Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırı tehditleri sürerken, YPG Sözcüsü Nurî Mehmud, gelişmeleri değerlendirdi. ANHA’ya konuşan Nurî Mehmud, Rusya’nın son tatbikatlarla güç gösterisi yaptığını belirterek, tatbikatların, çözüm getirme ve savaşın önünü alma konusunda yetersiz olduğunu söyledi. Mehmud, “Bununla birlikte AKP-MHP hükümetinin başındaki Erdoğan’ın tehditlerine karşı Suriye’yi koruyacağı imajı yaratıyor. Ancak çözüm bu değil. Rusya gibi bir devletin, Suriye halklarını birleştirme ve demokratik çözümün önünü açmak gibi daha önemli roller oynaması gerekir” dedi. 

 

‘HALK OLMADAN SONUÇ ALINAMAZ’

 

Rusya ve ABD gibi Suriye sahasında bulunan büyük güçlerin, bu zamana kadar demokratik ve siyasi çözüm geliştirememesini “ayıp” olarak değerlendiren Mehmud, şöyle konuştu: “Özerk Yönetim modeli ve önerilen diğer sistem modellerinin Suriye genelinde uygulanması üzerine ciddi tartışmalar yürütülmeden ve bu tartışmalara tüm halkları katmadan, Suriye halklarının istediği sonuç alınmaz.”

 

‘RUSYA ÇÖZÜMÜN ÖNÜNÜ AÇMALI’

 

Rusya ile Türk devleti arasında Kobanê üzerine pazarlık yapıldığı iddialarına ilişkin de Mehmud, “Bir pazarlık söz konusu olabilir, ancak resmî olarak bu konuda herhangi bir bilgi bize ulaşmadı. İddia edilen pazarlığın bir örneği yakın geçmişte Efrîn üzerine olmuştu. Her zaman şunu dile getirdik; Rusya siyasi ve demokratik çözümde rol alması gereken bir güçtür. Garantör bir güç olarak çözümün önünü açmalıdır” diye konuştu.

 

‘TECRÜBEMİZ VAR’

 

Mehmud, YPG-YPJ ve QSD olarak bugüne kadar devrim değerlerini korumak için mücadele ettikleri, bu mücadeleyi de meşru savunma temelinde sürdürdüklerini ifade ederek, “Devrimin amacını, onurunu ve değerlerini korumak amacıyla kurulduk. Bu süreçte büyük tecrübeler de edindik. Özellikle faşist AKP-MHP’nin şefi Erdoğan’a bağlı DAİŞ, El Kaide ve bunların beslemeleri olan terör gruplarına karşı savaş tecrübemiz var” dedi. 

 

YENİ TAKTİK VE STRATEJİ

 

Efrîn, Girê Spî ve Serêkaniyê savaşlarından dersler çıkardıklarını kaydeden Mehmud, Türk ordusuyla mücadelede askeri dengeyi kendi lehlerine çevireceklerini söyledi. Mehmud, “Efrîn, Girê Spî ve Serêkaniyê’de hava saldırıları yoğundu. Yani güçlerimiz ile Türk ordusu arasında savaş teknolojisi açısından denge yoktu. Bu durum güçlerimiz tarafından süreç içinde yoğun bir şekilde tartışıldı ve nasıl tedbir alınacağı konusunda taktik ve stratejiler geliştirildi. Sonuç olarak güçlerimiz meşru savunma temelinde devrim amaçları ve değerlerini, toplumun onurunu korumak için ne gerekiyorsa yapmaya hazır” diye konuştu. 

 

‘ÖNCELİĞİMİZ ÇÖZÜMDÜR’

 

“Güçlerimiz her zaman Suriye için çözümü ön plana çıkarmıştır” diyen Mehmud, “Amacımız Suriye içinde demokratik çözümdür ve meşru savunma ilkeleri gereği bunu yapmaya çalışırken önceliğimiz savaş olmamıştır. Fakat sürekli saldırılarla karşı karşıya olduğumuzdan kendimizi savunmak için savaşmak zorunda kaldık. Mecbur kaldığımızda ise nasıl direndiğimiz ortadadır; zafer bizim ve halkımızın” şeklinde konuştu. 

  

‘HALK HAZIRLANMALI’

 

Kuzey ve Doğu Suriye halklarına da çağrı yapan YPG Sözcüsü Mehmud, şunları kaydetti: “Rojavayê Kurdistan ve Kuzey ve Doğu Suriye halkı büyük fedakarlıklarda bulundu. Devrim sürecinde hem onuru hem de devrim amaçlarını korumak adına büyük kahramanlıklar gösterdi ve teröre karşı büyük zaferler kazandı. Devrimci Halk Savaşı’nı bu şekilde yürüten bir halk, özgürlüğe ulaşana ve değerlerini korumayı garantileyene dek durmayacak. Haliyle bu halk, Osmanlı saltanatını kurmak isteyen Türk cumhurbaşkanının tehditlerine karşı da gerekeni yapacaktır. Güçlerimiz YPG-YPJ ve QSD, halkın iradesi ile oluşmuştur ve bizi ayakta tutan da bu iradedir. Halkımız bu gerçeklik temelinde örgütlenmeli ve kendini özgür ve onurlu yaşama hazırlamalı.”