Koronavirüs (Kovid-19) salgınına dair Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, en riskli kentlerin arasında turizmin başkenti Antalya yer alıyor. Kentte vaka sayısı yüzde 100 artarken, yoğun bakım doluluk oranının da yüzde 71’e çıktı. Antalya Valiliği’nin verilerine göre, kentte 16’si kamu, 2’si üniversite olmak üzere, 7 bin 269 yatak kapasitesiyle toplam 49 hastane bulunuyor. 

 

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Antalya Şube Eşbaşkanı Şükran İçöz, “Antalya için durum oldukça ciddi. Turizm sezonu kapandığı için Sağlık Bakanlığı da artık bu gerçeği saklama gereği duymuyor. Vaka sayıları ve yoğun bakım doluluk oranları her geçen gün artıyor. 'Hayat Eve Sığar' uygulamasından görüleceği üzere neredeyse tüm şehrin rengi kırmızı” dedi.

 

HASTALIK RAHATÇA YAYILDI 

 

Turizm sezonundan elde edilecek gelir uğruna koronavirüs (Kovid-19) önlemlerinin yeteri kadar alınmadığını belirten İçöz, “Turizmden gelecek gelir uğruna Antalyalıların sağlığı büyük riske sokulmuştur. Gelen turistlere yeterli test yapılmamıştır, turistlerin kent merkezinde ve bulundukları turizm beldelerinde pandemi kuralarına uymadıkları gözlemlenmiştir. Bu şekilde çarşıda pazarda rahatça dolaşıyorlardı. Kendilerine herhangi bir uyarı ve uygulama yapılmadı. Kimin hasta olduğu da bilinmediğinden birçok turist hastalığı rahatça yaydı. Bunun tam tersi de oldu. Birçok turistte hastalığa yakalanmış şekilde ülkesine döndü. Hem hastalığı ithal ettik hem de ihraç ettik. Oysa yapılması gereken hastalık tam kontrol altına alınmadan normalleşmeye dönmemekti. Turizm yatırımcısına verilen teşvikler gibi turizmden geçimini sağlayan esnafa ve turizm emekçisine de destek verilmeliydi. Turizmcilerin çıkarı halkın sağlığının önüne kondu. Sezon kapındı, geriye kente yayılmış salgın kaldı” şeklinde konuştu.

 

'HASTANELER DOLU...'

 

Bazı hastanelerde yeni yoğun bakım servisleri kurulduğunu belirten İçöz, “Normalleşmenin ardından özel hastaneler pandemi hastanesi olmaktan çıkarıldı. Özel hastanelerin tekrar pandemi hastanesi kapsamına alınması gerekmektedir” diye belirtti.

 

'YÜKÜMÜZ AĞIRLAŞIYOR'

 

Salgın ağırlaştıkça sağlık emekçilerinin yükünün de her geçen gün daha da ağırlaştığını ifade eden İçöz, şöyle konuştu:  “Bakanlık kadrolu ve güvenceli şekilde sağlık elemanı almak yerine mevcut personeli daha çok çalıştırarak durumu idare etmeye çalışıyor. Ayrıca yeni angaryalar getirilmekte. En son örneği, Aile Hekimleri ve Aile Sağlığı Merkezi çalışanlarının filyasyon ekiplerinde görevlendirilmek istenmesidir. Yine kamuda mesai saatleri salgın nedeniyle değiştirilirken sağlık emekçileri bu uygulama dışında tutulmuştur. Sağlık personeli sorunu atanma bekleyen sağlık emekçilerinin güvenceli ve kadrolu şekilde atamalarının yapılması ve KHK ile ihraç edilen sağlık emekçilerinin şartsız şekilde göreve başlatılmasıyla giderilmelidir. Buradan bir kere daha ülkeyi yönetenleri ikaz ediyoruz. Çok geç olmadan en az bir aylık bir kapanma gerekmektedir. Kapanma esnasın vatandaşlarımızın ekonomik kayıplarını karşılayacak hayatlarını idame ettirecek gerekli tedbirler ivedilikle alınmalıdır.”

 

MA / Hamdullah Kesen