Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) işbirliğiyle Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik sınır ötesi operasyonlarını sürdüren AKP iktidarı, diğer yandan baskıları arttırdığı içerde muhalif kesimlere yargı eliyle gözdağı veriyor. Devam eden Kobanê ve Halkların Demokratik Partisi’ne dönük kapatma davalarının yanı sıra Gezi Davası’nda verilen hapis cezalarının ardından Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu hakkında istenen cezalar da Yargıtay tarafından onandı. İktidarın yürüttüğü politika karşısında halklar açısından önemli olan ise, muhalefetin nasıl bir tutum aldığı oluyor. 

 

Ülkenin artık yeraltı siyasetiyle yürütüldüğünü belirten CHP eski milletvekili gazeteci Melda Onur, muhalefetin vermesi gereken mücadeleye dair değerlendirmelerde bulundu.

 

AKP HUKUKU YARATILIYOR

 

Bu dönemin yasa ve hukuk sürecini adaletle açıklayamadığını ifade eden Onur, “Bir mantık aramıyorum bu süreçten. İktidarın ‘kumpas davaları’nın ilk bölümünü birlikte çalıştığı ortağı cemaatin üstüne yıkıp ama aynı koşullarda devam ettiği bir dönemi yaşıyoruz. O yüzden hukuki bir yorum yapamıyorum. Tek bir yorum var; tamamen hukuksuzluk, kendi tahayyüllerindeki ülkeyi oluşturmak için kendi hukuklarını yaratıyorlar. Bu bir AKP hukuku ve evrensel hukukla, bağımsız ya da yarı bağımsız yargıyla ilgisi yok. O yüzden bu davaların hepsi belli bir amaca hizmet ediyor. Mümkün olduğu kadar 2023 seçimlerine gidilen sürede, o koltuğu bırakmamak üzere her kartı açıyorlar. Önlerinde daha birçok kartın olduğuna eminim. Süreç yaklaştıkça ağır koşullar gelecek. Canan Kaftancıoğlu’ da Gezi Davası da bunlardan biri” diye belirtti.

 

SİYASETİ YER ALTI DÜNYASI YÖNETİYOR

 

İktidarın medya, yargıyı kuşattığı, polis ve emniyeti kontrolü altına aldığını söyleyen Onur, “İktidar, ülkenin büyük güçlerini elinde toplamış. Bunu da şiddetle yaptı. Normal koşullarda değil, kuralları yıkarak, sandıktan aldığı oyu hukuksuz bir şekilde kullanarak ülkeyi bu hale getirdi” dedi. Siyasi partilerin demokratik siyaset zemininde hareket ettiklerine işaret eden Onur, “Yani yürüttükleri siyaset yer üstünde. Ama bugün gelinen noktaya bakıldığında siyaset yer altında yürütülüyor. Yer altında yürütülen siyaset, yer altında yönetilen ülkeye müdahale edebilmek için yer altına mı sızmak gerekiyor. Meşru muhalefet bunu nasıl yapsın? SADAT bir taraftan Sedat Peker bir taraftan…” ifadelerini kullandı.

 

MEŞRU ZEMİN YOK

 

İktidarın her alandan cepheler açtığını dile getiren Onur, “Toplumu parçalamaya çalıştılar. Toplumun kanayan yaralarını artırdılar. Kendi milletvekilliği dönemime bakıyorum, daha az alana koşuyorduk. Şimdi o alanları da parçaladılar, her yerde bir yıkım var. Bu iktidar modellerinin sınırı yoktur. Mesele karşımızda sınırı olmayan bir model var. Ama meşru siyaset yapan insanların bir sınırı vardır. Onun ötesine geçemez. Artık geriye dönük birbirimizi azarlamanın bir anlamı var mı? Çünkü karşımızda meşru zeminde siyaset yok. İçinde uyuşturucuların, silah tüccarlarının, ağır çetelerin olduğu yeraltı dünyası var. Onun için meşru zeminde çalışmasına alıştığımız muhalefetin de bununla başa çıkması kolay olmuyor.  İktidarla mücadeleyi sürdürürken muhalefetin bir arada sıkı durması gerekiyor” dedi. 

 

ORTAK MUHALEFET ÖNEMLİ

 

Muhalefetin bu tablo karşısında tek yapabildiğinin bir araya gelmek olduğunu dile getiren Onur, “En fazla yapabileceği sokak eylemi. Ama onu da zaten kriminalize ediyorlar. Ama bence muhalefet bir araya geldikçe güçleniyor.  Güçlendikçe daha iyi muhalefet yapıyor. Muhalefet, bunu Gezi’den beri gördü. 2013’ten beri çeşitli sahalarda bir araya geldiğinde kazanacağını gördü. Karşı tarafın da en büyük kaygısı buydu. Şimdi bunu bölmeye çalıştılar, bölemediler. Fakat, bir tarafta 6’lı ittifak bir tarafta üçüncü ittifak birlikte hareket ederek yürüyeceklerini anladı. Şimdi daha sert bir şekilde tutuklamalar, cezalar, davalar sonuna kadar gidecek” diye belirtti. 

 

Muhalefetin de eleştirilebileceğini söyleyen Onur, ancak muhalefetin hareket alanının meşru siyaset olduğu vurgusu yaptı. Muhalefetin karşısında gayri meşru bir alanın oluştuğunu vurgulayan Onur, “Her alanda ortak muhalefet yapmak gerekiyor. İllaki bir ittifak olması gerekmiyor. Birlikte hareket çok önemli. Muhalefetin, iktidara karşı cesur çıkışları devam ederse hem birliktelik daha sağlam durur hem iktidar istediği kadar gayri meşru zeminde hareket edemez” dedi.

 

ANORMAL KOŞULLAR YARATILIYOR

 

Ortak mücadele verilmediği takdirde sürecin daha kötüye gideceği uyarısında bulunan Onur, şöyle devam etti: “Ne yapıp edip buna engel olmamız gerekiyor. Normal koşullarda 2023 seçimlerini kazanma imkanları da yok. Ama anormal koşulları yaratıyorlar. Atılan her hamleye karşı akıllı bir hamle atmak gerekiyor. Her hamleyi takip edip onların doğrultusunda yürütülürse başarılı olunur. Bundan sonra her şey olabilir ama mücadele de sürecek. Özgür, huzurlu bir ülke olması için her zaman olduğu gibi mücadele edecek insanlar var.” 

 

MA / Zemo Ağgöz