ANKARA - HDP Şırnak Milletvekili Nuran İmir, Beşiri Cezaevi’nde şüpheli şekilde yaşamını yitiren ve vücudunda işkence izleri bulunan tutuklu Sıddık Uğur’a dair iddiaları Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a sordu.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şırnak Milletvekili Nuran İmir, Batman Beşiri T Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan Sıddık Uğur’un 25 Mayıs’ta şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmesini Meclis’e taşıdı.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın yanıtlaması istemiyle verilen soru önergesinde Uğur’un vücudunda bulunan işkence izlerine de önergenin gerekçesinde yer verildi.
Önergenin gerekçesinde, “10 Aralık 2016 tutuklanan Sıddık Uğur, 17 Temmuz 2017 tarihinde tahliye edildi. 19 Aralık 2018’de ise tekrar tutuklanan Sıddık Uğur başlangıçta Şırnak T Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalıyordu. Sıddık Uğur ve Şırnak cezaevinde tutuklular üzerinde sürekli bir işkence ve baskı vardı. 23 ve 25 Ekim 2021 tarihinde cezaevinde gardiyanlar, tutuklulara saldırmıştı. Gardiyanlar Sıddık Uğur’a özellikle saldırmıştı ve darp etmişlerdi. Yaşanan saldırıda cezaevi yönetimi Sıddık Uğur’u isyanı çıkaran kişi diye hedef gösterdi. Cezaevi 30 Ekim 2021 tarihinde ise bütün tutukluları başka cezaevlerine sürgün ederken, Sıddık Uğur ise Beşiri cezaevine sürgün etti” denildi.
‘BOYNUNDA BOĞULMA İZLERİ’
Uğur’un 22 Mayıs’ta ailesi ile yaptığı görüşmede kendisinin tek kişilik odaya alındığını söylediğine dikkat çekilen önergede, “Kendisine televizyon almak için aileden para istediğini belirtmiştir. Sıddık Uğur’un bir aile ferdinin aktardığı bilgilere göre Sıddık Uğur’un boynunda boğulma izleri olduğu, kafasında kırık olduğu ve Sıddık Uğur’un intihar etme ihtimalinin olmadığını aktarmışlardır” ifadelerine yer verildi.
‘HER GÜN YENİ İHLALLER GELİYOR’
Cezaevlerinde hergün işkence ve kötü muamele uygulamalarına dair haberlerin kamuoyuna yansıdığına dikkat çekilen önergede, “Cezaevinde olan bir insanın intihar etmesi sıradan bir olay gibi açıklanamaz, intihar etmiş olsalar dahi, bu cezaevlerinde uygulanan yaptırımlar ve uygulamaların sonucunda oluşmaktadır. Cezaevleri yönetimleri Cezaevlerindeki insanların can güvenliğinden sorumludur. İntihar etti denilerek geçiştiremezler” denildi.
İmir, Bakan Bozdağ’ın yanıtlaması istemiyle şu soruları yöneltti:
“* Bakanlığınız son beş yıl içerisinde cezaevlerindeki ölümlere ilişkin nasıl bir araştırma yapmıştır sonuçları nelerdir? Son beş yıl içerisinde cezaevlerinde kaç kişi, ölmüş, öldürülmüş veya intihar etmiştir?
* Cezaevlerinde intihar diye iddia edilen ölümlerle ilgili bugüne kadar kaç personel görevden alındı? Bu ölümlerin sorumlusu olarak yargılanan kaç personel bulunmaktadır?
* Sıddık Uğur’un ölümüne ilişkin Bakanlık olarak bir araştırma yaptınız mı? Yapmadıysanız buna dair bir açıklama yapacak mısınız?
* Sıddık Uğur’un işkence edildiğine dair cenazesinde izler olduğu ailesi tarafından belirtilmiştir. İşkence ve kötü muamele iddialarına dair bir açıklama yapacak mısınız?