Türkiye’nin 23 Nisan’da Federe Kürdistan Bölgesi'ne başlattığı askeri operasyonlar zehirli gazların kullanılmasıyla sürüyor. Türkiye bankalarındaki 42 milyar dolar ve 400’ün üzerinde şirketinden kaynaklı askeri operasyonlara destek veren Kürdistan Demokrat Partisi (KDP), 20 Eylül’de Xelîfan bölgesindeki Dîdewan’dan Hecî Omeran’a kadar kazılan hendeklerle bir hat oluşturdu. Oluşturulan bu hat üzerinde 8 kilometre aralıklarla karakollar inşa etti. Peşmerge kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Türkiye’nin askeri olarak giremediği Xelîfan’ın doğusunda yer alan Xelanî Biyaw alanında KDP eliyle MİT için yeni bir seyar karakol kuruldu. 

 

En son Xelîfan bölgesinin Xelanî Biyaw alanına konumlanan MİT’in, Xelîfan’ın doğusunda ve Korek dağının alt yamaçlarında bulunan Dola Alanê alanında dörder kişiden oluşan 3 grupla hareketli timler oluşturduğu belirtildi.  

 

ÇOBANLARA ZEHİRLİ GAZ TEHDİDİ

 

Operasyonda tıkanan TSK'nin, son 3 ayda sivil yerleşim yerlerinin de bulunduğu alanlara yönelik kullandığı kimyasal gazlar, bölgedeki köylülerce doğrulandı. MİT ve KDP’lilerde oluşan bir ekip bölgedeki muhtarlarla toplantı yaptı. Toplantıda, bölgede PKK'lilerin hareketliliğiyle ilgili bilginin kendilerine aktarılmasını ve köylülerden hayvanlarını belirli saatlerde otlatmaları istendi. Toplantıda ayrıca, çobanların TSK’nin yaptığı bombardımanlarda kimyasal zehirli gazların kullanımı konusunda kimseyle bilgi paylaşmaması konusunda uyarıldığı belirtildi. 

 

Irak’ta yapılacak seçimler öncesi gözlemci olarak gelen heyetlere özelikle zehirli gazlar konusunun açılmaması istenilen toplantıda, çobanların da tehdit edildiği ifade edildi. Tehdit edildiğini anlatan bir Çoban, PKK'lilerin yaşam alanlarının yanı sıra özellikle Kanî Masî nahiyesinin çevresi, Deşişê, Hirorê, Derarê, Kestê, Bankê Jor ve Bankê Jêr köylerinin bulunduğu bölgeler yapılan bombardımanlarda zehirli gazların kullanıldığını söyledi. Bölgede hayvanlarını otlattığı sırada uzak olmasına rağmen yapılan bombardımandan çıkan dumandan etkilendiklerini ve kendisinden biraz uzakta olan 18 hayvanının öldüğünü anlatan çoban, şöyle devam etti: “Kendimi ve hayvanları zar zor oradan uzaklaştırarak kurtarabildim. Ancak maalesef benden biraz uzakta olan 18 koyunu kurtaramadım. Hepsi o yükselen dumandan kaynaklı öldü.” 

 

Bu olaydan sonra gittiği hastanede bombardıman sonucu çıkan gazdan etkilendiğinin kendisine söylendiğini vurgulayan çoban, “Bana 'daha önce uyarıldığınız gibi kimyasal silah ve zehirli gaz, özellikle de yaşadığın bu olay ile ilgili ne basına ne de seçimler için bölgeye gelecek olan yabancı heyetlere söz etmeyeceksin' şeklinde uyarıda bulundular” dedi. 

 

BASIN VE HEYETLER ENGELLENİYOR

 

Barzani ailesine bağlı Gulan ve Zerewanî güçlerinin bölgelere sevkiyat ve yeni askeri noktalar kurmasından bu yana AKP-MHP ve KDP’ye yakın basın mensupları dışında basının bölgeye gitmeleri ise engelleniyor. Bu engelleme son haftalarda Türkiye’nin kimyasal silah ve zehirli gaz kullanımı iddiası ardından daha da arttı. Bunun yanı sıra 10 Ekim’de yapılacak Irak seçimlerine gözlemci olarak gelmeye başlayan Avrupa ve diğer ülke heyetlerinin bölgeye gitmemesi için büyük çaba harcanıyor. Bölgedeki muhtarların yanı sıra çobanlar tehdit edildiği bölgede, gelen heyetlerin Duhok’un Amediyê ilçesini geçemedikleri, heyetlerin istedikleri kişilerle değil sadece KDP Politbüro tarafından belirlenen kişilerle görüştürüldükleri öğrenildi. 

 

70 KÖYE KARAKOL KURULDU 

 

Tüm çabalarına rağmen bölgede şimdiye kadar sonuç elde edemeyen Türkiye, Efrîn’den Xakurkê’ye kadar sınırından 40 kilometre içeriye hakim olmak ve Musul ile Kerkük’ün zenginliklerine ulaşmak istiyor. Zaxo’dan Biradost alanına kadar boşaltılan 70’e yakın köye askeri kontrol noktaları kuruldu. Söz konusu bölgede Barzani ailesiyle ortak olan Yüksel Holding, yol çalışması sürdürürken, Cengiz Holding’in de yapı ve inşaat ihaleleri aldığı ifade ediliyor. 

 

MA / Erdoğan Altan