ŞIRNAK - Federe Kürdistan Bölgesi’ne yapılan operasyonların amacının Kürtlerin kazanımlarını ortadan kaldırmaya dönük olduğunu belirten Kürdistan’ı Savun İnisiyatifi üyesi Hüseyin Yılmaz, operasyona karşı KDP’nin içinde bulunduğu yanlıştan bir an önce dönmesi için çağrıda bulundu. 

 

Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik düzenlenen askeri operasyonlar sonucunda boşalan köyler, ağaçların kesilip, Türkiye’ye getirerek, satılması, KDP’nin bölgeye askeri güç yığması sonucunda Avrupa’nın 14 ülkesinden aralarında gazeteci, feminist, siyasetçi, akademisyen ve ekolojistlerden birçok kişi Barış Heyeti olarak Hewlêr’e gitti. Barış Heyeti’nde yer alan 14 kişi Hewlêr’den sınır dışı edilirken, çok sayıda kişin de Avrupa ülkelerinde Federe Kürdistan’a gidişleri engellendi. Tüm engelleme ve baskılara rağmen çok sayıda kişi Federe Kürdistan Bölgesi’ne giderek, yaşananlara karşı girişimlerde bulundu. Kürdistan’ı Savun İnisiyatifi’ni kurduğunu deklere eden 150 kişilik grup, Süleymaniye ve Hewlêr’de 75 kişilik iki gruba ayrılarak, günlerdir temaslarını sürdürüyor. 

 

Kürdistan’ı Savun İnisiyatifi üyelerinin 2 yılı aşkındır ambargo ve Türkiye’nin saldırıları tehdidi altında bulunan Mahmur ve Şengal’e ziyaret edip, incelemelerde bulunması talebi KDP’ye bağlı asayiş güçleri tarafından engellendi. Heyetlerin engellenmesi, sonrasında yaşanan gelişmeleri, Hewlêr ve Süleymaniye’de devam eden görüşmelere ilişkin Kürt siyasetçi Hüseyin Yılmaz, ajansımıza değerlendirmelerde bulundu. 

 

HEYET ENGELLENDİ

 

Engellemelere rağmen heyette yer alan 75 kişinin Federe Kürdistan Bölgesi’ne ulaşarak temaslarda bulunduğunu belirten Yılmaz, çok kişinin de Avrupa ve Hewlêr’de engellendiğini söyledi. Hewlêr’e ulaşan heyetin eski ve yeni parlamenterlerle görüşmeler gerçekleştirdiğini anlatan Yılmaz, “Eski Adalet Bakanı ile bir görüşme yapıldı. Parlamentoda grubu bulunan farklı siyasi parti temsilcileriyle görüştük. Sendikalarla görüşmelerimiz oldu. Bunun yanı sıra buradaki yetkililerden yaptığımız başvuruda Türkiye’nin yapmış olduğu operasyondan kaynaklı boşaltılan köylere gitmek istedik. Yine risk altında olan Şengal ve Mahmur’u da ziyaret etmek istedik. Ancak Hewlêr ve Süleymaniye gruplarımıza izin verilmedi. Kürdistan coğrafyasına dönük yapılan bu operasyonların doğurduğu insani dram yine çevresel yıkımı dünyaya duyurmak istedik. Barış elçilerinin öncelikli amaçlarından biri buydu. Ancak önümüze koyduğumuz çalışmalar engellendi” dedi. 

 

‘SAHADA TEPKİ VERİLMİYOR’

 

“Burada yaptığımız gözlemler sonucunda Hewlêr yönetimi ikili diyaloglarda Türkiye’nin Federal Kürdistan’a yerleşme ve operasyonlarına karşı olduklarını dile getirmelerine rağmen ancak pratikte, sahada bunun aksi tavrını sergiliyorlar” diyen Yılmaz, buradaki sivil toplum örgütlerinin yıkımlara neden operasyonlara karşı herhangi bir duyarlılığını, tepkisini göremediklerini ifade etti. Yılmaz, “Burada gözlemlediğimiz kadarıyla inisiyatif ve sorumluluk sahibi kurum, kişi ve partiler arasında sağlıklı bir iletişim hiç yok” diye konuştu.

 

'TEPKİ GÖSTERİLMELİ’

 

Hewlêr yönetiminin kendilerine karşı tutunduğu tavrın Kürtlerin hoşgörüsü ile bağdaşmadığını belirten Yılmaz, “Açıkçası kendimizi Türkiye’nin bir kentinde hissettik. Buradaki halkımızla temas kurmamıza izin verilmedi ve bunun nedenini de anlayamadık. Görüştüğümüz parti ve sivil toplum örgütleri bizleri görmekten memnuniyet duyuyor. Görüşmelerde operasyonlara karşı tavırlarının sadece söylemde olmasını eleştirdik. Düşüncelerini pratikte göstermelerini talep ettik” ifadelerinde bulundu.

 

‘HALK OPERASYONDAN RAHATSIZ’

 

Yılmaz şunları söyledi: “Ulusal birlik, Kürtlerin birliğinin kurulması ve Kürtler arasında olumsuz olayların yaşanmaması için girişimlerimizi sürdürüyoruz. Sivil toplum örgütleri, kurumlar operasyonlara ulusal birlik temelindi tepki göstermiyorlar. Avrupa’dan heyetler barış için geliyor ama ülkeleri talan edilenler sessiz kalıyor. Bu sessizliği bozmak için çaba göstermelidir. Halk, Başur’da günlerdir süren operasyonlardan, yerleşen Türk askerlerinden rahatsızlar. Başur’da yine birçok yere el konulmuştur. Saldırılar günlük devam ediyor. Heyetin ziyaret ettiği bir köye daha sonra insanlar varken havadan bombardıman yapıldı. Köyler boşaltılıyor, bombalanıyor, siviller katlediliyor ve doğa yakılıyor. Bu açıdan halkın tepkisi var. Bu saldırılara karşı topluma öncülük eden siyasetçiler, insan hakları örgütleri ve yurtseverler yeterince örgütlü değiller” dedi. 

 

‘ULUSAL DURUŞ SERGİLENMELİ’

 

Sivil toplum örgütleri ve kurumlar, Federe Kürdistan Bölgesi’ni ziyaret ederek, yaşanılanları yerinde görmeleri için çağrıda bulunan Yılmaz, şunları söyledi: “KDP, içinde bulunduğu bu yanlış tutumdan bir an önce uzaklaşması gerekir. Kürdistan ve Kürtler adına faaliyetler içerisinde olan bütün farklı parti ve kurumlar Kürtlerin ihtiyaçları dahilinde hareket etmeleri gerekiyor. Kürtler arası birliğin kurulması için kolları sıvamaları gerekiyor. Bu çalışmaları yaparken de diğer yandan Kürt halkını örgütlemelidir. Yapılan operasyonların temel amacı Kürtlerin kazanımlarını ortadan kaldırmaya dönüktür. Bunu net bir şekilde görmek lazım. Bu noktada siyasi Kürt partilerini, aydınları, sanatçıları üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmelerine davet ediyoruz. Bu konuda tüm kesimler vicdanlı davranarak ulusal bir duruş sergilemelidir.” 

 

MA / Müjdat Can