Irak’ta 10 Ekim’de yapılan parlamento seçimlerinin yankıları ve etkileri sürüyor. Irak Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu tarafından açıklanan resmi sonuçlara göre; katılımın yüzde 41'de kaldığı 329 sandalyeli Irak Parlamentosu, Sadr Hareketi 73, Kanun Devleti Koalisyonu 37, Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) 32, Fetih Koalisyonu 17, Kürdistan Yurtseverler Birliği (YNK)-Goran Hareketi (Kürdistan İttifakı) 16, Ezim 14, İmtidad 9, Yeni Nesil Hareketi 9 ve bağımsız 40 parlamenterden oluştu. Seçim sonucunda Irak’ta hükümet kurmak için hiçbir parti yeterli sandalye sayısına ulaşamazken, önümüzdeki günlerde koalisyon hükümeti için yoğun görüşmelerin başlaması bekleniyor. Seçim sonuçlarına birçok parti ve hareketten itiraz geldi. Katılımın az olduğu seçimin meşruluğuyla ilgili tartışmalar da sürüyor. 

 

Irak Parlamentosu seçimleri sonuçlarını değerlendiren deneyimli gazeteci Necmettin Salaz, ortaya çıkan tablonun Irak’a ve Federe Kürdistan Bölgesi’ne istikrar getirmeyeceğini söyledi.

 

BOYKOT DAMGA VURDU

 

Irak seçimlerinde en çok dikkat çeken konunun halkın seçimleri boykot etmesi olduğunu belirten Salaz, bazı bölgelerde halkın yüzde 80’lere varan düzeyde seçime katılmadığına dikkat çekti. Seçimlerin boykot edilmesinin güvenin kalmadığının göstergesi olduğunu kaydeden Salaz, gelen her hükümetin büyük vaatlerle iktidara geldiğini fakat hiçbir şey yapmadığını belirtti.

 

Seçimlere giren bütün parti ve koalisyonların oy kaybı yaşadığının altını çizen Salaz, “Irak'ta genel olarak İran yanlılarının ciddi kayıpları olurken, Amerikan yanlılarının ise kısmı olarak güçlendiği görülüyor. Bu dönem bir hükümet kurarlarsa büyük olasılıkla Amerika ne buyurursa o yapılacak gibi görülüyor” dedi. Federe Kürdistan Bölgesi’nde de KDP önceki seçimlerde 724 bin oy alırken son seçimde ise oylarını düşürerek 420 bin oy aldığını anımsatan Salaz, “Bu istatistiklere göre milletvekili sayısının düşmesi gerekirken KDP 4 milletvekili daha fazla aldı. Buna nasıl oluyor? Bu aslında AKP’nin pratiğiyle aynıdır” diye konuştu.

 

EKONOMİ 50 KAT KÜÇÜLDÜ

 

Irak’ta hükümet kurmak için Sadr Hareketi’nin KDP ile yakınlık kurmasının beklendiğini dile getiren Salaz, “KDP 32 milletvekili ile Bağdat meclisine gidecek. 9 milletvekili ile Yeni Nesil gidiyor. 4 milletvekili de İslamcı partiden gidiyor. Yani Sadr Kürdistan’dan 45 vekil desteği alabilir. Yanına küçük bir grubu daha alırsa, yeniden iktidarı alabilir. Fakat bu durum hiçbir şeyi değiştirmez. Savaştan kalma ciddi bir borç var. Irak ekonomisi Saddam Hüseyin’den sonra 50 kat küçüldü. İktidara gelenlerin yapacakları çok fazla bir şeyleri yok. Çünkü sorunlar çok. Anlayacağınız burayı çok kötü günler bekliyor. Halkın tamamen güveni bittiği zaman var olan grupların bir çatışmaya girme ihtimali var” diye belirtti.

 

TÜRKİYE TEHLİKESİ 

 

Türkiye’nin de Bağdat Meclisi’nde KDP ve Türkmenler üzerinden kendine temsiliyet bulduğunu ifade eden Salaz, dönem dönem KDP ve Türkmenler tarafından Türkiye yanlısı seslerin duyulacağını söyledi. Bu durumun Araplar ve Kürtler açısından çok tehlikeli olduğu uyarısında bulunan Salaz, "Araplar ile Kürtler arasında bir anlaşma var. Başbakan Şiilerden seçilir, Cumhurbaşkanı da Kürtlerden seçilir. Sünniler de meclis başkanlığını alıyor. Türkiye bu sefer YNK’den bir cumhurbaşkanı istemeyecek. Kendisi ile iyi geçinen KDP ya da Arap Sünnilerden bir Cumhurbaşkanı isteyecek. Bu bir hesaptır. Bunun için KDP, Türkmenler ve muhtemelen onlarla hareket edecek olan Yeni Nesil bunu dayatacak" ifadelerini kullandı. 

 

GÜÇLER ARASI ÇELİŞKİLER 

 

Kürdistan bölgesinde de bir anlaşmanın olduğunu hatırlatan Salaz, şöyle devam etti: "Kürdistan bölgesinde KDP ve YNK arasında bir anlaşma var. Irak Cumhurbaşkanlığı YNK’nindir. Kürdistan Başbakanlığı da KDP’nindir. Eğer Irak Cumhurbaşkanlığı’nda YNK için bir sıkıntı çıkartılırsa, Kürdistan’da kötü yansıması olur. KDP ile YNK arasındaki anlaşmanın pratiği ortadan kalkmış olur. Bu durum Kürdistan’da bir bunalımın başlangıcı olur. YNK, ‘Anlaşmayı bozdunuz. Bu durumda ben sizin başbakanlığınızı tanımıyorum. Bakanlarınızın talimatlarına uymayacağım. Burası benim bölgem’ diyebilir. YNK’nin de 200 bin küsur silahlı gücü var. Böyle bir durum ortaya çıkabilir. Bu bir öngörüdür. Öyle görünüyor, önümüzdeki birkaç aylık süreçte bu problemleri hep birlikte yaşayacağız.”

 

KDP’NİN ŞENGAL'DE 4 VEKİL ÇIKARMASI

 

Federe Kürdistan Bölgesi’nde yapılan seçimlerde en çarpıcı sonuçların yaşandığı yerlerden birinin de Şengal olduğuna dikkat çeken Salaz, Şengal’in seçimlerin bir aynası olduğunu ifade etti. Seçimden önce KDP’nin silahlı güçlerle bölgeye girmek istediğini ve halkın 7’den 70’e buna karşı çıktığını hatırlatan Salaz, KDP’nin burada 4 milletvekili çıkarmasının işin doğasına aykırı olduğunu söyledi. Seçim günü elektronik cihazların bozulması sonucunda 75 bin kişinin Şengal’de oy kullanamadığını ve oy kullanabilenlerin de KDP’ye oy verecek kişiler olmadığını belirten Salaz, “Halkın nefret ettiği bir yapı nasıl oluyor da 4 milletvekili alıyor? Bunun mantığı var mı? Şengal halkı kendi milletvekili adayları seçmeyecek de bunları mı seçecek? Kürdistan genelinde 6-7 bin oyla milletvekili seçildi. Şengal’de 500 bin Êzidî var. Bunlardan 10 bini kendi adaylarını seçemedi mi? Sandıklar KDP bölgesine gitmiş. Seçimin sayımını yapan güçler arasında bunun denetimini yapacak kimse yok. Hal böyle olunca KDP almış dediler. Bu işin doğasına aykırı bir şeydir. KDP bölgesindeki kamplarda yaşayan Êzidîlerin kullandığı oylar da kayboldu ama kağıt üzerinde KDP’ye verilmiş görünüyor” şeklinde konuştu.

 

SEÇİM İTİRAZLARI 

 

Seçimlerde hem Arap Şiilerin hem de Federe Kürdistan Bölgesi'nde YNK’nin ciddi itirazları olduğunu belirten Salaz, “Bu seçimlerde KDP 15 milletvekili çıkarmış mıdır bilinmez ama kağıt üzerinde 32 milletvekili almış ve bunun 4 tanesi de Şengal adına alınmış. YNK kendi oylarının çalındığını söylüyor. Yalandan her yerden bir tane milletvekili YNK’ye verilmiş. KDP sildi süpürdü olmasın diye. Bu sonuçlar hiçbir şekilde inanılır ve güvenilir değil. Türkiye yöntemleridir. Türkiye’nin YNK ve diğer yapılar üzerine oynadığı oyunlar sandıklara yansıtıldı” ifadelerini kullandı.

 

‘GÜN OLUR KÜRTLERİN SABRI TAŞAR’

 

Salaz, şunları söyledi: “Kürt halkı canı yanar susar, aç kalır susar, susuz kalır susar ama bir gün bir patlar, önünde duramazsınız. Daha önce Ranya’da patladı. Saddam güçlerinin Emniyet Müdürlüğü'nü basıp, Saddam güçlerini karakola topladılar... Kürtlerin gün olur sabrı taşar demek, birçok şeyi anlatır.”

 

MA / Ömer Akın