Akdeniz: En maliyetsiz yöntem barıştır

img

DİYARBAKIR - Hazineyi dibi delinmiş kovaya benzeten EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, krizin temel nedeninin savaş olduğunu belirterek, “Eğer bu ülkenin bir güvenlik sorunu varsa, en maliyetsiz yöntem barıştır” dedi. 

AKP -MHP iktidarının içerde ve dışarda "güvenlik" adı altına yürütmüş olduğu savaş ve çatıma politikaları başta ekonomi olmak üzere birçok alanda kriz derinleştirmeye devam ediyor. Halkın her geçen gün yoksullaştığı, enflasyon oranlarındaki artıştan kaynaklı alım gücünün düştüğü bu duruma iktidar çözümsüz. İktidarın gün geçtikçe eridiğini ve çözüm bulmadığını dile getiren muhalefet partilerinden ise erken seçim çağrıları yükseliyor. AKP ve MHP bloğu ise sorunların üstünü örtmek ve iktidarlarını sürdürmek için savaş politikasında ısrar ediyor.
 
AKP-MHP iktidarının iç ve dış siyasetteki sıkışmışlığı, muhalefet partilerin son dönemlerdeki "Kürt sorununun çözümü" yönündeki açıklamaları, Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) yayınladığı deklarasyonunu Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz’le konuştuk. 
 
 Ekonomik kriz her geçen gün derinleşiyor. Muhalefet, krizin nedeni olarak “tek adam rejimi”ni görüyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? 
 
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin etkisi oldu sorusundan önce bu ülkede işçi ve emekçileri inim inim inleten AKP iktidarıydı. 200 bin işçinin grev hakkını yasakladılar. Dolayısıyla krizin kendisini sadece tek adam sistemine bağlamak yanlış olur. Çünkü arkasında ki asıl güç, emek sermaye çelişkisinden beslenen sömürü ilişkileri ağı içerisindeki yapıdır. Buradan baktığımız zaman şöyle bir değerlendirme de görüyoruz. ‘Beşli çete’ diye ifade edilen, AKP döneminde palazlanmış büyük şirketler, yandaş kuruluşlar, sermaye sahipleri ve klikleri gibi oluşumlar. Buda bir gerçek. Gerçekten ülkeyi yağmaladılar, talan ettiler. Ülke zenginliklerini hortumladılar ve hortumlamaya da devam ediyorlar. Ama bu eksik kalır, çünkü TÜSİAD da, Türkiye İşverenler Sendikası da, MÜSİAD da, büyük patron örgütleri de bu tek adam rejimine yol verdi. Bunlar bütün sistem içerisinde bire beş yüz, bire bin beş yüz kazandılar ve kazanmaya devam ediyorlar. Dolayısıyla bu krizin en azından müsebbiplerini sadece beşli bir grupla sınırlandırmamak gerekiyor. Çok daha büyük bir daha geniş bir sermaye grubu bu krizi fırsata çevirdi ve zenginleşmesini sürdürüyor. 
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan krizin önüne geçmek için Eylül ayında "orta vadeli ekonomi programı"nı açıkladı. Bu program yaşanan krizin önüne geçer mi? 
 
 
Hazine dibi delinmiş bir kova gibi, sürekli içi boşalıyor. Sadece 2022 yılında ödeyeceğimiz borç miktarı 240 milyar lira. Bütün bunlara rağmen 2022 yılı sonu itibariyle bütçe yine 270 milyar açık verecek. 
 
EMEP olarak önümüzdeki dönem bütüncül bir büyüme eğilimi görmüyoruz. Sanayide kısmi bir canlılık olabilir ama sanayiden ibaret değildir ekonomi. Ekonomi aynı zamanda hazine, kamu kaynakları, bankalar ve tarımdır. Bütün bu tabloya baktığımız zaman dibi delinmiş bir kova gibi hazine. Sürekli içi boşalıyor. “128 dolar nerede” sorusu da böyle bir şeydi. Şimdi de Erdoğan, orta vadeli bir program açıkladı. Bu programa göre 1 trilyon civarında bir borç ödemesi olacak 4 yılda. Sadece 2022 yılında ödeyeceğimiz borç miktarı 240 milyar lira. Bütün bunlara rağmen 2022 yılı sonu itibariyle bütçe yine 270 milyar açık verecek. Bu daha çok zam ve vergi demek ve bu da faturanın halka yığılması demek olacak. Merkez Bankası faiz indirimini de aynı şekilde okuduk. Bu tür palyatif müdahalelerle ekonomi düzelmez ve döner faturalara yansır. Bölge kentlerini geziyorum ve sahada gördüğüm şey de çok açık bir biçimde TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranlarının en az iki katı bir yıkım var. Pazardaki ve gıdadaki enflasyon, asgari ücretin erimiş olması bütün bunlara baktığımızda da sanayide kısmen patronlar kendi pozisyonlarını korumaya devam etseler de yoksul kesim tam bir buhran içerisinde ve çöküş içerisinde.
 
İktidarın dış politikada izlediği savaş politikalarının ekonomik krize yansıması hakkında ne düşünüyorsunuz? 
 
Türkiye burjuvası Ahmet Davutoğlu döneminde proaktif bir dış siyaset stratejisine yöneldi. Bu neo-Osmanlı çerçevede yayılmacı emperyal bir politika. Yani Suriye’de savaş varsa biz niye dahil olmayalım? Afganistan karışıyorsa biz niye girmeyelim? Libya’da bir iç savaş varsa biz niye bu iç savaşın dışında kalalım dediler ve ülkeyi savaş maceralarına sürüklediler. Dış politikada eksen kaymaları Türkiye'yi Biden’dan telefon bekleyecek duruma getirdi. Düşünebiliyor musunuz, milyon dolarlar yatırıyorsunuz askeri harcamalara. Silah sanayisine 2022 yılı bütçesinden 181 milyar ayrılıyor.  Köylüye, tarıma ayrılan para ise 57 milyar. Demek ki para silahlara harcanmazsa bu pandemi, kuraklık döneminde halkın çok rahat geçireceği bir süreç için kaynak olabilirdi.  Ama hala iktidar ve burjuvazi bunu tercih etmiyor. Bir S-400’e kaç tane öğrenci yurdu yapılır? Bir F-16 savaş uçağına kaç tane okul ya da hastane yapılır. Binlerce insanımız hala aşıya ulaşamadı. Bunlar çözülebilir, köylünün borcu silinebilir, mazotu dolduramadığı için traktörü yerde kalan üretici nefes alabilir. Bunların hepsi yapılabilir ve bu bir tercih meselesi. 
 
 İktidar neden bu politikayı ısrarla sürdürüyor? 
 
Çünkü iktidar hala emperyalistlerle işbirliği politikasında ısrar ediyor. Hala bu niyetten vazgeçmiş değil. Çünkü hala ola ki bir yerde bir karışıklık olur buralarda bir alan kapabilir miyiz beklentisi var. Eğer bu ülkenin bir güvenlik sorunu varsa bunu tartışalım. En maliyetsiz yöntem barıştır. Yani komşu ülkelerle komşu halklarla barış politikası yürüttüğünüzde bu kadar muazzam paralara ihtiyacınız olmaz. Ama bu silahlanmanın daha rasyonel yanı ülkeye dönük bir saldırı değil tersine proaktif sahada askeri pozisyon tutma kaygısından ileri geldiği için bu kadar harcama oluyor. Türkiye’deki 40 yıllık çatışma halinin yarattığı maliyeti hatırlayalım. İktidar çevresi de bunu dile getirdi. Ülke ekonomisini çok derinden sarsan bir pay ve Türkiye ekonomisi aslında güçlü bir ekonomi ama sürekli buradan güç kaybediyor.
 
 Bir süredir il il geziler düzenliyorsunuz. Halkın beklentilerine ilişkin gözlemlerinizi paylaşır mısınız?  
 
 
 İnsanlar geçinemiyor. Çok basit bir durum ortada ve giderek dibe doğru gidiyorlar. Buna karşı sarayın veya bir azınlığın mutlu şatafatı herkesin gözü önünde. Bu sınıfsal uçurum bir sorgulamaya neden oluyor. 
 
Halk artık bıktı. AKP ve MHP'ye oy veren işçi ve emekçilerle bizde konuşuyoruz. Sahada fabrikalarda ciddi bir sorgulama var. Çünkü insanlar geçinemiyor. Çok basit bir durum ortada ve giderek dibe doğru gidiyorlar. Buna karşı sarayın veya bir azınlığın mutlu şatafatı herkesin gözü önünde. Bu sınıfsal uçurum bir sorgulamaya neden oluyor ve insanlar daha politize olmuş durumdalar şuan. Halk, ilgiyle merakla iktidarın nasıl değişebileceğine odaklanmış durumda. Böyle bir zemin var. Bunun karşısında AKP ve MHP bloğunun halka vereceği bir şey kalmamış. Bu zeminin hızla kaydığını onlar da görüyorlar, anketlerde bunun böyle olduğunu gösteriyor. Yani olağan bir seçimde kaybedecekleri kesin, bu durumda olağan üstü bir rejime ya da OHAL'e gelmesi için gayret edeceklerdir. Bunu daha önce yaptılar 7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri arasında neler yaşandığını hep beraber gördük. 
 
AKP -MHP iktidarı oy kaybı yaşıyor. Bu durumda muhalefet neler yapmalı? 
 
Sadece seçime gidip kırmızı kart göstermek yetmez.  Seçim ve sandık güvenlik altında değil. Bunun güvenliğinin sağlanması daha önce de yaptığımız gibi hep beraber demokratik duruşumuzu ve demokrasi güçlerinin birliğini sokakta meydanlarda sağlayarak oluşturabiliriz. Yasal demokratik mitingler yapabilmek, gücümüzü göstermek gerekir. Bunları yaptığımızda güçlenebiliriz. Enseyi karartmaya da gerek yok. Bazen bu tartışmalar şuan da yönelebilir; 'işte ne olursa olsun AKP gitmez, sandığı bırakmaz.' Öyle değil, Türkiye işçi sınıfı, emekçiler, halklarda bir tecrübe edindi. 2 milyon oy geçersiz sayıldı ve ona rağmen çok ciddi bir hamle yapıldı. İstanbul seçimleri yenilendi ona rağmen başaramadılar. Dolayısıyla demokrasi güçleri ve muhalefet burada bir deney kazandı. Umutlu olmak gerekiyor.
 
Erdoğan’ın muhalefete ilişkin "daha başınıza neler gelecek" sözleri bir tehdit olarak çok tartışıldı ve yankıları sürüyor. Bu sözlerin önümüzdeki sürece nasıl etki edeceğini düşünüyorsunuz? 
 
AKP bunu ilk defa yapmıyor. Erdoğan “400 vekil vermezseniz bunlar olur dedi” sonrasında neler oldu. Suruç’ta,  Ankara’da, Diyarbakır'da patlamalar oldu. Ülke siyasi bir türbülansın içine girdi. O dönem bu katliamları yapanlara ‘öfkeli çocuklar’ dendi. Bunlar ilk defa söylenilen şeyler değil, Erdoğan açısında da bunlar ilk değil ama burada 7 Haziran ile 1 Kasım arasında yargıya, anayasaya, kolluk güçlerine, devletin temel yapılarına dönük ciddi kadrolaşmalar oldu. Dolayısıyla iktidar bir anlamda revizyon yüzünü gösteriyor. Revizyon dediğimiz şey anayasa, böyle şirin bir şey gösteriyor ama öte yandan da demir yumruğunu da alttan da gösteriyor. Revizyon yumruğun demir bir eldivenle kapatılması durumu her zaman oldu. Bu devlet gücüdür aslında. Bu devlet gücü, belli zümreler için kullanılırsa eğer sert bir dönem olur fakat toplumsal muhalefete gösterirse toplumsal muhalefet bu duruma karşı demokratik tepkisini ve direnişini gösterir. 
 
Bu tartışmaların yaşandığı bir ortamda HDP 27 Eylül'de 11 maddelik deklarasyon açıkladı. Nasıl değerlendirdiniz ve ne tür etkileri olur? 
 
 
 HDP burada tutumunu ortaya koydu. Şimdi yapılması gereken şey diğer demokrasi, emek güçlerinin, sendikaların, meslek örgütlerinin, sol ve sosyalist partilerinin de kendi tutumlarını ortaya koymalarıdır. 
 
Evet. HDP’de kendi seçeneğini sundu, en doğal hakkı. Dolayısıyla bunları dikkate almak lazım. Bu talepler içerisinde özellikle Kürt halkının talepleri belki daha fazla da dile getirilebilir. Asgari olarak konulmuş bir program olarak görünüyor. Demokrasi taleplerini biz önemsiyoruz. Ama bir sorun var. CHP, beş sağ partisi ile ittifak kurdu. Meclis içinde sanırım üçüncü büyük oturumu yaptılar.  Bir yönetim anlayışını yazıyorlar sanırım. HDP buna dahil değil edilmedi ve buna dahil edilmeyeceği de görünüyor. En azından açık bir biçimde bunu göremiyoruz. Burada kabine oluşturuluyor, hükümet oluşturuluyor. Dolayısıyla bizler bunun karşısında böyle bir şeyin açıklanmasını önemseriz. Tabii her partinin de platformu da yayınlanacak, sadece HDP'nin olmayacak. Bizim de bir hazırlığımız var, diğer sol sosyalist partilerinde bir hazırlığı var. 
 
HDP burada tutumunu ortaya koydu. Şimdi yapılması gereken şey diğer demokrasi, emek güçlerinin, sendikaların, meslek örgütlerinin, sol ve sosyalist partilerinin de kendi tutumlarını ortaya koymalarıdır. Bunu ortaklaştırmak gerekiyor. Burada asgari müştereklerde buluşma konusunda ben HDP'nin yayınladığı tutum belgesinin çok engelleyici bir tutum olacağını düşünmüyorum. Bir uzlaşma metni ortaya çıkabilir. Herkes önceliklerini ortaya koyduğunda iki madde eksik, bir madde fazla kesinlikle demokrasi emek ve demokrasi ortak bir deklarasyonu çıkarmak zorunda. Bunu başarmak zorundayız. 
 
Deklarasyon öncesi  CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Kürt sorununun çözüm yeri Meclistir, HDP muhatap alınabilir” yönünde açıklaması olmmuştu. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? 
 
Kılıçdaroğlu'nun açıklaması değerli ve önemli bir açıklamadır. Ama şöyle bir durum var; CHP bu sorunun çözümü için neden seçimi bekliyor?  Seçimden sonra bu sorunun güvencesi ne olacak? Bunu böyle söyleyip diğer beş sağ parti ile nasıl blok kuruyorsunuz? Bu beş sağ parti üçü de AKP'nin içinden çıkmış sağ partiler. İyi parti, HDP'yi muhatap güç olan bir parti olarak görüyor mu? Seçime böyle girilmez. Seçime tutum, ilkeler, şeffaflık üzerinden girilir ve ortak müzakere böyle yapılır. Yapılması gereken CHP ile HDP'nin bu süreçte diğer demokrasi güçleri ile birlikte Kürt sorunun çözümüne dair bir asgari program ortaya koymaları. Bu olmadığı zaman, güvenmiyorsunuz. Daha önce de çokça "Kürt realitesi vardır" diyen Demirelleri de, "Çözüm sürecini başlatıyoruz" diyen Erdoğanları da gördük. Ama bu işler böyle olmuyor.  Bu işlerin olmasının yolu halkı dinlemek, Kürt halkı ve onun temsilcileri ile birlikte müzakere yapmak ve bir program birliğini seçime taşımak. Bu olmadığı zaman 'seçimden sonra' söylemleri çok da inandırıcı gelmiyor. 
 
Ana muhalefet başta olmak üzere diğer partilerin Kürt sorunu konusundaki söylemlerini nasıl buluyorsunuz? 
 
 
 Kürt halkı, haklarıyla birlikte vardır. Hakları olmadığı zaman vardır demeniz bir şeye yaramıyor. Buradan başlayacaksınız; Kürt halkının hakları nelerdir?
 
Partilerin Kürt sorunu vardır demeleri bir şey ifade etmiyor. Kürt halkı, haklarıyla birlikte vardır. Hakları olmadığı zaman vardır demeniz bir şeye yaramıyor. Buradan başlayacaksınız; Kürt halkının hakları nelerdir. Bunu Kürtler söylüyor, onları dinleyeceksiniz. Anadilde eğitim başta olmak üzere her şeyi tartışacaksınız. Bugün Kürt seçilmişler cezaevinde, belediye yönetimlerine gelen kayyımları çözmek zorundasınız. Bu konularda bir tutumunuz yoksa asgari bir program ortaya koymuyorsanız bütün yaptığınız şey pragmatizm ve çıkarcılıktan ibaret olur. Bu ülkeyi iç işlerinde Meral Akşenerler yönetecekse, yeniden dış işlerinde Davutoğlu olanlar yönetecekse ne anlamı var. Kürtler çok iyi tanır; ‘beyaz toroslar gelir’ diyen açıklamalarının çok iyi tanır. Bu ülkede ekonomiyi yeniden Ali Babacan’lar yönetecekse karşımıza böyle bir kabine çıkacaksa vay halimize. Vay Kürt ve Türk halkının haline, umarım böyle bir seçenek çıkmaz. Bu seçeneğe inananlar fena yanılırlar, bunun faturası çok ağır olur. Bölgede de AKP'nin zemininden kayan Kürtlerin oylarını konsolide etmeye dönük bir şey var, karşımızda sağ cephe var. Bu oylar AKP'den kopacaksa, demokratik mecrasını akması gerekiyor. HDP'ye ya da sol sosyalist demokratik cephelere akması lazım. Neden bir kez daha DEVA veya Gelecek partisi gibi partilere aksın. Buna pirim vermemek gerekiyor. AKP gitsin de ne olursa olsun diyerek halkı seçeneksiz bırakan bir siyaset anlayışı doğru değildir. Yani demem o ki gelen gideni aratabilir. Kürt halkının da buna dikkat etmesi gerekiyor. 
 
MA / Ergin Çağlar

Diğer başlıklar

28/10/2021
09:16 Tutukluların tahliyeleri sudan sebeplerle engelleniyor
09:12 Açlık grevi davasında beraat: Mevzuatta suç değil
09:11 Kamu Başdenetçisi cezaevlerinde işkence olmadığını savundu
09:02 Diyarbakır'daki sendika ve odalar: HDP deklarasyonu çözüm reçetesidir
09:02 Tecride karşı başvuru çağrısı
09:01 Avukat Birkili: Cezaevlerindeki baskılar siyasi atmosferden bağımsız değil
09:01 Gazeteciler: Otoriter rejim basının susturulması üzerine inşa edildi
09:00 Urfa'da konutların fiyatları ikiye katlandı
09:00 Dicle Kültür’den çocuklar için yeni kurslar
09:00 97 yıldır süren inkar, imha ve asimilasyon
09:00 28 EKİM 2021 GÜNDEMİ
08:32 Irak askerine DAİŞ saldırısı: 2 kişi öldü
08:31 İtalyan parlamenter: Kimyasal silah kullanımı konusunda Türkiye’ye baskı yapılmalı
27/10/2021
23:59 Ömeryan bölgesinde yaşamını yitiren Özgün defnedildi
23:58 Bürokratlara asgari ücretin 3 katından fazla maaş ödenmemesi önergesine ret
21:44 Koca’dan Bilim Kurulu toplantısı ardından açıklama
21:24 Kobanê Davası'nda tahliye çıkmadı: AİHM kararının dosyayla ilgisi yok!
20:59 Bütçe Komisyonu’nda Gergerlioğlu’na söz hakkı verilmedi
20:21 Mısır tarlasında cenin bulundu
19:53 Koronadan 210 kişi daha hayatını kaybetti
19:50 Fırat Nehri’nde erkek cenazesi bulundu
19:47 Bütçe Komisyonu’nda tansiyon yükseldi: Gergerlioğlu'ndan Şentop'a tepki
18:45 Van’da bin 800 günlük yasak protesto edildi
18:39 Beşiri’de uzman çavuş ölü bulundu
18:37 Gençler tecridi volta atarak protesto etti
18:34 DAKP: Gökkan mücadelesinden vazgeçmeyecek
18:28 40 öğrencinin istismarına 'örgüt komplosu' savunması!
17:38 Sağlık çalışanları çalışma ve özlük haklarını talep etti
17:32 DİSK’ten üyelerinin gözaltına alınmasına tepki
17:01 İstinaf gazeteci Kurşun’a verilen cezayı az buldu!
16:57 Diyarbakır'da 6 kişi tutuklandı
16:48 Kobanê Davasında ek klasör sayısı 6 ayda bine çıkarıldı
16:36 HDP’den bütçe eleştirisi: Meclis yürütmenin vesayeti altında
16:25 Deniz Poyraz dava dosyasına konulmayan bilgilere DHA nasıl ulaştı?
15:48 Rusya: İHA’lar Ukrayna’da istikrarsızlık yaratıyor
15:43 Çeşme’de bilirkişi incelemesi yapıldı
15:31 Suruç Aileleri: Katliam iktidara uzandığı için dava kapatıldı
15:25 'Cezaevleri işkencehaneye dönüştürüldü'
15:24 Mahkemeden ÇED kararına iptal
15:17 13 öğrenci hakkında zorla getirilme kararı
15:13 Tecavüz haberini paylaştığı için tehdit edildi
14:59 Doktorlar Kovid-19 Meslek Hastalığı Yasası'nın çıkarılmasını istedi
14:51 Gelecek Partisi'nden Şenyaşar ailesine ziyaret
14:35 ‘Gelirde adalet vergide adalet sağlansın’
14:25 HDP'nin ihraç ettiği belediye başkanının koruması rüşvet almaktan tutuklandı
14:06 Bütçede usul tartışması: Bakanlar propaganda yapmaya geliyor
14:06 Diyala’da ikinci saldırı: 7 kişi yaşamını yitirdi
14:03 Denizli'de bir kadın katledildi
13:47 ‘Eşitlik Ayşe Gökkan gibi siyasetçilerin mücadelesiyle mümkün’
13:42 Avrupa'daki örgütlerden OPCW'ye kimyasal silah çağrısı
13:36 Müebbet istenen tecavüz sanığının tutuklanması talebine ret
13:19 İHD'den Marmara cezaevleri raporu: Tecrit uygulamaları arttı
13:03 Akşener: Türkiye'de kara para devlet eliyle aklanıyor
12:47 Yüzde 90 engelli tutukluya işkencenin araştırılması talebi
12:29 Suruç Ailesi: Adaleti nerede arayacağım?
12:14 Kayyım Zarokistan kreşinin tabelasını değiştirdi
12:13 Demirtaş: Doların neden 10 TL olduğunu Kobanê Davası'nda izleyin
12:02 Şenyaşar ailesi: Kötü gidişatın temelinde adaletsizlik var
12:01 Bayındır: Savaşı genişletmek isteyenler yok olmakla karşı karşıya
11:51 Şêladizê’de KDP saldırısı: 1 kişi yaşamını yitirdi
11:08 Öğretmene şiddet protesto edildi
10:46 Mehmet Öcalan'dan ‘volta atma' cezasına tepki: Yasak için gerekçe yaratıyorlar
10:26 Haber alınamayan Dinler çifti gözaltında
10:25 'AKP krizin çıkışını Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırmakta arıyor'
09:55 Van’da yasak 5 yıla dayandı
09:54 Öcalan: Demokratik Cumhuriyet’in inşasını sağlayacak anayasa kurulmalı
09:52 Engelli tutuklu tuvaleti kullanamıyor
09:51 Van'da tutuklulara ölümüne işkence
09:50 Devecioğlu: Tezkereyle kaynaklar savaş sermayesine aktarılıyor
09:49 Pandemi döneminde 152 bin esnaf kepenk kapattı
09:37 ‘Volta cezası Türkiye gerçeğinin İmralı’da uygulanmasıdır’
09:31 Akdeniz: En maliyetsiz yöntem barıştır
09:13 Gençler bağımlılığa karşı özsavunma hattını örgütleyecek
09:13 Aydın: Despotik bir infaz rejimi yaratıldı
09:12 Artuklu Belediyesi’nde başkana rağmen bütçe belirlendi
09:09 Sınırdan Barzanî'ye çağrı: Kürt ittifakı ekmek ve su kadar ihtiyaç
09:08 Tecavüz failini aklamak için AKP'nin kapısı çalındı
09:06 Uygulanmayan yasalar öldürüyor!
09:04 ‘Suruç katliamında gerçek failler ortaya çıkarılmadı’
09:01 Suların çekilmesiyle gün yüzüne çıkan tarihi kilise dökülüyor
09:00 27 EKİM 2021 GÜNDEMİ
08:38 11 Kongre üyesinden Biden’a 'Türkiye tehlikeli' mektubu
08:21 Irak’ta DAİŞ saldırısı: 12 ölü, 15 yaralı
26/10/2021
23:59 Doların yükselişi Uykusuz’un kapağında
20:49 Özsoy: Türkiye, Suriye’ye 3 bin 400 kez saldırdı
20:15 Kovid-19’dan 215 yeni vefat
20:11 Fuhuş çetesi davasında DNA örnekleri eşleşti
19:42 Amedspor Teknik Direktörü Toros ile yollarını ayırdı
19:40 Cizre'de intihar girişimi
18:41 Bünyan Cezaevi’nde koğuş provokasyonu
18:39 Antakya Emek ve Demokrasi Güçleri’nden tezkere tepkisi
18:26 Savaş tezkeresi 2 yıl daha uzatıldı
18:25 Aydeniz: İktidarın sarılacağı tek yol savaş, işgal ve talan politikası
18:14 DBP eski il eşbaşkanına 7 yıl 6 ay hapis cezası
18:03 Kadınlar için uygulanmayan '6284' Naci İnci için uygulandı!
17:52 Özsavunma hakkını kullanan Demir'e 16 yıl hapis cezası
17:49 Yüksekdağ: 5 yıl önce bizi tutuklayanlar 5 yılda siyasi hayatlarının sonuna geldi
17:35 Oluç: Çare Kürtlerle barışmakta
17:24 Boğaziçi protestolarına katılan 97 öğrencinin duruşması ertelendi
17:13 Operasyon bölgesindeki yaşlı çiftten haber alınamıyor
17:08 Savcıdan cinsel istismar davasında bir ceza, bir beraat talebi
16:56 Aleyna Çakır’ın katil zanlısı Uygun hakkında yeni bir dava
16:49 Kuzey ve Doğu Suriye'de Türkiye saldırıları protesto edildi
16:48 Beştaş: Tutuklu koğuşlarının arasına DAİŞ’liler yerleştirilmeye çalışılıyor
16:42 Cinsel saldırı sanığına ‘basit istismar’dan ceza
16:36 Amedspor kupada bir üst tura yükseldi
16:32 Cenazelerin teslim edilmesi talebiyle eylem
16:26 Meclis'te tezkere görüşmeleri başladı
16:10 DEVA’dan ‘sokağa çıkın’ çağrısı
15:55 Meclis'te HDP dövizleri: Tezkere savaştır
15:55 DEVA tezkereye 'evet' diyecek
15:27 Köylüler ÇED toplantısına izin vermedi
15:26 Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a tezkere tepkisi: Senin her dediğinin altına mühür mü basacağız?
15:18 İzmir’de sağlık personeline saldırı kınandı
15:01 CHP, Suriye-Irak tezkeresine 'hayır' oyu verecek
14:47 EŞİK’ten HDP’ye ziyaret
14:47 Dilan'ı katleden Maruf Kok hakkında savcılık mütalaa verdi
14:26 Mersin Tabip Odası: Dr. Dikmen cinayeti aydınlatılsın
14:18 'Hasta tutuklular serbest bırakılsın'
14:17 Afganistanlı kadınlardan uluslararası sessizliğe tepki
14:14 EMEP’ten tezkere çağrısı: Erdoğan'ın vebaline ortak olmayın
13:55 Azra Haytaoğlu’nun katiline ağırlaştırılmış müebbet talebi
13:54 Saldırıya uğrayan tutuklulardan heyet talebi
13:41 Gazeteci Akoğlu’nun dosyası 3 yıldır mahkemeye ulaşmadı
13:32 Yazar Tutku’nun yeniden yargılama talebine ret
13:19 Kobanê Davası: Özgür Gündem’e ziyaret tutukluluk gerekçesi
12:46 Buldan: Savaş tezkeresi Kürt düşmanlığıdır
12:35 KESK: Savaşa değil barışa bütçe
12:33 Bahçeli hızını alamadı: Kavala vatandaşlıktan çıkarılsın
12:32 Gazeteci Akın ve Sarısözen’in duruşması ertelendi
12:26 Kobanê Davası: Açıklama tanıklara ezberletildi
12:24 Şırnak Cezaevi’nde tutuklulara saldırı
12:23 Plan ve Bütçe Komisyonu başladı: Her 5 TL vergiden 1 TL’si savaşa gidiyor
11:40 Boğaziçi öğrencilerinin duruşması başladı
11:35 Şenyaşar Ailesi: Neden 3 buçuk yıldır soruşturma açılmıyor?
11:27 Avukatlardan İmralı başvurusu
11:26 DAD: Tezkereye hayır, barışa ikrar verelim
11:17 Konya katliamı şüphelisi Ali Keleş’in tutuklanması talebine ret
10:09 Siyasi tutukluların koğuşlarının arasına DAİŞ'liler yerleştiriliyor
09:52 40’ı aşkın öğrenciyi taciz eden müdür yardımcısının duruşması yarın
09:41 ‘Ağır hasta tutuklu Arı tahliye edilsin’
09:41 AKP meclis üyesinin çarptığı motosiklet sürücüsü yaşamını yitirdi
09:29 Öcalan başvurusu AK gündeminde: ‘Koşullu salıverilme talebi’ hakkı doğabilir
09:06 'KDP gerçeğin ortaya çıkmasını istemediği için cenazeleri vermiyor'
09:04 Kürt Araştırmaları Derneği'nden 3 bin kişiye online ders
09:04 ‘Kürt sorunu çözülmeden diğer sorunlar çözülemez’
09:02 Yazıhan'da okul var yolu yok!
09:02 Barınamayan öğrenciler talepleri için harekete geçiyor
09:01 Diyarbakır'a su veren Gozelî 51 yıldır susuz!
09:01 Okullar salgının yayılma alanları haline getirildi