İmralı Cezaevi’nde ağır tecrit koşullarında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan, aile ve avukatlarıyla görüştürülmüyor. Öcalan’ın ailesi ve avukatlarının her hafta Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı ve İmralı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü’ne yaptıkları başvurular ise yanıtsız bırakılıyor. 

 

Öcalan üzerinde sürdürülen tecrit politikasını değerlendiren Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van İl Eşbaşkanı Fikret Doğan, Öcalan üzerinde sürdürülen tecridin halkların gücüyle kırılması gerektiğini söyledi. 

 

 

‘BARIŞ SAYIN ÖCALAN İLE GELİR’

 

Yıllardır Türkiye’de sistemin ve devletin, Kürt halkı ile imtihanın devam ettiğini belirten Doğan, Ortadoğu’da sorunların kapitalist güçler tarafından çözülmek istememesinin, çözümsüzlüğün ana nedeni olduğunu kaydetti. Doğan, “Türkiye Cumhuriyeti devleti, kuruluş kodları ile hiçbir şekilde yüzleşmedi, pozitif bir akılla kendi içinde yaşayan halkların sorunlarını çözmek için bir irade geliştirmedi. Son 50 yıldır da yaşananların adına ne dersek diyelim artık bu halkların böyle bir yaşamı devam ettirmesi mümkün değil. Bu coğrafyada binlerce insanımızı kaybettik, milyonlarca insanımız topraklarını bırakarak metropollere göç etmek zorunda kaldı. Bu topraklar her türlü zulmü gördü. Bu toprakların artık barışa ihtiyacı var ve bu barış ancak ve ancak Sayın Öcalan ile olabilir” dedi.  

 

‘TECRİT TOPLUMA UYGULANIYOR’

 

Öcalan üzerinde sürdürülen tecrit politikasının tüm topluma uygulandığını belirten Doğan, “Sayın Öcalan’ın tüm Kürt halkı başta olmak üzere diğer halklar üzerinde de bir karşılığı bulunmaktadır. Sadece Türkiye sahasında geçmiş yıllarda yapılan bir imza kampanyasında ‘Sayın Öcalan benim irademdir’ denilerek 6 milyondan fazla imza toplandı. Bu imzalar TBMM ve Avrupa Parlamentosu’na gönderildi. Devletle sürdürülen bu mücadelede devletin zaman zaman ağır tecride rağmen Sayın Öcalan ile görüşme gerçekleştirdiği, fikir alış verişinde bulunduğunu da biliyoruz. Ne zamanki Sayın Öcalan’ın topluma bir mesajı yayınlanmışsa ve tecrit ufacık da olsa yumuşatılmış ise, bu toplumda barışın ve huzur boy vermiştir. Tüm insanlar bunu görmeli, aktörlerin dinlenmesi ve sözlerinin topluma yayılmasının olanaklarının yaratılması gerekiyor. Tecridin artık hiçbir işe yaramadığı da ortadır. Bu 50 yıllık süre içerisinde Kürt halkı ile imtihanı geçemeyen bütün hükümetler, iktidarlarını kaybetti. Mehmet Ağar, Süleyman Demirel gibi nice siyasi liderler bu sorunu çözemedikleri için sorunun altında kaldı. Yaklaşık 20 yıldır bu ülkeyi yöneten AKP iktidarının da sonu gelmiştir” diye konuştu. 

 

ULUSLARARASI KOMPLO

 

Kürt halkının büyük bedeller ödeyerek bu duruma geldiğini söyleyen Doğan, Kürtlerin artık Ortadoğu siyasetini belirleyen temel bir güç olduğunu ifade etti. Bu gerçeğin herkes tarafından göründüğünü kaydeden Doğan, Öcalan üzerinde sürdürülen tecridin uluslararası komplonun devamı olduğunu söyledi. Doğan, “Öcalan üzerinde halen tecridin devam ediyor olması, bu uluslararası güçlerin halen komplonun arkasında durduklarının göstergesidir. Halkların öz gücüne dayanarak Sayın Öcalan’ı savunmamız gerekiyor. Halkların gücü bu tecridi kırmalıdır. Uluslararası komployu boşa düşürecek, halklara rahat bir nefes aldıracak adımlar atmamız gerekiyor. Herkese düşen görev budur. Bütün hakların geleceği barıştan geçer. Hiçbir savaşın kazananı olmamıştır” dedi. 

 

HALK GEREKEN CEVABI VERECEK

 

Ülkede devam eden savaş, gözyaşı, kan ve tecridin büyük bir yoksulluk yarattığını ifade eden Doğan, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Türkiye’de bu gün zemheri ayazda, 50 kuruşa daha ucuz ekmek alabilmek için insanlar kuyruğa giriyorsa, ülke bütçesinin yüzde 50’den fazlasının savaşa harcandığını tüm insanlar görmelidir. Ülkeyi yönetemeyen AKP, ekonomiyi batırdı, hırsızlığı meşrulaştırdı ve dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir tek adam rejimini geliştirdi. Şimdi bundan kurtulmak için seçimde ne yapacaklarının hesaplarını yapıyorlar. Bu hesap artık tutmayacak ve halklar AKP’ye gereken cevabı verecektir.”