Sancar Mardin’den seslendi: Kaldırılsın tecrit, Öcalan konuşsun

MARDİN - HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, çözümün önündeki en büyük engelin PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecrit olduğunu belirterek, “Kaldırılsın tecrit, Öcalan doğrudan doğruya kamuoyuna konuşabilsin. Bu herkesin görevidir” dedi. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mardin İl Örgütü, "Dem dema HDP'ê ye/Şimdi HDP Zamanı" şiarıyla 4'üncü Olağan Kongresi’ni gerçekleştirdi. Kentte bulunan bir otelde gerçekleştirilen ve binlerce kişinin katıldığı kongrede, salona "İstismara, infaza, kayyıma karşı biz varız. Kadın mücadelesi her yerde" ve "Em dûh serketin, em ê îro jî serbikevin" (Dün başardık, bugün de başaracağı) yazılı pankartlar asıldı. Kongreye, HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Parti Sözcüsü Ebru Günay ve kent milletvekili Pero Dündar, Kürt siyasetçi Ahmet Türk ile sivil toplum örgütü temsilcileri ve siyasi parti yöneticileri ile binlerce kişi katıldı. 
 
 
TÜRK: GÜN KÜRTLERİN ÖZGÜRLÜK GÜNÜDÜR
 
Saygı duruşuyla başlayan kongrede konuşan yerine kayyım atanan Mardin Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk, Kürtlere birlik çağrısı yaparak, “Gün Kürtlerin özgürlük günüdür, Kürtlerin birlik günüdür. Bütün çalışmalarımız, Kürtlerin özgürlüğüne kavuşması üzerinedir” dedi. Kürtlerine kazanımlarına yönelik saldırıların sürdürüldüğünü dile getiren Türk, “Aslında yaşadığımız sürecin herkes farkında. Kürt halkı üzerinde yürütülen zulüm politikası, hukuksuzluk, adaletsizlik özellikle bu iktidar tarafından açık bir şekilde yürütülüyor. Kürtlerin kazanımlarını yok etmeye yönelik müthiş bir baskının olduğunu zaten biliyoruz. Amaç Kürdistan’ın dört parçasında Kürt halkının kazanımlarını yok etmeye yönelik bir çalışmanın, bir siyaset içinde olduklarını görüyoruz. Biz bunun farkındayız. Kürt halkı da bunun farkında. Bu nedenle biz biliyoruz, Kürt halkı özgürlüğe yaklaştığı zaman, zulüm politikası kat be kat artarak sürdürülüyor. Bugün yaşadığımız süreç budur. Peki ne yapacağız? Biraz önce arkadaşlarımızın da dile getirdiği gibi, birlikteliğimizi güçlü hale getirmek, dostlarımızla doğru bir yaklaşımla, dostlarımızla bütünleşerek demokrasiyi isteyen, demokratik şartlara inanan herkesle beraber mücadele ederek, onları ikna ederek, halkımızı da Kürt halkının içinde bulunduğu bu zor durumu anlatarak, ikna ederek mücadelemizi sürdürmemiz gerekiyor” diye konuştu. 
 
MUHALEFETE GEMLİK YÜRÜYÜŞÜ ELEŞTİRİSİ 
 
Türk, Kürtlerin saldırılara karşı direneceğini vurgulayarak, “Gelecekle ilgili Kürtlerin beklentisine yanıt verecek, bugün Türkiye’de bir siyaset var mı? Bir muhalefet var mı? Bunun üzerinde de durmamız gerekiyor. Sayın Öcalan’ın tecridine karşı bir yürüyüş, demokratik bir eylem demokratik bir tepki ortaya konuldu. Ve gerçekten orada lince giden görüntüler ortaya çıktı. Milletvekillerimiz, il yöneticilerimiz ve bütün katılanlar, adeta linç edildiler. Hepiniz biliyorsunuz ki Saliha arkadaşımız tekmelendi, ağır küfürlere maruz kaldı ama ikinci beklenti içinde olduğumuz ana muhalefet partisi sözcüsü, ‘polislerimize tokat attı’ diye açıklama yaptı. Peki nasıl güveneceğiz? Bu güvensizliği nasıl ortadan kaldıracağız, bunlarla nasıl yol yürüyeceğiz? Elbette mevcut sisteme iktidara karşı bütün gücümüzle direneceğiz. Ama gerçekten Kürtler artık siyasette somut adımların atılmasını, beklentilerinin karşılanmasını istiyor” ifadelerini kullandı. 
 
‘MÜCADELE İÇİN YOL YÜRÜMEYE HAZIRIZ’
 
Kürtlerin mücadelede kararlı olduğunu dile getiren Türk, “Dostlarımız var, 3’üncü Yol dediğimiz ve gerçekten demokrasiye, Türkiye’nin demokratikleşmesini isteyen çok değerli dostlarımız var. Bunlarla halkımızla birlikte mücadelemizi büyütmek zorundayız. Birçok siyaset yapan Kürt partileri var. Bunlara da seslenmek istiyorum. Sizlerle beraber birlik ve mücadele için yol yürümeye hazırız. Ama bugün Türkiye’de yürütülen bir politika var. Kürtleri yalnızlaştırma politikası yürütülüyor. Bunun farkında olun ve Kürt dostlarıyla birlikte olun sizlerde bu büyük ittifakın içinde yer alın. Aslında söylenecek çok şey var. Ne yaparlarsa yapsınlar, tutuklamalar, zindanlar, işkenceler, artık bu halkın taleplerini ve bu halkın direnişini asla gündemden çıkarmazlar, direnişlerini kıramazlar. Gerçekten gelecekle ilgili ciddi bir çabanın ve çalışmanın içinmde olmamız lazım. Bugün 25-30 milyon Kürt’ten bahsediyoruz. Eğer biz 25-30 milyon Kürt önemli değil, alacağı oy önemli 10 milyon oyu aldığımız zaman Kürtlerden, her şey değişecek, Kürtlerle masaya oturmak zorunda kalacak. bu bilinçe çalışmalarımızı yürütüyoruz” şeklinde konuştu. 
 
SANCAR: DEMOKRATİK CUMHURİYETİ İNŞA EDECEĞİZ
 
Kongreye katılanları Kürtçe, Arapça ve Türkçe selamlayan Sancar, şunları söyledi: “Ben Mardinliyim ama HDP’de Mardinlidir, kökleri bu topraklardadır. Bu toprakların çok kültürlü, çok inançlı, çok renkli tarihindedir. Farklı inançların, kültürlerin, dillerin, eşit bir şekilde barış içinde yaşama kültüründen doğmuştur HDP.  Ve bunun da en güzel mekanlarının başında Mardin geliyor. Onun için rahatlıkla diyebiliriz ki HDP’nin memleketi de doğum yeri de Mardin’dir. Bu ülkenin geleceği de bu partinin doğduğu topraklardaki kültürdedir, zihniyetedir, ruhtadır. Halkların ve inançların eşit ve özgür bir şekilde bir arada yaşayabileceği demokratik bir cumhuriyeti ve kalıcı barışı, buradan alacağımız ilham ve güçle inşa edeceğiz. 
 
DİRENİŞ VE MÜCADELENİN TOPRAKLARI 
 
Bu topraklar zengindir kültür açısından, medeniyet açısından, tarım açısından, pek çok başka açıdan zengindir. Fakat bu topraklar sadece bu zenginlikleri yaşamakla kalmadı, bu topraklarda zulmün ve zorbalığın her türlü doyumuna ulaştı. Mezopotamya’nın bütün şehirlerini, Kürdistan’ın diğer şehirleri gibi Mardin’de zulümden zorbalıktan nasibini çok fazla aldı, zulüm ve zorbalığın her türünü tanıdı. Ama nerede zulüm ve zorbalık varsa, orada direniş ve mücadele vardır. İşte bu topraklar aynı zamanda direnişin ve mücadelenin topraklarıdır. Boyun eğmenin cesaretin onuruna kimliğine haklarına sahip çıkma kararlılığı bu topraklarıdır. Biz cesaretimizin bu mücadele ve direniş geleneğinden, kararlılığımızı bu toprakların güçlü birikiminden alıyoruz, yürüyüşümüzü de bu topraklardan, mücadeleden, direnişten, her zaman yeniden yeniyi inşa etme iradesini kaybetmeyen bu inançtan alıyoruz. Bu toprakların bu güçlü köklerinden alıyoruz. O nedenle başaracağız. O nedenle geleceği hep birlikte özgürlük ve eşitlik üzerine inşaa edeceğiz. Bundan şüpheniz olmasın.
 
SUÇ İMPARATORLUĞUNUN YEREL AĞLARI 
 
Zorbalıktan, zulümden, baskıdan, sömürüden söz ettik, belki en somut ve güncel örneği kayyım rejimidir. Kayyım rejimi, her şeyden önce halkların iradesinin gasp edilmesine dayanan bir anlayıştır. Kürt halkı başta olmak üzere bu şehirde ve kayyım atanan diğer şehirlerde yaşayan bütün halkların iradesi zorla gasp edilmiştir. Peki niye? Tabiki inkar siyaseti, Kürtlerin varlığını inkar siyaseti, iradesini tanımama sonucunu da beraberinde getirmiştir. Kürtlerin kimliğini, varlığını inkar eden, fırsat bulduğunda iradesini her alanda yok etmek içinde her yolu dener. Dolayısıyla kayyım uygulaması her şeyden önce bir kimlik ve irade gaspı meseledir ama bundan daha fazlası var. Bundan daha fazlası da vardır. Türkiye’de kurulan rant ve soygun düzeninin, suç ekonomisinin devamı için kayyım sistemine ihtiyaç duyan bir yönetim anlayışı vardır. Türkiye’de merkezden bütün ülkeyi talan eden zihniyet, bu suç imparatorluğunun yerel ağlarını kayyımlar eliyle örüyor. 
 
GASP, SOYGUN, YOLSUZLUK… 
 
Mardin bunun en çarpıcı örneği. Bundan önceki kayyım, kayyım sisteminin sonuçlarını hepimiz biliyoruz. Bütün kaynakları gasp ettiler, yandaşlarına peşkeş çektiler, soygun yaptılar, yolsuzluk yaptılar, üstüne de arsızlığın alasını yaptılar. Bu şehri bu şekilde yozlaştırabileceklerini düşündüler. Şimdi onlar başlarını önlerine eğmek zorundalar ve kaldırmayacaklar. Onları buraya atayanlar ve bu sistemi kuranlar da başlarını öne eğecekler, başları önlerinde eğik bir şekilde gidecekler. Kayyım rejimini buradan da bu ülkeden de silecek irade, buradaki iradedir, sizlerin iradesidir, halkların ortak mücadelesidir. Burada kayyım sistemiyle varılmak istenen, hedeflenen, Binxête’de, hepiniz bilirsiniz Rojava’da askeri operasyon tehditleriyle varılmaya çalışıyorlar. Orada da hedef farklı değildir. Orada da Kürt halkının iradesi gasp edilmek isteniyor, yok edilmek isteniyor. O nedenle sürekli bir askeri operasyon tehdidi gündemdedir. Kürt sorununa inkar ve imha anlayışıyla yaklaşan her yönetim, eninde sonunda savaş siyasetine dayanmak zorundadır. Bu savaş siyaseti kendi varlığını sürdürmenin de belki tek yolu olarak kalıyor ellerinde. Yani ömürlerini uzatmak, iktidarlarını sürdürmek için dönüp dolaşıp, bütün inkarcı iktidarların geldiği yer savaş politikasıdır. İçeride savaş, dışarıda savaş. 
 
SAVAŞIN İLK HEDEFİ KÜRTLERDİR
 
Şu an AKP-MHP zorba iktidarının yürüttüğü politika da tam budur. Bu savaşın içeride de dışarıda da ilk hedefi Kürtlerdir. Kürt halkı oluyor, Kürtlerin kazanımları oluyor. Ama savaş sadece Kürtlere yönelik bir tehdit olmaktan ibaret değildir. Bakın savaş politikaları aynı zamanda bu ülkede yoksullaşmanın kaynağıdır. Eğer Türkiye bugün bu kadar büyük bir ekonomik çöküş yaşıyorsa, Türkiye bugün dünyada enflasyonda birinci ülkeler kategorisinde ise bu kadar yüksek enflasyona sahip ilk 6 ülkeden biri haline gelmişse, bunun temel sebebi savaş politikasıdır Kürt sorununda çözümsüzlük politikalarıdır, içeride güvenlikçi anlayış, kutuplaştırma, düşmanlaştırma siyasetidir. Yani Kürt halkına yönelik her türlü saldırı, bu ülkede yaşayan bütün insanların ekmeğine de saldırıdır. Özgürlüğü elinden alınmak istenen halka karşı yürütülen politikalar, ülkenin tamamını çökertiyor. Ekmek ve özgürlük birbirinden kopmaz bir şekilde bağlıdır. Bunu unutmayın. 
 
DEMOKRASİ İTTİFAKININ ÇIKIŞI 
 
Savaş politikaları ile bu gerilim güvenlikçi anlayışla yaratmak istedikleri başka bir sonuç da var. Toplumu ayrıştırmak, kutuplaştırmak, gerilim politikasını derinleştirmek, böylece karşılarına güçlü bir demokrasi birliğinin, güçlü bir demokrasi ittifakının çıkmasını önlemektir. İşçiyi, emekçiyi de köylü, çiftçiyi de birbirine bu politikalar üzerinden düşman haline getirmek istiyorlar. Böylece varlıklarını sürdürmeyi hedefliyorlar. Bunu iyi görmemiz gerekiyor. Kürt sorununda güvenlikçi anlayış ve savaş politikaları, inkar ve çözümsüzlük, bu ülkede her alanda siyasetin ve toplumsal yaşamın her alanında büyük tahribatlar yaratıyor. İşte HDP onun için demokratik çözüm diyor. Her şeyden önce Kürt sorununda demokratik çözüm, bunun için diyalog müzakere ve siyaset. Başka yöntem yoktur. Savaş, güvenlikçi anlayış, düşmanlaştırma, inkar ve yıkımdan başka bir sonuç getirmedi bugüne kadar. Bundan sonra da getiremez. HDP Kürt sorununda demokratik çözüm için her alanda üzerine düşen görevi yerine getirmeye söz vermiş bir partidir ve bu amaçla kurulmuş bir partidir. Çözüm için demokrasi güçlerini bir araya getirmek, savaş karşıtı güçleri birleştirmek, bizim üzerimizde çalıştığımız, emek sarf ettiğimiz hedeflerden biridir. Çözüm için İmralı’daki tecridin kaldırılmasını talep etmemiz, tam da bu politikaların bir gereği, bir sonucudur. 
 
ÖCALAN DOĞRUDAN DOĞRUYA KONUŞABİLSİN 
 
Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecrit, çözümsüzlük politikalarının ikiz kardeşidir. Bunu biliyoruz. Çözüm istiyorsak, ülkede kalıcı barış, demokratik cumhuriyet, özgür eşit yurttaşlık istiyorsak, çözümün önündeki bütün engelleri kaldırmak için mücadele yürütmek zorundayız. Çözümün önündeki en önemli engellerden biri de İmralı’daki tecrittir. Onun için İmralı’daki tecridin kaldırılması için amacıyla da elimizden gelen her türlü çabayı harcıyoruz. Bu hukuki bir meseledir ama ondan ibaret değildir. Siyasi bir meseledir. Öte yandan tecridin kaldırılması talebinin sadece HDP’yle sınırlı bir mesele olarak görülmesi de yanlıştır. Ben Türkiye’deki aklı selim bir muhalefet olsa, bizim dışımızda bir muhalefet olsa, öncelikle onların tecridin kaldırılmasını talep etmesini beklerdik. Kaldırılsın tecrit, Öcalan doğrudan doğruya kamuoyuna konuşabilsin. Bu herkesin görevidir. Ama biraz önce çok değerli büyüğüm, Ahmet Türk ağabeyimin de söylediği gibi, maalesef ne bu konuda ne başka konuda bu iradeyi basireti ve feraseti göremiyoruz. Yüzyıllık bir sistem dönüp dolaşıp, farklı ambalajlarla sürekli devreye sokuluyor. 1900’lerin ilk yarısında başlayıp, cumhuriyetin kuruluşuna kadar, cumhuriyet tarihi boyunca yaşadıklarımız, bir zihniyetin sürekli yenilenerek, devreye sokulması, hayata geçirilmesidir. 
 
MUHALEFET PARTİLERİ İKTİDARDAN FARKLI DÜŞÜNMÜYOR
 
Bugün de bizim dışımızda kalan muhalefet partilerinin mevcut iktidardan başta Kürt sorunu olmak üzere, önemli hassas bütün konularda farklı düşünmediğini, esasta farklılaşmadığını üzülerek gözlüyoruz. Yani daha açık söyleyelim; bu iktidara karşı mücadelemiz ortada, bu iktidarın Kürt halkına, partimize, emekçilere, muhaliflere uyguladığı zulüm de ortada. Buna karşı en çok direnin kim olduğu da belli, her yerde mücadelemiz sürüyor. Bütün zorbalıklara rağmen yolumuza devam ediyoruz. Binlerce, onbinlerce arkadaşımız tutuklu, her gün yeni gözaltı operasyonları oluyor ama mücadelemiz sürüyor. Demek ki HDP zulme, zorbalığa karşı mücadelesini zaten kararlılıkla yürütüyor. Ama bu iktidara karşı alternatif diye sunulmak istenen seçeneklere baktığımızda, temelde inkar ve güvenlikçi zihniyetten farklı bir anlayış göremiyoruz. Eğer bu iktidarın zihniyetini ve bundan önceki dönemlerde uygulamaya geçirilen zihniyeti, bugün farklı bir ambalajla önümüze getirme niyeti olanlar varsa, şimdiden açık söylüyoruz; bu bizim kabul edebileceğimiz bir şey değildir. Biz eski zihniyeti yeni ambalajlarla pazarlanmasına karşıyız, nasıl ki bu zorba iktidara karşıysak. Biz gerçek bir alternatif ve çözüm peşindeyiz. Halkların çözümünü arıyoruz. Eğer ki birbirine benzer böyle iki seçenek varsa, çaresiz miyiz? Aklınıza bu soru gelebilir. Hayır çaresiz değiliz. HDP var, sizler varsınız, mücadele var, halkların ortak iradesi var, demokrasi ittifakı var ve yılmak bilmeyen bir kararlılık, hedefe yürüme azmi var. Bütün baskılara rağmen HDP büyüyor, yoluna kararlılıkla devam ediyor, demokrasi ittifakını güçlendiriyor, bunu sadece Türkiye’nin batısında belli partilerle birliktelik olarak anlamayın. 
 
BU HALK SEÇENEKSİZ KALMAYACAK
 
Biz bütün Kürdi partilerin bir araya gelebileceği bir ittifakı da istiyoruz. Sadece partilerin değil, bütün platformların, kuruluşların, girişimlerin, doğduran doğruya vicdanlı bireylerin, insanların buluşacağı bir geniş demokrasi ittifakı istiyoruz. Seçenek budur, gerçek çözüm budur. Bu çözümü hayata geçirme iradesini ortaya çıkarma görevi de bizim omuzlarımızdadır. Kapatma davası varmış, Kobani Kumpas Davası yürüyormuş. Kulak asmayın. En zor şartlarda, en ağır koşullarda, nasıl bir yol bulduysa bizden önce mücadele eden büyüklerimiz, yoldaşlarımız, kardeşlerimiz, bizler de mutlaka bir yol bulacağız. Bu halkı seçeneksiz, bu halkı umutsuz bırakmak söz konusu olmayacak. Çözüm var, çare var, ama hepsinin ön şartı inançtır, kararlılıktır. Bu da bizde var. 
 
İKİ SEÇENEĞE MAHKUM DEĞİLİZ 
 
Göreceksiniz; önümüzdeki seçimlerde HDP bu ülkede anahtar güç rolünü halkın oylarıyla da tescil edecektir. Anahtar derken kastettiğimiz şu: Biz bu ülkede savaşı besleyen o kilitlenmiş kapıları açıp, oraya barışın çığlığını göndereceğiz. Suç imparatorluğu yaratan, savaş ekonomisini, sömürü düzenini kilitli kapılarda sürdürmek isteyenlere karşı, biz büyük, eşit, özgür ve onurlu yaşamın kapısını açacağız. Sorumlulukla ve özgüvenle bu hedefe doğru yürüyeceğiz. İnançların özgür olduğu, halkların eşit olduğu, emeğin onuruyla, emekçinin onuruyla, bütün insanların hakkıyla, hakettiğiyle yaşayabileceği bir geleceği inşa edeceğiz. Bizim iki seçeneğe mahkum olduğumuzu kim söylerse, ona da kulak asmayın. 
 
KONGREMİZ EN GÜÇLÜ MESAJI VERECEKTİR
 
İki seçenekten birine mahkum değiliz, mecbur değiliz. Üçüncü Yol var, HDP var, demokrasi, özgürlük ve barış mücadelesi var. Konferansımızı 6-7 Haziran’da topladık. Şiarımız ‘Büyük direniş, büyük yürüyüş’tü. Çok da güzel geçti, emeği geçenler teşekkür ederiz. Şimdi 5. Büyük Kongremize gidiyoruz. 3 Temmuz’da bu kongrede HDP’nin bu ülkedeki bütün ezilenlerin, ötekileştirilenlerin, bütün emekçilerin, sömürü, yalan, talan politikalarını alternatifi olduğunu ortaya koyacak, görkemli bir şölen yapacağız. 5. Büyük Olağan Kongremiz, en coşkulu kongremiz olacaktır. Dosta, düşmana; sevene, sevmeyene; en güçlü mesajı sizlerin katılımı, sesi verecektir. Bundan şüphemiz yok. HDP bu ülkede çözüm gücü olmaya kararlıdır. 5’inci Olağan Büyük Kongremizde HDP’nin demokratik cumhuriyet, eşit yurttaşlık, büyük barış hedefine, yürüyüşte nasıl kurucu gücü olduğunu ortaya çıkaran kongre olacaktır. Yeniden inşa kongresi olacaktır, bu ülkeyi yeni bir başlangıca götüren kongre olacaktır. Buna bütün kalbimizle inanalım. Şimdiden bu coşkuyu sokak sokak, ev ev, mahalle mahalle, şehir şehir yaygınlaştıralım. 3 Temmuz’da Ankara’da o büyük coşkuda buluşacağız.”
 
Konuşmaların ardından gidilen seçimde HDP Mardin İl Eşbaşkanlığına Mehmet Ali Yiğit ve Berivan Bahçeci seçildi.

Diğer başlıklar

21/06/2022
10:12 Belediyenin çukurlarını mahalleli kapattı
10:01 Dicle Üniversitesi 10 hektarlık ormanlık alanı yok edecek
09:59 Muhalefetten ek bütçe tepkisi: Fakirden zengine servet aktarımı
09:59 Gazeteci Seyda: KDP Kürt halkına karşı savaşıyor
09:58 Ek bütçede güvenlik ve rant çıktı
09:56 Diyarbakır’da toplu ulaşım ücretlerine zam
09:44 7 yıldır adalet bekliyorlar
09:20 İmzacı avukatlar: Öcalan’la derhal görüş sağlansın
09:15 Özgür basında kesintisiz 20 yıl: Mehmet Ali Ertaş
09:14 Süpürge ve tenekeyle başladı, şimdi özgürlük için söylüyor
09:13 Mirza: Katliamların üstü örtülmeye çalışılıyor
09:12 Siyasetçiler: Êzidîsiz Şengal yaratılmak isteniyor
09:11 Tutuklu gazeteci Karakaş: Hastalar 10 aydır hastaneye sevk edilmiyor
09:09 DBB Kayyımı ihaleyi kılıfına bile uydurmadı!
09:07 Meslek örgütleri: Yönetemeyen iktidar basını susturmak istiyor
09:04 Mazot fiyatları artınca bêrîvanlar ‘tabana kuvvet’ dedi
09:03 Sansür yasası: Signal, WhatsApp, Telegram'dan veri alınabilecek
09:01 HDP mitingine saldırıda 10 polisin beraatine onama
09:00 21 HAZİRAN 2022 GÜNDEMİ
20/06/2022
23:03 Çatışmada yaşamını yitiren Süleymanoğlu defnedildi
22:45 Yoksulluğa Feminist İsyan Kampanya Grubu’ndan Fetihtepe’ye ziyaret
22:40 Akdeniz: Demokrasi için tek adam gitmeli
22:15 Gözaltı operasyonunda askerler kadınları darp etti
20:48 Malatya-Elazığ yolunda kaza: 1’i ağır 16 yaralı
20:32 Dersim’de minibüsçüler süresiz kontak kapattı
20:30 Suruç Aileleri İnisiyatifi’nin adalet nöbeti 83’üncü ayında
20:16 İsrail'de erken seçim kararı
20:12 Emekliler: Sürekli yoksullaşmaktayız
20:09 Suriyeli mülteci Uveys: Kanımızla ticaret yapılıyor, insanlık buna göz yumuyor
20:00 Adana’da kadınlar Hatice Barış’ın katledilmesini kınadı
19:36 AKP’den Meclis’e ek bütçe teklifi
19:18 Çay Kanunu’nda yeni düzenleme: İdari para cezaları getiriliyor
18:47 Katil Avcı'ya verilen indirime karşı kadınlardan yürüyüş
18:43 Operasyonlara katılan uzman çavuşlara astsubaylığa geçiş kolaylığı
18:34 Elazığ’da taksicilerden zam protestosu
18:00 Halay çeken öğrencilere soruşturma açıldı
17:57 Şefika Gültekin: Yargı kararıyla kızım birkez daha katledildi
17:43 'Savaş ve sermaye göçe zorluyor'
16:56 Ülsen: Saldırılar karşısında asla susmayacağız
16:55 Başaran’dan Pınar Gültekin’in failine verilen cezaya tepki
16:54 Silvan’da 200 dönüm ekilmiş arazi küle döndü
16:48 Akademisyen Eren: Kürtler demokrasi mücadelesinin ana öznesidir
16:31 Köylüler talana karşı 2 dava açtı
16:25 Suruç aileleri ve yaralıları hakkında soruşturma başlatıldı
16:02 Mahkemeden 'vicdanım rahat' diyen Gültekin'in failine indirimli ceza
15:48 Türkçe bilmeyen anne ve kızının ifadesi tercüman olmadan alındı
15:36 Anter cinayeti için yargıya çağrı: Hakikati açığa çıkarın
15:26 Saha araştırması: Son bir yılda nüfusun yüzde 4,6’sının alım gücü arttı, yüzde 78’i düştü
15:25 Adana’da taksiciler zamlara karşı kontak kapattı
15:13 Aydeniz’in dokunulmazlığının kaldırılması için komisyon toplanıyor
15:00 'Ekonomik kriz mültecileri hedef aldı'
14:54 28 Şubat Davası’nda 16 sanık için hapis talebi
14:25 Musa Anter Davası: Zamanaşımına 5 gün kala duruşma günü
14:20 Oluç’tan uyarı: Tecrit insanlık suçudur, kimse spekülasyon yapmasın
14:13 Zonguldak’ta bir kadın katledildi
14:03 ‘Örgüte finans’ denildi, tutuklu çocuğuna para gönderilmesi soruldu
12:49 Madımak Katliamı Davası'na katılım çağrısı
12:31 Meclis TV’nin yasaklanmasında Meclis’in tasarrufu yok
12:28 Şemdinli’deki çatışma bölgesine yeni bir askeri operasyon
12:19 Ferit Şenyaşar: Hakim ve savcılar değişiyor ama adalet gelmiyor
12:17 HDK ve HDP’den Mülteciler Günü açıklaması: Suç işleniyor
12:16 Kadınlar Pınar Gültekin için adliyede: Tüm failler cezalandırılsın
12:13 Beştaş: Gazeteciler o fotoğrafa karşı kıyameti koparmalı
11:58 Tarsus’ta tarım işçilerini taşıyan servis aracı yandı
11:11 Kobanê Davası savcısına terfi
10:47 Bildirici: Onların özgürlüğü bizim de özgürlüğümüz olduğunu bilelim
10:40 Adana’da bir kadın katledildi
09:46 ‘Polisin orantısız güç’ önergesi kaba ve yaralayıcı bulundu
09:13 KDP pususunda yaşamını yitiren oğlunun cenazesini arıyor
09:12 Doç. Dr. Durna: Reaksiyon verilse iktidar bu kadar baskı uygulayamayacak
09:12 Sarı, kırmızı, yeşil şal nedeniyle tutuklanan damat: Başımız dik
09:10 Gazeteci Deniz: Şengal'e saldırı KDP işbirliğiyle yapıldı
09:09 Öcalan’ın avukatı Bilmez: İmralı'da suç işleniyor
09:07 AKP’li başkanın korumasına cinsel istismar suçlaması
09:05 Sur’u kurtaran Gabriel’in ruhu Fiskaya için direniyor
09:03 ‘Özgürlük birlikle sağlanır’
09:02 Pastaneciler zamlara karşı isyanda
09:00 Kıtılbil sakinleri 'Fetih' ismini yargıya taşıyacak
09:00 20 HAZİRAN 2022 GÜNDEMİ
19/06/2022
23:32 Gazetecileri soruşturan savcı ve tutuklayan hakim tayin edildi
22:38 PYD’nin yeni eş başkanları seçildi
21:44 Tutuklu gazeteci Oruç’un programını HDP’li Tosun sundu
21:02 Yıldırım bir kez daha Amedspor Başkanı seçildi
20:50 Dolandırıcılıktan tutuklanan Akdoğan da Soylu ile aynı karede
20:41 Şemdinli’de çatışma
18:37 CHP’li eski vekil Yurdagül: Ülkeye demokrasi, barış gelecekse HDP’liler sayesinde olacak
17:44 Uludere'de hava hareketliliği
17:34 Devecioğlu: Demokrasi güçleri ortaklaşmalı
17:12 Bitlis'te dere yatağında erkek cesedi bulundu
15:38 HDP’de kongre hazırlıkları sürüyor
15:36 Zaman aşımı riski olan Musa Anter davası yarın
14:55 Deniz Poyraz anısına belgesel
14:42 Suriyeli Elgazi: Muhalefet iktidara, iktidar ise AB’ye karşı bizi kullanıyor
13:47 Fransa seçimlerinde ikinci tur başladı
13:01 QSD'den Şiblî'ye dair açıklama
12:19 7 parti ve oluşumdan mülteciler için 7 öneri
11:53 Şenyaşar ailesinden Babalar Günü mesajı
11:50 Dr. İlhan Diken mezarı başında anıldı
11:05 30 yıl sonra tahliye edildi
09:58 İHD yöneticisine silahlı saldırı
09:58 Zap saldırılarına katılan korucu: Bazı askerler kayıp
09:55 7 yıl sonra Şengal’e döndü: Tehdit varsa direniriz
09:12 Cinsel taciz faili öğretmen başka bir okulda görevlendirildi
09:11 Ahmet Türk: Gazetecilerin tutuklanmasına suskun kalınmamalı
09:09 Elazığ Cezaevi’nde Kobanêli tutukluya darp
09:08 Gazeteci dayanışması büyüyor: Yükü omuzlamaya geldik
09:07 Kriz derinleştikçe mülteciler daha fazla hedef oluyor
09:06 Sağlık düzenlemesi sorunları çözecek mi?
09:05 Kalemini hiç eğip bükmedi
09:04 'Cezaevinde kalabilir' kararları öldürüyor!
09:00 Diyarbakırlılar: Kenardan izleyenlere de sıra gelir
09:00 19 HAZİRAN 2022 GÜNDEMİ
18/06/2022
22:55 Köylüler DERKAP’ı Danıştay’a taşıdı
21:04 HDP’den kongreye çağrı: Çözüm biziz, sözümüz var
20:59 Tutuklanan kadın gazeteciler: Boyun eğmedik
20:33 Deniz Poyraz anmasında mücadele sözü verildi
19:58 Aksakal mezarı başında anıldı
19:47 Yeni Şafak'ın hedef aldığı Akdeniz’in ailesi: Evimize baskın yapılmadı
19:27 Prof. Dr. Durmuş: Çözüm için 3’üncü yol oluşturulmalı
18:38 16 kurumdan ortak açıklama: Gazetecileri serbest bırakın
17:05 İzmir'de şüpheli kadın ölümü
15:34 İzmir'de çocuğa taciz: 1 kişi tutuklandı, polis açığa alındı
15:23 Buldan: Alevilerle birlikte mücadele edeceğiz
15:19 Tutuklu anneleri: Çocuklarımız kimsesiz değil
15:17 Tutuklanan 16 gazeteci dünya basınında: Kürt medyası susturulmak isteniyor
15:02 İzmir'de orman yangını
14:52 534’üncü F Oturumu: Abdullah Kalay serbest bırakılsın
14:37 ‘Ağır hasta tutuklu Aykaç'ın infazı ertelenmeli’
14:22 Sancar Mardin’den seslendi: Kaldırılsın tecrit, Öcalan konuşsun
14:00 İHD hasta tutuklu Fırat Yağmekan'ın durumuna dikkati çekti
13:49 Türkiye saldırısında Özerk Yönetim Başkan Yardımcısı Şiblî yaşamını yitirdi
13:37 Zamlara tepki gösteren fırıncılar ekmek üretimini durdurdu
13:26 Yeni Şafak basılmamış evde bayrak çıkardı
13:23 ‘Özgür basın susturulamaz’
13:17 Cumartesi Anneleri: Hakikati milyonlara ulaştıran gazetecilik suç değildir
13:15 ‘Renkli şal hangi suç kapsamına giriyor?’
13:13 DİSK Basın İş üyesi gazeteciler: Gazeteciliği savunmaya geldik
13:07 Basın-İş’ten DFG ve JINNEWS’e dayanışma ziyareti
13:03 Antalya’da köprüye 'Özgür basın susturulamaz' pankartı asıldı
13:00 Adıyaman’da 'eşit yurttaşlık' tartışıldı
12:57 CPJ: Gazetecileri derhal serbest bırakın
12:10 ‘Baskılara karşı direnen HDK’yi savunacağız’
11:39 HDP Çocuk Komisyonu: Üçüncü yol çocukluk alanında da mümkün
11:22 Şenyaşar ailesi: Anneler ağladığı sürece hiçbir sorun çözülmez
11:02 13 yaşında katledilen Serhat'ın hikâyesi okundu
10:46 Bingöl Baro Başkanı: Özgür basın etrafında kenetlenelim
10:31 Musa Anter Davası’nda zaman aşımına üç ay kaldı
10:30 Ankara’daki gazeteciler: Tutuklanan arkadaşlarımızın sesi olacağız
09:16 Tutuklanan DFG Eşbaşkanı Altan: Yükselen sesi gürleştirmemiz gerek
09:16 'Gözaltılarda hukuk işletilmiyor'