DAİŞ’in Kobanê'ye yönelik saldırılarıyla başlayan ve 50’yi aşkın kişinin yaşamını yitirdiği, binlerce kişinin yaralandığı 6-8 Ekim Kobanê eylemlerinin sürdüğü 7 Ekim 2014’te, Mardin’in Dargeçit ilçesinde Bilal Gezer (29) katledildi. Olay günü ağabeyinin failinin yakalandığı gerekçesiyle Dargeçit Polis Merkezi önüne giden Mehmet Emin Gezer ise, özel harekat polislerinin açtığı ateş sonucu sırtından yaralandı, felç kaldı. Emin Gezer’in felç bırakılmasına sebep olan özel harekat polisleri O.A., M.K., M.Ç. ve A.T. hakkında “kasten öldürmeye teşebbüs” suçundan dava açılsa da Midyat Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan yargılamada polisler hakkında “ceza verilmesine yer olmadığı” yönünde karar çıktı. 

 

Mahkeme kararının daha sonra taşındığı Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi, kararı sanıkların aleyhine bozarak, olayı “kaçınılmaz hata” olarak değerlendirdi ve 4 polis hakkında beraat kararı verilmesi talebiyle dosyayı mahkemeye geri gönderdi. Yerel mahkemede yeniden yapılan yargılamada, Yargıtay ilamı çerçevesinde polisler hakkında beraat kararı verilirken, bunun üzerine Gezer ailesinin avukatı Ahmet Arıkan yeniden Yargıtay'a başvuruda bulundu.

 

TAZMİNAT DAVASI REDDEDİLDİ

 

Aile avukatı, bu sırada müvekkilinin felç bırakılması nedeniyle İçişleri Bakanlığı hakkında Mardin İdare Mahkemesi’ne başvuruda bulundu. Ancak İdare Mahkemesi, davanın reddi yönünde karar verdi. Bunun üzerine avukat Arıkan, Danıştay'a başvuruda bulunarak, kararın kaldırılmasını istedi.

 

FELÇ BIRAKIP, İCRALIK YAPTILAR

 

Ceza dosyasını Yargıtay’a, tazminat dosyasını da Danıştay'a taşıyarak hukuk mücadelesine devam eden Mehmet Emin Gezer hakkında, Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından icra işlemi başlatıldı. Emniyet tarafından Ankara 14’üncü İcra Dairesi’ne yapılan başvuruyla, mahkeme kararı kapsamında 2 bin 180 TL değerinde vekalet ücretinin 688 TL’lik faizi ile birlikte ödenmesi istendi. Gönderilen icra emrinde mahkemeden icranın geri bırakılması yönünde bir karar alınmaması durumunda zorla icra işleminin yapılacağı belirtildi.

 

‘BUNU DA GÖRDÜK’

 

İcra emrine dair değerlendirmede bulunan avukat Ahmet Arıkan, mahkeme sürecinin Yargıtay ve Danıştay yoluyla devam etmesi nedeniyle icra emrinin gönderilmesinin teamüllere uygun olmadığını söyledi. Kanuni olarak işlemin uygulanabileceğini ancak teamüller gereği bu tür dosyalarda son kararın beklendiğini belirten Arıkan, “Polis kurşunuyla felç bırakılmış bir insan var karşımızda. Hem felç bırakıp, üstüne failleri cezasız bırakıp, üstüne mağduru da icraya vermek hiçbir ülkede karşılaşılmayacak bir durum. Ancak Türkiye’de ne yazık ki, bunu da gördük” dedi.

 

MA / Ahmet Kanbal