Sarıca: Öcalan'ın özgürlüğü demokratik direnişle sağlanır

İSTANBUL - PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanmasının yolunun demokratik direnişten geçtiğini belirten avukat Rezan Sarıca, Öcalan’ın sesinin duyulması halinde toplum karşıtı siyasetin sönümleneceğini ifade ederek, “İmralı’ya ulaşmamız lazım, Sayın Öcalan’ın sesini duymamız lazım” dedi.
 
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde ağır tecrit koşullarda tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 25 Mart 2021 tarihinde kardeşi Mehmet Öcalan ile yaptığı kesintili telefon görüşmesinden bu yana haber alınamıyor. 12 Ekim 2021’de Öcalan’a verilen 6 aylık avukat görüş yasağının süresi dolmadan, Öcalan’a 13 Nisan’da bir kez daha 6 aylık avukat görüş yasağı verildi.
 
Avukat görüş yasakları, İmralı’dan haber alınamama halini, tecridin ağırlaştırılmasını ve bu uygulamaların etkilerini Öcalan’ın avukatı Rezan Sarıca, Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirdi. 
 Öcalan’ın avukatları olarak en son ne zaman görüşme yaptınız?
 
Üç yıldır avukat görüşü yok. İki yılı aşkın bir süredir de yüz yüze aile görüşü gerçekleştirilmiyor. 25 Mart’ta kısa bir telefon görüşmesinden bu yana İmralı’daki müvekkillerimizin hiçbirinden haber alamıyoruz. Bir yılı aşkın bir süredir Sayın Öcalan ve İmralı’da bulunan diğer müvekkillerimizden haber alamıyoruz. Türkiye’de ve uluslararası birçok mekanizma ve başvuru yolunu kullanmamıza rağmen olumlu hiç bir gelişme sağlayamadık. Hem Türkiye’nin hem Ortadoğu’nun mevcut durumu ve müvekkillerimizin tutulma koşullarından dolayı endişe halimiz had safhada. Bir an önce avukat ve aile görüşünün sağlanması gerekiyor.
 
 Öcalan ile avukatları olarak yaptığınız başvurulara yanıt alamazken, Öcalan’a art arda avukat görüş yasağı kararı getirildi. Nasıl değerlendiriyorsunuz bu durumu?
 
Avukat görüşü için yaptığımız başvurulara cevap alamadık. Uzun süredir hiçbir başvurumuza cevap alamıyoruz. En son 12 Ekim 2021 tarihinde alınan 6 aylık avukat görüş yasağı kararının süresini dikkate alarak, mahkemeye başvuruda bulunduk. Öncesinde yasağın bittiği dikkate alınarak hem Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na hem de İmralı Cezaevi idaresine başvuru yapmıştık ama bir yanıt alamamıştık. Kanuna aykırı ve hukuk dışı olmasından kaynaklı da mahkemenin müdahale etmesini istedik. Avukat görüş hakkının tesis edilmesi için bir karar verilmesini talep ettik. Ancak mahkemenin önceki mahkeme kararının başlangıç ve bitiş sürelerini dikkate alınmadan yeni bir yasak kararını verdiğini öğrendik. Dolayısıyla araya hiçbir boşluk girmeden bir birinin devamı şeklinde bir yasak kararı verildiğini görüyoruz.
 
 Sırf mahkemelerin bu kararları vermesi bu kararları meşru hale getirmez. Hem hukuk açısından hem de bizim açımızdan bu kararlar meşru değildir.Yargıda İmralı tecrit sisteminin bir parçası haline getirilerek, aile ve avukat görüş yasakları ile sanki bu süreç hukukiymiş gibi bir algı yaratılmak isteniyor. Ancak bu mümkün değil. 
 
 Bir yasak kararının süresi henüz dolmadan yeni bir yasak kararı verilmesinin hukukken mümkün mü?
 
Hukuken bu elbette mümkün değil. Maddi gerçeklik açısından da, kanunun aradığı şartlar açısından da böyle bir koşul söz konusu değil. Ancak mahkeme zaten kanunun aradığı herhangi bir şartın yerine gelmesini beklemeden, bir delil veya koşul oluşmadan yeni bir yasak kararı verebiliyor. 12 Ekim yasak kararı 22 Ekim’de kesinleşmişti. Bir karar kesinleşmeden o zaman devreye konulmaması gerekiyor. Kararın kesinleştiği tarihten hesapladığımız zaman zaten 22 Nisan’a denk geliyor. 22 Nisan’daki karar bitmeden 13 Nisan’da bir karar alınmasının ne hukukta ne de Ceza İnfaz Kanunu’nda bir karşılığı yok. İmralı özelinde kanun dışı bu karar verildi. 
 
 "Avukat görüş yasağı” yasada nasıl düzenleniyor?
 
Bir mahpus, avukatı ile mesai saatleri içerisinde istediği saatlerde görüşebilir. Bunun için herhangi bir yerden izin almak zorunda değil. İmralı’daki uygulamanın kendisi bu hakka aykırı düzenlenmiş. İmralı’da normal şartlar anormalleştirilmiş ve olağanüstü bir sistem kurulmuş. İmralı’da doğal olan normal avukat görüşünün sağlanması yerine tamamen bir yasaklama, engelleme anlayışı bu sistemin içerisindeki bütün mercilerde mevcut. Bu sisteme rağmen bir avukat görüşünün ne şekilde yasaklanabileceği kanunda ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiş. Onun dışına çıkmak kanun dışına çıkmak demek. Bir avukat görüşü olmadan zaten bir yasaklama verilemez. Yasaklama için bir avukat görüşünün gerçekleşmesi gerekiyor, kanunun aradığı suç hallerinin delillendirilmesi, bilgi, belgeye dayalı bir şekilde ortaya konulması lazım. Bunlar olsa dahi görüş yasaklanmasından önce başka yaptırımlar söz konusu. Mutlak bir şekilde bunlar gelişse bile avukat yasağının kesin verileceği anlamına gelmez. Düzenleme ‘verilebilir’ diyor. Ne süre açısından ne kanun ve maddi şartlar bakımından hiç bir koşul yerine gelmeden, otomatik bir şekilde bu şartların var olup olmadığını incelemeden, direk bir yasaklama söz konusu. 
 
 “Avukat görüş yasağı” kararlarının üst üste verilmesi, karşılaşılan bir durum mu?
 
 
 2016’dan sonra OHAL ile birlikte Türkiye hukuku, OHAL hukukuna dönüştürüldü.
 
İmralı’da 2010’dan önce yoğun hücre cezalarının verildiği dönemler olmuştu. Sonrasında uzun yıllar boyuncu hep uygulamada avukat, aile görüşleri engellendi. Ancak 2016’dan sonra OHAL ile birlikte Türkiye hukuku, OHAL hukukuna dönüştürüldü. 2016’dan itibaren mahkeme eliyle disiplin kurullarıyla sürekli hakları yasaklayan bir uygulama ile karşılaştık. En son 2018 yılının Eylül ayından itibaren disiplin kurulu yasakları yoğun şekilde işletildi. Bu süre içerisinde yasak süresini aşan 3 aylık aile yasağının 5-6 ay uygulandığını gördük. Yasak bitmeden yeni bir yasağın verildiğini gördük. Bugün de bunun avukat görüşü açısından da geliştiğini görüyoruz. 
 
 İmralı’ya dair hayata geçirilen politikalar, zaman zaman bunun dozunun ve seyrinin değişmesi Türkiye’nin siyasetine, geleceğine dair hep ipuçları verdi. Yasaklar ve haber alınamama halini göz önünde bulundurulduğunda sürece dair nasıl ipuçları veriyor?
 
İmralı, Türkiye ve Ortadoğu’da olup bitenlerin okunabilmesinin önemli bir odak noktasıdır. İmralı’da olup bitenlerin hiç kimseyi etkilemeyeceği, hiç kimseye dokunmayacağı algısı ve yanılgısı dağıldı. İmralı’da bugün olup bitenler Türkiye’nin hapishanelerini de aşan, Türkiye’de devletin ve hükümetin siyasal çizgisini belirleyen bir duruma gelmiş durumda, ya da tersi. Müvekkilimiz de benzer şeyi söylüyor. Sayın Öcalan, ‘İmralı da olup bitenlere bakarak, gelecekte neler olabileceği görülebilir.’ şeklinde daha önce bu yönde bir görüş belirtmişti. Bu anlamıyla aslında üzerine odaklanılması, düşünülmesi gereken mekan İmralı’dır ve Sayın Öcalan’ın maruz kaldığı yönelimdir. 
 
 Sayın Öcalan üzerindeki tecrit sisteminin yok edilmesi, İmralı hapishanesinin kapatılması ve Sayın Öcalan’ın özgürlüğünün sağlanması gerekiyor. Bu sağlanırsa, Türkiye’de geriye giden toplumsal, ekonomik, sosyal, hukuksal yaşamın da yeniden düzelmesi, değişmesi mümkün olabilir.
 
İmralı tecrit ve işkence sisteminin vahameti de en üst düzeye gelmiş durumda. Bu kadar kritik bir aşamaya gelmiş. Müvekkilimizin hiçbir durumunu bilmediğimiz bu koşullarda, Türkiye’nin siyasetinin de neye evirildiği görülebilir. İmralı’ya ulaşmamız lazım, Sayın Öcalan’ın sesini duymamız lazım, Sayın Öcalan ile görüşmemiz lazım. Bunun için demokratik bütün kamuoyunun, bütün toplumun Sayın Öcalan’ın etrafında kenetlenmesi gerekiyor. Haber alınamama haline son verilmesi, Sayın Öcalan üzerindeki tecrit sisteminin yok edilmesi, İmralı hapishanesinin kapatılması ve Sayın Öcalan’ın özgürlüğünün sağlanması gerekiyor. Bu sağlanırsa, Türkiye’de geriye giden toplumsal, ekonomik, sosyal, hukuksal yaşamın da yeniden düzelmesi, değişmesi mümkün olabilir. Herkesin kabul edebileceği, huzurlu eşit ve özgür bir ortam amaçlanmalıdır. İmralı’dan kopuk, İmralı’yı görmeden, İmralı’daki uygulamalardan bir haber yürütülecek herhangi bir mücadele tekil düzeyde kalır ve etkisi de zayıf kalır.
 
Elbette bu koşulların özellikle Kürt sorunun çözümsüzlüğü ile bağlantılı olduğunu biliyoruz. Kürt sorunun çözümü ile Türkiye bu gidişattan kurtulabilir. Ortadoğu’daki bu savaş halinin de son bulacağını belirtebiliriz.
 
Toplum karşıtı bir siyaset yürütülüyor. Devletin bu kapatma sistemine karşı bütün toplumunun ses çıkarması, itiraz etmesi gerekiyor. Bugün Türkiye koşullarında bütün hukuksuzluklar, yolsuzluklar, çatışma hallerinin bütün sonuçlarından tutalım da, yaşamın bütün alanlarında hukuk dışı bütün gelişmeler gizleniyor. Bu yönüyle İmralı’da yaşananlar da gizleniyor.
 
 İmralı’da yaşananlar neden gizleniyor?
 
Sayın Öcalan’ın durduğu yer özgürlükler alanıdır. Temel hak ve özgürlüklerin geniş yer bulması, ekolojik ve eşit bir yaşamın inşa edilmesi için mücadelesini yürütüyor.
 
Hakikat neden gizlenir? Güdülen siyasetin dışına çıkmamak için veya toplumdan tepki almamak için. Toplumun kendilerinin yürüttüğü politikaya karşı sessiz kalmaları açısından hakikat gizlenir. İmralı’daki koşulların gizlenmesinin bir nedeni de budur. Aslında Sayın Öcalan’ın çıkıp konuşması, bizlerle aile bireyleri ile görüşmesi; topluma, yaşama ve gelişmelere dair kendi fikir ve düşüncelerini paylaşması halinde ya da tarihsel rolünü oynaması durumunda toplum karşıtı siyasetin de sönümleneceği gerçeği var. Bu yönüyle ne hükümet ne devletin toplumu düşündüğü yok. Toplumsal geleceği de düşündüğü yok. Sayın Öcalan’ın durduğu yer özgürlükler alanıdır. Temel hak ve özgürlüklerin geniş yer bulması, ekolojik ve eşit bir yaşamın inşa edilmesi için mücadelesini yürütüyor. Bugün bu kadar üzerinin kapatılmasının, dört taraftan baskı altına alınmasının nedeni de bu. Yani özgürlük ve hakikat çizgisinden, bu iradeden vazgeçmediği için ve bütün ömrünü toplumun demokratik bir geleceği için ortaya koyduğundan kaynaklı toplumla buluşması veya konuşmasının önüne geçilmeye çalışıyor. Toplumun hakikati öğrenme hakkının da engellendiğini görüyoruz. Sayın Öcalan ise bu toplumun en önemli hakikati ve en önemli değeridir. 
 
Türkiye’nin demokratik geleceği ve Kürtlerin hukuki ve demokratik bir yaşamı açısından en önemli misyona sahiptir. Böylesine tarihsel ve toplumsal gerçeklere sahip müvekkilimizin kapatılması veya onunla ilgili gelişmelerin gizlenmesi toplum karşıtı bir siyasetin ürünüdür. İmralı’da bir hakikat var ve toplumun bu hakikati gördüğünü düşünüyoruz. 
 
 Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi’ne başlattığı saldırıların İmralı’daki durum ile bir bağlantısının olduğunu düşünüyor musunuz?
 
Birbirini besleyen gelişmeler. Tecridin gelişmesi hatta tecridi aşan haber alınamama hali, Türkiye’deki ve Ortadoğu’daki kutuplaşma ve çatışma hali ile paralel bir şiddet seyrediyor. Birbirinin neden-sonuçları olduğunu söyleyebiliriz. Devletin Kürt sorununa yaklaşımı ile ilgili bir şey. Kürt sorununun çözümsüzlüğünü sürdüren devlet, Sayın Öcalan ile tüm görüşmelere de engel olmakta. Sayın Öcalan’ın misyonunu, rolünü oynamasının önüne geçilerek aslında daha içinden çıkılmaz bir çözümsüz ortam yaratılıyor. Böyle bir ortamda yasak, baskı, şiddet ortamının gelişmesi birbiri ile eş güdümlü. Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması, haber alınamama haline son verilmesi, İmralı’nın kapatılması Türkiye ve Ortadoğu’daki şiddet sarmalına son verecektir. Çünkü Kürt sorunun çözümsüzlüğünün hukuk çerçevesinde, demokratik siyasi bir çözüme kavuşması bu savaşların veya çatışma hallerinin de nedenlerini ortadan kaldıracaktır.
 
Sayın Öcalan ile demokratik bir çözüm için görüşülmeye başlanmalıdır. Ne bu çatışma hali ne de savaş hali hiç kimseye kazandırmıyor. Tersine Türkiye halklarına içinde yaşadığımız üzere bunalım düzeyinde ekonomik bir geri dönüşü oluyor.
 
 
 AİHM, CPT ve Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin İmralı’ya dair kararları ve sorumlulukları var. Bu kuruluşların mevcut tutumları Türkiye’nin hukuk dışılığına bir dayanak oluşturuyor mu? 
 
CPT bu derin hukuksuzluktan haberdar. Dolayısıyla şuan müdahale etmesi gerekiyor.
 
Hem Avrupa hem de Türkiye hukukunun toplumun yaşamına cevap olamadığı gerçeği var. İmralı’da mahkeme eliyle ortaya konulan kararların ne kadar kanun ve hukuk dışı olduğunu izah etmeye çalıştık. Temel hak ve özgürlükleri yaşamın her alanında ortadan kaldıran bir Türkiye gerçekliği var. İmralı’daki bu derin hukuksuzluğu bizler CPT’ye düzenli olarak aktarıyoruz. CPT bu derin hukuksuzluktan haberdar. Dolayısıyla şuan müdahale etmesi gerekiyor. CPT’nin ya müvekkillerimizin haklarının uygulanması için ya da oradaki yaşanan hukuksuzluğun gözlenmesi ve tespit edilmesi açısından ve de özellikle müvekkillerimizin durumunun öğrenilmesi için de bir an önce ziyaret gerçekleştirmesi gerekiyor.
 
 Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanmasının yolu nedir?
 
Tekil bir hukuki mücadeleyle bu aşılamaz. Çünkü mahkemelerin, hukukun durumunu ortaya koyduk. Buna son verecek demokratik kamuoyunun duyarlılığı, bilinci ve mücadelesidir. Hukuki güvenliğin kalmadığı koşullarda tek yolun demokratik direnişten geçtiğini bilmemiz lazım.
 
MA / Diren Yurtsever - Doğan Kaynak

Diğer başlıklar

11/05/2022
21:30 Kadına ve çocuğa yönelik şiddet yasası görüşülüyor
21:15 Korona tablosu: 9 vefat, bin 670 vaka tespiti
20:24 Şengal’de saldırılara karşı kitlesel yürüyüş
20:11 Beştaş’tan AKP’ye Kobanê tepkisi
20:03 Manisa’da işçi servisi kaza yaptı
19:41 Diyarbakır'da gökkuşağı büyüledi
19:24 Çocuklardan dil bayramı etkinliğine yoğun ilgi
18:59 İHD’den Somalili esnaflara destek ziyareti
18:53 Barış Grubu üyesi Aysel Doğan yaşamını yitirdi
18:46 Kortak ve Çubuk’un paylaşılan fotoğrafları dava gerekçesi
17:42 Türkdoğan: Yargılanması gereken Soylu’dur
17:33 Gazetecilerin duruşması ertelendi
17:03 Beştaş’tan Erdoğan’a: Faizler neden Nas’a takılmıyor?
16:40 Meclis’te AKP- CHP arasında ‘FETÖ’ tartışması hakarete dönüştü
16:32 DEVA Partili Gürcan tahliye edildi
15:56 ‘TÜGVA’da işkence videosu var’
15:55 Gazeteci Altay’a beraat
15:38 ‘Her yerde adalet arayışı var’
15:33 Kadın örgütleri: İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmiyoruz
15:24 Barzani Şengal’i hedef gösterdi
14:59 Çankaya Belediyesi'nin 'yeşerecek' dediği ağaçlar yerinden söküldü
14:55 Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali 25’inci kez düzenlenecek
14:43 İtalya'da Rojava ile dayanışma için tiyatro gösterimi
14:42 Tosun, Adalet Bakanı'na infazı yakılan tutuklu sayısını sordu
14:31 Küresel sıcaklık 5 yılda kritik eşiği aşabilir
14:17 Hasan Bilgili davasında mütalaa hazırlanacak
14:15 Sağlık örgütlerinden mitinge çağrı: Ankara’yı beyaza boyamaya gidiyoruz
14:03 MKGP’den katledilen 3 kadın gazeteci için açıklama
14:03 Ankara'da polis baskısı
13:48 Engellilerin yüzde 77,1'i yoksulluk riski altında
13:39 Sınır hattı jiletli tellerle örülüyor, hendek kazılıyor
13:39 İran Biradost ve Balekayeti’yi bombaladı
13:38 İstanbul'da Kürt Dil Bayramı etkinlikleri için çağrı
13:37 Cudi Dağı’ndaki köylere giriş yasağı
13:09 Tutuklu yakınları: Sesimizi duyun
12:59 Kolberin arandığı bölge yurttaşların girişine yasaklandı
12:49 Kızıltepe’de 10 kişi gözaltına alındı
12:34 Besta’ya operasyon ağaç kıyımıyla başladı
11:59 Gazeteci Şahin'e 15 yıl hapis istemi
11:57 İstanbul Sözleşmesi 11 yaşında: Mücadeleye devam edeceğiz
11:53 İstanbul’da tramvay ile otobüs çarpıştı: 6 yaralı
11:38 Şenyaşar ailesi: Cumhurbaşkanının söylediklerini kabul etmiyoruz
11:02 Dağ: Gençler yaşamak ve yaşatmak için mücadele ediyor
10:58 Beytüşşebap-Hakkari yolunda kaza: 2 ölü, 5 yaralı
10:57 Almanya'da PKK yasağına karşı hukuki başvuru: Yasak kaldırılsın
10:49 Barış Anneleri: Barzani ve AKP kaybedecek
10:32 Kobanê’de SİHA saldırısı
10:28 Cizre katliamı protestosunda avukatlara 7 yıl sonra beraat
10:23 Sarıca: Öcalan'ın özgürlüğü demokratik direnişle sağlanır
10:11 Tiryaki: Sınır ötesinde istedikleri hedefe ulaşamayınca partimize saldırıyorlar
09:44 'Sessizliği Duyamıyoruz' sergisi sanatseverle buluştu
09:36 Gazeteci Şirin Ebu Akile İsrail askerleri tarafından öldürüldü
09:17 Somalilere baskı arttı: Kızılay’dan gidin!
09:15 Belediye eşbaşkanlarının ilk duruşması görülecek
09:13 Adalet Bakanlığı Öcalan başvurusuna yanıt vermedi
09:12 ‘AKP cezaevleri politikasıyla suç işliyor’
09:11 Kayıplar gizleniyor, izne çıkan uzman çavuşlar geri dönmüyor
09:10 SMJÊ: Êzidîlere yapılan zulmü ancak kadınlar kırabilir
09:09 Üniversite öğrencileri: Arkadaşlarımız okulu terk ediyor
09:08 Tecavüz faili uzman çavuşa ‘rıza’ gerekçesiyle beraat
09:05 Nazire Birlik: Oğlumun katilleriyle işbirliği yapanlara hakkımı helal etmiyorum
09:03 'Kurula çıkmadı' gerekçesiyle infazı 4’üncü kez yakıldı
09:01 Mülteci Meclisi Başkanı: Nefret toplumsal linçe dönüştü
09:00 11 MAYIS 2022 GÜNDEMİ
08:11 Sanatçılar: Varlık yokluk savaşıdır, susmayalım
10/05/2022
23:42 Oremar bölgesine askeri sevkiyat
23:09 Hakkari karayolunda kaza: 3 yaralı
22:56 Mardin’de gözaltına alınanlar serbest bırakıldı
22:33 DİSK-AR Mayıs raporu: Kadın işsizliği oranı yüzde 30
22:26 Hesekê’de saldırılara karşı kitlesel yürüyüş
20:33 Kovid-19’dan 7 vefat, bin 858 yeni vaka
19:47 Cezaevinde sirke yapan kadınlara dava açıldı
19:43 Kürt Dil Bayramı'nda çocuklar için atölye
19:32 Kobanê Davası: Bu komplo sadece bize değil Türkiye’ye de kuruldu
18:49 Venedik Komisyonu’ndan HDP’ye ziyaret
17:47 Şırnak’ta 2 kadın gözaltına alındı
17:43 İzmir'de kamu arazileri hedefte
17:38 Keskin: Salt AKP karşıtlığı yapan muhalefet bizi doğru bir yere götürmez
17:13 ‘16'ncı Entegrasyon Film Festivali’ başlıyor
17:06 Hücreye konulan hasta tutuklu: Nefes alamıyorum
16:57 Diyarbakır’da bir gencin cansız bedeni bulundu
16:54 Gamze Açar davasında ATK’den beklenen rapor gelmedi
16:41 Beştaş: Bu kadın devleti mi yıkacak?
16:38 Batman’da eylem ve etkinlik yasağı
16:09 HDP’ye ziyaretler sürüyor: Saldırı demokrasiye yönelik
16:02 Serêkaniyê'den sıkılan kurşunla vurulan çocuk toprağa verildi
15:54 İzmir'deki Adalet Nöbeti'nden duyarlılık çağrısı
15:43 Kuytul, Kürkçüler'den Patnos Cezaevi'ne sevk edildi
15:42 HDK Kültür Sanat Meclisi'ni ilan etti
15:38 Gezi davasında tutukluluğa itiraz reddedildi
15:37 Kılıçdaroğlu tezkereye 'evet' dediğini unuttu!
14:55 Duhok’ta bir kadın katledildi
14:45 Berwari: Yardım sağlanmazsa Türkiye bir santim ilerleyemez
14:27 AB’den Suriyeliler için 1 milyar euroluk ek destek taahhüdü
14:20 Ebdi: İşgal altındaki bütün bölgeleri özgürleştireceğiz
14:04 Tutuklu yakınları cezaevi önünde: Mücadeleden vazgeçmeyeceğiz
14:02 Hafıza Merkezi: Hak savunucularına karşı iktidar, yargı ve medya el ele
14:01 Van’da pankart davası görüldü
13:43 Özer bir kadının çıkığına merhem sürdüğü için tutuklandı
13:36 Görme engelliler: Noterler hukuksuz uygulamalardan vazgeçsin
13:28 Kürtçe öğretmeni Latifi için imza kampanyası
12:55 Kobane Davası: Gökalp, 2 gizli tanığın beyanlarını yalanladı
12:45 Sancar: İktidar kaos ve korku politikalarıyla başarılı olamayacak
12:18 Davutoğlu’na çağrı: 7 Haziran-1 Kasım süreci yeniden mi sahneleniyor?
12:12 Serêkaniyê'den gelen kurşunla yaralanan çocuk yaşamını yitirdi
12:11 Emine Şenyaşar’a soruşturmada takipsizlik kararı
12:06 Avukatlardan Öcalan’la görüşme başvurusu
12:00 Sınır hattından savaş karşıtı ittifak çağrısı
11:56 10 Ekim Ankara Katliamı Davası’na çağrı
11:44 5 Haziran saldırısında polislere beraat
11:24 80 yaşındaki Özer için yapılan 'ev hapsi' başvurusu reddedildi
11:19 Kimliği belirsiz kişinin girdiği HDP il binası önünde plakasız araç
11:13 HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Birol’dan tepki: Yürüdüğümüz yoldayız
11:02 888 yurttaştan Gezi açıklaması: Kendimizi ihbar ediyoruz
10:46 İdil ve Derik’de ev baskınları
10:46 HES için ilçe sınırları değiştirildi!
10:24 İzmir ve Samsun’da erkek şiddeti: 2 kadın yaralandı
10:23 Kürt tarihinde bir belge: Şewqa Sibê
10:05 RAYBÜS’ün ömrü 3 gün sürdü!
10:04 Polis gözetiminde HDP İstanbul binasına giren kim?
09:57 ‘Tarihin en amansız savaşlarından biri yaşanıyor’
09:27 Türkiye’nin petrol ve doğalgaz hesapları
09:26 Efrîn Kanton Meclisi Eşbaşkanı Naso: 1 milyon kişiyi kirli politikaları için kullanacaklar
09:25 HDP binasına ‘JİTEM’ notu bırakıldı, polis ‘çocuktur’ dedi
09:19 Gazeteci Hewram: KDP işgalci güçlerin enstrümanı oldu
09:01 Korucular bu kez ‘çoban’ olarak araziye gönderildi
09:01 Kayyımdan 10 milyonluk onarım ihalesi!
09:01 Eski pêşmerge: Federe Kürdistan Efrîn kaderiyle karşı karşıya
09:00 Siyasetçi Ebdulxalik: Türkiye işgalci konuma düşmüştür
09:00 Sur'da tescilli yapılarda define aranıyor
09:00 10 MAYIS 2022 GÜNDEMİ
08:38 ‘Zap savaşı, seçimleri de belirler’
08:09 Ekvador’da bir cezaevinde çatışma: 43 ölü
09/05/2022
22:51 Koronadan 8 kişi daha hayatını kaybetti
22:27 Nurhak’ın sınırları değiştirildi, belediye 3 yıl sonra öğrendi!
22:11 ‘Ayşenur Zarakolu Ödülleri' sahiplerini buldu
21:58 BM olağanüstü toplanıyor
21:47 Polisin 'ses ve görüntü' genelgesi durduruldu
21:33 80 ve 79 yaşındaki Özer çifti tutuklandı
21:29 Erdoğan: Alım gücündeki düşüşün farkındayız
21:09 10 Ekim Komisyonu’ndan Davutoğlu açıklaması
20:21 Valilik festivale 2 gün kala konserleri yasakladı
20:03 Dil Kürsüsü kuruldu: Her alanda Kürtçe konuşalım
19:36 Kadına şiddet haritası çıkarıldı
18:58 Özerk Yönetim: KDP Şengal’i temsil etmiyor
18:51 Hazro’da koyun sürüsüne yıldırım çarptı
18:46 Malatya’da Kürt Dil Bayramı etkinliği
18:29 Kobanê Davası: Bekar olmamın yargılanmamla ne alakası var?
18:00 Maden ruhsatları için iptal davası açıldı
17:53 Karaburun'da GES toplantısına tepki