konu ise toplumsal sözleşmeydi. 'Sözleşmeyi değiştirip sonra anlaşalım' denildi. ‘Özsavunma olmasın’ diyorlar. Sanki Kürdistan kurulmuş, özgürleşmiş ve düşmanları yok gibi davranıyorlar.
 
ENKS, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin oluşturduğu eğitimi sisteminin kaldırılıp, yerine rejimin eğitim müfredatının getirilmesinden mi yana? 
 
O günden sonra görüşmelerimiz olmadı. Belki daha sonra fikir ve düşüncelerinde değişiklikler de olmuştur ancak henüz bir görüşmemiz olmadı. Toplumsal sözleşmenin değişmesiyle eğitim sisteminin de değiştirilmesini talep ediyorlar. Şu anda bölgelerimizde verilen eğitim anadilde veriliyor. Sadece Kürtçe de değil, Arapça ve Süryanice anadillerinde eğitimler veriliyor. Hepsi kendi anadillerinde eğitiliyorlar. Örneğin şöyle bir şey de var: Kürtçe eğitim gören biri Süryanice ya da Arapça istiyorsa onu da rahatlıkla alabiliyor. Ya da Süryani bir öğrenci istediğinde Kürtçe ve Arapça eğitim görebiliyor. Böyle bir sistemimiz var. Onlar da oluşturulan bu müfredatın değiştirilmesi gerektiğini söylüyorlar. Neden olmasın denildiğinde ise bunun meşru olmadığını belirtiyorlar. Uluslararası anlamda kabul görülmediği söyleniyor. ‘Meşru olan sistem olsun’ diyorlar. Peki, meşru olan sistem kimin sistemidir? Birleşmiş Milletler ve diğer alanlarda kabul görülen ise rejime ait müfredattır. Bizim oluşturduğumuz sistemi kabul etmiyorsan rejimin sistemine dönüyorsun demektir.
 
ENKS’nin bu talebi neye dayanıyor? 
 
Şimdi biz özgürlük, demokrasi, adalet ve eşitlik için bir devrim içindeyiz. Eskinden de mücadelesini yürütüyorduk ancak şimdi kurumsal olarak bunun mücadelesini veriyoruz. Mücadele ettiğimiz konular için neden vazgeçeceğiz? Biz bunları geliştirip, diplomasisini ilerleteceğiz. ENKS gelsin birlikte bir temsilcilik oluşturup, BM ile görüşmeler yapalım. Bu sistemin nasıl olduğunu anlatıp, eksiklikleri ve fazlalıkları varsa oturup birlikte giderelim. Mücadelesini verelim. Örneğin bizim şimdi oluşturduğumuz yönetim dünyada resmi olarak kabul edilmiş değil. Ancak her gittiğimiz yere ya da görüşme yaptığımızda sistemimizi ve yönetimimizi tanıtıyoruz. Ve onun kabul edilmesi için mücadele ediyoruz. Bu mücadele eğitim için de geçerlidir. Çocuklarımızı böyle eğitelim. Eskisi gibi BAAS algısıyla gerici bir şekilde yetişmesinler. Aslında bu talep ENKS'nin değil Türkiye'nin talebidir.
 
Sözüm ona muhalifler, Türkiye ve Suriye rejimi bu eğitim sistemimiz kabul etmiyorlar. Onlar da karışımıza geçip ‘Toplumsal sözleşmeyi değiştirelim’ diyorlar, biz evet dersek eğitim sistemini kökten değiştirecekler. Biz halkımızı ve devrimimizi esas almalıyız. Belki bazı maddelerinde eksiklik var. Bazı yorumlarında yanlışlık olabilir. Kimi yerlerde yetmeyebilir ya da fazlalıklar da olabilir. Bunu oluşturacağımız bir komisyon ya da komite eşliğinde daha yapıcı hale getirebiliriz. Ancak sistemi tamamen kaldırıp yerine rejimin sistemini getirmek mümkün değil. Üzerinde tartışmak bile suçtur.
 
Hiçbir zaman bir devrim içinde olduğunu unutmamalı ve ona göre yaşamalıdır. Zihni, felsefi, edebi ve diplomatik olarak her anlamda kendini bu şekilde örgütlendirmelidir. Halk kendi devrimini gerçekleştirmelidir. Halkımız bunu unutmamalıdır. Devrimci halk savaşı olmadan başarıya ulaşamayız.
 
Birlik görüşmelerinde “Geri adım atılmayacak” denilen konular nelerdir? 
 
Yapacağımız görüşmelerde bazı kırmızı çizgiler var. Birincisi şudur: Askeri anlamda kendimizi ihmal etmemeliyiz. Parçalamak ya da ikili askeri sistemi istemek gibi yaklaşımlar olmamalıdır. Tartışmaya açık değil. Varlığımız, yokluğumuz ve savunmamız onunladır. Büyük tehlikelerle karşı karşıyayız. İkincisi; kadın özgürlüğüne yöneliktir. Bu anlamda Rojava'da büyük bir mücadele ve kahramanlık çıktı. Dünyaca bilinen kahraman ve sembol olan kadınlar var. Kadın özgürlüğü noktasında tartışma yürütmek ve bu kapsamda geri adım atmak tartışılacak konular değildir. Bunlarla birlikte anadil ve eğitim konusu da sıralanabilir.
 
Diğer ise yönetim alanındadır. Biz bu yönetimin yıkılabileceği bir adım atmak istemiyoruz. Bu yönetim, söz ettiğimiz kahramanlıkların üründür. 'Gelin yönetimin yarısını verin, ortak olalım' demek çok doğru bir tutum değildir. Sanki kimse sahip çıkmıyor ve öylece ortada duruyor. Ancak biz şunu kabul ettik: Gelin yönetimde yer alın ve seçimlere katılın. Bunlar olur. Hatta seçimlerden önce küçük sayıda, sembolik olarak bazı üyeleri yönetimin başlıca kurumlarında yer alabilirler. Tanıyıp, öğrenmek ve yönetimin nasıl işlendiğini görmek için olabilir. Esas olarak ise seçimlerle birlikte yönetime katılabilirler. Öyle hemen yarı yarıya bölüşelim yaklaşımı doğru değil ve tartışılması da çok kabul görülemez.
 
Bölgenizin geleceğine dair ne söylemek istersiniz?
 
Elbette elde ettiğimiz kazanımlar kolay elde edilmedi. Büyük fırsatlar var önümüzde. Aynı zamanda çok ciddi tehlikelerle de karşı karşıyayız. Bu tehlikeleri atlatmak için ya da bunları fırsata çevirmek için bir gerçeklik var. O da devrimci halk savaşı temelinde örgütlenmemizdir. Bu şöyle algılanmamalı: İşte bir grup askeri güç şeklinde savaşmak değil. Bu yaklaşım, halkın kendi devrimci gerçekliğine göre yaşamasıdır. Hiçbir zaman bir devrim içinde olduğunu unutmamalı ve ona göre yaşamalıdır. Zihni, felsefi, edebi ve diplomatik olarak her anlamda kendini bu şekilde örgütlendirmelidir. Halk kendi devrimini gerçekleştirmelidir. Halkımız bunu unutmamalıdır. Devrimci halk savaşı olmadan başarıya ulaşamayız.
 
Bununla birlikte 42 yıl önce kurulan PKK yeni bir tarih sayfası açtı. PKK kurulmadan önce aslında Kürtler yok olma aşamasındaydı. Büyük ve ağır süreçlerin olduğu dönemlerdi. Bu partinin çıkışı ile yeni aşamaya geçildi. Gericilik, düşmüşlük, yenilgi ve içine girilen atmosferin yanı sıra Kürt halkı bu çıkışla kendini tanımaya başladı. PKK'den önce Kürt halkının pek bir felsefesi yoktu. Kürtlüğü temsil edebilecek bir felsefesi yoktu. Öncesinden gerçekleştirilen isyanlar da var ama onlar çok bu yönlü hareket etmediler. Ancak PKK ile birlikte özel bir stratejisi oluşturuldu. Bunun yanında Kürtler başta olmak üzere halklar arasında yeni bir aydınlanma dönemi başlatıldı. PKK böylesi bir Rönesans gerçekleştirdi ve Kürt halkı arasında var olan dağılmayı toparladı. Biz de bunu ulusal bir çıkış ve diriliş olarak görüyoruz. 40 yılı aşkın yürütülen mücadele Kürt halkının yanı sıra insanlık mücadelesi için büyük bir ışık kaynağı oluyor.
 
MA / Nazım Daştan

Diğer başlıklar

02/12/2020
11:52 Mardin'de gözaltı, Urfa'da tutuklama
11:42 Emine Erdoğan’a hakaretten yargılanan İmrek beraat etti
11:40 Kasım ayı ihracat rakamları açıklandı
11:38 SES Ankara: Salgın süreci şeffaf yönetilmeli
11:35 Cezaevlerinde açlık grevini ikinci grup devraldı
11:18 Kadın derneğinin ‘gayri resmi erkek üyesi’ tahliye edildi
11:17 Gözaltında fenalaşan kanser hastası hastaneye kaldırıldı
10:07 Sancar: Ciddi bir çözüm arayışı mutlaka İmralı’yı hesaba katmalı
09:57 Gazeteci Karataş: Tutuklanmamızın sebebi işkenceyi teşhir etmemizdir
09:41 HDP binası önünde devlet tiyatrosu!
09:12 Virüse yakalanan engelli sağlıkçıya ücretsiz izin dahi verilmiyor
09:11 Hinek Henek oyuncusundan izleyicilere: Hikayelerinizi gönderin
09:09 Asker öldürüyor valilik gerekçe uyduruyor
09:05 Ekonomist Arı: Bütçenin kaynağı çalışanın sırtında
09:05 Geçinmek için 2 işte çalışıyorum, dolabım yine boş
09:05 Ortağı olduğu okuldan ayrılmak isteyince dolandırıldı!
09:03 Hal esnafı: Bizim vergimizle market zincirlerine ucuza mal sağlanıyor
09:03 Salgın tedbirlerinin vurduğu esnaf destek bekliyor
09:03 Pandemi hastanesinde virüse yakalanan personel hakkında soruşturma sözleşmesi
09:00 Sur'da tarih silindi, cezaevini andıran evler inşa edildi
09:00 Özgür Ülke'ye atılan bomba bugün herkesi yakıyor
09:00 Özkiraz: HDP kimseye muhtaç değil aksine onun seçmenine muhtaçlar
09:00 02 ARALIK 2020 GÜNDEMİ
01/12/2020
22:37 Şırnak'ta TIR kazası: 1 ölü
22:31 IPI: Türkiye’de gazeteciler baskı kıskacında
21:42 Dünya genelinde 500 gazeteci koronadan yaşamını yitirdi
21:00 Sokağa çıkma yasakları başladı
20:46 Ekrem İmamoğlu’na ‘suikast’ girişimi iddiası
20:30 Mersin’de gözaltındaki 6 kişi serbest bırakıldı
19:32 KCDP: Kasım ayında 29 kadın katledildi
19:20 Amedspor, hakemlerin aleyhe kararlarını TFF'ye taşıyacak
19:08 Koronadan 190 ölüm, 30 bin 110 yeni vaka tespiti
18:04 Konya’da çocuğuna cinsel saldırıda bulunan erkek serbest
17:59 Şengal'de yeni anlaşma: Êzidxan Asayişleri görevlerine devam edecek
17:47 Hakkari'de bir asker hayatını kaybetti
17:36 Sağlık Bakanı Koca’dan aşı açıklaması
17:29 5 çocuğu istismar eden imama 37 buçuk yıl ceza
17:24 Babacan’dan ‘Kürt sorunu yoktur’ yanıtı: Kürtlere sorsunlar
17:10 Güven’den tüm partilere çağrı: Halkın gözüne bakarak söz vereceksiniz
17:06 Marmaray'da aktarma indiriminin kaldırılmasına karşı eylem
16:58 Baş: Bütçe yok, soygun var
16:34 Hakkâri’de 15 günlük eylem ve etkinlik yasağı
16:24 Bursa’da şüpheli kadın ölümü
16:22 Şengalliler anlaşmayı yürüyüşle protesto etti
16:22 ALES sınavı ertelendi
16:22 Şırnak’ta gözaltılara tepki: Meydan okuyoruz
16:21 Türkiye Varlık Fonu hakkında araştırma önergesi verildi
15:53 Hasta tutuklu Turan tahliye talebine ret: Savcı, ATK’yi değil emniyeti esas aldı
15:52 Kadın cinayeti faili 15 yıl sonra gözaltına alındı
15:13 Gençlik örgütleri: Tutuklama terörüne boyun eğmeyeceğiz
15:04 Kılıçdaroğlu: Devlet dediğimiz kurum yalan söyler mi?
14:17 İstanbul Tabip Odası'ndan salgın raporu: Acil kapanma şart
14:15 Samsun Valisi: Vaka sayıları kaldırılamaz noktaya ilerliyor
14:14 Meslek örgütleri ve sendikalar Dr. Gökalp’ın serbest bırakılmasını istedi
13:50 Avukatlarından Öcalan’la görüşme başvurusu
13:42 Sancar: Bu iktidarın temeli yalandır, faturası da halka çıkıyor
13:35 Erdoğan’dan sosyal medya şirketlerine tehdit
13:33 TMMOB: İktidar Kanal İstanbul projesine ilişkin doğru bilgilendirme yapmıyor
13:32 HABER-SEN: PTT emekçileri artık yoruldu
13:25 Temel ve Dündar'ın yargılamalarının durdurulması talebine ret
13:21 'ATK raporlarına rağmen hasta tutuklular neden bırakılmıyor?'
13:16 Yeni Yaşam Kadın Eki’nin üçüncü sayısı çıktı
13:14 Gözaltındaki 18 kişinin ifadeleri alınmaya başlandı
13:02 Gazeteci Demir’in davası ertelendi
12:36 Gözaltına alınan siyasilere polis şiddeti!
12:32 HDP önünde bekletilen grup parti çalışanlarına saldırdı
12:15 Anadil Günü'ne dair telefon görüşmesi suç sayıldı
12:04 Diyarbakır ve Mersin’de gözaltılar
11:52 Bahçeli CHP’li ismi hedef gösterdi
11:26 Askerin öldürdüğü çocuk için valilikten açıklama: Havaya ateş açıldı
11:18 Müzik ve sahne emekçileri: Duyun bizi; açız
10:58 ‘Devletin duyarsızlığı nedeniyle ev işçisi kadınlar şiddet kıskacında'
10:55 Açlık grevlerini ikinci grup devralacak
10:53 ‘KCK Basın davası' ertelendi
10:47 Akşener: Devlet ticari sır maskesinin altına saklanamaz
10:10 Rahim kanseri Çetin cezaevinde tedavi edilmiyor
09:57 Aldar Xelîl: ENKS ile görüşmeler durdu, geri adım atılmayacak konular var
09:51 Edirne’de erkek şiddeti: Bir kadın öldürüldü
09:42 Newaya Jin’ın yeni sayısı ‘Diktatör yargılanıyor!’ manşetiyle çıktı
09:42 İller Bankası’nın ödenek vermediği tesisi yapamamaktan hapsi istendi
09:24 Koronadan ölen bebeğin ailesi suç duyurusunda bulunacak
09:22 Muhabirimiz Karataş'ın tutukluluğuna itiraz
09:05 Bakliyat fiyatları el yakıyor
09:05 Van'da 40 günde 5 gazeteci tutuklandı
09:04 Altıntaş: Katar Anlaşması batan ekonominin göstergesidir
09:01 Yılmaz: İrini Operasyonu Türkiye'nin Doğu Akdeniz politikasına karşıydı
09:00 Tutukluyu darp eden gardiyanlara takipsizlik
09:00 Yargıtay ‘dokunulmazlığa rağmen mahkumiyet’ kararını bozdu
09:00 01 ARALIK 2020 GÜNDEMİ
08:52 Şırnak'ta siyasetçilere operasyon
08:46 Disipline sevk edilen Arslan: Tayyip Bey haklı, ben de haksız sayılmam
00:31 TTB: Bir günde 7 sağlık çalışanı hayatını kaybetti
00:15 İçişleri Bakanlığı’ndan kısıtlama genelgesi
30/11/2020
23:28 Kılıçdaroğlu’na saldırı davası ertelendi
23:20 ‘İran Devrim Muhafızları komutanı Irak’ta öldürüldü’
22:46 Derecik’te askerler bir genci öldürdü iddiası
22:20 Batman’da 2 kişi tutuklandı
21:58 Şırnak'ta 1 korucu öldü
21:55 CHP Genel Başkanı’na saldıran sanık Kılıçdaroğlu’nu köyüne davet etti
20:44 Türkiye’de hasta sayısı 500 bini aştı
20:07 Erdoğan: Hafta sonu sokağa çıkma yasağı uygulanacak
20:02 Diyarbakır’da bir kişi tutuklandı
19:13 Kürt Medrese Alimi Selahattin Turhallı yaşamanı yitirdi
18:57 Güven: Öcalan ve Barzani Kürtlerin birliğini sağlayabilir
18:53 AİHM, 33 ülkeden savunma istedi
18:00 Hama'da deprem, Hatay'da da hissedildi
16:21 Gökalp'in tutuklanmasına tepki: Halkın sağlığını savunmaya devam edeceğiz
16:16 Kılıçdaroğlu'na saldıran sanıklardan 'öldürmek isteseydik, zaten çıkamazdı' savunması
16:05 CHP’li Başkan Yardımcısı tecavüz suçundan tutuklandı
15:57 Zainal Abarakov’un polis babası Doku dosyasından açığa alındı
15:51 Sincan ve Kırıkkale cezaevlerinde 7 tutuklu açlık grevinde
15:26 Alınak’ı tehdit eden polis için karar: ‘Facebook ABD'de, şüpheli tespit edilemez’
15:16 Nusaybin ve Kızıltepe'de HDP coşkusu
15:03 TJA’dan çağrı: Açlık grevlerine sessiz kalmayın
14:59 Bir sağlıkçı daha koronadan yaşamını yitirdi
14:56 Muhabirimiz Yalçın serbest bırakıldı
14:56 Tüm-Bel Sen: Avcılar Belediyesi’nde adalet istiyoruz
14:15 Adıyaman’dan El Bab’a asker takviyesi
14:09 HDP’den memurlar için ‘ek gösterge’nin attırılmasına dair kanun teklifi
13:55 Diyarbakır’da yeni mezarlık açılacak
13:52 Hukuk örgütleri: Elçi cinayetinin cezasız kalmaması için mücadele edeceğiz
13:42 İzmir’de bir kişi tutuklandı
13:41 Akkuyu Nükleer Santrali'nin lisans iptali için açılan dava görüldü
13:41 TJA doğa katliamlarına dikkat çekti
13:31 Emeklilerin mücadelesi engellenmek isteniyor
13:26 Bakan Elvan’dan büyüme açıklaması
13:13 Cezaevleri yeniden eylemde: Hedef 20 yıllık tecridi sonlandırmak
13:12 Ekonomi kimin için büyüdü?
13:09 Sancar: Hedefimiz Kürt halkını kendi kimliğiyle yönetime taşımak
12:55 Muhabirimiz Yalçın’a tutuklama talebi
12:32 HDP Kadın Meclisi: Hapishanelerde koğuşlara yapılan baskı işkencedir
12:08 BDDK TL işlemleri sınırını arttırdı
11:58 Yargıtay özsavunma yapan Havva Zor'un cezasını onadı
11:55 Meclis’e bir ay ziyaretçi yasağı getirildi
11:54 DİB: Sağlık Bakanlığı’nın yalanları ifşa oldu
11:45 TTB’den acil çağrı: Pandemi süresince özel hastaneler kamu hizmeti sunsun
11:40 Muhabirimiz Yalçın adliyeye getirildi
11:35 Bakan Selçuk’tan işsizlik ve kısa çalışma ödeneği açıklaması
11:35 Kılıçdaroğlu’na yumruk atan sanık saldırıyı hatırlamadı!
11:20 Gazeteci Öztekin’e 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası
10:55 Beyaz Saray'ın iletişim ekibi kadınlardan oluşuyor
10:55 18 kişinin gözaltı süresi 4 gün uzatıldı
10:49 Dış ticaret açığı 11 ayda yüzde 76 arttı
10:49 TTB: Bir haftada 20 sağlık çalışanı yaşamını yitirdi
10:48 Koronavirüs test ihalesi Menzilci Ferhat Danışman’a verildi
10:47 Rosa Kadın Derneği üyesi Esmer’in duruşması ertelendi
10:37 TÜİK ekonomiyi büyüttü
10:16 Bakan Koca’dan koronavirüs paylaşımı
09:55 12 bin 671 kişiye adli ve idari işlem yapıldı
09:54 Cudi’de operasyon öncesi yasak