Cezaevlerinde hak ihlallerinin artması, ölüm haberlerinin gelmesine neden oluyor. İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) 2020 ve 2021’i kapsayan iki yıllık verilerine göre cezaevlerinde 59 tutuklu yaşamını yitirdi. Tutukluların sağlığa erişemediğini ve bu konuda çok sayıda başvuru aldıklarını söyleyen İstanbul Tabip Odası Yürütme Kurulu üyesi Osman Küçükosmanoğlu, ağır hastalıklarına rağmen tutuklular için “cezaevinde kalabilir” raporu hazırlayan Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) insanlık suçu işlediğini kaydetti. 

 

PANDEMİ GEREKÇESİ  

 

Cezaevlerinde sağlığa erişim sorununun uzun zamandır devam ettiğini belirten Küçükosmanoğlu, pandemi döneminde bu sorunun daha da arttığını ifade etti. Tutukluların haklarının pandemi bahanesiyle engellendiğini belirten Küçükosmanoğlu, aile ve avukat görüşünün, tedavi hakkının engellenmesi, sosyalleşme haklarının engellenmesi gibi kimi sorunların yaşandığına işaret etti. 

 

'ŞARTLAR KÖTÜLEŞİYOR'

 

Hak ihlallerine ilişkin kendilerine çok sayıda başvurunun yapıldığını paylaşan Küçükosmanoğlu, “Özellikle siyasi mahpusların sağlığa erişimle ilgili yaşadıkları hak ihlalleri üst seviyede. Bu konunun gündeme getirilmiş olmasına rağmen gerekli düzenlemeler yapılmıyor. Covid önlemleri birçok alanda kaldırılmış olmasına rağmen, cezaevlerinde açık görüşlerin yaptırılmaması, tutukluların sağlığa erişimlerinin engellenmesi gibi ihlaller devam ediyor. Şartların düzeltileceği yerde, daha da kötüleşiyor” ifadelerini kullandı.

 

Kendilerine yapılan başvuruların başında, tutukluların doktora ulaşımda sorunların yaşandığını kaydeden Küçükosmanoğlu, “Kelepçeli muayene, ring araçlarıyla hastanelere sevk edilmesi, aciliyeti olan hasta tutukluların bekletilmesi, cezaevinde kalamayacak durumda olan hasta tutukluların görmezden gelinmesi gibi sorunlar yaşanıyor” dedi.

 

'ATK İNSANLIK SUÇU İŞLİYOR'

 

Hasta tutukluların durumunda ATK’nin rolüne de değinen Küçükosmanoğlu, tahliye edilmesi gereken tutukluların tahliyelerinin engellediğini söyledi. ATK’nin hiçbir zaman bağımsız olmadığının altını çizen Küçükosmanoğlu, kuruluşundan bu yana siyasi iktidarın uygulamalarını temize çıkarmaya çalışan bir kurum olduğunu vurguladı. Küçükosmanoğlu, “Nitekim bir ay içerisinde 7 mahpusun cezaevinde yaşamını yitirdiğini gördük. Bunların bir kısmı kronik hastalığı olan, hastanede kalması gerekirken, cezaevinde tutulan kişiler olduğunu biliyoruz. Bu uygulama bir işkenceye dönüşmüş durumda. Kronik hastalığı olan, hastalığı ilerlemiş olan mahpusların cezasının ertelenmesi gerekirken ATK’nin siyasi kararlarıyla tutulmaya devam ediliyorlar. Bu bir insanlık suçudur” diye belirtti.

 

SORUNUN ÇÖZÜMÜ 

 

Cezaevlerinde yaşan hak ihlallerinin “Türkiye’nin yüz karası” haline geldiğini söyleyen Küçükosmanoğlu, “Cezaevindeki bu sorun ülkenin genel durumuyla ilgilidir. Bununla ilgili yeterli kamuoyunu oluşturmak gerekiyor. Bizler sadece cezaevinde bir düzelme beklemiyoruz. Hem cezaevlerindeki bu sorun, hem de genel bir demokrasinin hüküm sürmesi gerekiyor. Cezaevlerindeki sorunlar bu siyasi iktidarla düzeleceğini beklemiyoruz. Çünkü uygulamalar bize bunu gösteriyor” şeklinde konuştu. Küçükosmanoğlu, cezaevlerindeki sorunlara karşı herkesin duyarlı olması gerektiğini belirterek, sorunun iktidarın değişikliğiyle çözüleceğinin altını çizdi.