Türkiye'nin Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik 23 Nisan 2021’de başlattığı saldırılar, 17 Nisan tarihinde kapsamlı bir hale getirildi. Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) ortaklığıyla Zap ve Avaşîn bölgelerini de kapsayacak bir şekilde genişletilen saldırılar bir ayını yaklaşırken, buna karşı tepkiler de yükselmeye devam ediyor. Halkların Demokratik Partisi (HDP) il eşbaşkanları, saldırılarda AKP ile birlikte hareket eden KDP'ye tepki gösterdi.  

 

SAVAŞ SİYASETİNE TEPKİ 

 

AKP-MHP'nin ülke kaynaklarını savaşa aktardığını söyleyen HDP Kars İl Eşbaşkanı Cengiz Anlı, KDP’nin saldırılara ortaklık etmesini "ihanet" olarak yorumladı. Anlı, “Ekonomik kriz nedeniyle insanlar artık evine ekmek götüremiyor. AKP-MHP iktidarı ne yazık ki ülke kaynaklarını savaşa yatırmaya devam ediyor. Bu anlayışı kabul etmiyoruz. KDP bir Kürt gücü, fakat çıkışından bu yana sürekli Kürtlerin dışındaki güçlerle iş birliği yapmıştır. Bu nedenle KDP’nin bu ihanetçi politikasından vazgeçmesi gerekiyor. Türkiye’nin de Kürt sorunun demokratik çözümünden yana bir politika sergilemesini istiyoruz. Kürt sorunun çatışmasız ve diyalog yoluyla çözülmesi için sonuna kadar mücadele edeceğiz” ifadelerini kullandı. 

 

İHANETÇİ ÇİZGİ

 

Türkiye’nin saldırılarına KDP’nin destek vermesini "kabul edilemez" olduğunu söyleyen HDP Iğdır İl Eşbaşkanı Süleyman Serhat, KDP’nin "ihanetçi" bir çizgiye düştüğünü söyledi. Serhat, “KDP artık bir işbirlikçi bir güç olduğunu somut olarak kanıtlamıştır. KDP, Türkiye’nin korucusu durumuna düşmüştür. Ne halkımız ne de siyasetçiler olarak biz bunu kabul etmiyoruz. KDP artık bu ihanet politikasına son versin. KDP’nin artık Türkiye tarafından kullanışlı hale gelmesini istemiyoruz. Yol ve yöntem bilmiyorlarsa gelsinler biz öğretelim. KDP kendi bildiğini okuyacaksa Kürtler tarafından tarihin çöp sepetine atılacaklar” diye konuştu. 

 

'KÜRT KAZANIMLARI HEDEFTE' 

 

Türkiye’nin KDP destekliğiyle bölgeyi işgal etmeye çalıştığını söyleyen HDP Ardahan İl Eşbaşkanı Yaşar Kaya, KDP'ye "feodal ve dar ideolojiden çık" çağrısı yaptı. Kaya, “Maalesef KDP destekli, Kürtlerin kazanımlarına yönelik bir ihanet söz konusu. Barzani ailesinin Kürtlere dönük ihanet politikası bugün değil, 1990 yılından bu yana devam ediyor. Bu gün dünyada halkına ihanet edenlerin sonu nasıl bitmişse, KDP’nin sonu da bundan farkız olmayacaktır. Eğer Öcalan'ın gösterdiği paradigma üzerinde bir oluşuma gitmezlerse yok olurlar. Bugün AKP-MHP iktidarı, Türkiye halkları için bir şey ifade etmiyorsa, KDP de Kürtler için bir şey ifade etmiyor. KDP’yi binlerce kez uyardık ama hala yanlışta ısrar söz konusu. KDP’yi eleştirmeye ve yanlışından dönmesi için mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” diye kaydetti.

 

TOPYEKUN SALDIRI

 

Kürtlerin kazanımlarına yönelik Türkiye’nin KDP desteğiyle topyekun bir savaş başlattığını belirten HDP Ağrı İl Eşbaşkanı Cemal Akar, Kürtlerin bu durumu çok iyi görmesi gerektiğini ifade etti. Akar, saldırıların sıradan olmadığına işaret ederek, "Kürtlerin bütün kazanımlarına ve gelecekteki kazanımlarını tasfiye etmeye yönelik bir operasyondur. KDP derhal bu kirli politikadan vazgeçmeli ve sınır ötesi operasyonlara desteğini geri çekmeli. HDP olarak bu durumun karşısında olmaya ve KDP’nin ihanet politikasını eleştirmeyi sürdüreceğiz. Kürtlerin birlik olması lazım. KDP’yi yaptığı yanlış politikaları nedeniyle mahkum etmek lazım” dedi.

 

‘AİLEVİ MENFAAT SÖZ KONUSU'

 

KDP’nin politikalarının Kürtlerin yararına olmadığını kaydeden HDP Bitlis İl Eşbaşkanı Mustafa Özcan ise, KDP’yi "ihanet politikasından" vazgeçmeye çağırdı. Özcan, “Kürtleri yüz yıldır öldüren, yok eden devletlerin politikalarını KDP devralıyor. KDP’nin hesabına geldiği için Türkiye’ye destek veriyor. Bugüne kadar  KDP’nin hangi parçadaki Kürtlere bir yararı olmuş ki? Barzani ailesi dışında kimseye yararları yok. Bugün yaptıkları ihanet politikası artık kabullenecek gibi değil. Türkiye’nin Kürtlere dönük düşmanca politikasını bütün Kürtler anlıyor. Bir tek KDP mi anlamıyor? Çünkü ailevi bir menfaat söz konusu. KDP artık ihanet politikasına vazgeçmeli ve Kürtlere biraz kulak vermelidir. Eğer bunu yapmasa kimse KDP’nin gidişini engelleyemeyecektir.”