İzmir Büyükşehir Belediyesi iştirakleri olan İZENERJİ A.Ş. ve İZELMAN A.Ş.’de çalışırken, Valiliği’nin haklarında başlattığı “Güvenlik soruşturması” sonucunda 20 Ekim 2020 tarihinde iş akitleri Kod-29 gerekçe gösterilerek feshedilen Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel-İş Sendikası üyesi 16 işçinin, 18 Şubat’ta belediye binası önünde başlattığı direniş devam ediyor. Atılan işçilerden Orhan Yıldız ise 8 Mart'ta süresiz açlık grevine başladı. Yıldız, Belediyenin şehir hatlarındaki bir vapura Gezi direnişinden ilhamla “Gezi” adını verildiğini ancak kendisinin o direnişe katıldığı için işten atıldığını söyledi.

 

Belediyeden işten atılmadan önce Sosyal Yardımlar Şube Müdürlüğü'nde şoför olarak işe başladığını ancak Valiliği’nin kararıyla geçen yıl Ekim ayında işten atıldığını ifade eden Yıldız, talepleri karşılanana kadar eylemini sürdüreceğini belirtti.

 

KOD 29 SABIKADIR

 

Yıldız, işten atılma sürecini şöyle aktardı: "Şirkete gittiğimizde güvenlik soruşturması nedeniyle işten çıkarıldığımızı söylediler. Fakat Kod 29 bizi ahlaksızlıkla, hırsızlıkla ya da tacizle suçlayan bir madde. Hiçbir sabıkamız yokken, iş hayatımıza bizi sabıkalı hale getiren bir madde."

 

SOYER DE HUKUKSUZ DEDİ

 

Şimdiye kadar herhangi bir adım atılmaması üzerine direnişe başladıklarını vurgulayan Yıldız, Belediye Başkanı Tunç Soyer ile yaptıkları iki görüşmede, Kod 29 ile işten atmaların hukuksuzluğunu bir dosya ile sunduklarını dile getirdi. "Anayasa Mahkemesi, Yargıtay kararları ve CHP Genel Merkezi'nin Kod 29 ile ilgili hazırladıkları genelgenin de bulunduğu bir dosyayı kendisine teslim ettik" diyen Yıldız, Başkan Soyer'in de Kod 29 uygulamasının hukuksuzluğuna katıldığını aktardı.

 

CHP İl Başkanı Deniz Yücel ile yaptıkları görüşmenin de benzer bir şekilde geçtiğini anlatan Yıldız, "Herkes işten atılmamızın hukuksuz olduğunu ifade ediyor ama mağdur olan yine biz oluyoruz. Bize çözeceklerini, mağduriyetimizi gidereceklerini söylediler ama herhangi bir adım henüz atılmadı" diye konuştu.

 

SALDIRI DEVAM EDİYOR

 

Kod 29 ile işten atıldıktan sonra geçimini sağlamak için iş başvurusunda bulunduğunu ancak, bu ibareden dolayı tüm başvurularının reddedildiğini dile getiren Yıldız, şöyle devam etti: "Beni açlığa mahkum eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'dir. Ben ve arkadaşlarım, bu sorun düzeltilir umuduyla bekledik ama hiçbir şey yapılmadı. Mahkum edildiğim açlığı, eyleme dönüştürmeye karar verdim, çünkü kullanacak başka bir şeyim kalmadı. İşsizliğin geldiği noktayı düşünürseniz, ben bu işe dönmek zorundayım. Sınıfa karşı yoğun bir Kod 29 saldırısı devam ediyor.”

 

DİRENİŞE KATILDIĞI İÇİN

 

Belediyenin şehir hatlarında bir vapura “Gezi” ismini verdiğine dikkati çeken Yıldız, "Gezi ismini vererek, direniş onurlandırdığını düşünüyor. Ben Gezi direnişinde yargılandığım için işten atıldım. Böylesi absürt bir durum söz konusu. İktidar beni Gezi eylemcisi olarak yargıladı, gelin görün ki İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin tüm sosyal medya hesaplarından Gezi direnişi anılacak ama ben direnişe katıldığım için işimden atıldım” diye belirtti.  

 

DAYANIŞMA BÜYÜYOR

 

Direniş süresi boyunca çalışanlardan olumlu tepkiler aldıklarını, dayanışma gördüklerini sözlerine ekleyen Yıldız, herkesin Kod 29 ile işten atılmanın hukuksuzluğunun farkında olduğunu ifade etti.

 

Yıldız, hukuksuzluğun ortadan kaldırılmasını isteyerek "Tek talebimiz var o da hukuka uymaları. Bizim kanunlara göre işten atılmamız gerekiyor. İşimize geri dönmek istiyoruz" dedi.

 

MA / Sevda Aydın