Bu isimlerden bazıları şunlar oldu: “Ahmet Türk, Ali Haydar Konca, Celal Doğan, Atilla Kart, Behçet Yıldırım, Fikret Başkaya, Hamit Geylani, Hüseyin Aykol, Kerem Altıparmak, Levent Kanat, Mustafa Avcı, Nurettin Sönmez, Sevilay Çelenk, Sırrı Sakık.”

 

Demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına saygı duruşunda bulunulmasıyla başlayan programın açılış konuşmalarını Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Salim Kaplan ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi İlknur Birol’un birlikte yaptı.

 

Birol, başlattıkları kampanyayı “Bize sözle değil, lütufla değil, gerçek adalet lazım” sözleriyle duyurdu.

 

‘KONGRE PARTİSİ ENGELLERİ AŞACAK’

 

Programda yazar, aydın ve siyasetçilerin gönderdikleri video mesajlar da sinevizyondan yansıtıldı. O mesajlardan bazıları şöyle;

 

HDK eski Eşsözcüsü Onur Hamzaoğlu: “Özgürlük, barış, adalet ayaklar altına alınmaya çalışıyor. Bir kongre partisi olan HDP birlikte mücadeleyi örgütleyerek engelleri aşabilecek.”

 

Eski Bakan Ziya Halis: “Dayanışma duygusu içindeyiz. Sizin değerler için yaptığınız mücadeleleri de takdirle karşılıyorum. Bu doğrultuda başarılarınızın devamını diliyorum.”

Kürt siyasetçi Tarık Ziya Ekinci: “Halk çaresiz ve umutsuzdur. Yokluk, yoksulluk ve devlet terörü kader sayılmaktadır. Böyle bir ortamda başlattığınız hareket çaresizlik içindeki halka umut olacak ve cesaret verecektir. Halkın yaşam coşkusunu canlandıracak ve özgüveni yenileyecektir. Kampanyanın ilk toplantısının ihtişamını düşünmek bile bana heyecan veriyor.

 

Yazar Doğu Ergil: “Adalet bireysel bir olgu değil kamusal bir olgudur. Herkesin içine alması gerekli ve herkesin hakkını ve hukukunu koruması gerekli.”

 

Siyasetçi Nesrin Nas: “Hukuk ve adalet konuşmak çok önemli bir çaba. Emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum. Hukuk ve adalet güçlendirmesi uzun bir yolculuktur. Mücadele ederek kazanılan haklar ancak mücadele edilerek elde tutulur. Asıl başarı dur durak bilmeden bu yolculuğu sürdürebilmektir.”

 

HDP Onursal Başkanı Ertuğrul Kürkçü: “Adaletsizliğin bir toplumsal afete dönüştüğü Erdoğan rejiminde tüm HDP’liler için adalet talebi hem hak hem de bir görevdir. Hakkımız olanı geri istiyoruz ve hakkımız olanı alacağız.”

 

YÜKSEKDAĞ: ADALETİ HEP BİRLİKTE ÇIKARACAĞIZ

 

Kandıra F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın Etkin Haber Ajansı’na verdiği bir demeçten şu ifadeler okundu: “Türkiye’de siyasi adaleti, toplumsal adaleti tesis etmek için güçlü adımlarla yürümeliyiz. Bizler sadece kendimiz için değil, herkes için adalet istiyoruz. Biz bir yerde adalet yerini bulmuyorsa ona sırtımızı dönmeyiz. Bir yerde birisinin hakkı yeniyorsa buna gözlerimizi kapatmayız. Bizim adalet anlayışımıza sığmaz bu. Adaletin terazisi HDP’dir. Adaleti hep birlikte arayacağız, bulacağız, çıkaracağız.”

 

DEMİRTAŞ: TAHLİYE TALEP ETMEYECEĞİM

 

Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın muhalefet partileri Genel Başkanları’na gönderdiği mektuptan da şu ifadeler okundu: “Bugüne kadar bir defa bile mahkemelerden tahliyemi talep etmedim. Çünkü beni tutuklayıp siyasi rehine olarak hapse gönderenlerin yargıçlar olmadığını biliyorum. Bu tutumumu her ne pahasına olursa olsun, kararlılıkla sürdüreceğimi bilmenizi isterim. Ama bizi bu defa, hızla ve sözde bir yargılamayla hükümlü konumuna getirmeye çalışıp herkesin bu sözde yargı kararına saygı göstermesini isteyeceklerdir.”

 

DİP: MÜCADELEYİ HEP BİRLİKTE BÜYÜTME UMUDUYLA

 

Etkinliğe, Demokrasi İçin Birlik (DİB) tarafından mesaj gönderildi. Mesaj şöyle: “Saray rejimi ülkeyi her açıdan büyük bir uçurumun kıyısına sürükledi. Pandeminin; toplumu koruyan, insan sağlığını esas alan bir yaklaşımla yönetilememesinin de şiddetlendirdiği iktisadi kriz; artan işsizlik ve yoksulluk ve bir çığ gibi büyüyen hayat pahalılığı ile milyonların hayatım zindana çeviriyor. Sermaye için sağlanan güvenceler geniş halk yığınlarından sakınılıyor.

İktidar rant ve yağma hırsıyla saldırıyor. Bu uğurda insan yaşamı, doğa, akademik özgürlükler, hukuk iktidar nezdinde hiçbir anlam ifade etmiyor. Küresel sermayeye verilen tavizler birbirini takip ederken halkın her gün yeni bir hakkı ayaklar altına alınıyor.

Bu tablonun oluşmasında payı olduğuna inandığımız iktidarın hassasiyetlerini, ‘yerli ve milli’ ambalajına sardıklarını önceleyen muhalefet anlayışı da artık iflas etmiştir

 

REFORM AÇIKLAMALARI YOK HÜKMÜNDE

 

Anayasayı umursamayan iktidar şimdi bir yeni yeni anayasa ve reform söylemiyle kafa karışıklığı ve sahte umutlar yaratmaya çalışıyor. Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarını uygulamamakla, HDP’li siyasetçileri haksız yere rehin tutmakla, Kürt illerindeki belediyeleri kayyımlar aracılığıyla gasp etmekle, milyonların vatandaşlık haklarını askıya almakla, intihalci rektör atamalarına övünen Saray rejiminin reform ve anayasa açıklamaları bizler için yok hükmündedir.

 

MİLYONLARIN BİRARAYA GELMESİ

 

Demokrasi, adalet ve eşit vatandaşlık bugün ancak faşizm karşısında yanan tüm çoban ateşlerinin birleşmesiyle bir olanak haline gelebilecektir. Çalışma hakkını savunan işçinin, toprağını savunan köylünün, yaşamını savunan kadının, geleceğini savunan gencin, siyaset yapma hakkını, dilini, verdiği oyu savunan Kürdün, laikliği, akademik özgürlüğü, demokrasiyi nefes alabilmek için savunan milyonların bir araya gelmesi yaşanabilir bir hayatın yegâne önkoşulu haline gelmiştir.

 

Demokrasi güçlerinin ortak hareket etme kabiliyetini felç etmeye dönük saldırılarının odağındaki HDP'nin başlattığı ‘Herkes için Adalet’ kampanyası bu açıdan sadece partiniz açısından değil özgürlük, barış ve eşitlik arzulayan büyük çoğunluk açısından da bir olanaktır.

 

 

Mücadeleyi hep birlikte büyütmek umuduyla bugün başlattığınız kampanyada hepimize başarılar diliyoruz.”