Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) yönelik baskılar her geçen gün artıyor. HDP Sözcüsü Ebru Günay, önceki gün yaptığı açıklamada sadece Şubat ayı içerisinde 500’e yakın üye ve yöneticilerinin gözaltına alındığını, bunlardan 40’ının tutuklandığını açıkladı. Gözaltı ve tutuklamaların yanı sıra baskılardan en büyük payını alanlar ise partinin Gençlik Meclisi üyeleri oluyor. 

 

Hedefi oldukları gözaltı ve tutuklamaların “özel savaş” politikasının bir parçası olduğunu söyleyen HDP’li gençler, tüm bunlara rağmen mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerini vurguladı. 

 

HDP Gençlik Meclisi üyesi Muhammed Ünal, gençlere dönük baskıların her tarafta kendisini gösterdiğini belirterek, Boğaziçi Üniversitesi’nde yapılan kayyım rektör protestoları sonrası gözaltına alınan öğrencilere işaret etti.

 

GENÇLER ‘TERÖRİZE’ EDİLİYOR

 

Şimdiye kadar 11 öğrencinin tutuklandığını, 35 öğrenciye ise “ev hapsi” verildiğini hatırlatan Ünal, “Öğrencilere verilen ev hapsi ‘yüz kızartıcı suçlar’ gerekçesiyle veriliyor. Taciz ve tecavüz gibi suçlar işlendiğinde, ‘topluma karşı yüz kızartıcı suç işlemek’ olarak tarif ediliyor ve buna karşı ev hapsi veriliyordu. Son süreçte AKP-MHP iktidarı özel savaş politikaları çerçevesinde direnen gençleri ve partimizi bir bütün olarak topluma ‘yüz kızartıcı suçlar’ işledi diye lanse ederek, terörize ve kriminalize ediyor. Bunları kabul etmiyoruz. Bu uygulamalara karşı mutlak zafere ulaşıncaya dek mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.

 

BİR ÇOK ALANDA ‘KIRIM’

 

Gençliğin toplum üzerinde büyük bir misyonu olduğunu dile getiren Ünal, gözaltı ve tutuklamaların bu yüzden arttığı görüşünü dile getirdi. İktidarın bir çok alanda “kırım” gerçekleştirdiğini sözlerine ekleyen Ünal, “AKP iktidarı, ekoloji ve kültüre karşı bir savaş başlatmış. Örneğin sokak sanatçıları her gün intihar ediyor. Bunlara rağmen iktidar yaşananlara ses çıkarmayan,  gündemleştirmeyen ve bunlar karşısında mücadele etmeyen bir gençlik istiyor. Bizi toplumdan uzaklaştıran bütün özel savaş politikalarını reddediyoruz ve buna karşı meşru zeminde mücadelemizi sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.

 

‘SESSİZ KALINMAMALI’

 

Ünal, iktidarın yine kadınlar üzerinde özel politikalar yürüttüğünün belirterek, şunları söyledi: “8 Mart’a az bir süre kaldı. İçişleri Bakanı her 8 Mart yaklaştığında, çıkıp ‘PKK bir kadın örgütüdür’ diyor. Yani bir bütün olarak kadınları alanlara çıkarmamaya çalışıyor ve bunun psikolojik savaşını yürütüyor. Buna karşı da kadınlar sonuna kadar mücadele ediyor. Bunlara karşı sessiz kalınmamalı.” 

 

GENÇLİKTEN KORKUYORLAR

 

HDP İstanbul Gençlik Meclisi Üyesi Vedat Güleşçi de iktidarın özellikle gençliği bastırmaya, ajanlaştırmaya ve uyuşturmaya çalıştığını ifade etti. Yıkılış dönemine girdiğini belirttiği AKP ve MHP iktidarının bu süreçte toplumun öncü gücü olan gençliğe yöneldiğini söyleyen Güleşçi, nedenini şöyle açıkladı: “Çünkü şunu çok iyi biliyor: Eğer AKP gidecekse, bu toplumun öncü gücü tarafından gidecektir. Tarihe baktığımız zaman, 1980’den AKP'nin hükümete geldiği güne kadar, yine gençlik üzerinde baskılar vardı. Fakat AKP ile birlikte gençlik üzerinde artık bir özel savaş politikası uygulanmaya başlandı. Artık alıp yok etme değil de gençliği ajanlaştırma çabası var. Fakat buna rağmen bugün toplumsal muhalefete öncülük eden bir gençlik görüyoruz. En çok korktukları şey gençliğin örgütlenmesidir.” 

 

800'Ü AŞKIN GÖZALTI 

 

Gençliğin, iktidarın dayattığı zihniyeti kabul etmediğini söyleyen Güleşçi, “Bizler demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü bir paradigma uygulanmasını istiyor ve bunun mücadelesini veriyoruz. İktidarın uygulamaları ile ters bir durum olduğu için HDP Gençlik Meclisine özel savaş politikaları daha çok uygulanıyor. Son sürece bile baktığımızda, Gençlik Meclisi üyelerinin de içinde olduğu 800'ü aşkın kişi gözaltına alındı. Müthiş bir gözaltı silsilesi görüyoruz. Tüm bu baskılara rağmen Gençlik Meclisi çalışmalarından vazgeçmeyerek, tüm toplumsal kesimlerin mücadelesine de destek veriyor” diye konuştu.