İSTANBUL - Düğündeki renkli şal ile Kürtçe şarkı nedeniyle damat ile 13 kişi hakkında dava açan savcı, “Eylemin ülkemizin en büyük şehri olan İstanbul ili dahilinde ve kamunun duyup öğrenebileceği bir zeminde gerçekleşmiş olması…” değerlendirmesi yaptı. 

 

İstanbul’un Esenyurt ilçesinde 12 Haziran’da yapılan düğün nedeniyle 14 Haziran'da damat Mesut Karçık ile 9 kişi polis tarafından ifadeye çağırıldı. Kıraç Polis Karakolu’na giden 10 kişi burada gözaltına alındı. 10 kişiye, sarı, kırmızı ve yeşil renkli şal, düğünde söylenen şarkılar ve atıldığı iddia edilen “Bijî Serok Apo” sloganları sorularak, “Örgüt propagandası yapmak" suçlaması yöneltildi. 

 

10 TUTUKLAMA

 

Emniyette ifadeleri alınan 10 kişi, 15 Haziran’da Büyükçekmece Adliyesi’ne sevk edildi. 10 kişi, savcılıkta ifadeleri alınmadan tutuklama talebiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Damat Mesut Karçık ile 9 kişi “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla tutuklanırken, 16 Haziran’da ise düğünde şarkı söyleyen müzisyenler Senar Ok, Orhan İdiz, Celadet Döner ve Hakan İdiz gözaltına alındı. Aynı karakolda ifade işlemleri tamamlanan müzisyenler, savcılıkta ifadeleri alınmak üzere Büyükçekmece Adliyesi’ne sevk edildi. Müzisyenler, hakimlik tarafından yurt dışına çıkma yasağı uygulanarak, serbest bırakıldı.

 

İDDİANAME DÜZENLENDİ

 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 14 kişi hakkında yürüttüğü soruşturmayı tamamlayarak iddianame hazırladı. İddianame, Çağlayan’da bulunan İstanbul 28’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. Davanın ilk duruşması da 21 Eylül’de görülecek. 

 

SUÇLAMA KONUSU

 

Düğünde seslendirilen Kürtçe şarkıları, sarı, kırmızı ve yeşil renkli şal ile atılan sloganları suç delili olarak kabul edilen iddianamede, PKK’nin kuruluş amaçları ve hedeflerine yer verildi. Umut Kaplan, Mesut Karçık ve Tahsin Karçık hakkında geçmişte açılan davalara dikkat çekilerek, “Örgüt üyesi olmak” ve “Örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla; Aydın Kaplan, Orhan Topcu, Cahit Karçık, Savaş Karçık, İbrahim Baran, İbrahim Kaplan, Kasım İdiz ile müzisyenler Senar Ok, Orhan İdiz, Celadet Döner ve Hakan İdiz ise “Örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla suçlandı.

 

ŞAL ‘PKK BAYRAĞI’ YAPILDI

 

İddianamede, PKK Lideri Abdullah Öcalan lehine slogan atıldığı iddia edildi, sarı, kırmızı ve yeşil renkli şal ise “PKK’ye ait bayrak” olarak ele alındı. İddianamede, “PKK Halktır halk burada” sloganının yanı sıra müzisyen Ok’un düğünde okuduğu, “Dil dixwaze here cengê” şarkısı da suç olarak lanse edilmeye çalışıldı.

 

SAVCI DÜĞÜNDEN ‘ÖRGÜT ÜYELİĞİNİ’ ÇIKARDI

 

Şüphelilerin kollukta alınan ifadelerinde “Örgüt propagandası” yapmadıklarını belirttiği kaydedilen iddianamede, şu değerlendirme yapıldı: “Olay tarihi itibariyle ilimiz Esenyurt ilçesindeki bir düğün salonunda düğün sahipliğini şüphelilerden Mesut Karçık isimli daha önceden hakkında Örgütü Üyeliği suçundan mahkumiyet hükmü verilen şahsın yaptığı organizasyonda şüphelilerin düğün sırasında PKK/YPG silahlı terör örgütünün sözde bayrağı niteliğindeki sarı kırmızı ve yeşil renklerden oluşan orta kısmında yıldız amblemi barındıran flamayı salonun eğlence yapılan kısmında elden ele taşıyıp herkesin görebileceği bir şekilde sergiledikleri ve bu esnada dosyadaki görüntü kayıtlarından da anlaşılacağı üzere zafer işareti yaparak ve yine kolluk tutanağında belirtildiği haliyle ‘biji sero apo’ ve ‘halk halk pkk’ şeklinde söylemlerde bulunarak düğünü örf ve adetlere uygun şekilde bir merasim olmaktan çıkarıp PKK/YPG’nin propagandası haline dönüştürdükleri, zira somut olayda 3713 Sayılı yasa 7/2-b bendinde sayılan hususlardan örgüte ait resim veya işaretlerin asılması, slogan atılması ve ses cihazlarıyla yayın yapılması hareketlerinin birlikte bulunduğu, eylemin ülkemizin en büyük şehri olan İstanbul ili dahilinde ve kamunun duyup öğrenebileceği bir zeminde gerçekleşmiş olması gözetildiğinde şüphelilerin bu şekilde davranış sergilemekten ve örgütün propagandasını açık bir şekilde yapmaktan kaçınmadıklarını gösterdiği, nitekim gerek kolluk fezlekesindeki tespitler gerekse Cumhuriyet Başsavcılığımızca tarafların ülke çapında kayıtlı oldukları dosyalar incelendiğinde; şüphelilerden Umut Kaplan, Mesut Karçık, Senar Ok ve Tahsin Karçık hakkında daha önceden PKK/YPG silahlı terör örgütü suçlarından adli işlem yapılıp özellikle şüpheliler Umut Kaplan ve Mesut Karçık için mahkumiyet kararları verildiğinin görüldüğü, bu anlamda haklarında silahlı terör örgütü üyeliği suçundan adli işlem yapılan bu şüphelilerin soruşturma konusu olayda gerçekleştirdikleri eylemlerin örgütsel faaliyet kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, zira örgüt üyesi oldukları anlaşılan bu şüphelilerin sözkonusu eylemleriyle mahkumiyet kararlarından sonra dahi örgüt üyeliği bağlamında eylemlerine devam ettikleri, bununla birlikte silahlı terör örgütü üyesi olduğu değerlendirilen bu şüphelilerle aynı fikir ve eylem birliği içerisinde hareket eden ancak daha önce haklarında terör ve terör nitelikli suç kaydı bulunmayan diğer kalan şüpheliler Kasım İdiz, Orhan İdiz, Celadet Döner, Aydın Kaplan, Burhan Topçu, Cahit Karçık, İbrahim Baran, İbrahim Kaplan, Savaş Karçık ve Şerif Karçık'ın ise yukarıda belirtilen soruşturma konusu eylemleriyle PKK örgütünün cebir, şiddet ve tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek, övecek ve bu yöntemleri teşvik edecek şekilde propagandası suçunu işledikleri anlaşılmakla…”