Buldan: Garê’den kaçıyorlar, çünkü suçlular

img

ANKARA -  HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Garê’nin kırılma noktası olduğunu ve iktidarın hesap vermekten kaçtığını belirterek, “Garê’den kaçıyorlar çünkü suçlular” dedi.

 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Meclis’te partisinin grup toplantısında konuştu. Buldan’ın gündeminde iktidarın HDP’yi hedef alan açıklamaları ve Garê’de yaşananlar başta olmak üzere gündemdeki konular vardı.
 
Buldan, 21 Şubat Dünya Anadil Günü kapsamında, anadilin önemine değindi. Dünya Anadil Günü’nü kutlayan Buldan, “Dillere yönelik her türlü saldırı ve asimilasyon girişimi insanlığın varlığına yönelik bir saldırıdır. Bu nedenle anadili mücadelesi vazgeçilmezdir. Anadilini savunmanın en güçlü yolunun anadili ile yaşamak olduğunun bilinciyle bizler de partimiz içinde Kürtçe eğitim programı başlattık. HDP olarak bulunduğumuz her yerde dilleri, çoğulculuğu ve kültürel çeşitliliği sağlamaya, anadilinde eğitimi teminat altına alma mücadelesine devam edecek, tekçi anlayışa karşı çok renkliliği savunmaya  devam edeceğiz” dedi.
 
 
 
‘HESAP SORMAYA DEVAM EDECEĞİZ’
 
Garê’de TSK’nin operasyonu sonucu alıkonulan 13 asker ve polisin yaşamını yitirmesi ile yaşanan gelişmeleri değerlendiren Buldan, iktidarın hesap vermekten kaçtığını dile getirdi. Hesap sormaya devam edeceklerini ifade eden Buldan, “Çünkü Garê çok önemli bir kırılma noktasıdır. Şu an iktidarda bir başka parti olsaydı; AKP muhalefette olmuş olsaydı Garê için kıyameti koparırdı. ‘Ölümlerin sorumlusu bu iktidardır’ derdi. Biz de HDP olarak  aynısını yapıyoruz, halk adına hesap soruyoruz iktidardan. Sormaya da devam edeceğiz” diye belirtti.
 
‘AKP İKTİDARI SORUMLUDUR’
 
Buldan, şöyle devam etti: “İktidarda olmanın sorumluluğu, insanları ölü değil canlı olarak getirmektir. Bu nedenle AKP iktidarı, Garê’de yaptıklarından da, yapmadıklarından da sorumludur. Garê, savaş politikalarıyla ayakta durmaya çalışan iktidarın ülkeyi ne gibi felaketler içerisine içine sürükleyeceğinin açık bir örneğidir. Siyasi kibir ve güç gösterisi nedeniyle kendi vatandaşlarının hayatını hiçe sayan bir anlayışı herkes Garê’de bir kez daha gördü ve tanıklık etti. Kamuoyunun, HDP’nin ve muhalefetin geçmişte olduğu gibi o insanların kurtarılması için neden adım atmadığı sorusuna iktidar aradan geçen bir haftada yanıt vermiş değildir. Sorudan kaçıyorlar. Garê’den kaçıyorlar. Çünkü suçlular.”
 
‘AMAÇLARI O İNSANLARI KURTARMAK DEĞİLDİ’
 
Geçmiş dönemlerde alıkonulan 335 insanın diyalog yoluyla Türkiye’ye getirildiğini hatırlatan Buldan, “Amaçlarının Garê’de o insanları kurtarmak olmadığı ayan beyan ortadadır. Amaçları bu olsaydı, yöntem bu olmazdı, operasyon değil diyalog yolunu seçerlerdi. 2015’te bizzat benim de içinde bulunduğum bir heyet, alıkonulan insanları, Lice’de 3 uzman çavuş bizim girişimlerimiz sonucu alındı, Lice Kaymakamlığına teslim ettik. Biri nişanlıydı, bizi nişanına davet etti. Biri yeni evliydi, doğan çocuğuna bizlerden birinin isim vermesini istedi. 13 insanın getirilmesi için de hükümete çağrı yaptığımızı, girişimlerde bulunduğumuzu söylememize rağmen dikkate almadılar, istemediler” diye belirtti.
 
HDP KAPATILSIN KOROSU
 
Buldan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hedefleri; iktidarlarının geleceği için Garê’den kullanabilecekleri siyasi bir hikâye çıkarmaktı. Garê’ye, kendi iktidarlarını kurtarmak için gittiler. Garê’den de siyasi bir zaferle, bir müjdeyle dönmeyi umuyorlardı. 13 insanı da bu siyasi hesaplarına feda ettiler. Garê gerçeği tam da budur. Siyasi amaçlarına ulaşamayınca ne yaptılar? Dört bir koldan HDP’ye saldırmaya başladılar. ‘HDP kapatılsın korosu’ her gün gürültü çıkarmaya, Kürt düşmanlığı yapmaya, nefret iklimini yaymaya devam ediyor. Varlıklarını, adeta HDP’nin yokluğuna bağlamış durumdalar. Bu iktidar kendi varlığını HDP’nin yokluğuna bağlamış durumdadır. HDP’siz bir Türkiye’de varlık sürdürebileceklerini sanıyorlar.
 
ÖZHASEKİ’YE YANIT
 
Kontrolü ve şuuru artık iyice kaybetmeye başlayan bir iktidarla karşı karşıyayız. 31 Mart seçimlerinde Ankara’nın siyaset çöplüğüne gönderilen bir AKP’li utanmadan sıkılmadan HDP’ye oy veren insanlara beddua etti. Ona tek bir cümlemiz var. Biz seni Allah’a havale ediyoruz. Bir diğeri çıkmış, 6-7 yıl önce alıkonulan bir asker annesinin ricası üzerine devreye girmiş olmamı, en insani bir girişimizi dahi utanmadan sıkılmadan saldırı gerekçesi yapmakta ve bunun üzerinde günlerdir tepinmektedir.
 
FOTOĞRAFÇI BAKAN
 
Bunların bir de fotoğrafçı bakanları var; gezdiği çukur kanallarında yalan rüzgârı estiren bir bakanları var bir fotoğraf bakanı var.  Ona, yaptıklarına, söylediklerine attığı iftiralara ben buradan cevap vereceğim. Çözüm sürecinde Kandil’e yaptığımız onlarca ziyaretin fotoğrafları üzerinden algı yaratma telaşında olduklarını belirtmek isterim. Fotoğraflara birazdan geleceğim ama bu yetmiyor, bir vekil arkadaşımıza açıkça iftira atmaktan geri durmuyor. Güya ‘HDP’li bir kadın milletvekili Garê’ye gitmiş miş’ orada boy göstermiş talimat almış gelmiş siyaset yapmaya devam ediyor. Pes doğrusu. Buradan açıkça söylüyorum: Bu, kocaman kuyruklu bir yalandır, iftiradır, kara propagandadır. Kendi suçlarını örtbas etme telaşıdır. Bu kara propagandanın arkasına sığınanlar yarın öbür gün bunun altında kalacaklarını düşünmüyorlar mı? Bu kadar büyük bir yalan propagandanın siyaseten, vicdanen, ahlaken ne kadar büyük bir günah olduğunu bilmiyorlar mı?
 
MİLLETVEKİLİMİZİN GARÊ’DE NE İŞİ VAR!
 
Bizim milletvekilimizin Gare’de ne işi var? Bizim vekillerimizin gidebileceği o bölgede tek bir yer vardır, o da Barzani ile görüşme yapmak için Erbil’dir. Siyasi partilerle görüşme yapmak için vekillerimiz zaman zaman Erbil'e giderler. Bunun dışında da yurt dışına çıkarlar, Avrupa’ya, Amerika’ya giderler. Dilan arkadaşımız da dün kamuoyuna detaylı açıklamalarda bulundu ve bu iftirayı atanı kanıtlamaya çağırdı. Ben de aynı çağrıyı yapıyorum: İspatlayın. İspatlayamazsanız müfterisiniz. Allah kimseyi böyle şaşırtmasın ve böylesi bir acizliğin içerisine düşürmesin!
 
ERDOĞAN’IN KOLTUĞUNA GÖZ DİKMİŞ
 
Nasıl bir durum yaşıyorlar biliyor musunuz? Resmen dibin de dibindeler. Dünyanın en derin çukurunun Büyük Okyanus’taki Mariana Çukuru olduğunu biliyorduk. Meğer en derin çukur, dibin de dibi Ankara’daki iktidarın içine düştüğü çukurmuş, son günlerde bunu net olarak gördük ve bunu biliyoruz. Bize yönelik iftira, kumpas ve saldırı kampanyası aynı cemaat döneminin yöntemleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Belli ki bunlar, cemaatteki abilerinden çok dersler almışlar, çok şeyler öğrenmişler. Bu fotoğrafları gösteren bakanın derdi Erdoğan’ın koltuğuna açıkça göz dikmiş olmasıdır.
 
ERDOĞAN NE OLDUĞUNU BİLİYOR
 
Buradan çağrı yapıyorum: Kendi içinizdeki iktidar ve koltuk kavgasını açık yapın. Savaşınızı HDP üzerinden yürütmeyin. HDP buna izin vermez. Aynı bakan, heyetimizin çözüm sürecinde devletin ve iktidarın bilgisi, onayı ve ricası dâhilinde gerçekleştirdiği ziyaretlerin fotoğraflarını çıktığı programlarda gösteriyor. Bunun adı algı yaratmaya çabasıdır. O fotoğrafları keşke televizyonlara çıkmadan önce genel başkanına sorsaydın. Recep Tayyip Erdoğan’a gösterseydin önce. Sonra ‘bunlar Kandil’e gidiyor, neler yapıyor’ diye ondan sonra deseydin. Erdoğan o süreçte ne olduğunu bildiği için keşke önce ona gösterseydin. Kendisi o süreci gayet iyi bilir.
 
HÜKÜMETİN ONAYIYLA KANDİL’E GİDİYORDUK
 
Bu zata aynı birilerine anlatır gibi tane tane şimdi anlatıyorum: Bak iyi dinle, iyi öğren. O dönemde neler oldu? Biz, çözüm sürecini üç ayak üzerinden yürüttük. Birinci ayak İmralı’ydı, ikinci ayak Kandil’di üçüncü ayak Hükümet-Devlet kanadıydı. O süreçte İmralı’da Sayın Öcalan’la yaptığımız her görüşme, devletin ve hükümetin bilgisi ve onayı dâhilinde yapılmıştır. İmralı ziyaretinden sonra yine devlet ve hükümetin onayıyla bizler Kandil’e gidiyorduk. Kandil’de yapılan görüşmelerin sonuçlarını devlet ve hükümet heyetine döndüğümüzde aktarıyorduk. Devlet heyeti ise, bu bilgileri biz İmralı’ya Gitmeden kendisi gidiyor, kendisi bu bilgileri götürüyor, Sayın Öcalan’la paylaşıyordu. 
 
DEVLET GÜVENLİĞİMİZİ ALDI
 
Sonra çözüm heyetimiz İmralı’ya gidiyordu ve yani Sayın Öcalan devlet heyeti ile yaptığı görüşmenin çerçevesini bize aktırıyordu biz sonra devletin bilgisi ve onayı dahilinde bu bilgileri kandile ve PKK yetkililerine aktırıyordu. Olay budur. Görüşme trafiği aynen böyle işledi. Hatta bir anekdotu da buradan paylaşmak istiyorum. Birine kapak olsun diye bu anekdotu paylaşıyorum. Bir defasında Kandil’de görüşme gerçekleştirdiğimiz esnada üzerimizde 2 tane İHA dolaşıyordu. İHA nedir ne değildir onu biliyoruz. Bir hareket gördüğü andan itibaren bombaları atar, harekete geçer. Böyle bir şey ile karşı karşıya kaldık 2 tane İHA’nın tepemizde dolaştığını gördük. Ağaçların altına girdik İHA’lar gittikten sonra toplantımızı gerçekleştirdik. Ankara’ya döndüğümüzde devlet ve hükümet heyetine bu durumu sorduğumuzda bize ‘Sizin güvenliğinizi sağlamak için uçuyorlardı’ dediler. Yani İHA’lar bizim güvenliğimizi sağalmak için oraya göndermiştik. O Kandil görüşmelerini devletin güvenlik amaçlı uçurduğu İHA’ların altında gerçekleştirdik. Bütün bunlar devletin kayıtlarında mevcuttur.
 
İYİ DİNLE SOYLU EFENDİ
 
Soylu efendi iyi dinlesin! Sana o fotoğrafın hikâyesini de anlatayım. Kandil fotoğrafları, PKK’den silahları bırakacağına dair mektupları aldığımız ziyaretlere aittir Soylu bey. Aynen o fotoğraflar, iki gün önce TV kanalında gösterdiğin fotoğraflar Sayın Öcalan’ın silahların bırakılacağı çağrısı yapılacağı mektuplarını götürdüğümüz o mektubun görüşüldüğü toplantıya ait fotoğraflardır. Senin Genel Başkanın Erdoğan da neler getireceğimizi heyecanla, umutla bekliyordu. Biz o mektupları getirdik onlar da kayıtlarda mevcuttur. O fotoğrafları Kandil’dekiler çekti. Bize diyorlar gidip boy boy fotoğraflar çektirmişler. Oraya gidince de İmralı’ya gidince de telefonlarımız yok. Fotoğraf çekebileceğimiz bir makine yok. Çekilen hiçbir fotoğrafı bizler çekmedik. Kandil'deki fotoğraflar bizler geldikten sonra basına yansıdı.
 
İMRALI’DAKİ FOTOĞRAFI KİM ÇEKTİ?
 
Başka bir fotoğraf var. İmralı’daki bu fotoğrafı kim çekti? Kim getirip bu fotoğrafı bize verdi? Soylu bunu açıklasın. Bir başka fotoğraf. Hükümet ve devlet yetkileriyle 28 Şubat Dolmabahçe Mutabakatının fotoğrafı. Bunu da biz çekmedik, yetkililer ve temsilen gelen insanlar çekti. Her 3 fotoğraf üzerinden bu çağrıyı İçişleri Bakanı’na sesleniyoruz. Bu 3 fotoğrafın amacı aynıydı kimler tarafından çekildiği belliydi. Dolmabahçe Mutabakatının yapıldığı gün ince bir detay var. O salonda kimin nerede oturacağını belirleyen bizzat Erdoğan’dır.
 
BİZE VAAT EDİLENLERİ SÖYLEYECEĞİZ
 
Çözüm sürecindeki girişimlerimize saygısızca yaklaşan zihniyetlere verilecek tek cevabımız şudur: O süreç halklarımızın geleceği için, annelerimizin gözyaşlarının durması için, bedenlerin toprağa düşmemesi için fedakârca yürütülen bir süreçti. Bugün de olsa hiç tereddüt etmeden aynı fedakârlığı yine yapmaya devam ederiz. Yeter ki tek bir insanımızın bile burnu kanamasın. Ne mutlu bize ki 3 yıl boyunca yürüttüğümüz onurlu bir duruş vardı ve bunun arkasındayız. Çözüm sürecinde bize vaat ettiklerinizi yeri ve zamanı geldiğinde ayrıca paylaşacağız. Bunun böyle bilinmesini tarihe not düşüyorum. Çözüm sürecinde bizlere partimize heyetimize neler vaat edildi, nelerin yapacağına dair bizlere vaat edildiğinde yeri ve zamanı geldiğinde açıklamazsak namerdiz.
 
GERGERLİOĞLU’NA VERİLEN CEZA
 
Milletvekilimiz, arkadaşımız Ömer Faruk Gergerlioğlu’na verilen haksız ve hukuksuz cezayı AKP’nin Yargıtay’daki ilgili dairesi jet hızıyla onayladı. Saray’dan talimat aldılar, Bütün bu hazırlıkların amacı bellidir. Garê’nin intikamını HDP’den almak istiyorlar. Kaybettikçe korkuyorlar, korktukça HDP’ye saldırıyorlar. HDP’ye saldırdıkça kaybettiklerinin farkında değiller. Biz de diyoruz ki; elinizden geleni ardınıza koymayın, sizden korkan sizin gibi olsun. Ömer Faruk Gergerlioğlu Türkiye’nin vicdanıdır.
 
KÜRT SORUNUN ÇÖZÜMÜ
 
Yaşadığımız bu yıkıcı sürecin tek bir sebebi vardır. Kürt sorununun demokratik yol ve yöntemlerle çözülmek istenmemesidir. Savaş politikalarından vazgeçmedikçe ne yazık ki bu acılar son bulmayacaktır. Birkaç gün sonra 28 Şubat Dolmabahçe Mutabakatı'nın yıl dönümüdür. Dolmabahçe’de, şiddetin, çatışmanın son bulacağı, demokratik müzakereye dayalı bir çözümün yolu açılmıştı. Ancak, Erdoğan, ülkenin geleceğini değil, iktidarlarının geleceğini düşündü ve Dolmabahçe’yi reddetti. Böyle bir görüntüyü reddetti. Dolmabahçe Mutabakatına bağlı kalsalardı, bugün bambaşka bir ülke ortamında olacaktık. Son 6 yılda binlerce insan hayatını kaybetmemiş olacaktı. Demokratik bir ortam, huzur ve istikrar olacaktı. Toplum darbe ortamına, çatışmalı ortama asla sürüklenmeyecekti. Hukuksuzluklar, adaletsizlikler, kayyım gaspları yaşanmayacaktı. Ne ekonomik krizler olacaktı ne de bir borç batağı. Çözüm sürecinin bitirildiği 2015’ten bu yana çözümsüzlüğün bedelini ne yazık ki hem canıyla hem de en ağır yoksullukla, işsizlikle ödeyen Türkiye halkları ve halkımızdır.
 
HALKIN PARASI GARÊ’YE BOMBA OLARAK YAĞIYOR
 
Bu ülkede bütçe savaşa harcanmaktadır. Halkın parası Garê’ye bomba olarak yağdırılmaktadır. İçimizi acıtan intiharlara her gün yenisi eklenmektedir. Garê’nin yaşandığı gün, Cumhurbaşkanının kararıyla enerji alanında 3 yeni yandaş şirket daha kuruldu. Tabi Garê nedeniyle kaçtı ama kurulan şirketlerin ortaklık yapısı başta olmak üzere tüm yetkiler Cumhurbaşkanına verildi. Kendilerine yeni bir rant kapısı daha açtılar. İhaleler bu şirketlere akacak. İşte bu yoksulluğun, bu toplumsal çöküşün nedeni bu çözümsüzlük siyaseti ve savaş politikalarıdır. 28 Şubat Mutabakatı bu nedenle tarihi önemdedir. Ne yazık ki AKP iktidarı, 28 Şubat’ın mutabakat ve çözüm çizgisiyle değil, 28 Şubat’ın darbeci geleneğiyle uzlaşmayı tercih etti.
 
AÇLIK GREVLERİ
 
İktidar ve devlet aklı ‘Fırsat verilirse Kürt sorununu bir haftada çözerim’ diyen Sayın Öcalan’la diyalog yollarını açmak yerine hukuk dışı tecrit politikasına yöneldi. Tecrit hukuksuzluğuna karşı cezaevlerindeki açlık grevleri bugün 89’uncu günündedir. Kürt sorununa 28 Şubat’ın çözüm paradigmasıyla değil, 15 Şubat’ın hukuksuz tecrit politikasıyla yaklaşan devlet ve siyaset aklı, Türkiye toplumuna her gün en ağır bedeli ödettirmektedir. Dolmabahçe’de masayı devirmenin bugünkü sonucu Garê’dir. Kürt sorununu demokratik siyasetin alanından çıkartıp, askerin, polisin, yargının, hukuk dışı yapıların alanına sürükleyen iktidar aklına sormak istiyoruz. 100 yıllık bir meseleyi, akılla, siyasetle çözmek yerine operasyonla, tankla, tüfekle ortadan kaldırmak isteyen zihniyetler, tarih boyunca başarılı olamadı. Bundan sonra da olamayacaktır. Bunun anlamanız için bu ülkenin daha ne kadar bedel ödemesi gerekiyor? Ölümler üzerine iktidar kurmak isteyenler bir bir gitti, siz de gideceksiniz.
 
ÇÖZÜMSÜZLÜKTEN ZAFER ÇIKMAZ
 
Kürt sorununun çözümsüzlüğünden zafer çıkmaz. Bunu anladığınız gün zaten iktidardan gittiğiniz gün olacaktır. Biz Türkiye’nin bu çözümsüzlük girdabından çıkması ve daha fazla bedel ödememesi için mücadele ediyoruz. Kürt sorunu, demokrasi ve adalet sorunlarının çözümü için demokratik siyaset yürütüyoruz. Tüm saldırı ve engellemelere rağmen demokratik siyasette ısrar ediyoruz, etmeye de devam edeceğiz. Bu yoldan vazgeçmeyeceğiz.  İktidar, çözüm sürecini bitirdi diye çözüm arayışlarımızdan, barış mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Bu ilkesel bir tutumumuzdur. 28 Şubat’ın tarihi mutabakat çizgisinden asla vazgeçmeyeceğiz, bu yolu ısrarla savunmaya devam edeceğiz. Demokratik siyasetle, demokratik mücadeleyle ve toplumsal uzlaşıyla o mutabakatı mutlaka ama mutlaka başarıya ulaştıracağız.”

Diğer başlıklar

24/02/2021
11:11 Türkiye’de aranan Heysem Topalca Konya’da öldü
11:10 Çin mahkemesinden emsal karar: Ev işine tazminat
11:04 HDP Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu: Kayyım politikası çöktü
10:53 Rûdaw muhabirleri alıkonuldu
10:49 Gençlerin tutuklanmasına tepki
10:48 Siverek Tapu Müdürlüğü'nde rüşvet operasyonu
10:46 AB’den HDP açıklaması
10:16 Rohat Aktaş'ın annesi: Bu zulüm bitsin artık
10:16 Gelecek Partisi Nusaybin yönetimi istifa etti
09:42 Açlık grevi eylemi 3 ayı geride bıraktı
09:42 Gazeteci Cengiz Altun’un katilleri yıllardır cezasız
09:18 Ünsaldı: Sokakla eş zamanlı parlamento içi ve dışı bir örgütlülük gerekiyor
09:10 Eşbaşkanlığa onay veren AKP’liler mahkemede şaştı
09:06 Fındıklı'da ‘Halkın Bakkalı’ kuruluyor
09:06 ‘Libya 3’e bölünebilir’
09:05 Kadınların gündemi 8 Mart
09:05 Akdeniz’in yeni kitabı raflarda: Göçmen emeği görülsün diye
09:04 'Ya yiyecekten ya giyecekten kısıyoruz'
09:04 Sendikalı kadınlar yeni mücadele hattını 8 Mart’ta başlatıyor
09:04 Dr. İlhan: Su krizine karşı doğa temelli çözüm üretmeliyiz
09:02 ‘Cezaevinden bir cenaze daha çıkmadan Tenzile’yi bırakın’
09:02 Çukurca 'açık cezaevine' dönüştürüldü
09:02 Tek başına orman kuran Apê Şeyhmus: Burası herkesin
09:02 Dengbêj Yılmaz: Dengbêjlik geleneği devam etmeli
09:00 24 ŞUBAT 2021 GÜNDEMİ
00:13 Ekvador’da 3 cezaevinde isyan: 50 tutuklu hayatını kaybetti
23/02/2021
22:32 Kadına işkence uygulayan erkek serbest bırakıldı
22:11 Yencer'in ölümüne sebep olan zanlı yakalandı
21:09 Vaka sayıları artıyor: 24 saatte 9 bin 107 vaka
20:56 AKP Sözcüsü Çelik’ten Albayrak eleştirilerine cevap
20:26 Zengin hakkında paylaşım yapan avukat tutuklandı
19:48 Migros depo işçileri: İşimizi geri istiyoruz
19:06 Pelda Karaduman’ı katleden Oruç’un davası 3’üncü kez ertelendi
19:02 2 çocuğu istismar eden Aziz K.'nin duruşması görüldü
18:55 Aydeniz: Kürtler statüsüz yaşamı kabul etmeyecek
18:41 Ramazan Akbaşlı’nın yeğeni: Amcamın intihar ettiğine inanmıyoruz
18:28 Veli Der: Sınavlar iptal edilsin
18:17 Yüzde 98 engelli Yıldırım’ın cezaevinden çıkması ‘tehlikeli’ bulundu
18:14 HDP’li 5 milletvekili hakkında soruşturma
18:00 HDP’nin anadil önergesi AKP-MHP oylarıyla reddedildi
17:44 Öğretmenlerin aşılanması için Sağlık Bakanlığı’na başvuru
17:29 HDP’li Dağ Meclis’te Kürtçe konuştu, AKP-MHP rahatsız oldu
17:08 HDP’li heyet Zilan Deresi’ne karanfil bıraktı
16:40 Gazeteci Demir’in duruşması görüldü
16:29 Mor Dayanışma şiddeti önleyecek talepleri sıraladı
16:28 Ajansımızın sitesine erişim engeli
16:16 HDP’den Akbaşlı’nın ailesine ziyaret
16:08 'Kararla Gergerlioğlu susturmak isteniyor'
16:04 Erkek şiddeti tablosu bugün de değişmedi
15:22 Bingöl’de esnafa ‘herkes için adalet’ ziyareti
14:58 Hatimoğulları: Saldırılar ulusal birlikle engellenir
14:58 8 Mart startına katılım çağrısı
14:54 Diyarbakır’da ev baskınları: Bir gözaltı
14:42 'İş ve Aş Buluşmaları'nda öncelikli talep sınır kapısı oldu
14:39 Hukukçulardan Selim Kuran’ın atanmasına tepki
14:38 Sol Grup Eşbaşkanı Schirdewan’dan HDP için AP’ye çağrı
14:27 EMEP: Zamlar geri alınsın
14:21 Kuzey Doğu Suriye’de 8 Mart’ın startı verildi
14:17 İskenderun Kadın Platformu: İsyanımız dinmeyecek
14:16 İnce'nin cenazesi 5 ay sonra ailesine teslim edildi
14:05 İşçiler grev kararını belediye kapısına astı
14:00 Las Tesis dansı duruşması ertelendi
13:23 Önlü: Kesintisiz mücadele edeceğiz
13:06 Özhaseki ve Şener hakkında suç duyurusu
12:56 TMMOB: Depremzedeler kaderine terk edildi
12:48 Van F Tipi Cezaevi'nde intihar iddiası
12:46 Buldan: Garê’den kaçıyorlar, çünkü suçlular
12:22 Gergerlioğlu’na destek: Birbirimizden güç almalıyız
12:00 20 yıl hapisle yargılanan gazeteci Gök’ün ilk duruşması görüldü
11:46 Bahçeli Boğaziçi protestolarını hedef aldı
11:36 Mersin’de din alimi gözaltına alındı
11:02 Ferhat Tunç’un davası ertelendi
11:00 Avukatlardan İmralı başvurusu
11:00 Midyat'ta silahlı saldırı
10:44 Akşener’den AKP’li Zengin’e: Zihniyetiniz batsın
10:11 HDP kayyım raporunu açıklayacak
09:14 Tuncel: Cumhur İttifakı'nın tecrit politikasına karşı ses çıkarmalı
09:13 Açlık grevi 89’uncu gününde
09:06 5 başlıkta vergi adaletsizliği
09:05 İşine son verilen Kılıç: Kod 29 tecrit politikasıdır
09:05 Bir gecede yüzlerce ağaç yerinden söküldü
09:04 Tutuklu yakınları: Açlık grevlerine sessiz kalmayın
09:04 Örgütlü kötülüğe karşı örgütlü mücadele
09:02 Karayollarının telli önlemi yetersiz
09:02 Noémy Lévy-Aksu: Boğaziçi direnişi haklı ve cesurca
09:02 Berwarî: Garê operasyonu PKK’nin ‘terör örgütleri’ listesinden çıkarılmasını engellemek için yapıldı
09:00 Tutuklu annelerinden 3 talep
09:00 BMG bileşenleri: Tecritle Kürtlerin talepleri bastırılıyor
09:00 Beton blokların arkasında devlet, önünde rantın resmi
09:00 23 ŞUBAT 2021 GÜNDEMİ
00:15 Maltepe Belediyesi işçileri greve çıktı
22/02/2021
23:56 Mardin’de sokağa çıkma yasağı kaldırıldı
21:32 Manisa'da 3 HDP’li genç tutuklandı
21:22 Ceyhan'da bir mezar tahrip edildi
21:10 Mor Dayanışma: İstanbul Sözleşmesi uygulansın
21:01 HDP'li gençler, pankartla açlık grevine dikkat çekti
20:43 Dokuz Eylül Üniversitesi’nden, Boğaziçi’ne destek veren öğrencilere ceza
20:41 Şengül’ün katledilmesi davasında karar: Faile müebbet hapis
20:37 HDK'den anadil paneli: Dil insanın derisidir
20:26 24 saatte Kovid-19’dan 78 vefat
20:21 Gaziemir’deki radyoaktif atıklar Meclis gündeminde
20:18 Melek Hıldır'ın avukatlarından dayanışma çağrısı
19:57 Polis kalkanları arasında Mor Koridor sergisi
19:53 Silopi'de şüpheli çocuk ölümü
19:34 BTS’nin oturma eylemi 7’nci haftasında
18:38 Mardin Cezaevi’nde sevk ve koğuş baskınları
17:24 Esnaflardan ‘Tedbirler alınsın, işyerleri açılsın’ talebi
17:20 Hasankeyf’te bir erkeğin cenazesi bulundu
17:14 Garê'de ölen 13'üncü kişinin Iraklı olduğu açıklandı
17:11 HDP Kadın Diplomasi Komisyonu, İsveç Sol ve Sosyal Demokrat Parti ile bir araya geldi
17:01 HDP, KHK’lilerin sorunlarını dinledi
17:00 Mardin’de bir doktor yaşamını yitirdi
16:55 HDP seçmenlerini hedef alan Özhaseki hakkında suç duyurusu
16:40 İnsan hakları savunucuları: Gergerlioğlu’yla yan yanayız
16:38 Anadil Günü kutlamaları: Her gün dilimize sahip çıkmalıyız
15:54 Las Tesis dansına 11 ay 20 gün ceza
15:51 TJA: Taşdemir’e yapılan iftira kadın özgürlük mücadelesinedir
15:38 Erdoğan’dan Albayrak açıklaması
15:37 Polis ablukasında 'Kadınlar için Adalet' kampanyasının startı verildi
15:11 Buldan iş insanlarıyla buluştu: Kürde ayrı hukuk işletiliyor
14:58 Star Kadın Derneği: Cezasızlık katilleri cesaretlendiriyor
14:45 Kısa çalışma ödeneğinin kesilmesine tepki
14:26 Dêrazor’da bir kadın işkence edilerek öldürüldü
14:23 Öğrencilerden kayyımlara karşı kampanya
14:18 8 Mart etkinlikleri 26 Şubat’ta başlıyor
13:12 DTK üyesi Taş’a 6 yıl 3 ay hapis cezası
13:01 Taşdemir'den Soylu'ya: Kamera görüntüleri nerede?
12:55 Dolar haftaya yükselişle başladı
12:50 Şiddet faili 6 gün sonra tutuklandı
12:33 Sur Belediyesi Eşbaşkanı Buluttekin’e hapis cezası
12:26 Pendik’te kadın cinayeti
12:21 PEN Duygu Asena Ödülü akademisyen Ayşe Buğra’ya verildi
12:11 Uluslararası Kadın Yönetmenler Festivali'nin programı açıklandı
12:05 Gergerlioğlu: Hukuksuz saldırılara boyun eğecek değiliz
12:02 Gazeteci Altay’a açılan soruşturmaya takipsizlik
12:01 DİB: Garê için soruşturma başlatılmalı
11:15 Anadil Günü havai fişek gösterisiyle kutlandı
11:14 Kürtçe için imza kampanyası: Ülke dil mezarlığına dönüştürüldü
10:59 Buldan: Kapıköy Sınır Kapısı derhal açılmalı
10:33 Tecavüz faili ihlalden tutuklandı
10:02 Garê’deki mağaranın görüntüleri yayınlandı
09:42 Açlık grevi 88’inci gününde
09:04 Depremzedeler bir yıldır çadırlarda yaşıyor
09:02 Barış Anneleri’nden açlık grevlerini sahiplenme çağrısı
09:02 Maltepe Belediyesi işçileri greve hazırlanıyor
09:01 'Boğaziçi'nde olduğu gibi tutsakların da sesi olmalıyız'
09:01 Dilleri tehlike altında olan kadınlar: Yaşatmak için bir aradayız
09:00 22 ŞUBAT 2021 GÜNDEMİ
08:41 Mardin’de sokağa çıkma yasağı
21/02/2021
23:37 ‘Halkın Hakları Basın, Sanat ve Dayanışma Ödülleri’ sahiplerini buldu