Bêrîvan Cizîr: 1992 Newrozu direniş doluydu

img

HABER MERKEZİ - Zulme karşı başkaldırıya öncülük eden Bêrîvan Cizîr, 1992 Newrozu’nda devletin toplu bir katliam yapmak istediğini ancak direnişin bu planı boşa düşürdüğünü belirterek, “O ruh önemli, eğer o ruhu yitirirsek ölür gideriz” dedi. 

Newroz tarihte 21 Mart olarak yer edinse de Kürt halkının Newroz şöleni bir hafta öncesinden başlar. Kürtler günler öncesinde hazırlık yapar, evler, sokaklar şenlenir. Kutlama günü 7’den 70’e herkes en güzel giysileriyle kuşanır. Newroz’un simgesi ateşler her yerde yakılır, şarkılar söylenir, halaylar çekilir. Bin yılların geleneği olan Newroz kutlamaları 1990’dan sonra devletin baskı cenderesine alınır. Devlet şiddetinin en sert uygulandığı yıl olan 1992’de birçok Kürt kentinde katliamlar yapıldı. 
 
Cizre, silah ve panzerli saldırıyla hafızalara kazındı. Resmi kaynaklara göre 57, tanıklara göre yaklaşık 100 kişinin yaşamını yitirdiği 1992’deki Cizre Newroz’u hala belleklerde canlılığını koruyor. Newroz arifesinde medyadan “PKK Şırnak’ı bastı” haberi servis edildi. Newroz sabahı erken saatlerde Cizre’nin Nur, Cudi ve Yasef mahallelerinde müzik ve halaylar eşliğinde toplanan halk, Newroz’un kutlanacağı Cizre Mezarlığı’na doğru yürüyüşe geçti. 
 
Yürüyüşün başlamasıyla bir anda mahşer yerine döndü Cizre. Sokak başlarına ve yüksek yerlere yerleştirilen zırhlı araçlardan çocuk, kadın ve yaşlı demeden ateş açılıyordu. Tam bu sırada başındaki beyaz kefiyesiyle binlere öncülük eden genç bir kadın belirdi. Halkın üzerine panzer sürüp ateş açanlara parmak sallayarak meydan okuyan bu genç kadın, 17 yaşındaki Bêrîvan Cizîr (Cizre) idi. O gün kolundan yaralanmasına rağmen zulme karşı direnişi bırakmayan Bêrîvan, cesaretin abidesi oldu. 
 
Cizre’de o günkü Newroz direnişinin öncüsü olan Bêrîvan Cizîr ile 29 yıl önce yaşananları konuştuk.
 
Herkes sizi beyaz egali (kefiye) ile “devlete parmak sallarken” tanıdı. Öncelikle Bêrîvan Cizîr’den önceki Bêrîvan’ı tanımak istiyoruz. Nasıl bir çocuktunuz?
Sürekli bir kavga halindeydim. Ailede, çevremdeki insanlarla, çocuklarla kavga ederdim. Yaşadığımız birçok şeyi kabul etmiyordum. Bir arayışım vardı. Annem, bana ‘Saldırılara sessiz kalmayın’ derdi. Başımızın her zaman dik olmasını isterdi.
9 çocuklu yoksul bir ailenin son çocuğuydum. Aile içinde sürekli babamın anneme yönelik baskısına tanık oldum. Annem çok asi, isyankar ve gururlu bir kadındı. Çocuklar oynamaya giderdi, ben çalışmayı tercih ederdim. Babam bize bakmazdı, anneme destek olmak için okul önlerinde bir şeyler satardım. Zorlu bir yaşam sürdük. Aile içerisinde çelişkiler vardı. Henüz o kadar bilinç gelişmediği için neler olduğuna anlam veremiyorduk. Ancak anneme baskı uygulandığının farkındaydım. Öfkeleniyordum, anneme yapılanları kabul etmiyordum. Babamın anneme hakaretlerini işittiğimde, annemin intikamını alacağımı söylerdim. Sürekli erkek kardeşlerimle çatışırdım. 
 
Okula başladığımda da birçok şeyi kabul etmiyordum. Annem ve kardeşlerimle sürekli tartışma içerisindeydik. Beni hiçbir şeyi kabul etmemekle eleştirirlerdi. Ailede kavga ederdim, çevremdeki insanlarla, çocuklarla kavga halindeydim. Bir arayışım vardı. Büyümeyi bekliyordum. Bir gün bir erkek bana taş attı, daha sonra yolunu kesip dövdüm onu. Olayı anneme anlattım. Annem, bana ‘Saldırılara sessiz kalmayın’ derdi. Başımızın her zaman dik olmasını isterdi. 
 
Kısa sürede politikleşip çocuk yaşta sizi binlere öncülük ederken gördük, biraz o süreci anlatır mısınız? Cizre’de neler yaşanıyordu? 1992 Newrozu’ndan önce ilçede nasıl bir atmosfer vardı? 
 
Öncelikle 1989’dan başlamak gerekiyor. Kürt özgürlük hareketiyle 1989’da 14 yaşındayken tanıştım. Binevş Agal (Bêrîvan) Cizre’ye geldiğinde Cizre’nin feodal bir yapısı vardı, ancak buna rağmen güçlü kadınlarıyla biliniyordu. O dönem Kürdistan Demokrat Partisi (KDP), Kawa Hareketi, Devrimci Demokrat Kültür Derneği (DDKD) gibi Kürtlerin örgütlendikleri parti ve hareketler vardı. Bêrîvan (Binevş Agal) çalışmalar için Cizre’ye geldiğinde, gücü ve cesaretiyle dikkat çekiyordu. Sadece Cizre’de değil, bir bütün Botan’da çalışma yürütüyordu. Bêrîvan ulaşılmaz bir kadındı. Kadın bakış açısı, çocuklara ilgisi çok dikkat çekiyordu, mütevazı bir kadındı. Ancak bir süre sonra deşifre oldu. Cizre’den çıkacaktı, ancak o gün Emin Elçi Torun ile birlikte bir toplantıya katıldı. Oldukları ev ablukaya alındı. Emin arkadaş aynı zamanda akrabam oluyor. İkisi de teslimiyeti kabul etmedi. Gözaltına alınmışlar ancak emniyete götürülmediler. Orada ağır işkence gördüler. İşkence sonucunda Bêrîvan şehit düştü. Şehit düştükten sonra Emin arkadaş da aynı şekilde ağır işkenceyle katledildi. Sonra kurşuna dizdiler. Bêrîvan’a 17-18 mermi, Emin arkadaşa 8 mermi sıkmışlardı. Hastaneye kaldırılan cenazeleri görenler, şaşkınlık içerisindeydi. İkisi de kahramanca şehit düştü. Bêrîvan, Botan halkını uyandırdı. Bêrîvan’ın şehadeti Botan’da büyük bir etki yarattı. Benim Kürt özgürlük mücadelesine katılımım da Bêrîvan ve Emin’in etkisiyle oldu. Bizler Kürt özgürlük hareketini Bêrîvan ve Emin ile tanıdık. Binlerce genç onların şehadetlerinden sonra akın akın katıldı. Bêrîvan serhildanın yolunu açtı, Bêrîvan serhildanın sembolü oldu, Botan’ı uyandırdı. 
 
 
Sizi bu mücadeleye iten ne oldu? 
 
Öncelikle Bêrivan ve Emin arkadaşın ölümü, en çok etkileyen faktör oldu. Cenazelerin halk tarafından alınması ve defnedilmesine izin verilmedi. O gün çok öfkelenmiştim. Halk bu işkenceye, baskıya, kimliksizleştirmeye karşı harekete geçti. Biz gençler de bunu kabul etmeyeceğimizi söyledik. Mücadele bilinci gelişmiş ve gençlerin harekete geçmesi gerekiyordu. Emin arkadaşın mücadelesi de beni çok etkilemişti. Bêrîvan daha çocukken evimize geldiğinde tanımıştım. Tabi o zaman Bêrîvan’ın çalışmalarından, kimliğinden haberdar değildim. Misafir olarak bakıyordum. Çocuk olduğumuz için henüz bilincine varmamıştık. Bêrîvan yaşamını yitirdikten sonra birçok şeyin farkına vardık. O nedenle Bêrîvan’ın etkisi büyük oldu.  O dönem cenazeleri almak isteyen halka uygulanan baskı ve şiddeti unutamıyorum. 3-4 gün boyunca sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Her yeri kapattılar. Halk da öfkelendi. Küçük yaşta olmamıza rağmen kabul etmiyor ve öfkeleniyorduk. Artık bir şeyler yapmamız gerektiği kanaatine vardık. 
 
Size de “Bêrîvan” diyorlar. Neden Bêrîvan adını seçtiniz? 
Bêrîvan (Binevş Agal), Botan halkını uyandırdı. Bêrîvan’ın şehadeti Botan’da büyük bir etki yarattı. Bizler Kürt özgürlük hareketini Bêrîvan ve Emin ile tanıdık. Binlerce genç onların şehadetlerinden sonra akın akın katıldı. Serhildanın sembolü oldu.
Bêrîvan arkadaş yaşamını yitirdikten sonra adını aldım. Bu büyük bir yüktü. Adına layık olamayacağım, beraberinde getireceği sorumlulukları yerine getirmeme noktasında kaygılarım oldu. Ancak bu isme sahip çıkmalıydım, yaşatmalıydım. Bêrîvan’ın adına, mücadelesine laik olmaya çalıştım. Bu ismin gerektiği kahramanlığı yerine getirmem gerekiyordu. Bêrîvan’ın yapmak istediği birçok şey yarıda kaldı, çok büyük hayalleri vardı. Kadın çalışmaları noktasında büyük hedefleri vardı. Botan’da birçok eve gitti, birçok kadına ulaştı. Gidemediği, ulaşamadığı çok kadın da oldu. Bunları gerçekleştirmeye zamanı olmadı. Ama Botan kadınlarına büyük etkisi oldu. Tabi kadınlara yönelik devletin büyük baskısı, zulmü vardı. Buna rağmen geri adım atmadık. Gözaltına alındım, tutuklandım, ağır işkenceler gördüm ama bırakıldıktan sonra da çalışmalarımı sürdürdüm. Kararlılığımdan hiçbir zaman geri adım atmadım. 
 
Çocuk yaşınıza rağmen işkencenin her türlüsünü yaşadınız? Biraz o günleri anlatır mısınız? Onca işkenceye dayanma gücünü nasıl kendinizde buldunuz?
 
İlk gözaltına alındığımda iki gün kaldım. İkinci kez 17 gün gözaltında kaldım ve küçük yaşıma rağmen çok ağır işkence gördüm. Hiç normal değildi ama doğrusunu söylemek gerekirse, o ağır işkence beni güçlendirdi. Filistin askısı, tırnak çekme, vücut yakma, tekerlek, elektrik… Direndim, çok direndim. Annemin ‘Sakın kimsenin adını verme, sen arkadaşlarından daha iyi değilsin, zindanlar dolu, o kadar işkence yaşandı, sen o insanlardan daha iyi değilsin’ sözleri 17 gün boyunca kulaklarımda çınladı. O sözler kulaklarımda çınladıkça direniyordum. Vücudumu yaktıklarında, tırnaklarımı çektiklerinde, ayak tabanıma jilet vurduklarında da direndim. Söz vermiştim, o sözü yerine getirmem ve Bêrîvan’a, mücadelesine layık olmam gerekiyordu. O nedenle işkenceye karşı büyük bir direniş oldu. 
 
Polis, ifade sırasında ‘Senin vücudun plastik mi? Bu kadar işkenceye rağmen ah etmedin’ dedi. İşkence sonucunda felç de geçirdim ama teslim olmadım. Ben ve diğer arkadaşların mahkemeye sevk edilmesi için ölüm orucuna başladım. Nitekim sonraki gün herkesi mahkemeye çıkardılar. Sonra beni de mahkemeye çıkardılar. Tutuklandım ve direkt Amed (Diyarbakır) Cezaevi’ne götürüldüm. Yaşım da küçüktü. Bir elim, bir ayağım felç oldu. 3 ay tutuklu kaldım. Daha sonra yaşım küçük olduğu için tahliye edildim. 
 
Gelelim 1992 Newrozu’na. O gün neden bu kadar önemliydi, o güne nasıl hazırlandınız? Yapılan hazırlıkların neresinde yer aldınız? Dönemin ruhunu anlatabilir misiniz? 
 
Öncelikle Newroz günü açığa çıkan isyanımın annemden miras kalan bir özellik olduğunu söyleyebilirim. Tahliye edildiğimde 1990’nın son günleriydi. Artık serhildanlar başlamış, 1992 için ise büyük bir hazırlık vardı. Sadece Cizre’de değil, Nusaybin, Şırnak, İdil, Amed, Batman ve Kürdistan’ın birçok kentinde hazırlıklar sürüyordu. 1990 ve 1991’de önemli tecrübeler edinilmişti, Cizre’de örgütlü bir serhildana ihtiyaç vardı. 1992 Mart’ına geldiğimizde bir hafta öncesinde toplantılar gerçekleştirdik. 20 Mart akşamı her mahallede halaylar çekilmeye başlandı. 21 Mart sabahı saat 07.00’de herkes Şehitlik’te toplanacaktı. Newroz’un anlam ve önemine dair bir konuşma yapılacak, ardından yürüyüş olacaktı. Sonra Newroz kutlamasına geçilecekti. Tabi devletin de hazırlığı vardı. Cizre kuşatılmıştı. Ancak geri adım atmaya niyetimiz yoktu. Şehadeti de göze almıştık. Köylerden, mahallelerden herkesi yürüyüşe çağırdık. Sayımız binleri geçiyordu. Ne silahtan ne de asker-polislerden korkuyorduk. Köylerden ve mahallelerden saldırı haberleri geldi. Sarı, kırımız, yeşil renkler, gençlerin kararlılığı, annelerin zılgıtları… 
 
 
Ulusal kıyafetli kadınların direnişine karşı devlet, kitlenin önüne tanklarla geçmeye çalışıyordu. Öne geçip, öncülük etmem gerekiyordu. Kimse bizi durduramazdı. Çünkü bir öfke patlaması yaşanıyordu. Halk, bunca yıllık baskı, zulüm ve işkenceye karşı artık sessiz kalmayacaktı. Ne yaparlarsa yapsınlar yürüyecektik. Önce koşar adım halkın önüne geçtim. Onlara ‘Eğer şehit düşersem, cenazemi onlara bırakmayın’ dedim. Polis, ‘Gelme, gelirsen ateş ederiz’ diye anons yaptı. Öne geçtiğimde kendimi kaybettim ve onlara küfürler ettim. Bizi taradılar, elimden vuruldum, ayağa kalkıp yeniden yürümek istedim. Çünkü halk öfkeliydi, kimse bizi durduramazdı, halk çok cesurdu. Bizim olduğumuz yerde şehadet olmadı ancak diğer mahallelerde şehadet haberleri geliyordu. Diğer mahallelerdeki arkadaşlarla buluşmaya çalışıyorduk. Nitekim bir yere kadar yürüdükten sonra diğer kollardan gelen halkla buluştuk. Birinci grup bizimdi, ikinci ve üçüncü gruplar diğer mahallelerindi. Onlar da kuşatmayı kırıp yürümüşlerdi. Birinci gruba katıldılar. Amacımıza ulaşıyorduk. Kuşatma boşa düşmüştü. Daha sonra bir meydanda toplandık, ancak devlet otellerin çatısına dahi ağır silahlı askerler yerleştirmişti. Mahallelerde 17-18 arkadaş şehit düştü. Hüseyin arkadaşla birlikte yürüyorduk, artık hedefe ulaşmıştık. Orada büyük bir saldırı bilgisini almıştık. Halka rastgele ateş edilmeye başlandı. Kadın, çocuk, ihtiyar demeden tarıyor, katlediyorlardı. Hüseyin arkadaş burada suikast sonucu yaşamını yitirdi. Büyük bir acıydı. Sonra sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Sokakta kimi tutsalar öldürülecekti. Ben zaten ölüm listesindeydim. Aslında toplu bir katliam yapmak istiyorlardı ama yapamadılar ve boşa düştüler. 
 
Cizre halkı ile birlikte büyük bir mücadele yürüttünüz. Cizre’yi özlüyor musunuz? Kadınlar hala direniyor, onlar için ne söylemek istersiniz? 
 
Öne geçip, öncülük etmem gerekiyordu. Kimse bizi durduramazdı. Çünkü bir öfke patlaması yaşanıyordu. Halk, bunca yıllık baskı, zulüm ve işkenceye karşı artık sessiz kalmayacaktı. Ne yaparlarsa yapsınlar yürüyecektik.
Cizre’de dünyaya geldim, yoksullukla, zorlukla büyüdüm, ağır işkenceler gördüm. Tabi ki çok özlüyorum, içimde bir hasret olarak duruyor. Mutlaka bir gün Kürdistan’a dönmek isterim. Cizre’nin adını duyunca duygulanıyorum. Çünkü Cizreli kadınlar gerçekten çok cesaretli ve mücadeleci. Orada büyük emekler verdik, halkın yemeğini yedik, suyunu içtik, o annelerin elinden çok yemek yedik. Cizreli kadınlar, hareketi, mücadeleyi sahiplendiler. Kürt kimliğine sahip çıktılar. Annelerin zılgıtlarını hiç unutmuyorum. Oralara gidip bütün sokaklarını gezmek, o evleri tek tek ziyaret etmek isterim, o annelerin ellerini öpmek isterim. O dönemin çocukları büyüdü ve o çocuklar özyönetim sürecinde Cizre’yi savundu, anneler de o çocukları sahiplendi. Ekmek pişirdiler, yemek verdiler, ön saflarda oldular. Anneler o çocuklara çok cesaret verdi. O annelerin ellerini öpmek, sarılmak isterim. Bir gün dönüp o sokakları gezip, Cizre’nin taşlarını öpmek isterim.
 
 Dönüp 92 Newrozu’na ait görüntüleri izlediğinizde neler hissediyorsunuz? O gün oradaki kadın öncülüğünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
O görüntüler hayallerimin vazgeçilmezi. Her izlediğimde tekrar Cizre’de oluyorum, tekrar o yürüyüşü gerçekleştiriyoruz sanki. Halkımla yürüyorum. Hislerim kabarıyor, duygulanıyorum. Görüntüler bana cesaret veriyor, bu hisleri ifade edemem. 1992 ruhunu her yürüyüşte yaşatmak istiyorum. Görüntüleri izleyince, kayboluyorum. Çok zorlu süreçlerdi ama direniş doluydu. Onlar saldırdıkça biz güçleniyorduk. O serhildan ruhu içimde yaşıyor. O ruh önemli, eğer o ruhu yitirirsek ölür gideriz. Her insanda serhildan ruhu olmalı. Düşmana karşı cesaretle yürümeli. 
 
 Kürtlerin yaşadıkları her coğrafyada Newroz için hazırlıklar yapılıyor. Newroz’a ve kadınlara dair bir mesajınız var mı? 
 
Rojava Devrimi’ni kadınlar inşa etti. Dağlarda kadın devrimi büyüdü. Zindanlarda kadın direnişi Sakine Cansızların öncülüğünde yükseldi. Devrim denince, akla ilk olarak kadın geliyor. Her kadın, her anne ulusal kıyafetleriyle, zılgıtlarıyla, sloganlarıyla sokaklara, alanlara çıkmalı. Kadınlardan çok korkuyorlar. Kadınların direnişini bitirmeyi amaçlıyorlar. Diğer yandan Sayın Öcalan’ın kadın mücadelesine verdiği önem biliniyor. Erkek zihniyeti Sayın Öcalan’a karşı isyan ediyor. Çünkü Öcalan kadın yoldaşıdır. Bugün Türkiye faşizmle yönetiliyor. Bu faşizm sadece Kürtlere yönelik değil, tüm muhalif kesimler nasibini alıyor. O nedenle sadece Kürtler faşizme karşı mücadele etmemeli, tüm kesimler 2021 Newroz alanlarını doldurarak, AKP-MHP faşizmine karşı mücadele etmeli, tecridi kırmalı, özgürlüğü sağlamalı.   
 
MA / Arjin Dilek Öncel

Diğer başlıklar

16/03/2021
10:06 Sınırda donmuş cenaze bulundu
09:59 Cizre’de Zîn'in bitmeyen yası
09:56 Kent kent Newroz programı
09:54 Sosyal medyada kızını taciz eden Hasan T. gözaltına alındı
09:47 Açlık grevi 110'uncu gününde
09:27 DTK Eşbaşkanı Öztürk: Bu coğrafyanın ismi Kürdistan'dır
09:07 Barışın anahtarı Öcalan'ın o mektubunda
09:04 Siyasi partilerden çağrı: Newroz ateşini birlikte yakalım
09:04 Van Newroz'a hazır: Tecride karşı alanları dolduralım
09:04 Feminist Schüller: Tecridin kaldırılması seçenek değil zorunluluktur
09:04 Paylan: Tefecilerin eline düşen iktidarın iflası yakın
09:04 Newroz’u ‘Nevruz’ yapamadılar
09:02 Televizyondaki ses pazara uymuyor!
09:02 Bêrîvan Cizîr: 1992 Newrozu direniş doluydu
09:02 Yayla yasakları hayvancılığı bitiriyor
09:01 İstanbul Newroz’unun adandığı Zengin’in kızı: Yas değil direniş günü
09:01 8 Mart ruhuyla Newroz’a
09:01 İşçilerin Kod 29'a karşı eylemi 18'inci gününde
09:00 16 MART 2021 GÜNDEMİ
08:53 Gergerlioğlu: Meclis’ten ayrılmayacağım, gelip alırlarsa alsınlar
15/03/2021
23:28 #İmralıdaNelerOluyor TT oldu
21:19 Sakarya’daki patlamaya ilişkin ‘işin fıtratında var’ savunması
20:52 Sürgünlere karşı oturma eylemi 10’uncu haftasında
20:46 24 saatte 15 bin 503 vaka tespit edildi
20:36 İstanbul’un ilçelerinde Newroz ateşi yakıldı
20:19 Erdoğan: İllerdeki mevcut uygulamalar sürecek
20:07 Bayrampaşa Belediyesi işçilerinden sözleşmeye uyma çağrısı
19:57 Sağlık çalışanlarına saygı anıtı açıldı
19:46 Katledilen Miraş Güneş için açıklama
19:14 Melek İpek savunmasında yaşadığı sistematik şiddeti anlattı
19:06 Bolu Cezaevi’nde koğuş baskınları
18:55 Açlık grevleri için Bakanlığa çağrı: Adım atın
18:22 Buldan, İsveç Sol Parti Başkanı ile bir araya geldi
18:19 DBP yöneticisi serbest bırakıldı
18:09 İzmir’de jeotermal için yapılan ÇED başvurusuna tepki
17:17 Bağlar’da Newroz kutlandı
17:11 İstanbul Newroz’u için hazırlıklar tamamlandı
17:10 Nusaybin'de silahlı saldırıda bir kadın öldürüldü
16:56 Ankara’dan Newroz çağrısı: İsyanı büyütme zamanı
16:49 Halfeti ve Amara'da Newroz ablukası
16:16 Emine Şenyaşar serbest bırakıldı
16:05 MEBYA-DER operasyonunda savcı HSK'ye şikayet edildi
15:47 Hasta tutuklu Yılmaz köyünde toprağa verildi
15:44 SES üyeleri taleplerini duyurdu
15:42 PTT Müdürü HABER-SEN materyallerini imha etti
15:28 Mehmet Öcalan: Endişeliyiz
15:21 Batman halkına Newroz daveti
15:20 DEVA Genel Başkanı Babacan: Anadille, kimlikle kavga edilmez
15:20 On binlerce kişi tecavüze karşı sokağa döküldü
15:04 Nisan’da ‘hazır’ denilen yerli aşıda yılsonuna tarih verildi
15:04 Doğalarını yok eden projelere karşı Gola Çeto’dan seslendiler
14:52 Esnaflar Van Newrozu'na davet edildi
14:50 İstanbul İSİG Meclisi: Direniş ve dayanışma yaşatır
14:40 Saadet ve DEVA’dan Şenyaşar Ailesi’ne ziyaret
14:37 ‘Tecridin son bulduğu bir Newroz olsun’
14:32 Öcalan’la acil görüşme başvurusu
14:20 Mermer Karakolu'na saldırıyla ilgili iddianame hazırlandı
14:20 KESK’ten ek zam talebi
14:19 Çocuğa cinsel istismar: Baba, iki amca ve anne tutuklandı
14:14 Mersin’deki Newroz’a katılım çağrısı
14:03 Adana-Mersin arası tren seferleri yeniden başlıyor
13:59 Öcalan’ın avukatları: İddialar ciddi, endişeler giderilmeli
13:56 Havai fişek fabrikasındaki patlama davası başladı
13:55 Çorlu faciası raporu: Yeterli önlemler alınmadı
13:54 Maraş Cezaevi'ndeki tutuklulara sistematik baskı
13:45 Yaşamını yitiren hasta tutuklu Yılmaz Adalet Bakanı’na soruldu
13:41 Eğitim Sen: 269 öğrenci pozitif tanılı, temaslı ve karantinada
13:40 Hakkari Newrozu'nun startı verildi
13:37 DEVA Partisi'nden Gergerlioğlu açıklaması
13:37 Yeni bir sağlık ve sosyal hizmet politikası istediler
13:27 HDP yöneticisine partisinin açıklamalarına katılmaktan 6 yıl ceza
13:03 Emine Şenyaşar gözaltına alındı
13:00 Kayyım rektöre karşı nöbet eylemi sürüyor
12:53 DBP yöneticisi gözaltına alındı
12:49 Polisin çarptığı çocuk yaşamını yitirdi
12:46 Yeni Yaşam Kadın Eki’nin 10’uncu sayısı yayında
12:41 Kaçırılan HDP basın çalışanı darp ve tehdit edildi
12:08 Demirtaş’ın AİHM kararından sonraki ilk duruşması yarın
11:58 Güvenlik soruşturması teklifi Meclis’te görüşülecek
11:57 Türkiye Kuzey ve Doğu Suriye'nin suyunu kesti
10:55 Urfa'da bir kadın cenazesi bulundu
10:50 Diyarbakır Milli Eğitim Müdürü ‘VİP tuvalet yaptırdı’ iddiası
10:46 Saman yüklü kamyon alt geçide takıldı
10:37 Şenyaşar ailesinden 'Adalet' nöbetine destek çağrısı
10:36 Esnaf kullanmadığı elektriğin faturasını ödüyor
10:09 Lice'de operasyon sona erdi
09:51 HDP'de Kürtçe seferberliği
09:39 ‘Kadifekale’de Newroz çocuklarımızdan mirastır’
09:18 İstismara uğrayan içeride, istismar eden dışarıda!
09:17 Kadınlar birlik olunca kazanıyor
09:17 Açlık grevi 109'uncu gününde
09:16 Kayyım rektör bilançosu: 8 tutuklama, 29 ev hapsi
09:15 Van'dan çağrı: 2008 direniş ruhuyla Newroz’a katılalım
09:13 Gazeteci Oktay Nusaybin’i anlattı: Zulme ve vahşete tanık oldum
09:04 Ege Newroz’a hazır
09:04 Beyazıt Katliamı’nın üzerinden 43 yıl geçti: Dün bomba bugün kayyım
09:03 Binlerden milyonlara ulaşan İstanbul Newroz'u
09:02 HDP’li Temel: Newroz tecridi kırmaya büyük bir çağrıdır
09:02 1992 Nusaybin Newroz'unun tanığı: Kemik sesleri kulağımda çınlıyor
09:00 15 MART 2021 GÜNDEMİ
14/03/2021
22:29 Papa: Suriye’deki taraflar silahları susturmalı
19:46 Kovid-19’dan 68 kişi daha hayatını kaybetti
18:43 Bölge barolarından açlık grevi çağrısı: Talepler yerine getirilsin
17:50 Kürt Edebiyatçılar Derneği ilk kongresini yaptı
17:22 DTK Eşbaşkanı Öztürk hakkında soruşturma
17:14 51 baro başkanından ortak açıklama: Ellerinizi seçimlerden çekin
17:08 Amedspor Manisa SK’ye yenildi
16:34 Sağlık emekçileri Dicle Nehri’ne bırakılan karanfillerle anıldı
15:56 Mazlum Ebdi’den AP açıklaması
14:40 Hasta tutuklu Yılmaz yaşamını yitirdi
14:24 Dimitris Koufontinas açlık grevini sonlandırdı
14:20 HDP Kürt yazar ve gazetecilerle bir araya geldi: Saldırılara karşı ortak mücadale edelim
14:00 Mardin’den Newroz'a katılım çağrısı
12:46 Emine Şenyaşar'ın ağıtları adliye binasını sardı
12:12 Kadınlar Everard için sokağa döküldü
11:18 Kürdistani İttifak Çalışması'ndan ‘ortak komisyon’ kararı
10:51 Şırnak’ta tufanı aratmayan yasağın ardından
10:48 HDP Çerkes Dili ve Yazım Günü'nü kutladı
10:21 Zihinsel engelli kadın korucunun tecavüzüne uğradı
09:47 5’inci yılında Nusaybin davası: Buhran çağında haysiyeti gösterdiler
09:29 Açlık grevi 108’inci gününde
09:11 Ateşin hakikatine erişen enternasyonalist bir kadın: Elefteria
09:10 Her yıl Newroz’u kutlayan kadınlar: Sokaklardaki ateş sönmeyecek
09:07 Hasta tutuklunun kol ve bacağında erime başladı
09:04 Kazandığı tazminatla şiddete uğrayan kadınlara destek oldu
09:03 İnci kefalinin 'göç yolu' kirlilikten geçilmiyor
09:03 Newroz’a aşık bir kadın
09:02 Gülüm: Kadın mücadelesi iktidarı zorluyor
09:01 '90'ların ruhuyla Newroz ateşinin etrafında buluşalım'
09:00 14 MART 2021 GÜNDEMİ
13/03/2021
22:02 Trans kadını asitle yaralayan saldırgan tutuklandı
21:40 Erkek şiddeti sonucu bir kadın daha yaşamını yitirdi
20:34 İstanbul'da ilk Newroz ateşini anneler yaktı
19:47 Son 24 saat: 65 ölü, 15 bin 82 vaka
19:29 Van Newrozu’na izin çıktı
19:12 Bingöl halkına Newroz çağrısı
18:34 ‘Barış ve Demokrasi’ ödülü alan Keskin: Mücadeleye devam
18:04 İstanbul’da Newroz çalışmalarının startı verildi
17:08 Kadınlar Reyhan Korkmaz’ın katledildiği evinin önünden seslendi
16:37 Pandeminin 1’inci yılında yaşamını yitiren sağlıkçılar anıldı
16:27 Dersim derneklerinden HES ve baraj protestosu
16:15 Van’da ‘Şiddeti Frenliyoruz’ projesi
15:36 HDP'li Turan: Cumhur İttifakı Garê ile kırılma yaşadı
15:15 KESK: Hukuksuz ihraçlar göreve iade edilsin
14:58 ‘F Oturumu’nda hasta tutuklu Aktaş’ın tahliyesi istendi
14:40 Lice'de askeri operasyon
14:20 CHP’li başkanın evine baskın: Çocuklara silah doğrultuldu
14:02 İzmir’de yaşamını yitiren sağlık çalışanları için denize karanfil bırakıldı
14:01 65 yaşındaki kanser hastası tutuklunun denetimli serbestlik hakkı engelleniyor
13:33 27 yıl önce gözaltına alınan Mirze Ateş geri dönmedi