Ankara Garı önünde 10 Ekim 2015 tarihinde düzenlenen Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi'ne yönelik DAİŞ tarafından gerçekleştirilen bombalı saldırı sonucu 104 kişi yaşamını yitirdi. Katliamın üzerinden geçen 6 yılda mücadelelerini hiç bırakmayan aileler, adalet talep ediyor. Katliamda yaşamını yitirenlerden olan Bitlisli 24 yaşındaki Muhammet Zakir Karabulut, Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi’nde Harita Mühendisliği son sınıf öğrencisiydi. Aynı zamanda HDP Tokat İl Örgütü Saymanı olan Karabulut, kendisinden önce doğan ve yaşamını yitiren kardeşinin adını aldı. 

 

HAKSIZLIĞA KARŞI MÜCADELE

 

Karabulut'u anlatan annesi Zübeyde Karabulut, çocukluğundan yaşamını yitirdiği ana kadar sevilen, başarılı ve gurur duyulan biri olduğunu söyledi. Diğer çocuklarının da onu örnek almasını istediklerini belirten Karabulut, yoksul olmalarına rağmen Zakir'in okuması için fedakarlıklarda bulunduklarını söyledi. Zakir’in hayatı boyunca haksızlığı kabul etmediğini dile getiren Karabulut, evde, köyde ve gittiği her yerde haksızlıklar karşı mücadele ettiğini bu nedenle de HDP içinde mücadele etmeye başladığını ifade etti. 

 

‘HER GÜN AĞLIYORUM’

 

Patlama olmadan bir gün önce eşinin, Zakir’i akşam aradığını belirten Karabulut, o günü şöyle anlattı: “Bütün gün Zakir’e ulaşamadık. Akşam babası aradığında işinin olduğunu o nedenle açamadığını söyledi. Eşim, ‘telefonu annene veriyorum’ dedi. O, ‘şimdi müsait değilim, sabah ararım, konuşuruz’ dedi. Sabah saatlerinde bir köye gittik. Dönüşte servis şoförü, ‘Ankara’da patlama olmuş, çok sayıda ölü var’ dedi. Eve geldik çok geçmeden köyden insanlar eve geldi. Hiçbir şeyden haberim yoktu. Babası odaya girdiğinde ağlamıştı. Nedenini sorduğumda önce söylemedi ama sonra patlamada Zakir’in de olduğunu söyledi. Zaten ondan sonra dünyam başıma yıkıldı. Patlamada oğlum ağır yaralanmıştı. Arkadaşları ona müdahale etmiş ancak polisin patlamadan sonra sıktığı biber gazının etkisiyle yeniden fenalaşmış ve orada yaşamını yitirmiş. 6 yıldır acım dinmedi, her gün, her saat oğlum için ağlıyorum.”

 

'BARIŞ ELÇİSİ NEDEN ÖLDÜRÜLÜR?'

 

“Bir insan barış elçisiyse ve barış istemeye gidiyorsa o insanları nasıl öldürürsün?” diye soran Karabulut, “İŞİD Ankara’ya nerden geldi? Ömrüm yetene kadar bunun hesabını sormaya devam edeceğim. O zamanın Başbakanı Ahmet Davutoğlu, iki gün sonra, ‘2 puanımız arttı’ dedi. Onlara öfkeli gençler diyordu. Bunlar mı öfkeli gençti?" diye sordu.   

 

Katliama göz yumanların da ceza alması gerektiğini vurgulayan Karabulut, "Benim çocuğum ve diğerleri Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın koltuğunun kurbanı oldu. Kaç yıl geçti halen bir gelişme yok. Çocuklarımızın öldüğü yere gitmemize, onları anmamıza dahi izin vermiyorlar. Her koşulda ne kadar barış diyorsak yine de olmuyor” ifadesinde bulundu. 

 

Karabulut, yaşanan katliam ve ölümlerin önüne ancak birlikte mücadeleyle geçilebileceğini dile getirdi. 

 

MA / Özlem Yayan