Alman gençler: İşlenen suçlarda ülkemizin payını ifşa etmek için heyete katıldık

img

ANKARA - Türkiye’nin operasyonlarına karşı Federe Kürdistan Bölgesi'ne giden Kürdistan'ı Savun İnisiyatifi’nde yer alan Alman gençler, Kürdistan'da insanlığa karşı işlenen suçlarda kendi ülkelerinin paylarını ifşa etmek için heyete katıldıklarını dile getirdi.

Türkiye’nin buraya yönelik sürdürdüğü askeri operasyonlar ve KDP’nin bu savaşa fiili olarak destek vermesine karşı Federe Kürdistan Bölgesi'ne giden aralarında ekolojist, siyasetçi, akademisyen ile sanatçıların da olduğu Kürdistan’ı Savun İnisiyatifi üyeleri, bölgedeki birçok siyasi parti, sivil toplum örgütü ve kurumlarla görüştü. Hewlêr’e (Erbil) girişleri engellenmek istenen inisiyatif üyeleri, Avrupa devletleri tarafından da kıskaca alındı. 
 
Sömürgecilik karşıtlığı, feminizm ve antimilitarizm üzerine çalışmalar yürüten Kürt Öğrenci Sendikası ve Özerk Kürt Kadın Öğrenciler Sendikası üyeleri Luise Engelbrech, Emilia Ritterland ve Lea Walz da inisiyatif içinde yer aldı. 
 
Federe Kürdistan Bölgesi’ne yaptıkları ziyaretin dönüşünde Almanya’da havaalanında darp edilerek gözaltına alınan 3 isim, ziyaretlerinden edindikleri izlenimler ve Almanya'nın heyet üyelerine yönelik tutumuna dair Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuştu.
 
Barış Heyeti'nde yer almak istemenize neden olan neydi? Ortadoğu'da barışın olması Avrupa'yı ne şekilde etkiliyor, Avrupalılar neden Ortadoğu'da barışa katkıda bulunmalı?
 
Luise Engelbrech: Türkiye devletinin zulmüne uluslararası platformlarda dikkat çekmek istiyorum. Kürdistan'daki duruma dair kendi izlenimlerimi toplamak ve oradaki insanlarla bağlantı kurmak, savaşı farklı bir açıdan görmeme olanak sağladı. Ülkelerimize dönüp daha fazla insana gerçeği ulaştırmak için bu yolculuğa çıkmamız gerekiyordu. Avrupa'daki insanların şunu anlamaları çok önemli. Şu anda Kürdistan'da insanlığa karşı işlenen suçlarda bizim ülkelerimizin çok büyük bir payı var. Orada milyonlarca insanın bizim ülkelerimizin verdiği kararlardan nasıl, ne şekilde etkilendiğini görmeleri gerekiyor. Burada verilen kararlar oradaki insanlara acı ve sefalet olarak geri dönüyor. Ortadoğu'da askeri bir çatışma hali olduğu sürece, Avrupa ülkeleri bu savaşlardan çıkar sağlayacak. Hiçbir şey yapmasalar silah ticaretinden milyonlarca euro kazanıyorlar.
 
Emilia Ritterland: Kürt halkının direnişlerinde yalnız olmadıklarını göstermek için Federe Kürdistan’a geldim. Ayrıca Avrupa'daki insanlara savaşın o kadar da uzak bir ihtimal olmadığını, hatta aksine bu savaşın bizim ülkelerimiz tarafından başlatıldığını göstermek istedim. Türk faşizmine karşı ve barış için mücadelede uluslararası bir ittifak kurabilmemiz için barış heyetinin, Kürt halkıyla bağlantımızı güçlendirmek için bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Avrupa ülkelerinin  Türkiye gibi yayılmacı, emperyalist ve faşist bir devletle bu kadar yakın bir dostluk içinde olması, açıkça Kürt halkını soykırıma uğratma taahhüdünde bulunması, her Avrupa vatandaşı için kabul edilemez olmalıdır. Özellikle Alman tarihi dikkate alındığında Erdoğan siyasetinin sadece Ortadoğu'da değil, tüm Avrupa'da büyüyen faşizm tehdidi oluşturduğunun farkında olmalıyız. Bu nedenle Ortadoğu'da barış, aynı zamanda hep birlikte barış içinde bir dünya için temel bir gerekliliktir. Avrupa vatandaşları olarak hükümetlerimizin yalanlarını, insan hakları ihlallerini, dış politikalarını ifşa etmezsek, biz de insanlığa karşı işlenen bu suçların ortağı oluruz.
 
Federe Kürdistan Bölgesi'ne gitmek isteyen Barış Heyeti üyelerinden çoğu kendi ülkelerinden çıkarken ya da geri dönüşte devlet baskısıyla karşı karşıya kaldı. Avrupalı devletlerin, Ortadoğu’da barış isteyen aktivistlere yönelik bu tutumunu nasıl görüyorsunuz? 
 
E. Ritterland: Türkiye'nin Osmanlı imparatorluğunu yeniden inşa etmeye yönelik yayılmacı planları dünya tarafından iyi biliniyor. Yine de NATO, AB ve diğer uluslararası güçler, uluslararası hukuku ve insan haklarını ihlal eden bu işgallere müdahale etmiyor. Türkiye, ikinci en büyük orduya sahip NATO devleti olarak, tüm büyük NATO devletleri için çok önemli bir ortaktır ve Kürdistan'ın jeostratejik konumu, bu savaşın NATO'nun da çıkarına olmasının nedenidir. Ortadoğu'da bir barış süreci aynı zamanda bu baskıcı ve sömürücü krizler sisteminin yerine gerçek bir barışçıl, özgür, insani ve demokratik toplumun yükseleceği anlamına gelir. Ancak bu onların güçlerini kaybetmeleri anlamına geldiği için barış hiçbir zaman kapitalist devletlerin çıkarına değildir.
 
L. Engelbrech: Kapitalizm sadece ekonomik bir sistem olarak değil, bir sömürü ve baskı zihniyeti olarak da çalışır. Avrupa devletleri kendilerini güçlendirmek için bu kapitalist zihniyeti Ortadoğu'ya yaymak için saldırgan bir emperyalist gündemi de zorluyorlar. Federe Kürdistanlı akranlarımızla yaptığımız farklı toplantılarda bunun onların karşılaştıkları en büyük sorunlardan biri olduğunu öğrendik. Ama aynı zamanda dayanışma, kendi kaderini tayin etme, barış içinde bir arada yaşama ve komünallik değerleri üzerinde birbirleriyle bağlantı kuran ve uluslararası platformlarla bağ kuran ve kendi barışçıl geleceğini inşa etmek için örgütlenen bir gençliğin de kurulmak istenen bu sisteme karşı en büyük tehdit olduğu sonucuna vardık.
 
L. Walz: İşte bu nedenle Avrupa devletleri Türkiye'ye silah ve savaş teknolojisi satıyor, demografik değişiklik sonucu Êfrîn gibi pek çok kentte IŞİD aileleri için ev inşa edilmesini finanse ediyor. Avrupa bir demokrasi ve barış maskesi arkasına saklanıyor ve ifşa olmamak için çok uğraşıyor. Delegasyonun birçok farklı Avrupa ülkesinde karşılaştığı baskı, heyetin Avrupa'nın Türkiye'nin insan hakları ihlalleri ve savaş suçlarındaki suç ortaklığına da dikkat çekmeye çalışması bağlamında değerlendirilmelidir.
 
Heyetin Federe Kürdistan ziyareti konusunda pek çok ülkede sorunlar yaşanmış olsa da Almanya'nın tavrı dikkat çekiciydi. İnsanların havaalanında yerlere yatırılarak gözaltına alındığını gördük. Almanya'nın Kürdistan'da barış konusunda neden bu kadar baskıcı bir duruş sergilediği konusunda neler söylemek istersiniz?
 
L. Engelbrech: Almanya Türkiye'ye çok bağımlı, çünkü Türkiye Almanya'nın Ortadoğu'daki tek büyük ekonomik ortağı. Alman yetkililer, delegelerden 17'sinin neden Düsseldorf Havalimanı'nda tutulduğunu açıklarken, heyetin faaliyetlerinin Almanya ile Türkiye arasındaki ilişkiyi tehlikeye atacağını belirtti. Bununla heyet Türkiye'ye değil, Irak topraklarına gittiği için Almanya'nın Federe Kürdistan'daki savaşa müdahil olduğunu açıkça kabul etmiş oldular. Barış için kurulmuş bir heyet, bahsi geçen ilişkiyi tehlikeye atıyorsa şayet, bu ilişkinin hangi değerler ve çıkarlar üzerine kurulmuş olduğunu sorgulamak en doğal dürtüdür. 
 
L.Walz: Almanya'nın Kürtlere ve onlarla dayanışma içinde olan insanlara karşı sert baskı politikalarının uzun bir geçmişi var. Türkiye ile ilişkisi, bu ilişkinin mal olduğu canlardan daha önemli olmuştur. Almanya ve diğer Avrupa ülkeleri, Erdoğan'ın PKK'yi terörist ve bu savaşın saldırgan tarafı olarak gösteren propagandasını destekledikçe, Türkiye'nin eylemlerini uluslararası alanda meşrulaştırılıyor. Barış Heyeti savaşın tüm alçaklığını gözler önüne seriyor. Kürdistan halkı ve dünya halkı, iktidarın yozlaştırmadığı tüm insanlar gibi barışçıl bir yaşam istiyor. Bu basit talep, Ortadoğu'da barış, özgürlük ve adalet, Avrupa'nın iyi gizlenmiş imajı için bir tehdit oluşturuyor. Çünkü hükümetlerimiz kendilerini açıklamak zorunda kalacaklar. PKK'yi terörist olarak nitelendirebildikleri sürece, Türkiye'nin savaş suçlarını neden desteklediklerini açıklamak zorunda değiller ve heyeti suçlu ilan ederek, dikkatleri barış sorunundan ve savaştaki sorumluluklarından uzaklaştırmaya çalışıyorlar. 
 
E. Ritterland: Bir araştırma, Alman nüfusunun yüzde 80'inden fazlasının devletin Kürdistan gibi savaş bölgelerine silah ihracatına karşı olduğunu gösteriyor. Frankfurt'ta İhracat ve Ekonomi Bakanlığı'na (BAFA) karşıtı aktivistlere yönelik baskıların yanı sıra Barış Heyeti üyelerinin kriminalize edilmesi, Alman hükümetinin korktuğunu, halk tarafından yoğun bir şekilde desteklenen barış talebinin hükümetlerinin adaletsiz siyaseti sonucunda bir ayaklanmaya yol açacağını gösteriyor. 
 
Sizce iki ülke arasında Almanya'yı Türkiye'nin "kolluk kuvveti" gibi hareket etmeye iten nasıl bir anlaşma var?
 
L.Walz: Almanya'nın doğrudan kazanç sağladığı iki anlaşma var. Bunlar mültecilerin Avrupa'ya ulaşmasını engellemesi gereken AB ile Türkiye arasında bir Anlaşma ve Almanya'dan Türkiye'ye silah ihracatına ilişkin anlaşmalar. Her iki anlaşmanın da işlemesi için Almanya'nın Türk devletinin işlediği savaş suçlarını ve insanlığa karşı suçları görmezden gelmesi, hatta örtbas etmesi gerekiyor. Ancak her iki anlaşma da insanlığa karşı suçları işleyenin, ekonomik çıkarları insani çıkarların üstünde tutanın Almanya olduğunu da gösteriyor. Dolayısıyla Almanya, hem Türkiye'nin işlediği suçları hem de kendi suçlarını örtbas etmek ve Almanya'nın temiz imajını koruyabilmesini sağlamak için Erdoğan'ın kolluk kuvvetleri gibi davranıyor.
 
Sizler de havaalanında gözaltına alındınız. Nasıl bir muameleyle karşı karşıya kaldınız? Hükümetiniz bunu kısa bir gözaltıyla bırakacak mı, yoksa sonrasında size karşı bir dava açabilirler mi? 
 
L.Walz: Gruptan bir kişi seçmişler ve Irak'ta ne yaptığını sormuşlar. Daha sonra havaalanında bizi karşılamak üzere gelen gruptan bir kişinin kimliğini rastgele kontrol etmek istediklerinde bunun bir provokasyon olduğunu fark ettik ve ne gerekçeyle bu kişiyi böyle bir kontrole tabi tuttuklarını öğrenmeyi talep ettik. Polis, izinsiz bir şekilde gösteri yaptığımızı, olayı bir eyleme çevirdiğimizi iddia etti ve bizi itip kakmaya başladılar. Hepimizin kimliklerini toplayıp, çantalarımızı aramaya başladılar. Bu esnada da gözaltında olduğumuzu bildirdiler. Aramızdan bir kişiyi yere yatırıp, sırtına basarak ters kelepçe yaptılar. Dik duruşumuza karşı verebilecekleri tek cevap elbette ki şiddetti. Bazı suçlarla itham ettikleri bir kaçımız için yasal sonuçları olacağını biliyoruz. Bir kişiye karşı polis memuruna direnme ve barışın ihlali suçlamalarıyla iddianame hazırladılar. Yargı yoluyla bizi korkutmak ve Almanya-Türkiye işbirliği konusunda susturmak istediklerini bildiğimiz için başka arkadaşlarımıza da davalar açılabileceğini düşünüyoruz.
 
Alman basını heyetin Kürdistan ziyaretini nasıl ele aldı? Almanya halkından destek gördünüz mü? Almanya hükümeti ya da basını sizden ziyaretinizle ilgili bir basın açıklaması talep etti mi? 
 
L.Walz: 12 Haziran'da Düsseldorf Havalimanı'nda yaşanan olayın ardından heyetin maruz kaldığı baskılara medyadan büyük tepki geldi. Çok geçmeden bu ilginin nedeninin bazı milletvekillerinin olayı eleştirmesi olduğunu gördük. Yine de bu bizim açımızdan olumlu bir tabloydu. Biz bu yolculuğa zaten Kürdistan'daki halkın sesini duyurmak için çıkmıştık. Her ne kadar savaşın kendisi Alman basınında çok yer bulmuyor da olsa, havaalanında bize karşı muamele bu derin sessizliği bozmuş oldu. Bunun sonucunda sevinerek gördük ki Almanya halkı Barış Heyeti’ne ilgi göstermeye başladı. Almanya genelinde ise pek çok yerel gazete bizimle iletişime geçti ve heyetimizin amaçlarını yazmak istediklerini dile getirdiler. 
 
Federe Kürdistan Bölgesi'ne gittiğinizde neler gözlemlediniz? Sizce sorun neydi ve savaşı durdurmak için inisiyatif olarak Almanya'da neler yapacaksınız?
 
L.Walz: Kürdistan'da hem ulusal birlik için hem barışın sağlanması için çok güçlü bir arzu ve direnme iradesini gördük. Geçen yıl Kani Masi'de hayatını kaybeden bir gencin kız kardeşi ve bir Türk drone saldırısının kurbanı iki kadınla tanıştık. Her ikisi de bize uluslararası bir mücadelenin önemini ve bu savaşın sadece Kürdistan'da savaşmakla durdurulamayacağını, bu savaşa karşı Avrupa'da da mücadele etmenin önemini anlattı. Bunun yanı sıra Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin bu savaşın kapalı kapılar ardında gerçekleşmesini istediğini gördük. Hewler'de Birleşmiş Milletler binası önünde yapmak istediğimiz basın açıklaması engellendi. Boşaltılan köylere girişlerimiz, yerinden edilen insanlarla görüşmelerimiz, Mahmur Mülteci Kampı'na, Şengal'e girişimiz engellendi. Bütün bunların nedeni KDP'nin kendi topraklarında provoke ettiği savaşı saklamak istemesiydi. Bölgedeki gençlik örgütleriyle konuştuğumuzda da öğrendiğimize göre gençlere yönelik şiddetli psikolojik savaş taktikleri kullanılıyor. KDP propagandası, Türk devletinin söylemini takip ederek gençliği bu şekilde susturmaya çalışıyor. Gençler ve kadınlar, bu savaşı bitirebilecek ve tüm Güney Kürdistan'ın direnişinin temeli olabilecek güçlerdir. Biz enternasyonalist gençlik olarak bunu Avrupa'dan da desteklemeli, Avrupa hükümetlerine Türkiye ile işbirliklerini bitirmeleri için baskı yapmalıyız. 
 
MA / Gözde Çağrı Özköse

Diğer başlıklar

07/07/2021
13:26 HDP’den tütün esnafına ziyaret
13:09 Koç’tan miting çağrısı: Gelin güçlü bir ses çıkaralım
12:57 HDP'den madencilere dayanışma ziyareti
12:48 Kayyım şehiriçi yolcu minibüslerin faaliyetlerini durdurdu
12:33 'Tosuncuk' lakaplı Aydın mağdur olduğunu söyledi
11:52 Gergerlioğlu: Kaldığım yerden devam ediyorum
11:51 Gelecek Partisi’nden Şenyaşar ailesine ziyaret: Direnişinizi destekliyoruz
11:45 Adı 5,5 milyon TL'lik yolsuzluğa karışan isim DBB'ye geri döndü
11:41 Tecavüz davasında delillere ilişkin ATK raporu istendi
11:17 13 tutuklu 2 yıldır hastaneye götürülmüyor
11:02 'Gözaltındaki din alimleri muhalif oldukları için hedefte'
11:00 EŞİK Meclis Raporu: 22 grup toplantısında kadının adı geçmedi
10:41 Hakkari’de her gece gürültü çıkaran askerler mahalleliyi bezdirdi
10:17 Sağanak yağış Düzce ve Sakarya'da sele neden oldu
10:17 Iğdır’da ev baskınları
10:02 Fehime Poyraz: Gündoğdu Meydanı Deniz olup taşsın
09:59 Venedik Komisyonu: Derneklere kayyım ataması özgürlük ihlalidir
09:52 Tütüncü kadın: Yıllardır toprağa çapa vuruyorum, neredeydiler?
09:45 Çiftlik Bank kurucusu adliyeye sevk edildi
09:09 Hollanda Parlamentosu Êzidî soykırımını tanıdı
09:03 Dönüşümlü açlık grevi 223'üncü gününde
09:03 Gözaltına alınan gençler: Tecavüzle tehdit edildik
09:02 Ağar’ın şikayette bulunduğu Torun: Güç gösterisi
09:02 2 çocuk, 2 hayal ve gerçekler!
09:01 Alman gençler: İşlenen suçlarda ülkemizin payını ifşa etmek için heyete katıldık
09:00 MED-DER dil çalışmalarını genişletiyor
09:00 Hozan Diyar, Barzani görüşmesini anlattı: Bu treni kaçırmamalıyız
09:00 Van halkı: KDP bu tutumla kendi sonunu getirecek
09:00 07 TEMMUZ 2021 GÜNDEMİ
08:19 33 ilin emniyet müdürü değişti
06/07/2021
23:44 Silopi Belediyesi'nden çocuk istismarı konulu seminer
22:58 Temelli: Biz yürürsek 3’üncü yol başarıya ulaşır
22:48 Zarok Ma’nın açılışına büyük ilgi
22:08 Gergerlioğlu: Bu zafer halkın zaferi
21:47 Gözaltında rahatsızlanan Barış Annesi tekrar nezarethaneye götürüldü
21:20 Gergerlioğlu cezaevinden çıktı
21:03 Mardin’de 4 siyasetçi tahliye edildi
20:54 Gergerlioğlu için cezaevi önüne giden vekiller polis ablukasında
20:42 Meclis’te ‘Hayvanları Koruma Kanunu’ görüşmelerine başlandı
20:28 Mardin'de bir doktor evinde ölü bulundu
20:02 Koronadan 37 kişi daha hayatını kaybetti
19:44 'Kürt düşmanlığı yapanlar Poyraz’ın katilidir'
19:18 Katledilen Melek Aslan’ın duruşması ertelendi
18:46 Van Akademik Odalar Birliği'nden Haziran ayı toplantısı
18:14 AYM kararı: Gergerlioğlu’na 30 bin TL tazminat ödenecek
18:09 DİK ve DİAY-DER üyelerinin serbest bırakılması istendi
17:49 Öztürk: Mücadelemiz Kürt ve Türkiye halklarının başarısı olacak
17:35 DEDAŞ’ın kazı çalışmasında 2 insana ait kemikler bulundu
17:18 AYM Gergerlioğlu kararını tebliğ etti
17:16 Polislerin yargılandığı davanın duruşması ertelendi
17:11 İzmir'de kapı kapı miting çalışması
16:59 Hukukçulardan Gergerlioğlu çağrısı: Kararı uygulayın
16:56 Gergerlioğlu’nun avukatı: AYM kararı siyasi sebeplerden tebliğ edilmiyor
16:52 Gazi Halk Meclisi’nden Şenyaşar ailesine ziyaret
16:33 Depremzedeler mağduriyetin giderilmesi için dilekçe verdi
16:22 Koç’u sakat bırakan Yarbi’ye 10 yıl hapis
16:18 Mardin'de gözaltı sayısı 29'a yükseldi
15:51 CPJ'den gazeteci Boltan’a verilen hapis cezasına kınama
15:41 Mersin'de kamyonet devrildi: 11 yaralı
15:30 HDP'li Eşbaşkan Işık'a 6 yıl 10 ay hapis cezası
15:02 Demiryol işçileri kayırmacılığa karşı sokağa çıktı
14:57 Soylu: Bahçeli'ye minnet duyuyorum
14:49 Öcalan’ın avukatlarından yeni başvuru
14:45 DİK ve DİAY-DER üyelerinin gözaltı süreleri uzatıldı
14:34 Bursa'da bir çocuk istismara maruz bırakıldı
14:33 İstanbul Tabip Odası: Hekimler susturulmak isteniyor
14:31 Kılıçdaroğlu: AYM’nin kararına rağmen Gergerlioğlu halen içeride
14:20 Dersimli Kadınlar’dan ‘Volga Sorgu’ açıklaması
14:10 Duduk sanatçısı Jivan Gasparyan hayatını kaybetti
13:35 Delta plus varyantı tespit edilen 3 kentten ikisini gizledi
12:58 Van'ın hayvan ve saman pazarı esnafları şikayetçi
12:54 Kürt siyasetçilerden 27 gündür haber alınamıyor
12:49 Muhabirimiz Durgut'a haber soruşturması
12:41 Buldan: Kadınlar AKP’yi yürürlükten kaldıracak
12:28 Bahçeli yine AYM’yi tehdit etti
12:06 Şenyaşar Ailesi: Adaleti dayanışmayla sağlayabiliriz
12:02 Gazeteci Okatan hakkında beraat talebi
11:59 HDP’li Mengüç: Kürt illerinde aşılamanın düşük olması tesadüf değil
11:58 TTB'den 8 Mart izni
11:51 HDP iki koldan meydanlara çıkıyor
11:16 Aydın’da erkek şiddeti: 2’si çocuk 6 yaralı
11:14 Jandarma kaza raporunu kendine göre hazırladı
11:10 Gazateci Bağdat’ın duruşması ertelendi
11:06 Maden işçileri Meclis’te partilerle görüşecek
10:58 Çiftlik Bank dosyasına gizlilik kararı
10:48 'Tirşikçî kapitalistlere hayır' diyen tütüncü: Ezilmiş bir proleterin sloganı
10:47 Nusaybin’de ev baskınları: 11 gözaltı
09:25 222 gündür tecride karşı açlık grevindeler
09:12 HAYKURDER Başkanı Paçalı: Bu hileli düzenleme daha çok şiddet getirecek
09:09 Öcalan: Baykal kirli işler dönemini AKP’ye devretti
09:03 'Demokrasiye bir nefes de siz olun' çağrısı
09:02 Musa Orhan'ın avukatları hakkında suç duyurusu
09:02 Dengbêjlerin hayatları ve kilamları kayıt altına alınıyor
09:00 Tutuklulara işkence yapan gardiyanlar aynı cezaevinde görevli
09:00 ‘Ağız içi arama’ uygulaması tutukluların sağlık hakkını engelliyor
09:00 06 TEMMUZ 2021 GÜNDEMİ
08:26 'Demokrasi için bir nefes' mitinginin hazırlıkları sürüyor
00:23 Adalet Nöbeti’nde gözaltına alınanlar serbest bırakıldı
05/07/2021
21:56 Koronadan 35 vefat, 4 bin 537 yeni vaka tespiti
21:10 HDP Kadın Meclisi ve TJA’dan kadın buluşmasına çağrı
20:50 Hewler'de kadın cinayeti
20:37 Aydeniz: Öcalan’ın düşünceleri yayıldığında toplum nefes alıyor
20:16 Madencilerin aileleri: Çözüm istiyoruz
20:13 Batman Barosu'ndan Kozluk’ta yaşanan su kesintilerine ilişkin rapor
20:06 Ankara’da gözaltına alınan gençler serbest bırakıldı
19:35 Gençlik Örgütleri: Katliamlara geçit vermeyeceğiz
19:32 Dilek Doğan’ı vuran polisin cezasının temyiz başvurusu reddedildi
19:25 BTS eyleminin 25’inci haftasında İzmir mitingine çağrı
18:46 HDP Van’da çiftçileri ziyaret etti
18:07 Tokat’ta erkek şiddeti: 3 kadın yaralı
17:50 Boğaziçi Üniversitesi davasında reddi hakim talebi reddedildi
17:33 İşten çıkarılan 2 işçi: İşimizi geri istiyoruz
17:17 Adıyaman ve Malatya'ya çok sayıda asker getirildi
17:06 Diyarbakırlı tütün üreticilerinden de yol kapatma eylemi
16:55 CFWIJ’dan darp edilen gazetecilere ilişkin açıklama
16:53 Susuz bırakılan köylerde ishal ve kusma vakaları arttı
16:39 TÜM BEL-SEN üyesi Mihyaz mezarı başında anıldı
16:33 Erdoğan 2’nci kez ‘Basın Özgürlüğü Düşmanları’ listesinde
16:20 Tozkoparan sakinleri yıkıma karşı Ankara’da
16:18 Patnos Cezaevi'nde şüpheli ölüm
15:56 Süleymaniye’de maaş kesintilerine karşı iş bırakma eylemi
15:55 HDP’lilerden Şenyaşar ailesine ziyaret
15:55 'Demokrasi için bir nefes' mitingine çağrı
15:54 Polisten milletvekiline: Haydi açıklama yapabiliyorsanız yapın
15:33 Alman Parlamenter'den Poyraz’ın ailesine ziyaret
15:31 HDP İnegöl yöneticisi gözaltına alındı
15:25 Mersin'de kadın buluşmasına çağrı
15:17 İskenderun’da hortum
15:07 Diyarbakır'da Sağlık Turizm Çalıştayı
14:45 Milletvekillerin cezaevi önündeki nöbeti sürüyor
14:31 'TEİAŞ özelleştirilemez'
14:30 HDP Genç Kadın Koordinasyonu ajanlaştırma politikalarını teşhir etti
13:45 Sancar: Demokrasi ısrarının tek yolu ortak mücadeleyi büyütmek
13:43 Deniz Poyraz odası açıldı
13:22 Kocaeli'de Gergerlioğlu tepkisi: AYM kararına uyun
13:22 Avusturya Korkmaz’ın tutukluluğuna devam kararı verdi
13:20 Almanya Sol Parti’den HDP’ye ziyaret
13:10 Barış Annelerinden tecride karşı yapılacak açıklamaya katılım çağrısı
12:50 İzmir mitingine hazırlık: HDP 11 milletvekili görevlendirildi
12:31 Bir Deniz Poyraz daha doğdu
12:19 Bor’a 29’uncu soruşturma
12:13 HDP’den Gergerlioğlu için kampanya
12:12 Demokrasi güçleri: HDP'nin siyaset yapma hakkını savunuyoruz
12:07 Şenyaşar ailesi: Milletvekili Yıldız’ın ağabeyi bizi ölümle tehdit ediyor
12:04 Adalet Nöbetine polis saldırısı: Çok sayıda gözaltı
11:50 Haziran ayı enflasyon rakamları açıklandı
11:49 Eruh’ta askeri aracın geçişi sırasında patlama
11:28 Tütün yetiştiricisi: Hakkımızı isteyince terörist ilan edildik
11:25 DFG: Gazeteciler nefessiz bırakılmaya çalışılıyor
11:20 KDP’nin gözaltına aldığı siyasetçilerden 26 gündür haber alınamıyor