Bu yıl "Dem dema serkeftinê ye” (Şimdi kazanma zamanı) şiarıyla 76 merkezde gerçekleştirilen Newroz kutlamalarında öne çıkan temel talep, 23 yılı aşkın bir süredir İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde ağırlaştırılmış tecrit altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü oldu. Newroz alanlarını dolduranlar, 25 Mart 2021tarihinde ailesiyle yaptığı “kesintili” telefon görüşmesinden bu yana kendisinden haber alınamayan Öcalan'a dair taleplerini, sayılı günlerin kaldığı 4 Nisan'da bir kez daha alanlarda haykırmaya hazırlanıyor. 

 

MED Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED), Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ile Halkların Demokratik Partisi (HDP), Öcalan'ın 73’üncü yaş günü etkinliklerine dair önceki gün yaptıkları açıklamada, “8 Mart ve Newroz ruhuyla Amara'ya” çağrısı yaptı. Etkinlikler kapsamında kimi yerlerde fidan dikimi gerçekleştirilecek ve Öcalan'ın doğduğu yer olan Urfa'nın Halfeti ilçesine bağlı Amara mahallesine yürüyüş düzenlenecek. 

 

DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Öcalan'a dair alanlarda yükselen talepler ve 4 Nisan kutlamaları dair Mezopotamya Ajansı'na (MA) değerlendirmelerde bulundu. 

 

‘ÖCALAN BU HALKIN RUHUDUR’ 

 

Öcalan üzerindeki tecride değinen Öztürk, “İktidar, Kürt halkına Öcalan'ı unutturmak istiyor" dedi. Kürt halkı ve Öcalan arasında güçlü bir bağın olduğuna dikkati çeken Öztürk, bu tespitin 8 Mart ve Newroz alanlarında da bir kez daha ortaya çıktığını vurguladı. Öztürk, "İmralı’da dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir tecrit uygulaması var. Tecridin insanlık dışı uygulama ve işkence olduğunu defalarca dile getirdik. Buna karşı Öcalan’ın da tarihi bir direnişi var. Tecridi derinleştirenler şunu görmeli; Kürt halkıyla Abdullah Öcalan’ı birbirinden ayırmaları mümkün değil. Kürt halkı bir bedense, Sayın Öcalan da o bedenin ruhudur. Ruhsuz bir beden olmaz. Bu gerçekliğin bilincinde halkımız. İktidar tecridi ağırlaştırarak Öcalan’a ‘bak sen burada yalnızlaştın’ mesajı vermek istiyordu. Ama Kürtler bu mesaja karşılık hem 8 Mart’ta hem de Newroz’da Öcalan’ı sahiplenerek, iktidara güçlü bir mesaj verdi” ifadelerini kullandı. 

 

MİLYONLARIN VERDİĞİ MESAJLAR 

 

Newroz alanlarını dolduran milyonların Kürt siyasetine de bazı mesajlar verdiğini kaydeden Öztürk, verilen mesajın ise, “Bakın her şeye rağmen sizin arkasındayız. Sonuna kadar sizi destekliyoruz. Bu desteği görün ve buna göre de tecridi sonlandırmak için mücadeleyi yükseltelim” olduğunu belirtti. 

 

İktidar ve muhalefetin yükselen talepleri görmesi gerektiğine işaret eden Öztürk, şöyle konuştu: "Kürt kurum ve partilerine dönük her türlü kriminalize etmeye yönelik çalışmalara ve özel savaş uygulamalarına da alanlar cevap verdi. Milyonlar, bu saldırıların başarılı olmadığını alanlarda gösterdi. Terörize etme çalışmalarına ve ‘mecaliniz kalmadı’ söylemlerine ‘bir şey elde edemediniz’ mesajı verildi. Muhalefete de ‘kurnazlık, uyanıklık’ yapmayın denildi. ‘Demokrasinin yolu Diyarbakır’dan geçer’ diyerek, oy koparmaya çalışmayın dedi. Muhalefet, ‘Kürt sorununu ben çözeceğim’ diyor ama uluslararası mevzuata göre, insanlık suçu olan tecride dair bir şey demiyor. Böyle bir hesap tutmaz. Bu basit hesap, gelir Amed surlarına çarpar. Milyonlar, muhalefete 'demokrasi diyorsanız, özgürlük diyorsanız, onurlu bir barış diyorsanız, bunun yolu İmralı’dan geçer. Bunun için de muhatap Öcalan’dır' dedi." 

 

4 NİSAN'DA AMARA'YA

 

Newroz'da verilen mesajlarla Öcalan’ın yaş günü olan 4 Nisan’a doğru ilerlediklerini belirten Öztürk, “8 Mart ve Newroz bizim için ne kadar önemliyse Sayın Öcalan’ın doğum günü olan 4 Nisan da bizim için çok önemlidir” dedi. Öcalan’ın doğduğu yer olan Amara’daki etkinliğe çağrı yapan Öztürk, "Sayın Öcalan, ‘Milyonların benim irademdir' dediği biridir. Devlet aslında bugün tecridi derinleştirerek, Öcalan’dan intikam almak istiyor. Çünkü iktidar Öcalan’a ‘Sen bu halkın üzerindeki ölü toprağı kaldırdın’ diyor. Bugün bu tecritle, bu kini ve nefreti kusuyorlar. Öcalan’ın sesinin dışarıya ulaştığı dönemlerde Türkiye’nin çehresinin nasıl değiştiğini çok iyi biliyoruz. Bu süreçlerden biri olan 2013-2015 yılını çok iyi gördük. Onun fiziki özgürlüğü gerçekleşirse neler olur kim bilir? Öcalan umudun, barışın, demokrasinin adresidir. Öcalan’ın fiziki özgürlüğü Türkiye’deki bütün sorunların çözümü anlamına gelir. Kürt halkı son 7 yılda yaşadığı tüm saldırılara rağmen daha güçlü olduğuna dair mesajı verdi. Halkımız Amara’ya akarak, iktidara bir kez daha mesaj vermeli" çağrısı yaptı.  

 

MA / Ergin Çağlar