HABER MERKEZİ - İstanbul, Diyarbakır ve İzmir’de Adalet Nöbeti’ni sürdüren hasta ve infazı yakılan tutukluların aileleri, artık sözde değil, somut adımların atılmasını istediklerini belirtti.

 

Hasta ve infazı yakılan tutukluların serbest bırakılması için ailelerin İstanbul, Diyarbakır, İzmir ve Van’da başlattığı Adalet Nöbeti, sürüyor. Diyarbakır Adliyesi önünde bir araya gelen ailelere, Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED), Diyarbakır Tutuklu Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (TUAY-DER), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Derneği (MEBYA-DER), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Diyarbakır Bölge Temsilciliği, Diyarbakır Tabip Odası, TMMOB, Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırma Derneği (MED-DER), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Partisi (HDP) yönetici ve üyeleri destek verdi.

Diyarbakır Adliyesi önünde bir araya gelen aileler adına açıklama yapan hasta tutuklu yakını Herdem Mervani, “Anayasa’da, yasalarda ‘cezası bir yılın altına düşürse tutuklu tahliye edilmeli’ diye geçiyor. Buna rağmen tutuklular tahliye edilmiyor, hasta tutukluların durumu giderek ağırlaşıyor. Aileler olarak bizim için vicdan açısından ağır bir durumdur. Tüm siyasi partilere ve yetkililere sorunlarını çözülmesini istiyoruz. Artık sözde değil, somut adım atılsın istiyoruz. Taleplerimizin yerine getirilmesini istiyoruz” dedi.  

 

SİYASİ PARTİLERE ÇAĞRI

 

Tutuklu yakını İnci Güler, tutukluların yakınları olarak seslerinin duyulmasını istediklerini belirtti. Güler, “Yasalarda hak olan denetimli serbestlik tutuklular için uygulanırsa birçoğu tahliye olur. Hasta tutuklular dışarıda olacaktı. Ama tutukluların infazları yakılıyor, hasta tutuklular serbest bırakılmıyor. Siyasi partiler de bu konuda taleplerimizi duymalı ve konuyu Meclis’e taşıyıp, sorunu çözmeliler” diye ifade etti. 

 

Tutuklu yakını Nuray Abay ise şunları söyledi: “Adalet istiyoruz. Hasta tutuların serbest bırakılmasını, adaletin yerini bulmasını istiyoruz. Aylardır sadece kendi çocuklarımız için değil tüm tutuklar için nöbetteyiz. Artık yeter. Tüm tutuklular için adalet sağlansın, tutuklulara 100 yıl vermesinler, infazları yakmasınlar."

 

Açıklama “Hak hukuk adalet” ve “Bijî berxwedana zindana” sloganlarıyla son buldu. 

 

İSTANBUL’DA 5’İNCİ HAFTA 

 

Tutuklu yakınları, eylemlerinin 5’inci haftasında da Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi önünde bir araya geldi. Eyleme, HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm ile Silivri 3 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Yakup Akman’ın annesi Fince Akman, Ümraniye L Tipi Kapalı Cezaevi’nde ağır hasta tutsak olan Selim Çiftçi’nin ablası Cemile Çiftçi ve Tekirdağ 2 No’lu F Tipi’nde tek kişilik bir hücrede tutulan Erdal Özel'in ablası Kumri Akgül katıldı. Yakınlarının fotoğraflarını taşıyan tutuklu aileleri, adliye önünde açıklama yaptı.

 

‘YETKİLİLERDEN AÇIKLAMA BEKLİYORUZ’

 

Tutuklu yakını Kumri Akgül, Silivri Cezaevi’nde yaşanan işkence ve ölümlere karşı sessiz kalmayacaklarını söyledi. Yaşanan olayların üzerinden yaklaşık iki hafta geçmesine rağmen yakınlarının durumuna ilişkin bilgi alamadıklarını dile getiren Akgül, “Ne devlet yetkilileri ne de cezaevi yönetimi hiçbir şekilde bilgi vermiyor. Biz devletin bize bir açıklama yapmasını istiyoruz. Açıklama yapılmadan, buradan ayrılmayacağız. Silivri Cezaevi’nden cenazeler çıktı. Yaralı olanlar da haber verilmeden başka yerlere sürgün edildi. Ailelere bilgi verilmemesi ve apar topar götürülmelerini kabul etmiyoruz. Devletin denetiminde olan tutuklular cezaevlerinde işkence ile öldürülüyor. Çocuklarımızın can güvenliği yok. Bir gece yarısı telefonumuz çaldığında, acaba bizim çocuklarımızdan kötü haber mi geldi diye tedirginlik içindeyiz. Buradan Adalet Bakanlığı’na sesleniyorum: Çocuklarımızı zorla bizden aldınız, çocuklarımızın cezaevlerinde ölmesini, işkence ve kötü muamele görmesini istemiyoruz. Bu baskıları kabul etmeyeceğiz” diye belirtti.

 

TUTUKLULAR ÖLÜME SÜRÜKLENİYOR 

 

HDP Milletvekili Züleyha Gülüm, cezaevlerinden her hafta gelen ölüm haberlerine dikkat çekti. Cezaevlerinde hasta tutukluların tedavisinin yapılmadığı ve işkence sonucu tutukluların ölüme sürüklendiğini söyleyen Gülüm, “En son Silivri Cezaevi’nde yaşananları hepimizin gözü önünde önce reddettiler, ‘hiçbir şey olmadı’ dediler. Daha sonra savcılığın talimatı ile ‘orada neler oluyor’ diye araştırıyoruz dendi. Biz bu araştırmanın derinleştirmesini ve doğru düzgün bir soruşturma yürütülmesini istiyoruz. Çünkü cezaevinde yaşananlar aleni açık. Üstünün örtülemeyeceği bir seviyede artık. Cezaevinde yaşanan işkence, kötü muamele ve intihara sürüklenme son bulmalı” dedi.

 

SİLİVRİ’DE YAŞANANLAR SORUŞTURMALI

 

Gülüm, şunları söyledi: “Mahpusların insan hakları temeli kabul edilmeli ve mahpuslara insan haklarını ihlal eden muameleler yapılmamalı diyoruz. Buradan hep birlikte cezaevlerine ses olmaya çağırıyoruz; ölümleri, işkenceyi, kötü muameleyi intihara sürüklenmeyi durdurun. Cezaevinde olanlardan ailelerin bilgileri yok. Aileler bilgi almak istiyor ama bu konuda hiçbir yetkiliden ses yok. Silivri ve diğer bütün cezaevlerinde yaşananlar bir an önce soruşturulmalı, görevliler açığa alınmalı ve yaşananların önü kesilmelidir. Cezaevleri ölüm evleri olmasın.”