Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırma Derneği (MED-DER) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu, 29-30 Haziran’da Diyarbakır’da “Dem dema parastina ziman e (Kürtçeyi savunma zamanı)” şiarıyla çalıştay gerçekleştirdi. Kürt halkının kendi dilini korumasının ulusal sorumluluk olarak belirtildiği çalıştay sonrası MED-DER, Kürtçenin resmi ve eğitim dili olması amacıyla kentin Çınar, Bismil, Silvan ve Eğil ilçelerine bağlı birçok kırsal mahallede dil çalışması yürüttü. Mahallelerde, çocuklarla bir araya gelen dil savunucuları, çocuklara anadilde eğitimler verip birçok çalışma gerçekleştirdi. 

 

MED-DER Eşbaşkanı Şilan Elmas Kan, yaklaşık bir hafta sürdürdükleri çalışmalarının sonuçlarını ve ilerleyen süreçlerde yapacaklarını ajansımıza değerlendirdi. 

 

KÜRTÇEYE İLGİ YÜKSEK

 

Kürtçe dilinin yaygınlaşması için yaptıkları çalışmalara kentte bulunan kültür sanat eğitimleri veren kurumlardan destek aldıklarını ifade eden Kan, karşılaştıkları atmosferi şöyle anlattı: “Çalışmalar çok keyifli ve coşkuluydu aynı zamanda büyük bir sahiplenme de vardı. Gittiğimiz bazı köyler ise bu çalışmanın sadece bir kereye mahsus olmaması gerektiğini bizlere ifade etti. Etkinliklere büyük bir katılım söz konusuydu. Her köyde 150-200 çocuk bu etkinliklere katıldı. Sadece bir gün değil her gün, yaşam Kürtçe olmalı ve eğitim dili noktasında Kürtçenin okullarda okutulup öğretilmesi gerektiği çıktı ortaya. Bu çalışmalara öncelikle ailelerle görüşerek başladık. Kürtçenin ve kültürünün üzerindeki baskılara dikkati çektik. Orada en büyük keyif veren şey kadınların ve çocukların büyük sahiplenmesiydi. Çocukların ve ailelerin büyük sahiplenmesinden kaynaklı Kürtçe eğitimin önemi ortaya çıktı” dedi. 

 

‘TÜRKÇE BİLMİYORDUK’

 

Dil çalışmalarına olan ilginin yoğun olmasından dolayı bu tür çalışmaları genişleteceklerini belirten Kan, çalışmalarına sadece köylerde değil Diyarbakır gibi bütün bölge kentlerinde sürdüreceklerini kaydetti. Kan, “Tüm köylerde çocuklara ulaşmaya çalışacağız. Şehir merkezinde de çalışmalımıza başlayacağız ve bunun startını vereceğiz. 4 sınıftan oluşan kursumuzu açacağız. Gençlerin çoğu ‘okula gidene kadar Türkçe bilmiyorduk’ diyorlar. Çocuklar sürekli ‘Kürtçe düşünüyor ve konuşuyorduk’ diyorlardı. Türkçe dil politikaları halkta kırılmaya yol açtı. Artık kimse çocukları ile Kürtçe konuşmamaya başladı. Devlet bu fırsatı bizlere vermezse bile bizlerin, çocuklara Kürtçe öğretmesi gerekiyor. Ailelerin desteği ile her köyü ve evi Kürtçe konusunda bilinçlendirip bu bilinci yerleştirmemiz gerekiyor” diye belirtti. 

 

Kürtçe dilinin yaygınlaşmasının önüne geçmek için iktidarın, yürüttükleri kimi çalışmaları engellemek istediğini aktaran Kan, her şeye rağmen çalışmalarına daha güçlü bir şekilde devam edeceklerini vurguladı.  

 

200 BİN İMZA TOPLANDI

 

Kürtçe için yürüttükleri online ve yüz yüze imza kampanyasına değinen Kan, kısıtlı imkanlarla en yakın zamanda hedeflerine ulaşacaklarını dile getirdi. Kan, şunları söyledi: “Biz imza hedefine henüz ulaşamadık. 3 bölgede dil şenliği yapmak istedik ve bu şenliklerde imza kampanyasını yaymaya çalıştık, ancak devlet bu çalışmalarımızı yapmamıza izin vermedi ve engel oldu. 1 milyon imza hedefimize ulaşamadık, ama mesele bir milyon imza değil. Şimdiye kadar 200 bin imza topladık ve hala devam ediyor bu çalışma. Dil bir insan hakları hakkıdır bunun için kampanya yapmanıza bile gerek olmamalı. Biz bu çalışmalarla dile dikkat çekmek istedik. Bu çalışmalarla Kürtçeye ve Kürtler üzerindeki baskılara dikkat çekmek istedik.”  

 

ÇALIŞMALAR SÜRECEK

 

10 gün içinde bir yıllık planlamalarını hazırlayıp kamuoyuna sunacaklarını vurgulayan Kan, “Dil üzerindeki çalışmalarımız devam edecek. Her halk kendi diliyle vardır. Kürt halkı için yapılacak tüm çalışmalar Kürtçe yapılmalı. Başkalarının diliyle hayal edip düşünürseniz bedeninize tam olarak oturmayan bir elbise gibi durur. İnsanın bedeninin ruhu dildir. Önümüzdeki süreçte alacağımız toplantı sonrasında Kurmanci ve Zazaki sınıflar açacağız, paneller düzenleyeceğiz, yine çalışmaları kadınlarla beraber sürdüreceğiz. Bu konuda ailelerimiz de çocuklarıyla Kürtçe konuşmalı, yaşamı Kürtçe kurmalıdır” diye konuştu. 

 

MA / Ergin Çağlar