DİYARBAKIR - Eğitim Sen Diyarbakır eski Şube Eşbaşkanı Abbas Şahin hakkında 15 yıl hapis istemiyle dava açıldı.

 

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası'na (Eğitim Sen) üye öğretmenlere yönelik başlattığı soruşturmada, 28 meslektaşıyla birlikte gözaltına alınarak 9 Kasım’da tutuklanan Eğitim Sen Diyarbakır 1 Nolu Şubesi eski Eşbaşkanı Abbas Şahin hakkında 7 yıl 6 ay ile 15 yıl arasında değişen hapis istemiyle iddianame hazırlandı. İddianame, Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.

 

Şahin’in Eğitim Sen ve diğer sivil toplum örgütlerinin düzenlediği eylemlere katılımının “örgüt çağrısıyla" olduğu ileri sürülen iddianamede, Şahin’in bu eylemlerden bazılarında yaptığı konuşmaların “örgütü övücü mahiyette olduğu” savunuldu.

 

İddianamede, Şahin’in Eğitim Sen Diyarbakır Şube Eşbaşkanı olarak sendikanın düzenlediği ve aynı sıfatla çeşitli sivil toplum örgütlerinin yine Türk Tabipleri Birliği’nin Merkez Konseyi üyelerinin gözaltına alınması, Dünya Anadil Günü ve yoksulluğa karşı yapılan açıklamaların da yer aldığı 11 eylem ve açıklamanın örgüt çağrısıyla yapıldığı savunuldu. 

 

‘KARALAYICI AÇIKLAMAYA KATILDI’

 

İddianamede, Şahin’in KESK Şubeler Platformu’nun “Savaş bir halk sağlığı sorunudur” bildirisi nedeniyle Türk Tabipler Birliği’nin Merkez Konseyi’nin 11 üyesine ilişkin sivil toplum örgütlerinin 2 Şubat 2018’de yaptığı basın açıklamasına katılması, “Sınır ötesine yapılan operasyonlara karşı karalayıcı konuşmaların yapıldığı basın açıklamasına şüphelinin de katıldığı tespit edilmiştir” değerlendirmesi yapıldı. 

 

İddianamede, “Yoksulluğa, İşsizliğe, Güvencesizliğe Karşı Birlikte Mücadele” sloganıyla Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu’nun Türkiye genelinde startının verdiği mitingler dizinin Diyarbakır’da yapılanı Şahin’e suçlama olarak yöneltildi. İddianamede, 12 Aralık 2018’de Valilik izni ile yapıldığı kaydedilen mitingde, hükümetin ekonomik politikalarını eleştiren döviz ve pankartların bulunması, Şahin’in yoksulluğa ilişkin yaptığı konuşma örgütsel nitelikte olduğu, PKK’yi destekler mahiyette olduğu ileri sürüldü.

 

ANADİL GÜNÜ AÇIKLAMASI DA SUÇ SAYILDI

 

Şahin’in Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine kayyım atanmasına karşı yapılan eyleme, Ankara Gar katliamına yıldönümünde yapılan anmaya katılması, “Örgüt güdümünde organlarının çağrısı”yla gerçekleştiği savunulan iddianamede, Şahin’in Dünya Anadil Günü’nü nedeniyle 21 Şubat 2020’de yapılan açıklamaya katılarak, yok olma tehlikesi altındaki Kürtçe ve diğer dillere yönelik konuşması da suçlamalar arasında yerini aldı.

 

‘İHTYAÇLARI GİDERME FAALİYETİ YÜRÜTÜYOR’

 

İddianamede, Diyarbakır 1’inci Sulh Ceza Hakimliği’nin telefon dinlenmesi kararına yönelik Şahin’in telefon görüşmelerine de yer verildi. Şahin’in yaptığı telefon görüşmesinde, sendika üyesi olduğu anlaşılan ve gözaltında ya da cezaevinde olduğu tahmin edilen bir kişinin terlik, iç çamaşır, havlu ve ağrı kesicinin temin edilmesine ilişkin yaptıkları görüşme, iddianamede şöyle değerlendirildi: “Şüphelinin cezaevinde bulunan şahısların ihtiyaçlarının giderilmesi üzere faaliyet yürüttüğü yukarıda belirtilen tape kayıtlarından anlaşılmaktadır.”

 

‘ÖRGÜT ÖNEM ATFEDİYOR’

 

Şahin’in el konulan kitapları “Hogir Berbir Siya Şikestinê Turel”, “Kurdistan û Kurd” ile Kürtçe yayın yapan Rewşen dergisinin toplatma kararının bulunmadığı ancak, kitapların Aram Yayınevi’nden çıktığı, Rewşen Dergisi’nin ise başka sayısının toplatıldığına işaret edilen iddianamede, “örgütün bu kitap ve dergiye önem atfettiği” notu düşüldü.

 

Tüm dosya kapsamında Şahin’in örgütle organik bağ kurarak faaliyet yürüttüğü öne sürülen iddianamede, Şahin’in “PKK üyesi” olduğu, örgütün çağrılarına uyarak, örgütün amaç ve hedefleri doğrultusunda eylem ve faaliyetlere katıldığı iddia edilerek, Şahin’in “örgüt üyesi olmak” suçundan 7 yıl 6 ay ile 15 yıl arası değişen hapis cezası verilmesi talep edildi.