Beştaş: AİHM iktidarın yargıya talimat verdiğini tescilledi

img

ANKARA - HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, AİHM’in Demirtaş kararının dokunulmazlıkların kaldırılması, DTK ve Kobanê soruşturmalarını da içerdiğini belirterek, bu dosyalarla ilgili tutuklanan bütün siyasetçilerin derhal bırakılması gerektiğinin altını çizdi. 

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Dairesi, 22 Aralık’ta Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın derhal tahliye edilmesi yönünde karar verdi. Demitaş'ın avukatları ve hukukçular, AİHM kararının “kesin ve bağlayıcı” olduğunu savunurken, AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan kararı tanımadıklarını söyledi. Erdoğan’ın ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de benzer açıklamalarda bulundu. Bahçeli, Demirtaş kararı için “Tanımıyoruz, takmıyoruz” diyerek, HDP’nin kapatılması çağrısını yineledi. 
 
HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, AİHM’in Demirtaş kararının detaylarına, Türkiye’nin yükümlülüğüne, HDP’nin kapatılma çağrısına ve yeni çözüm süreci iddialarına dair sorularımıza yanıt verdi.
 
AİHM, HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında derhal tahliye edilmesi yönünde karar verdi. Kararın detayları neler?
 
AİHM’in verdiği bu karar, son yıllarda Türkiye’nin aleyhine dair verilmiş olan en ağır karar. Daha önce Demirtaş hakkında verilen tahliye kararını da aşan bir karar verildi. Türkiye’yi 18’nci maddeden mahkûm etti. Bu madde kovuşturma ve soruşturmaların siyasi saiklerle yapıldığını söylüyor. AİHM’in bu kararı, iktidara şunu söylüyor: ‘Yargıyı tamamen siyasallaştırdınız, sizin verdiğiniz kararlarla, talimatlarla ya da açıklamalarınızla yargıya yön veriyorsunuz, yargıyı kendi amaçlarınıza alet ediyorsunuz.’ AİHM’in kararı Türkiye siyasal yaşamının bir özeti. Şu an totaliter rejim, siyasallaşan yargı, faşizm olarak nitelendirdiğimiz tek adam rejimi olarak tanımladığımız bu sistemi tarif eden ve buna nokta koyan bir karar niteliğinde. Karar sadece Demirtaş’ı değerlendirmiyor, Demirtaş şahsında bütün dokunulmazlıklar sürecini ve dokunulmazlıkların kaldırılması sonrasında verilen mahkeme kararlarını, yeni açılan davaları değerlendiriyor.
 
Karar, ‘Haksız tutuklama ve gözaltı var’ diyor. Yani Demirtaş’ın işlediği bir suç yok. Kendisi bir siyasetçi. Hatta AİHM, adeta siyasal atmosferi hissetmiş gibi ‘Çözüm sürecinde nispeten daha demokratik bir ortam vardı, düşünceler daha özgürce ifade ediliyordu. Demirtaş’ın yapmış olduğu açıklamalar, ileri olabilir, şoke edici olabilir ama neticede özgürlük ortamında, çözüm sürecinde bir siyasetçinin söyleyebileceği şeylerdir’ şeklinde düşünce açıklamalarının içeriğini de değerlendiriyor. Başka bir adımda AİHM, ‘Bunlar milletvekili ve milletvekillerin ifade özgürlükleri daha geniş olmalı’ diyor. Bu Türkiye iç hukukunda da var aslında.  AİHM, ‘Kürsüde yapılmış olan konuşmalardan hiçbir şekilde soruşturulamaz ve yargılanamaz’ diyerek kürsü sorumsuzluğun tarifini yapmış ve Türkiye’nin Meclis çatısı altında yapılan konuşmalardan dolayı yargılamalar yaptığını belirtmiş. İktidar bunu kabul etmiyor. Ama AİHM iktidarın bu tutumuna da yanıt vermiş ve diyor ki: ‘Avukatlar ve Demirtaş mahkeme savunmasında satır satır gün gün Mecliste hangi konuşmaları yaptığını söylemiş ama mahkeme bunların hiçbirini araştırmamış ve ciddiye almamış bu nedenle sorumsuzluk kapsamında olan konuşmalarda bu yargılamaların konusu.’ 
 
Demirtaş hakkında, ‘DTK’nin faaliyetlerine katılması örgüt üyeliğine teşkil eder’ diye bir iddia var. AİHM bu konuda da çok net karar vermiş. Kararında, ‘DTK’ye üyelik, DTK çalışmaları örgüt üyeliğine delalet teşkil etmez, DTK yasal bir platformdur’ diyor. Şimdi bunları üst üste koyduğumuzda aslında şu anda binlerce insanın bu konuda yargılanmaları AİHS’in ve dolayısıyla AYM’nin kararlarına aykırı olduğu ortaya çıktı.
 
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven’e verilen ceza da ortadan kalkar mı bu tespitle?
 
Leyla Güven’in bilerek tutuklandığını düşünüyorum. Karardan bir gün önce tutuklandı. AİHM kararı gelmeden ‘Ön alalım’ dediler. Leyla Güven’in bir saat daha fazla kalmaması lazım. Onun şahsında DTK’den cezaevinde olan herkesi için söylüyorum. Leyla Güven’e verilen 22 buçuk yıllık ceza AİHM kararıyla bitti. Çünkü DTK'den ceza verdiler. 4 Kasım 2016’dan beri biz binlerce defa AİHM’in söylediklerini söyledik. AİHM oldukça net ve kesin yargılarda bulunmuş.
 
Demirtaş’ın ikinci tutukluluğuna ilişkin de bir tespit var. Bu karar ne anlama geliyor?
 
 Kobanê protestolarına ilişkin şu tespit çok önemlidir: 'Barışçıl bir çağrıdır, demokratik bir tepki çağrısıdır.' Şu anda tutuklanan MYK üyelerimiz ve diğer tutukluların, Demirtaş ve Yüksekdağ’ın tutukluluklarının, hakkımızda devam eden kovuşturmaların hemen düşmesini gerektirir.
 
Kararda, AİHM Kobanê protestoları nedeniyle verilen iki tutuklamanın birbiriyle bağlantılı olduğunu ve birbirinin devamı olduğunu söylüyor. Yani AİHM ikinci tutuklamanın, daha önce verdiği tahliye kararı ‘uygulanmasın’ diye verildiğini söylüyor. Kobanê protestolarıyla ilgili başını Erdoğan’ın çektiği bir kampanya var. 6 yıl sonra MYK üyelerimiz hakkında tutuklama kararı verildi. Halbuki Kobanê protestoları çağrısı demokratik, barışçıl bir çağrıydı. Hayatını kaybedenlerini öldürülmesinin sebebi iktidardır. Bütün bunlarda kararda geniş bir şekilde yer alıyor. Önümüzdeki günlerde açıklayacağız. Ama Kobanê protestolarına ilişkin şu tespit çok önemlidir: 'Barışçıl bir çağrıdır, demokratik bir tepki çağrısıdır.' Bu iki cümle şu anda tutuklanan MYK üyelerimiz ve diğer tutukluların, Demirtaş ve Yüksekdağ’ın tutukluluklarının, hakkımızda devam eden kovuşturmaların hemen düşmesini gerektirir.
 
AİHM’in kararında Türkiye’deki hukuk sistemini ilgilendiren başka hususlar var mı?
 
Kararda, iktidarın yargıya talimat verdiğiyle ilgili bir nokta var. Erdoğan’ın yargıya söylediği sözlerin hemen karşılık bulduğunu, yargının değil Erdoğan’ın karar verdiğini söylemesi çok önemli. Bu Erdoğan’ın sadece HDP ile ilgili yargıya verdiği talimatlarla sınırlı değil. Türkiye hukuk sistemine dair boşlukları, siyasetin yargı üzerindeki etkisini ve kuvvetler ayrılığının fiilen görünmez olduğunu, bittiğini tespit ediyor.
 
 AİHM kararının sadece Demirtaş’ı ilgilendiren bir karar olmadığını söylemek mümkün…
 
AİHM’in Demirtaş kararı sadece HDP ve Demirtaş’ı ilgilendiren bir karar değildir. Karar, Türkiye’deki bütün demokrasi güçlerini, hukuksuz, haksız baskı yöntemlerini, işkenceyi, siyasallaşmış yargıyı, yargıya talimat verilmesi meselesi, iktidarın tamamen güçler birliğine dönüştüğü hususlarına değiniyor. Türkiye’deki totaliter baskıcı rejim, AİHM tarafından mahkûm edildiği bir karar olma niteliğinde. Bu yönüyle biz HDP olarak bunun için çalışmalarımızı hızlandıracağız. Bizim cephe açısından, Demirtaş başta olmak üzere bütün arkadaşlarımız, Leyla Güven, Bekir Kaya, Selçuk Mızraklı, Gülten Kışanak, Figen Yüksekdağ’ı ilgilendiren bir karardır. Ama aynı zamanda Can Dündar’ın ve Osman Kavala’nın dosyasının siyasallığını gösteriyor. Berkin Elvan davasında katillerin gerekli cezaya çaptırılmamasını da izah ediyor. Gezi Direnişi yargılamalarını ifade ediyor. Herkesi ilgilendiriyor. Bu nedenle herkesin bu kararı esas alıp iş birliğini, dayanışmayı büyütmesi gerekiyor.  
 
 AİHM kararı kesin ve bağlayıcı. Bu karar uygulanmazsa ne olur? Yaptırımlar söz konusu olur mu?
 
Bu kararın uygulanmayacağı ihtimalini görmüyorum. Uygulayacaklar.
 
Neden? Daha önce Erdoğan “Bizi bağlamaz, gereğini yaparız” dedi ve tahliye gerçekleşmedi. Karardan sonra aynı açıklamalar tekrar edildi.
 
Çünkü Türkiye’den 1987’den beri bireysel başvuruyu kabul etmiş. Türkiye’nin AB ilişkileri geçici güncel, konjöktürel değil. Zaman zaman inişli çıkışlı olabiliyor. Erdoğan ‘Ey AİHM’ dese de siyasi anlamda işin arka perdesinde Türkiye AB’den kopuşu göze almaz. Bunu sadece kendi düşüncem olarak söylemiyorum. Daha yakın bir zamanda Erdoğan, ‘AB bizim müttefikimiz, geleceğimiz AB’dedir’ dedi. Birde Türkiye AKPM, Avrupa Konseyi, NATO üyesi. Anayasa'nın 90’ıncı maddesi gereği başka bir ihtimalleri yok. Ya Anayasa'nın 90’ıncı maddesini kaldıracaklar ya uluslararası hukukun bağlayıcılığını ve hukukun üstünlüğü hükmünü çıkaracaklar, AKPM’den ve Avrupa Konseyi’nden çıkacaklar ya da bu kararı uygulayacaklar.
 
  Anayasa'nın 90’ıncı maddesi gereği başka bir ihtimalleri yok. Ya Anayasa’nın 90’ıncı maddesini kaldıracaklar ya uluslararası hukukun bağlayıcılığını ve hukukun üstünlüğü hükmünü çıkaracaklar veyahut AKPM’den ve Avrupa Konseyi’nden çıkacaklar ya da bu kararı uygulayacaklar.
 
Biraz oyalayabilirler, uzatabilirler, siyaseten kendi tabanlarına yönelik mesajlar verebilirler, konsolide etmek için ama hukuken uluslararası hukuk bağlamında ve Anayasa'nın 90'ıncı maddesi gereğince başka bir ihtimalleri yok. AİHM’in kararının bağlayıcılığını herkes biliyor. Neticede yargı yetkisini kabul ettiğimiz zaman verilen kararları da kabul etmişsiniz demektir. İktidarın ‘Karar bizi bağlamaz’ açıklamaları siyaseten söylenen, siyasi argümanlarla ve amaçlarla sarf edilen sözler olabilir. Öyle olmazsa ikinci sahte tutuklamayı vermezlerdi. İlk tutuklamada tahliye etmezlerdi. Ama ne yapmak zorunda kaldılar birinden tahliye etmek zorunda kaldılar ve başka bir manevra yapmak zorunda kaldılar. Büyük bir hukuksuzluk yaptılar kesin ama bunu da AİHM gördü ve ‘Yeni bir hamle yapmayın’ dedi. Bir süre oyalamayı düşünüyorlarsa bu belli ama onlara tavsiyem oyalamayı bıraksınlar ve gereğini yerine getirsinler. AİHM kararı güçlü ve bağlayıcı bir delildir.
 
Erdoğan, AİHM kararına dair yaptığı açıklamada iç hukuk yollarının tüketilmediğini öne sürdü…
 
Onlara kötü bir haberimiz var çünkü bütün yollar tüketildi. Kendisi bilmiyor, yanlış bilgi vermişler. AİHM’e haksız tutuklama ve yargılamadan dolayı gidildi. AİHM kararı güçlü ve bağlayıcı bir karar. Artık bu yol açıldı.
 
 MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bir kez daha HDP’nin kapatılması çağrısı yaptı. Partinizin kapatılmasını bekliyor musunuz?
 
Birincisi, HDP’nin kapatılması için 100 üzerinden bir değerlendirme yapacak olursak yüzde 1 bile gerekçe yok. Bunu hukuki temellerle söylüyorum. AİHM’in, DTP, HEP ve HADEP davalarındaki ihlal kararları var. Partiler sonuçta hukuksal temelde kapatılır. HDP’nin kapatılması için hukuki bir gerekçe yok. İkincisi yapılan çağrıyı ciddiye almıyoruz. Bu siyaseten yapılan bir çağrı. Kendilerince küçük ortak, büyük ortağına maalesef HDP üzerinden mesajlar veriyor.
 
Nasıl mesajlar?
 
Küçük ortak, büyük ortağına, ‘Aman sakın esneme göstermeyin, Kürt meselesi çözümünde bir adım atmayın, demokrasi ve özgürlükler açısından bir hareketiniz olmasın, biz kapatma istiyoruz’ diyor. HDP’nin varlık sebebi şiddetsiz bir çözümdür. Demokratik yollarla bir çözümdür. Bu ülkede Kürt meselesi var. Bu eşit ve özgür yurttaşlık meselesidir. Anayasal olarak tanınmayan bir Kürt halkı var. Türkiye’de demokrasi yok, hukuk devleti yok. Bunun için ‘Biz halk iradesi olarak, parti olarak bu sorunu çözebiliriz’ diyoruz. Peki, silahı nasıl çözeceğiz? Karşılıklı bir silahlı çatışmada var sonuçta. Bu konuda da diyoruz ki İmralı var. Sayın Öcalan geçmişte PKK üzerindeki etkisini gösterdi. Müzakere sürecinde sözlerinin karşılık bulduğunu gördük. Bu yönüyle biz diyoruz ki silahın bitmesi için biz arabulucu olmaya hazırız. Şiddetsiz çözümü savunan bir parti olarak iddiamız çok büyük. Bu konuda üzerimize ne düşüyorsa bunu yapıyoruz. Çözüm sürecinde de bunu yaptık. Bu yönüyle bu kapatma açıklamaları tamamen konjonktürel, siyasi olarak kendi geleceklerini göremedikleri için devam edemeyeceklerini gördükleri için bir karartmaya doğru gidiyorlar.
 
 İktidar ortağının çağrılarına dair Batasuna örneğini veriyor…
 
Batasuna örneği trajikomik tartışılıyor. Bir kere İspanya ile Türkiye karşılaştırılamaz. Batasuna kararıyla HDP hakkında ‘Açılsın’ dedikleri dava da karşılaştırılamaz. Çünkü İspanya’da 17 özerk bölge var. İspanya'da ayrılıkçı partiler bile özgürce çalışıyorlar. Dil, kimlik, inanç tartışma dışı. Demokratik standartlar oldukça yüksek bir noktada. İspanya’daki Batasuna kararı İspanya’daki demokrasi ile ilişkilidir. Batasuna kararıyla bir bağ kurulacaksa, bu sadece Refah Partisi’nin kapatma davasıyla kurulabilir. Batasuna ve Refah kararında benzerlik açısından birbirine atıf var. Onun dışında bizim aynı gelenekten geldiğimiz ve büyüyerek devam ettiğimiz partiler var. DTP’yi örnek vereyim. AİHM, DTP’nin kapatılmasıyla ilgili ihlal kararı verdi. AİHM kararında, DTP’nin barışçıl bir mücadele yürüttüğünü, ‘Bütün programları, yürüyüşleri, demokrasiye ve barışa dairdir’ dedi. Ahmet Türk ve Aysel Tuğluk hakkındaki siyasi yasağı da ihlal olarak değerlendirdi. Bu yönüyle Süleyman Soylu da Erdoğan da ne Batasuna kararını biliyor ne DTP kararını biliyor ne de gelmiş oldukları Refah Partisi’nin kapatılma sürecini biliyorlar. Sadece bir ezberden hareket ediyorlar. Kamuoyunu yanıltmak için verilen bir örnek. MHP’nin genel başkan yardımcısının toplu katliam çağrısı var. Eğer kapatılacaksa bu çağrıyı yapan partinin kapatılması tartışılabilir. Çünkü hiçbir parti yetkilisi katliam, soykırım çağrısı yapamaz. Bunu yasalar korumaz. Her alanda suç duyurusunda bulunacağız. Alenen bir partinin kendi siyasal gücüne dayanarak değil, tehdit şiddet ve mafya yöntemleriyle bir partiyi kendilerince baskı altına almak istiyorlar. Bu onların çaresizliklerini gösteriyor.
 
MHP’nin AKP’ye, “Aman sakın esneme göstermeyin, Kürt meselesi çözümünde bir adım atmayın, demokrasi ve özgürlükler açısından bir hareketiniz olmasın” şeklinde mesajlar verdiğini söylediniz. AKP’nin yeni bir çözüm süreci hazırlığı mı var? Neden kapatma şimdi bu kadar gündeme geldi?
 
AKP’nin böyle bir hazırlığının olduğunu düşünmüyorum. Açıkçası böyle emarelerde yok. Son dönemlerde çok tartışılıyor. Yeni çözüm süreçlerini olacağına dair bazı röportajlar çıktı. Bunu konuşuyorlarsa da kendi kendilerine konuşuyorlar. Bu işin en temel muhataplarından biri olarak, Kürt meselesinin çözümünü birinci sıraya koyan bir parti olarak bizim ruhumuz duymadı. Peki, neden şimdi gündeme geldi? Şimdinin sebebi bir tıkanıklık, çürüme, çözülme, güç kaybı var. Türkiye’nin genelinde bir umutsuzluk hâkim. Bu iktidara yansıyor. Bütçe görüşmelerinde anlatmaya çalıştık halkın gündemi açlık, yoksulluk, sağlık peki onların gündemi ne? Saraya, silaha ne kadar daha fazla bütçe ayırırız oldu. Halkın sorunlarına çözüm için bir perspektifleri yok ve bunu halk biliyor.  Bu çözülmeyi görüyorlar ve bu çözülmenin, çürümenin en başında da savaş iklimi, Kürt meselesinin savaşla çözülemeyeceği gerçeği ve bu ülkenin dörtte bir nüfusunun Kürt olduğu gerçeği yatıyor. Bu sorunu çözmediği zaman ekonomide hiçbir sorununu da çözemiyor. Bu onları zorluyor ve buradan bir çıkış arıyorlar. Çünkü kendilerine destek veren Kürtlerinde onlardan ciddi bir şekilde koptuğunu bu Kürt düşmanı politikalarına karşı ciddi bir şekilde tepki gösterdiğini biliyorlar. Bu zayıflamanın önüne geçmek için bir arayışları var.
 
Yeni çözüm süreci tartışmalarıyla birlikte bir taraftan KDP gibi yeni bir parti kurulması yine Hür Dava Partisi Genel Başkanı İshak Sağlam Saray’da Erdoğan’la görüşmesi oldu. Bu gelişmeler yeni sağ Kürt partilerinin oluşumu tartışmasını gündeme getirdi. Bu görüşmelerle beraber Erdoğan, “Yerli ve milli muhalefeti kuracağız” dedi. Nasıl yorumluyorsunuz bu tabloyu?
 
Yerli ve milli muhalefeti iktidarlar oluşturamaz. Muhalefet oluşturur zaten. Onların oluşturacakları muhalefette muhalefet olmaz zaten. İktidardaki bir partinin genel başkanı ve cumhurbaşkanı ‘Biz yerli ve milli muhalefet oluşturuyoruz’ diyorsa ‘AKP’ye bağlı uydu partiler oluşturuyoruz’ diyordur. Komik bir şey. Yerli ve milli muhalefet diye bir şey yok.
 
Hür Dava Partisi ile Erdoğan’ın görüşmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
HÜDA PAR’la geçmişten beri ilişkileri var. HÜDA PAR’ın HDP’nin yerini alacağı ya da rakip olacağı tabi ki tartışma dışı. Böyle bir şey olamaz. Belli ki iktidar onları büyütmek ve öne çıkarmak istiyor. Ama iktidarın büyüteceği hiçbir parti ve düşünce halkta bir karşılık bulmaz.
 
HÜDA PAR’la geçmişten beri ilişkileri var. Bilinen bir şey. HÜDA PAR’ın HDP’nin yerini alacağı ya da rakip olacağı tabi ki tartışma dışı. Böyle bir şey olamaz. Belli ki iktidar onları büyütmek ve öne çıkarmak istiyor. Ama iktidarın büyüteceği hiçbir parti ve düşünce halkta bir karşılık bulmaz. Kürt düşmanlığı AİHM ve mahkeme karalarıyla tescillenmiş, gün gibi ortada olan iktidar partisinin başka bir partiyi ‘Kürt partisidir’ diye yanına alma çabası Kürt halkına hakarettir. HÜDA PAR eğer Kürt meselesini çözmek gibi bir iddiası varsa Kürt düşmanı bir partiyle bu temasını halk sorgular.
 
Çözüm süreci tartışmalarını bu oluşumlar üzerinden mi gündeme getirmek istiyor iktidar?
 
Böyle bir arayış gibi görülebilir. Biz kendimize güveniyoruz. İstedikleri kadar parti kursunlar. Bu ülkede parti kurmak kolay. O partinin halka güven vermesi, halktan destek alması, Türkiye’nin sorunlarına çözüm için mücadele etmesi önemlidir. Yoksa iktidara bağlı partiler kurulması kadar kolay hiçbir şey yok. Kendi derneklerini kuruyorlar, barolarını kuruyorlar. Bize bağlı baro anlayışı neyse bize bağlı parti anlayışı da odur. ‘Kürt meselesini bu partiler çözsün ama bize bağlı olsun’ diyorlar. Bunun bir kıymeti harbiyesi yoktur. İsteyen istediği programla Türkiye Anayasası’na göre istediği partiyi kursun. Biz siyasal çoğulculuğa inanan bir partiyiz.
 
HDP’nin kapatılması çağrıları, “itlaf edilmesi gereken haşereler” söylemi, partinize dönük operasyonlar bölge halkında nasıl karşılanıyor. Bu konudaki gözlemleriniz nelerdir?
 
Muazzam bir tepki var, öfke çok büyük. İktidarın kullandığı bütün yöntemler öfke, tepki ve kararlılık olarak geri dönüyor. Bunu çok net olarak gördüm. Bütçe görüşmelerinde Süleyman Soylu’nun hadsiz yaklaşımları karşısında bizim tepkimiz, tutumumuz, direnişimiz inanılmaz derecede destek gördü. Binlerce insan telefon ederek, mesaj atarak Soylu ve ekibine, iktidara olan öfkesini dile getirdi. Halkın kendilerine olan öfkesini perçinliyorlar. HDP tabanında, Kürt halkında bu tutumun bir alıcısı yok. Mücadelenin büyütülmesi konusunda bir kararlılık var.
 
MA / Diren Yurtsever

Diğer başlıklar

26/12/2020
21:08 Yargıtay üyesi koronadan yaşamını yitirdi
20:02 ‘HDP’ye oy vereceğim’ gündemin ilk sırasında
19:41 Meclis’te 'Erdoğan' kavgası
19:21 Vaka sayısı 2 milyon 133 bini aştı
18:54 Demirtaş’ın avukatı: Zaman kazanmaya çalışıyorlar
18:24 İstismar failinin ‘ev hapsi’ne itiraz: Kadınlar tehdit altında
17:48 Av. Karaman: Suç işliyorsunuz
17:33 HDP’nin ‘kadınların eşit temsili’ önergesine ret
17:18 Demirtaş’a dair tahliye başvurusu reddedildi
17:17 Barış Annesi Hedle Oktay yaşamını yitirdi
17:01 Meclis’te Olay TV tartışması: AKP’li Özkan’dan HDP itirafı
16:52 Malazgirt’te 3 yavru köpek öldürüldü
16:31 Erdoğan'dan ekolojistlere: Çevreci maskesi takmış vandallar
16:21 Cinsel saldırı sanığı 'salgın' gerekçesiyle tahliye edildi
16:00 Jinnews muhabiri Gülistan Azak serbest bırakıldı
15:58 Amedspor sahasında 3-1 kazandı
15:48 İstifa eden AKP’li ilçe başkanı partili belediyeyi hırsızlıkla suçladı
15:34 Urfa’da silahlı kavga: 5 ölü
15:34 Sanatçı Nurşani toprağa verildi
15:12 Elazığ’da 4.1 büyüklüğünde deprem
15:10 Asgari Ücret Komisyonu pazartesi son kez toplanacak
15:06 DİSK, Türk-İş ve Hak-İş'ten ortak açıklama: Asgari ücret işçinin eline kesintisiz geçsin
14:22 İHD: Riskli grupta olan 62 yaşındaki Kaygusuz'u serbest bırakın
13:40 Kayıp Mehmet Özdemir’in akıbeti soruldu
12:56 Çatak’ta 3.9 büyüklüğünde deprem
12:55 26 yıldır kayıp olan Bahçeci’nin akıbeti soruldu
12:45 Takvim dağıtan Ankara Ticaret Odası HDP’yi es geçti
12:44 Diyarbakır’ın tarihi mekanları sessizliğe büründü
11:41 Açlık grevi eylemi 1’inci ayını doldurdu
11:29 DBP Eş Genel Başkanları Aksoy'u evinde ziyaret etti
11:29 Yüzde 71 engelli Özçelik için tahliye çağrısı
11:15 Engelli Arslan’dan 23 yıldır haber yok
11:08 Telefon görüşmesine götürülürken bile çıplak arama yapıldı
10:03 'STÖ'lere kayyım' düzenlemesinin ilk bölümü kabul edildi
09:55 Sakarya’da saldırıya uğrayan işçiler: Başından beri üstü örtülmek istendi
09:24 ‘Sivil toplum susturularak, toplum nefessiz bırakılmak isteniyor’
09:12 55 sayfalık iddianame, tek sayfa ‘suçlama’
09:06 Roboski’de tersine hukuk: 34 ölüm, 34 kişiye dava
09:06 Roboski’yi unutmamak için mezarlığın karşısında ev yaptı
09:05 Kadınlardan STÖ tasarısına tepki: İstediklerini yapamayacaklar
09:05 Pazarcılar: borçla ay sonunu getiriyoruz
09:05 Kazan: ‘AİHM kararı bizi bağlamaz’ diyen Erdoğan suç işliyor
09:05 Pandemide psikolojik destek alan kadın sağlıkçılar arttı
09:02 Aydın: AİHM kararı uygulanırsa kazandırır, iktidarın tavrı kaybettirir
09:02 İşkence yapana değil görene ceza
09:02 Sezgin: Oynanan oyunlara karşı tek çözüm ulusal birlik
09:02 Diyarbakır ikiye bölündü!
09:02 ÖHD’li avukat: Mevzuatların gereği yapılsın
09:00 Salgında kırılma ne zaman olur?
09:00 Esnaflar: Kira yardımı yetmez, vergi indirimi olmalı
09:00 PTT çalışanları: Zorunlu olmadıkça kargo usulü alışveriş yapmayın
09:00 Salgın gölgesinde savaşlar
09:00 26 ARALIK 2020 GÜNDEMİ
25/12/2020
22:55 Figen Yüksekdağ hakkında tahliye başvurusu
21:21 Koca: Biontech aşısı için anlaşma imzalandı
20:30 Olay TV kapandı
20:00 Jinnews muhabiri Gülistan Azak gözaltına alındı
19:34 Kovid-19’dan 256 kişi daha hayatını kaybetti
19:27 Tutuklu eşbaşkanın duruşması ertelendi
19:15 Ücretsiz izne gönderilen Migros işçileri: Hakkımızı alacağız
17:38 Maraş, Roboski ve 19 Aralık katliamları kınandı
17:18 Şenyaşarlar davasında 'örgüt bağı' tanık ifadesi ile çöktü
16:01 Hasta tutuklu tecride karşı açlık grevinde
16:00 15 yıl farklı kimlikle yaşadığı ölünce anlaşıldı
15:34 HDP'nin Van'daki esnaf ziyaretleri sürüyor
15:33 Eğlence sektöründen hükümete: Sesimizi duyun
15:06 HDP’den yoksulluk raporu: 30 milyon kişi açlık sınırının altında
14:55 Erdoğan’dan 'aşı' açıklaması
14:49 HDP, Kürt siyasetçi Elçi’yi andı
14:48 Santraller Elbistan Afşin'i yaşanmaz hale getirdi
14:24 23 barodan ortak açıklama: AİHM kararı uygulansın
14:09 Şerafettin Elçi mezarı başında anıldı
14:07 Maraş Katliamı’nda yaşamını yitirenler anıldı
13:58 OHAL Komisyonu'nun görev süresinin uzatılmasına tepki
13:58 HDP Gençlik Meclisi’nden cezaevlerine dayanışma kartları
13:56 Sırbistan’a götürülen işçiler maaşları ödenmeden sınırdışı edildi
13:55 Kilyos’ta kaldırıma gömülen çocuğunun cenazesini istedi
13:47 HDP Ağrı İl Eşbaşkanı serbest bırakıldı
13:46 Sendika ve meslek örgütlerinden BTS’ye destek
12:56 Eşyalarına el konulan tutuklular: Dallarımızı kestikçe kök salıyoruz
12:48 Çıplak aramanın araştırılması için alt komisyon önergesi
12:37 Güven’in gözyaşlarını sildiği Sevim Encu: Leyla yüreğimize su serpiyordu
12:28 İHD: Demirtaş derhal serbest bırakılmalı
12:12 Baldur işçileri grev pankartını astı
12:11 ‘Kentsel dönüşümler kentsel çöküntü alanlarına döndü'
12:07 Sosyal medyadan tepki: OHAL Komisyonu lağvedilsin
12:06 Dersim’deki askeri kışla müzeye dönüştürüldü: Katliam zihniyeti sürüyor
11:43 HDP’den Noel ve Yaldo Bayramı kutlama mesajı
11:36 Gergerlioğlu’ndan Uşak Emniyet Müdürü hakkında suç duyurusu
11:33 Ağrı'da termometreler eksi 24'ü gösterdi
11:31 Adana'da 3 kişi tutuklandı
11:31 Şirket battı, gemiler zincirlendi: Maaşlar alınamıyor
10:39 DEVA ve Gelecek Partisi: AİHM kararı Anayasal mecburiyettir
10:26 AFAD emekçileri özlük haklarını alamıyor
10:01 Fabrika sahibi grevi kırmak için dışarıdan işçi getirdi
09:17 Beştaş: AİHM iktidarın yargıya talimat verdiğini tescilledi
09:13 Kadınlar yeni yılı daha güçlü karşılıyor
09:12 Tekne faciası iddianamesi: Belgesi olmayan tekneye kapasite üstü yolcu bindirildi
09:10 'Tutukluların talepleri için sokakta mücadele edeceğiz'
09:09 Efrîn’de kadını ‘haram’ kılan DAİŞ uygulamaları
09:08 Prof. Ömeroğlu isyan etti: Cenaze töreni hazırlayıcısına döndük
09:00 İşkence ve ihlaller 2020’de tavan yaptı
09:00 25 ARALIK 2020 GÜNDEMİ
08:41 OHAL Komisyonu'nun görev süresi uzatıldı
24/12/2020
22:38 Soylu’ya Kral Oedipus’u hatırlattı: Aradığın terörist sensin
21:57 Abdullah Turan’ın hastane çıkışı verildi
20:39 Koronadan toplam vefat sayısı 19 bin 115’e yükseldi
20:32 ‘Ne Leyla direnişten vazgeçti ne de biz’
20:01 Koca: Çin aşısı Pazar gecesi yola çıkıyor
19:08 Öcalan'a Türk Tarih Kurumu’nun kitapları verilmedi
19:03 Maraş Katliamı anması: Dün Aleviler bugün Kürtler katlediliyor
18:45 Tahliye edilen Turan cezaevinden ambulans ile çıktı
17:45 DSÖ: Koronada sürü bağışıklığı 2021’in sonuna kadar sağlanamaz
17:36 Akşener’den Bahçeli’ye ‘evine dön’ yanıtı
17:33 Sakarya’daki Kürt işçilerine yönelik ırkçı saldırıya ‘takipsizlik’
17:12 CHP’li vekilden Meclis’te ‘tabutlu’ açıklama
17:07 Oğlunun cenazesini kargo ile teslim alan Halise Aksoy darp edilerek gözaltına alındı
17:04 Van'daki cinsel istismar davası ertelendi
17:01 Buse Güler davası görüldü
16:45 HDP'den Soylu'ya: Aynaya bakın
16:40 Veli-Der yüz yüze sınavların iptalini istedi
16:20 Başak Demirtaş: Paşa gönlünüz öyle istiyor diye kimseyi suçlu ilan edemezsiniz
16:19 ESP PM üyesi Ok tutuklandı
16:10 Bahçeli: AİHM kararını tanımıyoruz, takmıyoruz
16:08 Demirtaş’tan AİHM’in kararına karşı çıkanlara cevap
16:07 HDP'nin ziyaret ettiği esnaf erken seçim istedi
15:52 Yüksekova'da kaza: Bir kişi yaşamını yitirdi
15:12 Silopi’den birlik çağrısı: Kürtlerin birliği, özgürlüğüdür
15:10 Maraş Katliamı'nda yaşamını yitirenler anıldı
15:03 Batman’da iş cinayeti: 1 ölü, 2 yaralı
15:02 Dink davasında ev hapsi ve İstanbul dışına çıkmama kararı
15:01 Ankara ve İstanbul Başsavcıları belli oldu
14:57 HDP gençlik üyelerine yönelik baskılara tepki
14:54 Soylu’ya yanıt verdi: Yarın mağdur olsan senin hakkını da sorarım
14:50 Merkez Bankası bir kez daha faiz artırımına gitti
14:50 'OHAL Komisyonu lağvedilsin, kararları yok hükmünde sayılsın'
14:48 Tutuklu Dr. Gökalp'e meslektaşlarından destek
14:42 Gazeteci Şahin hakkında 15 yıla kadar hapis istemi
14:35 STÖ’ler: Kanun teklifi geri çekilsin
14:13 Hasta tutuklu Abdullah Turan tahliye edildi
14:10 HDP’li Taş: Güven sarayın talimatıyla tutuklandı
13:52 Barolardan avukatları ‘kolluk görevlisi’ne dönüştürecek düzenlemeye itiraz
13:51 ‘Şahin şahsında sendikal faaliyetlerimiz yargılandı’
13:36 Gergerlioğlu Uşak Emniyet Müdürü hakkında suç duyurusunda bulunacak
13:35 AYM gaz fişeği ile yaralanan mağdurun tazminat talebini haklı buldu
13:15 İstismar faili erkekten 'akli dengem bozuk' savunması
13:14 Birleşik Metal’den işçilere: Sendikalaşmaktan korkmayın
13:13 HDP Ağrı İl Eşbaşkanı gözaltına alındı
13:13 EMEP: Kararı Erdoğan değil mahkemeler vermeli
13:12 Canlı yayında ‘propaganda’ davası görüldü