Öney: Türkiye ne Rusya’dan ne de ABD’den vazgeçer

img

ANKARA - Brüksel’de toplanacak NATO Liderler Zirvesi ile AB Liderler Zirvesi toplantılarının Türkiye’ye olası etkilerini değerlendiren Uluslararası İlişkiler Uzmanı Sezin Öney, Türkiye’nin ne Rusya’dan ne de ABD’den vazgeçecek durumunun olmadığını söyledi.

Yeni stratejilerin onaylanacağı ve iç yapısında bazı temel değişikliklerin yapılacağı NATO Liderler Zirvesi 14 Haziran günü Brüksel’de gerçekleşecek. Rusya’nın “gizli-askeri”, Çin’in “açık ekonomik” düşman olarak tanımlanması beklenilen toplantıda söz konusu güçlerle olan ilişkisi dolayısıyla Türkiye, bu yeni politikalardan en çok etkilenecek ülkelerin başında geliyor. Özellikle Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi aldığı için ABD'nin de yaptırım radarına doğrudan giren Türkiye’nin uzun süredir NATO müttefikliğinden pratik anlamda uzaklaşması gibi sorunlarla zirveye giden AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın işinin zor olduğu da yapılan yorumlar arasında.
 
Uluslararası İlişkiler Uzmanı Sezin Öney, ABD ile Avrupa Birliği’nin Türkiye’den kendi başına buyruk politikaları uygulamamasını istediğini, ancak bu durumun ihtimal dahilinde görünmediği görüşünde. Bu yönlü bir siyasi çizginin Erdoğan yönetiminden öte devlet politikası olduğu için sürdürüleceğini söyleyen Öney, iktidar değişse dahi Türkiye’nin bir yandan Rusya, diğer yandan da AB ve ABD ile ilişki sürdüreceğini ifade etti.
 
Sezin Öney, NATO ile AB liderler zirvesiyle ilgili Mezopotamya Ajansı’nın sorularını yanıtladı.
 
Başkanı Joe Biden, 14 Haziran'da NATO Liderler Zirvesi’ndeki temasları kapsamında AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan ile bir araya gelecek. Yaklaşık 8 aydır ABD Başkanı olan Biden neden Erdoğan ile ilk yüz yüze görüşmesini Washington ya da Ankara’da yapmadı? Görüşmenin Brüksel’de yapılıyor olmasının politik mesajı nedir?
 
Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, dün Türkiye ile ABD ilişkilerinin tekrardan bir anlamda yeni bir heyecanla demeye getirerek pozitif bir söylem ortaya koydu ama bunun böyle olmadığını biliyoruz. Şimdi bu görüşme meselelerinde öncelikler söz konusudur. Biden ile Erdoğan’ın bir araya gelmekten ve yüz yüze gelmekten çok, bir türlü gerçekleşmeyen telefon görüşmesi daha erken olabilirdi. Burada sembolik bir durum var. Dolayısıyla Türkiye için bir istisna var mıdır, sorgulanabilir. Erdoğan ile telefon görüşmesinin sebebi ise Ermeni meselesi konusundaki şoku biraz hafifletmekti. O telefon görüşmesi daha da gecikebilirdi. Bugüne kadar belki gerçekleşebilirdi ama o noktada telefon görüşmesinin yapılmasının biraz o şoku hafifletmek için yapıldığı aşikâr.
 
İsrail’in Filistin topraklarını işgal ettiği son saldırı sürecinde ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Mısır, Suudi Arabistan, Katar, Pakistan ve Fransa dışişleri bakanları ile süreç hakkında görüşürken Türkiye ile bu konuda herhangi bir temas sağlanmamasının bir nedeni var mı?
 
Öncelikle İsrail-Filistin meselesinin tekrar ortaya çıkması ABD için de bir şok oldu. Çünkü Biden yönetimiyle birlikte ABD tekrar süper güç olarak sahaya dönerken, insan hakları vurgusuyla çıktı. Yani artık ABD’nin sadece ekonomik, askeri olarak değil, aynı zamanda demokrasi, insan hakları ve çevre hakları söylemiyle bir ahlaki dönüş gerçekleştirmek istedi. ABD tam da böylesi bir imaj vermeye çalışırken, İsrai-Filistin meselesinin patlak vermesiyle ABD dış politikası bir duvara çarptı. 
 
Burada asıl mesele ABD’nin Türkiye’yi neden aramaması ya da Türkiye’nin bu konuda muhatap alınmıyor olmasıdır. Bir kere tüm bu şok halinin ötesinde bu durum ABD’nin bölgesel bir aktör olarak Türkiye’yi bu meselenin içinde diyalog kuracak bir aktör olarak görmediğinin işaretidir. Eğer Türkiye bu konuda bir ağırlık olarak görülseydi, muhakkak ki aranırdı. Ya da bir şekilde olaya taraf olduğu hissettirilirdi. Böyle bir şey olmadı. Zaten genel olarak ABD yaklaşımında özellikle aramanın gecikmesi, tüm dünya liderleriyle görüşmesi ve bir türlü Ankara’nın telefonunun çalmaması, Beyaz Saray’ın Türkiye’nin güveninden şüphe duyduğunu gösteren bir tavır. 
Bir zamanlar Erdoğan’ın Arap kamuoyunda ciddi bir ağırlığı vardı. Araştırmalarda bunu gösteriyordu. Öyle bir dönem olsaydı ya da öyle bir dönem sürdürülüyor olsaydı, Türkiye’nin Suriye savaşı ile irtifa kaybeden imajı olmasaydı herhalde farklı yaklaşım farklı olmak zorunda olurdu. Gerçekten bir adres iseniz, taraflar istese de istemese de sizi muhatap alırlar.
 
Biden’in hem NATO liderler Zirvesine hem de AB Liderler Zirvesine katılıyor olması, ABD ile AB’nin bundan sonraki süreçte ortak hareket edeceği yönündeki görüşleri besledi. Bundan sonraki süreçte ABD ile AB’nin politikaları daha fazla uyumlu mu gelişecek?
 
 
 Dünyada kimse AB ile ABD’nin Türkiye ile politikalarının ne olacağını çok merak etmiyor. Çin ve Rusya ile ilgili politikaları merak ediliyor. Şimdi Biden yönetimi, özellikle Çin konusunda AB ile ortak politika oluşturmaya çalışıyor. 
 
Aslında AB ile ABD birçok konuda ara bulmaya çalışıyor. Bu sadece Türkiye ile ilgili bir durum da değil. Ne kadar ara bulacakları da bir tartışma konusu. Ama emin olun dünyada kimse AB ile ABD’nin Türkiye ile politikalarının ne olacağını çok merak etmiyor. Çin ve Rusya ile ilgili politikaları merak ediliyor. Şimdi Biden yönetimi, özellikle Çin konusunda AB ile ortak politika oluşturmaya çalışıyor. Rusya da var ama Çin kısmı ekonomiyi ilgilendirdiği için teknoloji ve ekonomi konularında ortaklık yapılabilir. Bu zirve öncesi de heyetlerin yaptığı birtakım çalışmalar var. Avrupa’da Avrupa Birliği çatısından öte bir de tüm ülkelerin kendi politikaları ve yaklaşımları var. Bu sadece Çin’e karşı ya da Rusya’ya karşı değil, aynı zamanda Türkiye’ye karşı da benzer bir durum var. Burada o ortak noktaları bulmak zor. Ama ABD ile AB arasında Türkiye’ye karşı NATO üzerinden ilişki sürdürme eğilimi var. Yakın zamanda Çavuşoğlu’nun Berlin’deki ziyaretinde Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, epey bir NATO vurgusu yapmıştı. Burada askeri çerçeve üzerinde Türkiye’yi NATO’ya iten bir ilişki içerisinde olmak istiyorlar.
 
 NATO ve AB liderler zirvesinde Erdoğan’ın işinin zor olacağı yorumları yapılıyor. ABD-NATO-AB denkleminde Ankara’nın daha önce söz konusu üçlü yapıya verdiği sözleri yerine getirmediği ve Türkiye’yi zor günlerin beklendiği söyleniyor. Sizce AB ile NATO Türkiye’ye karşı nasıl bir yol izleyecek?
 
Avrupa Birliği’nin özellikle de ABD’nin Türkiye’den beklediği şey, işbirliği. Türkiye bu işbirliğini ne kadar yapacak? Doğu Akdeniz meselesi olsun, yine Libya’daki yabancı savaşçılar olsun, ki o yabancı savaşçılar başka yerlerde de yüzlerini gösteriyorlar. Bir kere bu konu var. Tüm bu Doğu Akdeniz konusu var, Suriye meselesi var. Her konuda Türkiye’nin müdahalesi var. Dolayısıyla tüm buralarda Türkiye’nin nasıl tavır alacağı söz konusu. Şimdi Türkiye’nin hep kendi kurduğu, hiçbir müttefiklik çerçevesine dayanmayan dış politikası var artık. Şimdi bu dış politika çizgisi sürdürülecek mi? Tabi ki ABD ile AB’nin beklediği bu tarz başına buyruk politikaların uygulanmaması. Bu acaba ne kadar böyle gider. Ben bunu bir ihtimal olarak görmüyorum. Hatta bu tarz bir siyasi çizginin aslında Erdoğan yönetiminden öte artık bir devlet politikası olduğunu ve iktidar değişse dahi çok fazla değişmeyeceğini düşünüyorum. 
Belki bu kadar sert olmaz ve belki biraz daha diplomasi tarafına ağırlık verilir ama Türkiye’nin dönüp de bir yandan ABD ile diğer yandan Rusya ve Çin ile kendi çıkarlarına göre farklı farklı taraflarla işbirliği yapma hallerinin Erdoğan olmasa da bundan sonra süreceğini düşünüyorum. 
 
Yani ABD’nin bir politikası var ve Türkiye’nin de buna tamamen uyumlu davranacağı şeklindeki bir tarzın artık olamayacağını düşünüyorum. Artık hangi lider de olsa bunun olacağı sancıları olacak. Yani Türkiye bir anlamda kendine göre dış politika açısından değişim gösterdi. Öte yandan tabi ki bu yönetimden kaynaklanan, bu yönetime duyulan güvensizlik, bu yönetimin daha önceki süreçlerde yarattığı hayal kırıklıkları gibi bir tarafı da var işin. Bu hem Avrupa Birliği’nde var hem ABD’ de var. Bunun getirdiği ayrı güçlükler ve anlaşmazlıklar var. Şimdi bunların ne kadarı nasıl çözümlenebilecek. Mesela Doğu Akdeniz meselesinde özellikle Yunanistan ile bir yakınlaşma var. Yine İsrail ile Birleşik Arap Emirlikleri ile yine Mısır’la bir yakınlaşma var ama Yunanistan ile bu yakınlaşma turizm meselesinden kaynaklı bir yakınlaşma olsa da bunun süreceğini sanmıyorum. Bu durum Yunanistan ile Türkiye arasının hep böyle süreceği anlamına gelmiyor. Birkaç aylık sürdürülebilir ama ya sonrası? İşte mesele hep bu soru işaretleriyle dolu. Onun için göreceli olarak ABD ile Türkiye arasında bir şeyler toparlansa bile, bunun çok uzun soluklu olmasını bekleyemeyiz.
 
Türkiye’nin birbiriyle çatışmalı olan bu iki güçle ilişkileri nereye kadar sürer ya da bu hep böyle mi devam edecek?
 
Bu böyle gider. Türkiye iki taraftan da artık vazgeçemez. İşte bir çıkarı olduğunda ABD ile, bir çıkarı olduğunda Rusya ile ilişkilenmesi devam edecek. Şimdi Türkiye’nin NATO ile ilişkilenmesine baktığımızda çok paradoksaldır. Çünkü NATO ‘birinci düşman’ olarak Rusya’yı seçiyor. Yani NATO’nun şu anda kendine belirlemiş olduğu düşman Rusya. Şimdi böyle bir yapının içinde hem Rusya’ya karşı çalışıyorsunuz, bir yandan da Polonya’ya İHA satıyorsunuz. Şimdi Ukrayna’da da bu araçları gördük. Yine Karabağda’da Rusya’ya karşı bir durum vardı. Şimdi Türkiye oradaki askeri denklemi bu İHA’larla değiştirme yoluna gidiyor. Bu mesele Rusya açısından çok daha önemli bir mesele. Şimdi ilişkiler böyle yürüyor ama tüm bunlar nereye kadar yürür? Ne olur? Rusya tekrardan Türkiye’nin canını yakar mı? Evet tüm bunlar olabilir. Mesele da zaten bundan kaynaklanıyor. 
 
 Erdoğan’ın Biden ile yapacağı görüşmede S-400’lerden vazgeçmesi karşılığında ABD’den Fettullah Gülen iadesini ve YPG ile ilişkisinin kesmesini isteyeceği yönünde yorumlar da var. Sizce ABD, Erdoğan’ın bu isteklerini yerine getirir mi?
 
 
Türkiye’nin nasıl ki S-400 meselesinde geri adım atacak durumu yoksa, ABD de (YPG’ye destek) bu konuda geri adım atamaz. Suriye’de kendine göre yaratmak istediği bir denge olduğu için ABD’nin geri atması söz konusu değil. ABD’nin desteği devam edecektir.
 
ABD’nin Türkiye’ye verebileceği bir şey yok. Yine Türkiye’nin bu S-400 meselesini artık rafa kaldırması mümkün değil. Bir şekilde o varlığını sürdürecek. Bir anlamda hangara çekme yani o yatırımı gömme imajı verilmeye çalışılabilir. Yapılacak tek şey bu. O da zaten kendi içinde komplikasyonlara neden olabilecek bir şey. Çünkü Türkiye’de bu kadar büyük bir ekonomik kriz varken, ‘niye o paraları verdiniz’ gündemleri de söz konusu. Burada mesele sadece Erdoğan’ın ürettiği bir politika olmaktan çıktı. Devlet politikasının bu yönde süreceğini kastederken bunu söylemeye çalışıyorum.
 
Türkiye’nin savunma sanayinin daha bağımsız olması. S-400’lerin alınmasındaki asıl amaç buydu. Bu da kalıcı bir yaklaşım olacak gibi gözüküyor. Dolayısıyla şimdilik ABD’den bir şeyler koparmak için S-400’ler için geçici bir çözüm bulunabilir. Ama Gülen’in iadesi çok mümkün mü? Ya da gerçekleşir mi? ve ayrıca böyle bir şey olursa Türkiye için çok büyük bir zafer mi olur. Yani AKP tabanında muhteşem bir dalgalanma mı yaratır? Bundan çok emin değilim. Ama YPG konusu, ki Hulusi Akar kendileriyle ABD arasında tek bir sorunun olduğunu, onun da YPG olduğunu söylemişti. Bu mesele tabi ki daha kullanılacak. Türkiye’nin nasıl ki S-400 meselesinde geri adım atacak durumu yoksa, ABD de bu konuda geri adım atamaz. Suriye’de kendine göre yaratmak istediği bir denge olduğu için ABD’nin geri atması söz konusu değil. ABD’nin desteği devam edecektir. 
 
Birçok yorumcu Suriye, S-400, Libya ve Doğu Akdeniz gibi meselelerde de Türkiye aleyhine kararların çıkacağını dillendiriyor. Mevcut yayılmacı durumunu göz önünde bulundurduğumuzda Türkiye’nin kararlara uyması ve girdiği yerlerden çıkması olası mıdır?
 
Mesela Türkiye, Karabağ’da bir varlık kazanıyor diyelim. Yine Ukrayna’da bir takım askeri varlık var. Balkanlarda böyle. Türkiye’nin Suriye’de, Irak’ta askeri varlığı var. Bunlardan geri adım atması oldukça zor gözüküyor. Çünkü bu durum Erdoğan’ın da sözünü vereceği durumlar değil, devlet politikası haline geldiği için. Dolayısıyla Erdoğan’ın ‘Ben artık tüm bunlardan vazgeçiyorum ve tamamen ABD eksenli bir politika izleyeceğim” demesi de artık mümkün değil. Ondan dolayı Türkiye bir yandan ABD’nin istediklerini vermesi mümkün değil.
 
ABD, AB ve NATO üçlüsünün belirleyeceği ortak politikanın aynı zamanda Ankara’nın politik geleceğini de ciddi oranda etkileyeceği söyleniyor. Buna katılıyor musunuz?
 
 
Türkiye için hakikatten hassas bir dönemdeyiz. Bunun için Erdoğan bundan sonra verebileceğini, yapabileceğini muhakkak ki yapacak. Zaten bu niyetle gidiliyor. Onun için bir orta yol bulunması için çalışacak. Ama dünyanın öyle bir dönemindeyiz ki ne olacağı belli değil.
 
Türkiye’deki iç dinamikler enteresan bir noktaya gitmiş durumda. Yine Türkiye’de ciddi bir ekonomik kriz var.  O yüzden önümüzdeki dönemde dışarıdaki gelişmelerden etkilenecekler diye düşünüyorum. Türkiye için hakikatten hassas bir dönemdeyiz. Bunun için Erdoğan bundan sonra verebileceğini, yapabileceğini muhakkak ki yapacak. Zaten bu niyetle gidiliyor. Onun için bir orta yol bulunması için çalışacak. Ama dünyanın öyle bir dönemindeyiz ki ne olacağı belli değil. Beklenmedik bir kriz ortaya çıkmazsa, Türkiye ile bir ara yol bulunmaya gidilecektir ve Türkiye de göreceli olarak onların istediklerini yapmaya çalıştığı imajını yaratacaktır. 
 
Şimdi bir yandan baktığımızda HDP’ye açılan kapatma davası, yine Türkiye’nin içindeki o sert haller, biraz da ‘Bakın biz ABD’ye karşı adım atmadık’ mesajını verme kaygısı da var. Ama tüm bu denklemler uzun vadeli olarak sürdürülüp, Türkiye’nin gerçekten dış politikasını, tavrını ve iç politikasındaki durumunu değiştireceği anlamına da gelmiyor.
 
 NATO Liderler Zirvesi’nin stratejik olarak geçen yıllardakinden farklı olacağı ve reform niteliğinde bir takım değişikliklerinin yapılacağı ifade ediliyor. Bu değişiklikler arasında NATO’nun önümüzdeki süreçte artık sadece askeri değil, aynı zamanda ekonomik ve politik bir konseptte rol alacağı ve kararların artık oy çokluğuyla alınacağı dillendiriliyor. Rusya ile ekonomik, politik ve askeri ilişkileri üst düzeyde olan Türkiye için bu ne anlama geliyor?
 
Ekonomik olarak hem Çin hem de Rusya’ya karşı bir ortaklık yapılması çerçevesi, farklı yollarla geliştirilmeye çalışılıyor. Örneğin ABD ve AB arasında bir teknoloji konseyinin kurulması gibi bir çaba da var. Burada aslında taraflar birbirleriyle uyumu bulmaya çalışıyor. Yapılmaya çalışılan bir diğer şey ise, NATO içerisinde yer alan güçlerin NATO karşısında yer alan güçlerle ilişkisini kesmek. Buradaki hedef de aslında ‘Biz batı olarak üstünlüğümüzü kaybetmek istemiyoruz, ondan dolayı da çaba gösteriyoruz’ mesajı vermek istiyorlar. Batı olarak en büyük gücün kendileri olduğunu söyleyemeyecekleri için elbette ki daha demokratik, insan hakları rejimi gibi bir ikililik yaratma çalışıyor. Ama yapılmaya çalışılan bu olduğu için Türkiye’de ister istemez “öbür” tarafa düşmüş oluyor.
 
NATO’nun belirlediği politik stratejilerin çok daha etkin bir şekilde uygulanabilmesi için kararların oy birliğiyle değil, nitelikli oy çokluğuyla alınmasının karara bağlanması gibi bir durum da söz konusu. NATO daha hızlı ve kolay hareket etmesinin yolunu arıyor. 
 
 Reformsal değişiklikler gerçekleştiğinde NATO’nun başta Ortadoğu ve Kürtler konusundaki yaklaşımı önümüzdeki süreçte ne olur?
 
Söz konusu güçlerin iki yüzlü yaklaşımları söz konusu olduğu için Kürt meselesi bu anlamda unutulmuş oluyor. Yani rafa kaldırılmış vaziyette. Konuyla ilgili batı bloğuna baktığımızda bir adım atılmasıyla ya da Türkiye’ye eski zamanlarda olduğu gibi bir yaptırım uygulanması ile ilgili bir yaklaşım görmüyoruz. Ortadoğu bağlamından çok, Türkiye’de HDP’nin kapatılması adımları ve tüm bu konu sertleşirse o taraf üzerinden daha çok gündeme geleceğini düşünüyorum. Ancak NATO’nun durumuna baktığımızda, NATO bugüne kadar Türkiye ile en fazla işbirliği yapan ve Ankara’nın suyuna giden yapı oldu. 
 
Bunun da şu aşamada çok değişeceğini zannetmiyorum. Türkiye bugüne kadar askeri olarak yapacağını yaptı. Dolayısıyla Türkiye’nin daha ileri gideceği bir durum yok. Burada NATO’nun tek yapacağı sadece Suriye konusunda değil, Irak konusunda da Türkiye’nin daha büyük askeri hareketler yapmasını engellemeye çalışmak olacaktır. Onun dışında Türkiye’yi bu tarz modere etme çabaları dışında çok da bir şey yapabileceklerini düşünmüyorum. 
Hatırlarsanız Karabağ konusunda da Türkiye tamamen başına buyruk hareket etmiş oldu. Yani kimseyi de bir anlamda ne dinledi ne de kimse müdahale etti. O da Türkiye’nin Rusya’ya karşı hala bir batı müttefiki olarak tutuluyor olmasının yararı olduğu düşünülüyor. O yüzden de NATO’nun pozitif tavrı, Türkiye’nin politikalarını bir anlamda eleştirmeyen tavırları devam edecektir. Zaten askeri olarak Türkiye’ye duyulan ihtiyaç olarak baktığımızda bunun Ukrayna tarafı ve Afganistan tarafı var. Dolayısıyla bu battı ittifakının bu askeri meselelerde bir anlamda Türkiye’yi uzaklaştırmama ihtiyacı devam ediyor.
 
MA / Selman Güzelyüz

Diğer başlıklar

10/06/2021
16:12 AİHM kararının uygulanmayan yerel mahkemeye bir uyarı da AYM’den
15:54 Bakan maden ocağı açılışında çevrecileri hedef aldı
15:40 Las Tesis’e beraat
15:30 Cudi'de yangın söndüyse de ağaç kesimi sürüyor
15:21 DİSK-AR: 9 milyon 837 bin kişi işsiz
15:06 'Dicle Üniversitesi Hastanesi özel hastaneye dönüştü'
15:00 ‘Tarım arazileri yok edilmek isteniyor’
14:20 HDK Genel Kurulu’nda birleşik mücadele vurgusu
14:16 İstismar failinin karar duruşması ertelendi
13:56 Haber-Sen: PTT’de yolsuzluğun karşısında duracağız
13:56 Şırnak’ta doğa katliamına ve operasyonlara karşı 2 günlük eylem
13:50 Kayyım yönetiminde belediyenin yaptığı ihaleye dair önerge verdi
13:26 KDP, PYD’li siyasetçileri gözaltına aldı
13:26 Gazeteci Ruşen Takva'nın davası ertelendi
13:24 Mardin’de tecride karşı oturma eylemi
13:20 Yerel Dernekler Platformu’ndan operasyonlara karşı birlik çağrısı
13:11 Sancar: Özel Gladyo topyekün savaş politikalarıyla derinleşti
13:07 Dede: HDP iddianamesi kamuoyundan kaçırılıyor
12:52 Boşanma aşamasındaki kadının evini bastı: 1 ölü
12:43 HDP’nin kapatılmasını isteyen savcı: 451 kişiye siyasi yasak istedim
12:33 Murat Karayılan: Erdoğan PKK’ye heyet gönderdi
12:28 TÜİK: İşsizlik yüzde 13,9’a yükseldi
12:11 HDP’lileri ‘ölümle’ tehdit eden AKP’liler hakkında suç duyurusu
12:03 Dünyada çocuk işçi sayısı 160 milyona ulaştı
11:59 10 Ekim Katliamı 68’inci ayında: Tüm failler yargılansın
11:44 Şenyaşar ailesi: Cesaretli bir savcı istiyoruz
11:34 Musa Anter Gazetecilik Ödülleri için başvurular başladı
11:26 Doktor bebeği felç kalma riski bulunan anneye para teklif etti
11:18 HDK 11'inci Genel Kurulu: Özgürlüğün anahtarı İmralı'dır
11:18 Doğa tahribatı yaratacak projenin temelini bakanlar atacak
11:17 HDP iddianamesi avukatlara verilmedi: Başsavcının talimatı var
11:15 Kıbrıs Cumhurbaşkanlığı seçimine müdahale raporlaştırıldı: Baş aktör Ankara hükümeti
10:37 Eski pêşmerge: KDP uşaklık ve koruculuk yapıyor
10:35 Av. Bayraktar: Halkların meşru direnme hakkının doğduğu süreçteyiz
10:35 Silvan'da bir yılda 20 ölüm: Taciz, tecavüz, uyuşturucu, işsizlik...
09:34 Açlık grevi eylemini 40'ıncı grup devraldı
09:33 Eşbaşkan Avcı ile birlikte 4 kişi daha gözaltında
09:18 Öcalan: AKP kendi ‘Özel Gladio’sunu oluşturdu
09:04 Polis-bekçi şiddeti var, yargılanan yok
09:02 Hayvan hakları savunucuları: Her müjdenin ardı felaket
09:02 Ajanlık dayatılan gençten Soylu’ya: Yaşadıklarımız neydi?
09:01 'Tutuklular sağlık sisteminde bile tecrit altında'
09:01 Tarihler tesadüf değil: Kürt siyaseti demokraside, iktidar darbede ısrar ediyor
09:00 Müzisyenler: Çözüm için kolektif dayanışma
09:00 Ekmeğini taştan çıkaranlar
09:00 Yaylalara çıkan kadınlar kış hazırlığına başladı
09:00 10 HAZİRAN 2021 GÜNDEMİ
08:36 Pervari’de 1 korucu yaşamını yitirdi
09/06/2021
23:21 Dicle yanıyor: Müdahale edilmesine izin verilmiyor
23:07 Çatışmada yaşamını yitiren Salgın, abluka altında defnedildi
22:54 Kocaeli’de bir kadın katledildi
22:13 Kadınlardan 'Sığınaklar nasıl olmalı?' eylemi
22:03 Denizli’de iş cinayeti
21:30 HDP’nin ziyaret ettiği yurttaşlardan AKP’ye ekonomi tepkisi
20:43 ‘Gün bütün pislikleri temizleme günüdür’
20:39 TSK’nin havadan vurduğu Çarçela’ya karadan giren KDP’ye tepki yağdı
20:27 Sakarya’daki havai fişek patlamasının duruşması yarın
19:57 Koca: Yarın 45 yaş üstü, Pazartesi 40 yaş üstü aşılanmaya başlayacak
19:48 ‘Yaşam nöbeti’ 9’uncu haftasında devam etti
19:40 Son 24 saatte 87 kişi daha hayatını kaybetti
19:16 ‘İşimizi İstiyoruz’ eylemi 173’üncü haftasında
19:10 HDP'den Silvan'daki şüpheli ölümlere ilişkin ziyaret
19:06 Kadınlardan İkizdere'ye destek
19:01 DİSK, KESK, TMMOB, TTB'den hükümete istifa çağrısı
18:37 Silvan’da patlayan bir cisim çocuğu ağır yaraladı
18:13 ‘Şiddeti frenliyoruz’ kampanyasıyla taksi şoförlerine farkındalık eğitimi
17:08 Çocuğunu istismar eden baba tutuklandı
17:04 10 Ekim Davası: Sanıklar Türkiye'de dolaşıyor
16:29 Iraklı parlamenter: PKK olmasaydı, Kandil Afganistan’ın Tora Bora Dağı olurdu
16:17 TSK Şihê köyünü bombaladı
16:07 HDP'liler Barış Anneleri ile bir araya geldi
16:03 Sağlık emekçileri ücretlerdeki kesintiyi protesto etti
16:00 Sivas Katliamı Davası: Sanıklar yakalanmadığı için duruşma kısa sürüyor
15:56 Şenyaşar Ailesi'ne ziyaret: Savcı siyasi baskıdan dolayı adım atmıyor
15:48 Köylülerden taşocağını incelemeye gelen heyete tepki
15:41 Kadınlar: 1 Temmuz’da Taksim’deyiz
15:27 MEBYA-DER Eşbaşkanı Karadağ tahliye edildi
15:26 Narlıdere Belediyesi'nde grev kararı
15:07 Êzidîlere ait toplu mezar bulundu
15:00 Ahmet Şık’tan Bahçeli hakkında suç duyurusu
15:00 10 Ekim Davası: Suriye’ye geçerken hiç durdurulmadık
14:40 Sınır ötesi operasyonda yeni planlama: Metîna'ya bağlantılar kesilmek isteniyor
14:36 Devlet-mafya ilişkisini protesto eden gençlere müdahale
14:22 Çiftçi de sanatçı da gidişattan memnun değil
13:50 10 Ekim Davası: İHH üzerinden gelen yardımları dağıtıyordum, silahım vardı
13:43 TTB’den Sağlık Bakanlığı’na 5 soru
13:27 Emine Şenyaşar: Eşimi gözümün önünde katlettiler
13:26 Heyet Amedîye’de incelemelerde bulunacak
13:20 HDP’liler tarlada çalışan kadınların sorunlarını dinledi
13:19 Dersim’de cinsel istismar faili tutuklandı
13:18 Aydeniz: Üçüncü yol için bedel ödeyen kadınlar her yerde mücadele yürütecek
13:18 Avukat Kaya hakkında 5 yıla kadar hapis cezası istendi
13:14 Erdoğan: Onurlu insanların başvurduğu istifa diye bir müessese vardır
13:03 Oluç: 7 Haziran’ı unutmadıkları için HDP’ye dava açıldı
12:57 BM Raportörleri: Türkiye ifade ve örgütlenme özgürlüğünü ihlal ediyor
12:19 Dicle'de çıkartılan yangın 9'uncu gününde: Müdahale eden yok
12:09 MED-DER Eşbaşkanı Kan: Anadil mücadelemize devam edeceğiz
12:08 DİSK'in 1 Mayıs davası görüldü
11:13 Ağaç kıyımının sürdüğü Cudi’de kalekol inşaatı başladı
11:01 Cizre'de 5 kişi gözaltına alındı
11:00 Gazetecinin çalışmadığı ajansla ilgili istihbarat bilgisi istendi
10:54 Uğurlu: Kadın mücadelesini yükselteceğiz
Buldan: Faşizm tecridin kırılmasıyla yenilecek
10:47 Çerkezoğlu: 1 Mayıs yargılanamaz
10:30 Düştüğü ileri sürülen bebek hayatını kaybetti
10:17 Polisten HDP gençlik üyesine: Başına iyi şeyler gelmez
10:16 İşçilerin direnişi sonuç verdi
09:59 TİP, EMEP, TÖP ve Halkevleri’nden HDP ile dayanışma çağrısı
09:26 İstanbul'da ev baskınları: HDP üye ve yöneticileri gözaltında
09:25 Öney: Türkiye ne Rusya’dan ne de ABD’den vazgeçer
09:23 Kışanak: Savaş siyaseti iktidarı çürütüp tüketti
09:06 Açlık grevi 195’inci gününde
09:06 Dede: Başsavcı HDP'ye düşmanca yaklaşıyor
09:05 Tutuklu anneleri: Tecrit kalksın, ihlaller son bulsun
09:02 Kuş yemi satarak geçinen kadın 2 aydır peynir alamıyor
09:01 Otlu peynir kadınların emeğiyle sofraya ulaşıyor
09:01 'Musa Orhan şahsında üniforma korunuyor'
09:00 Mermer ocağıyla hayvancılık tehdit altında
09:00 ‘Bu zulüm AKP’ye oy vermediğimiz içindir’
09:00 Adıyaman tütün yetiştiricisi: Bize karışmayın yeter
09:00 09 HAZİRAN 2021 GÜNDEMİ
00:29 SANA: Suriye hava savunma sistemleri İsrail saldırılarına karşılık verdi
00:22 YNK Eşbaşkanı Şêx Cengî: Kürt güçleri karşı karşıya getiriliyor
00:11 Kürt ve Iraklı parlamenterler Metîna’da incelemelerde bulundu
08/06/2021
23:15 Hindistan’da yıldırım düştü: 27 ölü
22:41 HDP PM Üyesi Sadak tahliye edildi
22:28 Ankara’da uyuşturucu karşıtı yürüyüş
20:55 Aydın’da ‘kirli ittifaka’ karşı ortak mücadele çağrısı
20:38 Kovid-19’dan 86 kişi daha vefat etti
20:34 'İş ve Aş Buluşmaları' kapsamında Antalya'da bir dizi ziyaret
19:34 KESK’li kadınlar: Ataerkil zihniyete teslim olmayacağız
19:23 Günay: Tecridin geriye çekilmesi direnişle olacak
18:46 Gözaltına alınan Mustafa Avcı, Kocaeli’ye götürüldü
18:37 HDP’den Elazığ’da esnaf ziyareti
18:13 Polis, istismara tepki gösteren mahalleliye ateş açtı
17:44 Katledilen Melek Aslan’ın duruşması görüldü
17:37 İZENERJİ’de TİS görüşmelerinde sona gelindi
17:32 ESP İl Eşbaşkanı Bahçeci’nin duruşması görüldü
17:28 Yazgül Çınar’ı katleden faile ‘iyi hal’ indirimi
17:19 Koca, illere göre haftalık vaka sayılarını açıkladı
17:10 Diyarbakır’da ev baskını: 1 gözaltı
17:08 Ankara Kalesi'ne İstanbul Sözleşmesi pankartı asıldı
16:59 Çocuğa yönelik istismar davası ertelendi
16:56 Gazeteci Melike Aydın beraat etti
16:50 Ferit Şenyaşar: Savcı bizi gördüğünde kaçıyor
16:40 Arıcak’taki yangın bölgesinde inceleme
16:37 Öğrenciler: KYK borcumuzu ödemiyoruz
16:29 Mahmur’dan çağrı: Sorumluluklarınızı yerine getirin
16:21 DTK Sağlık Meclisi: Demokratik Modernite’yi inşa etme zamanı
15:55 Avrupa Konseyi: Türkiye nüfusunun yüzde 1'i cezaevinde
15:52 İstismar sanığına 'delil yetersizliğinden' beraat