ANKARA -  HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, Meclis Başkanı Mustafa Şentop ile bir araya geldi. Gündemlerinde demokratik siyasetin olduğunu söyleyen Sancar, “Demokratik siyaset canlı kaldıkça, çözüm umudu da canlı kalır. Meclis'in de bu çerçevede daha fazla rol oynaması katkıda bulunmasını istedik” dedi. 

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP)  Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar ile partilerinin Meclis Başkanvekili Nimetullah Erdoğmuş, Meclis Başkanı Mustafa Şentop ile görüştü. Görüşmede HDP, yeni programlarına dair bilgi verdi.

 

Basına kapalı gerçekleşen görüşmenin ardından açıklama yapan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, “Bildiğiniz üzere bugün muhalefet partileriyle görüşmelere başlıyoruz. İlk randevumuz bugün. Eş Genel Başkanımız Pervin Buldan ve heyetimiz Saadet Partisini ziyaret edecek. Daha sonra CHP, Gelecek Partisi ve Deva Partisi ile randevularımız var. Meclis'i ve demokratik siyaseti önemsediğimiz için yeni programımızı Meclis Başkanı ile görüşerek başlattık” dedi.

 

AYRINTILAR 8 ŞUBAT’TA

 

1 Şubat itibariyle yeni bir program başlattıklarını dile getiren Sancar, şunları söyledi: “Ayrıntılarını 8 Şubat'ta kamuoyuyla paylaşacağız. Başlangıcı Meclis Başkanıyla görüşerek yapmayı tercih ettik. Bunun sebebi, demokratik siyaseti hayati önemde bulmamızdır. Meclis'in yetkisi azalmış olmasına, etkisi sınırlanmış olmasına rağmen demokratik siyaseti hala kurumsal olarak en önemli mekanlarından biri olarak görmemizdir. Demokratik siyaset ve Meclis'i bir arada önemli gördüğümüz için bu programımızı Meclis Başkanı Sayın Şentop ile görüşerek başlattık. Kendisine programımızın ana hatlarını aktardık.”

 

DEMOKRATİK SİYASET VURGUSU

 

Programlarının “Demokrasi” olduğunu vurgulayan Sancar, “Türkiye’de acil demokratikleşmeye ve hukuk devletine dönüşe ihtiyaç var. Buradan uzaklaştığımız her gün krizler derinleşiyor, sorunlar ağırlaşıyor, toplumda kutuplaşma ve gerilim yükseliyor. Biz çözümü demokrasiyi yeniden inşa etmekte, hukuk devletini sağlam bir şekilde kurmakta görüyoruz. Bunun yolu da demokratik siyasetten geçiyor” ifadelerini kullandı.

 

ŞENTOP’TAN İNİSİYATİF BEKLENTİSİ 

 

Sancar, devamında şunları söyledi: “Demokratik siyasetin yöntemleri bellidir, diyalogdur, müzakeredir. Birbirini anlama, mutabakat noktaları arama meselesidir. Demokratik siyaset canlı kaldıkça, sorunlara çözüm bulma umudu da canlı kalır, ihtimali de güçlenir. Bu görüşlerimizi Sayın Şentop’a aktardık. Meclis'in de bu çerçevede daha fazla rol oynaması için kendisinin katkıda bulunmasını istedik.  Özellikle AİHM’in Demirtaş kararı üzerine ortaya çıkan durumun yarattığı sıkıntıları, sorunları çözmek konusunda kendisinden inisiyatif beklediğimizi belirttik. Karar açıktır, kesindir, uygulanmalıdır ama bu karar daha ötesine işaret ediyor. AİHM Demirtaş kararı Türkiye’de son 5 yılda yargı alanında ve adalet konusunda yaşanan büyük çöküşü resmi bir şekilde belgeliyor.

 

TAMİRAT-TADİLAT ÖNERİSİ 

 

Biz bir tamirat-tadilat programı önereceğiz muhalefete. Bunun müzakere zeminin başlangıcı olarak AİHM kararını ele alabileceğimizi söylüyoruz. Yine aynı görüşü Sayın Şentop’a aktardık. Gündemde adaletsizliklerin daha da derinleşmesine yol açacak Kobanî Davası adıyla bildiğimiz bir süreç var. Bunun ne kadar haksız, adaletsiz ve tehlikeli bir girişim olduğunu da kendisine ilettik. Bunu da yine muhalefet partileriyle müzakere edeceğiz. Muhalefet partileri arasında diyalogu Türkiye’nin demokrasi yolunu açmak açısından hayati önemde görüyoruz, kendilerine öneriler paketi sunacağız. Bu paketle ilgili ayrıntıları da yine önümüzdeki günlerde sizlerle paylaşacağız.”

 

Sancar, yaptığı açıklamanın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

 

CEMİL ÇİÇEK AÇIKLAMASI

 

Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) üyesi Cemil Çiçek’in AİHM ve AYM kararlarının uygulanmasıyla ilgili açıklamalarının sorulduğu Sancar, soruyu “Cemil Çiçek’in söyledikleri doğrudur. Bizim de söylediğimiz şeylerdir. Aslında aklın yolu, bilginin yolu tektir. AİHM sistemini bilen herkes, AİHM’in verdiği bu kararın tartışmaya açık olmadığını, uygulanmasından başka seçeneklerin sadece Türkiye’yi daha çok zora sokacağını görecektir. Yani izninizle bu konularda 20 yıldan fazla üniversitede ders vermiş bir akademisyenim. Doğrusu beni diğer argümanları savunanlar şaşırtıyor. Çünkü bu konuda ne yapılacağını AİHM Hukuku dersini almış herhangi bir hukuk öğrencisi bilir” şeklinde yanıtladı. 

 

MEHMET UÇUM

 

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum’un AİHM-Demirtaş kararı açıklamalarına dair de Sancar, “Bunların hiçbir anlamı yok. AİHM kararı, Anayasa’nın 90. maddesine ve AİHS’nin 46. maddesine göre bağlayıcıdır. Nasıl uygulanacağı bellidir. Tutukluluğun haksız olduğuna karar vermişse AİHM, bunda başka seçenek yoktur. Başka bir ihlal kararı vermiş olsaydı, başka yollar gündeme gelebilirdi. Ama ‘tutukluluk haksızdır ve bu konuda yapılan bütün işlemler sözleşmeye aykırıdır’ diyorsa bu kararın uygulanmasının tek yolu tutukluluğu bitirmektir” diye yanıt verdi.

 

İYİ PARTİ’DEN RANDEVU TALEBİ 

 

Sancar, partilerle görüşme programına ilişkin şu bilgileri paylaştı: “Ayrıntılı bir demokrasi programımız var ama muhalefet partileriyle olan görüşme programını az önce söyledim. Bu görüşme programı da genel demokrasi programımızın bir parçasıdır. İlk görüşme bugün Saadet Partisi ile gerçekleşecektir. Eş Genel Başkanımız Pervin Buldan ve heyetimiz, Sayın Karamollaoğlu tarafından kabul edilecek. Ayın 5 Şubat’ta ben ve heyetimiz CHP’yi Genel Merkezinde ziyaret ederek, Sayın Kılıçdaroğlu ve heyetiyle görüşeceğiz. 9 Şubat’ta Gelecek Partisi ile yine benim başkanlık edeceğim bir heyet görüşme yapacak. 11 Şubat’ta da Sayın Buldan‘ın başkanlık edeceği heyet, Deva Partisi ile görüşme gerçekleştirecek. İYİ Parti’den de randevu talep edeceğiz. Takdir onlarındır.

 

BÜTÜN PARTİLERLE DİYALOG 

 

Biz muhalefetteki bütün partilerle diyalog kurmak istiyoruz, daha doğrusu sistemli ve düzenli diyaloğun Türkiye’nin sorunları çözme, bu girdiğimiz ağır hukuk ve siyaset krizini aşma bakımından önemli olduğunu düşünüyoruz. Meclis’te olmayan ittifak ve bileşen ilişkimizin olmadığı diğer partilerle de görüşmeler yapacağız. Bunlar Haziran’a kadar devam edecek olan programımızın parçaları. Elbette demokratik kitle örgütleri, sivil toplum örgütleri, emek ve meslek örgütleriyle de çeşitli toplum kesimleriyle de görüşmeler yapacağız. Başka etniklilerimiz de olacak önümüzdeki günlerde ayrıntıları açıklayacağız.”

 

3 AŞAMALI ÖNERİ

 

Sancar, programlarının 3 aşamadan oluştuğunu belirterek, “Öneri programımız. Muhalefet partilerine müzakere edilmesini önereceğimiz bir programımız var, ayrıntılarını açıklayacağız. Daha önceki zamanlarda hazırladığımız metinlerimiz var, bunları güncelliyoruz. Elimizde önümüzdeki dönemde demokratikleşme için yol temizliği diye nitelendirdiğimiz kapsamlı bir çalışmamız var. Daha önce bu tür çalışmalar yapmıştık. Güncelledik, önümüzdeki dönemde muhalefet partilerine ve ilgili çevrelere takdim edeceğiz” diye belirtti.

 

Sancar, son olarak bir savcının arabasına not bırakan vatandaşın gözaltına alınmasına dair şu değerlendirmede bulundu: “Yargının ve bir bütün olarak kamu yönetiminin içine düştüğü durumu çarpıcı bir şekilde gösteren önemli bir olaydır. 'Küçük olay' deyip geçiştirmek asla doğru olmaz. Tam tersine herkesin kamu yönetiminde veya yargıda hemen herkesin kendisini bir tür padişah gibi gördüğü bir atmosfer yaratılmıştır. Bunu yaratan iktidarın kendisidir. Kamu iradesinin ve yargıda görev yapanları kendini halkın üstünde halktan üstün gördüklerine dair önemli bir gösterge. Bunun gibi pek çok olay var. Kamu yönetimi bütün devlet yönetimi halkın hizmetinde olmak zorundalar. Ancak, halka hizmete ettikleri zaman kamu kuruluşu sıfatını hak ederler.”