İmralı Adası Yüksek Güvenlikli F Tipi Kapalı Cezaevi’nde 22 yıldır tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan, 4 Nisan’da 72’nci yaşına girecek. Ağır tecrit koşullarında tutulup, ailesi ve avukatları ile görüşmesi engellenen Öcalan'ın yaş günü, bir kez daha tecridin gölgesinde karşılanıyor. Kürt halkının gözü ise, Öcalan’ın doğum günü etkinlikleri için Halfeti ilçesine bağlı Amara (Ömerli) Mahallesi’nde olacak. 

 

Öcalan’ın ilk olarak 2004 yılında binlerce kişinin katılımı ile kutlanan doğum günü öncesinde Halkların Demokratik Partisi (HDP) Urfa Milletvekili olan yeğenlerinden Ömer Öcalan ile bir diğer yeğeni olan Ali Öcalan, geçmiş yıllardaki 4 Nisan kutlamalarına dair izlenimlerini Mezopotamya Ajansı'na (MA) aktardı. 

 

Abdullah Öcalan’ın çocukluğunda köyün 300 metre uzağında kitap okuyarak zaman geçirdiği fıstık ağacını göstererek konuşmasına sözlerine başlayan Ömer Öcalan, bu ağacın PKK lideri için özel bir ağaç olduğunu ifade etti. 

 

KÜRT HALKI ÇOK İYİ BİLİYOR

 

PKK Liderinin bu ağacın altını arkadaşları ile sohbet mekanı olarak kullandığını dile getiren Ömer Öcalan, "4 Nisan denildiği zaman akıllara Sayın Öcalan’ın doğduğu köy Amara gelir. Neden Sayın Öcalan? Sayın Öcalan, Kürt siyasetinde rol ve misyon sahibi, yanlış akan bir derenin yönünü doğruya çeviren, iğne ucuyla kuyu kazarcasına mücadele yürüten biridir. Kürt halkı bunu çok iyi biliyor” dedi. 

 

‘KÜRT HALKININ DOĞUM GÜNÜ’ 

 

2004 yılında başlayan 4 Nisan kutlamalarının bu zamana dek birçok kez engellenmesi üzerinde duran Öcalan, şunları belirtti: “2009 kutlamasında Kürt gençleri Mustafa ve Mahsum kolluk tarafından şehit edildi. Bu tarihten sonra Kürdistan ve Türkiye’den her yıl binlerce kişi Amara’ya akın etti. Kitlesel kutlamalar yapıldı. En coşkulusu 2015’te yaşandı. Binlerce kişi karnaval havasında 4 Nisan’ı kutladı. Kürt halkının mücadelesi ile bağlantılı bir maneviyattır. 4 Nisan sembol oldu. Kürt halkının doğum günü diyebiliriz. Bunu şunun için söylüyorum; Kürtler, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu yana yüz yıldır eziliyor. Artık yüksek bir sesle direnen ve dünyada tanınan bir halk konumundadır. Kürtler ‘Varız, haklarımız var, bu haklar için statü olması gerek’ diyebiliyor. Daha önce de direnişler oldu. Sayın Öcalan ve arkadaşlarının mücadelesi ile Kürtler yeniden doğdu.” 

 

KENDİ KÖYÜNE SOKULMADI

 

Tüm baskı ve engellemelere rağmen 4 Nisan’ın her yıl kutlanmaya devam edildiğini söyleyen Ömer Öcalan, Amara’ya gelmek isteyenlere yönelik özellikle son dört yılda baskı dozajının arttığını, öyle ki kendisinin dahi kendi köyüne girmesine izin verilmediğini kaydetti.

 

BU SİSTEM ÇÜRÜDÜ!

 

Öcalan, yaşadığı bu duruma ilişkin “Annem, babam bu topraklarda doğdu. Aynı zamanda milletvekiliyim, köyüme girmemi engelliyorlar. Bunu şunun için söylüyorum; büyük bir zulüm var. Artık bu sistem çürüdü. Kürt halkının haklı mücadelesi karşısında duracak bir güçleri kalmadı” ifadelerini kullandı. 

 

4Nisan’ı sadece PKK Lideri’nin doğum günü olarak görmediklerini vurgulayan HDP’li vekil, şunları söyledi: “Sayın Öcalan’ın şahsında Kürt halkının doğum günü olarak görüyoruz. Herkes bulunduğu yerde bu günü kutlayabilir, Newroz gibi de düşünebiliriz. Newroz haksızlığa karşı Kawa’nın başkaldırısıdır. Kendi kültürümüzle bu topraklar üzerinde eşit yaşamak istiyoruz. Bu mücadelede Sayın Öcalan’ın payı büyük. 4 Nisan bütün Kürtlere kutlu olsun. Kürtlerin doğum günü kutlu olsun.” 

 

ALİ ÖCALAN: İNSAN SELİ OLURDU

 

Dayısının 72 yaş gününü kutlayarak sözlerine başlayan Ali Öcalan ise, çözüm sürecine hatırlatarak, o dönem binlerce kişinin katılımı ile 4 Nisan’ın coşkuyla kutlandığını anlattı. Amara köyüne her kesimden insanların akın ettiğini söyleyen Öcalan, o dönem ki havayı “İlk önce Halfeti’nin merkezinde insanlar bir araya gelip, burada kutlama yapardı. 3-4 gün boyunca insanlar gruplar halinde buraya gelirlerdi. 13 kilometrelik yol insan seli olurdu. Halaylar eşliğinde kutlama yapılırdı. Üç gün böyle devam ederdi. Çok iyi bir havada buraya gelen insanlar hiçbir sorun yaşamadan 4 Nisan’ı kutlardı” sözleriyle dile getirdi. 

 

Ancak sürecin sonlandırılmasıyla yeniden yasaklara başvurularak, kutlamaların önüne geçilmeye çalışıldığını kaydeden Ali Öcalan, “Devlet köye uçan kuşu bile bırakmak istemiyor. Kutlama öncesi köyün hepsi ablukaya alınıyor. Önceki yıllarda festival havasında kutlanır, bir insanın bile burnu kanamazdı” dedi. 

 

NE KADAR SAHİP ÇIKILIRSA...

 

Annesi Fatma Öcalan’ın anlatımına göre kendisi daha 1 yaşındayken dayısının köye geldiğini anlatan Ali Öcalan, kendisini çok merak edip, görmek istediğini söylediği PKK Lideri’ne dair şunları belirtti: “Görüş için başvuru yaptım. Bize '3’üncü derece yakını' denilerek izin vermediler. Bırakılması Kürt Sorunu’na bağlı. Başkan’a ne kadar sahip çıkılırsa, bu sorun o kadar çabuk çözülür ve bırakılması da o kadar hızlı olur.”

 

Ali Öcalan, hazırlıklarını yaptıkları kutlamalar öncesi PKK Lideri üzerinde devam eden ağırlaştırılmış tecrit politikası üzerinde de durdu. Ne aile ne de avukatların dayısı ile görüşmesine izin verilmediğini belirten Ali Öcalan, “Ailenin tüm başvurularına rağmen izin verilmiyor. Annem 4 yıldır başkanı görmemiş. Biz yasaların uygulanmasını istiyoruz. Kendi yasalarını dahi uygulamıyorlar. Başkan 22 yıldır tutuklu, artık bırakılmasını istiyoruz. 73’üncü yaş gününü aramızda kutlamasını istiyoruz. CPT açlık grevinde ve eylemde olan binlerce insanın talebini karşılamalıdır. Bir an önce başkan ile görüşme yapılmalı ki endişemiz giderilsin” diyerek, bu yıl 4 Nisan’ı coşkuyla kutlanmasını istediklerini ifade etti.